Kütahya’nın köyleriyle birlikte 67 bin nüfuslu ilçesi Simav’da ekonomi iyice tıkandı. Birkaç yıl öncesine kadar 100’ü aşkın kereste fabrikasının çalıştığı Simav’da işletme sayısı 5’e indi. Fabrikaların yerini küçük ölçekli atölyeler aldı. Kereste ticaretini Rusya’ya kaptıran Simav’da Türkiye’nin kereste borsasının yerinde yeller esmeye başladı. Fabrikaların birer birer kapanmasıyla işsizlik arttı, ilçe göç vermeye başladı.
İlçede ekonomik çarkları döndüren ikinci sektör el halıcılığı da artık tarih oldu. 60 bin dolayındaki halı tezgahından yılda ortalama 20 bin metrekare dolayında halı üreten Simav’da şimdi el halıcılığı yapan küçük ölçekli birkaç işletme kaldı. Simav el halıcılığını da Çin’e kaptırınca ekonomi iyice tıkandı.
Ekonomik çarklarını döndürmek isteyen Simavlılar çözümü Eynal Kaplıcalarında jeotermal enerjiden yararlanarak seracılık yapmakta buldu. Ancak sera alanlarının bir türlü genişlememesi soruna yine çözüm getirmedi. Üretim talep olmasına rağmen sınırlı kaldı.
Buradan da istediği sonucu alamayan esnaf Dumlupınar Üniversitesine bağlı Simav Teknoloji Fakültesi ile Simav Meslek Yüksek Okulunda okuyan öğrencileri fırsat bilerek yeni işyerleri açmaya bunun yanında ilçe merkezinde yurtlar yapmaya ve işletmeye başladı. Ancak her iki okulunda Simav dışında olması ve devlet yurdunun da okulların bulunduğu bölgeye kaydırılması Simavlı esnaf için fazla bir seçenek olmadı.
Bunun yanında TOKİ konutları için de ilçe dışında bir yere yapılması Simav’ı ikiye bölünce esnaf siftahsız günler yaşamaya başladı. Esnafların diliyle gün içerisinde “Yaprak Kımıldamaz” oldu.
Sanayi tesislerinin yetersizliği, kereste ticaretiyle birlikte el halıcılığının da yok olmasıyla birlikte Simav’da işsizlik de had safhaya ulaştı. İş bulmak isteyen gençlerin göçü hem ilçe nüfusunu yarı yarıya düşürdü, hem de ekonominin iyice tıkanmasına yol açtı.
Yaşanan tüm bu olumsuzluklardan sonra şimdi Simavlı esnaf eski günlerini arar hale geldi.
Simav’da vatandaşları kurduğu Alışveriş Merkeziyle (AVM) modern alışveriş etmeye alıştıran Gül-Mar Marketin sahibi Mehmet Gültekin (42), “Geçen yıl 450 bin TL masraf ederek ilçenin en işlek yeri sayılan bir yere et ve et ürünlerinin yanı sıra çeşitli yiyecek ve içeceklerin satıldığı modern bir şarküteri reyonu açtım. Ancak kötü giden ekonomik durum karşısında umduğumu bulamadım. Bir yıl aradan sonra şimdi işyerimi kapatıp İzmir’e göç etmek zorunda kaldım. Simav’ın ekonomik durumu giderek bozuluyor. Eski günleri arar hale geldik. Memur ve emeklilerde olmasa Simav’da esnaf diye bir şey kalmaz. Bu gidişat iyi bir gidişat değil. Ekonominin tıkanması Simav’ın hayrına olmaz. Buna bir çözüm bulunmasını istiyoruz. Şayet Simav’da çalışan memur ve emeklilerde olmasa halimiz harap. Onlarında maaşları düşük olduğu için alım güçleri kısıtlı. Bütçelerine göre günlük gereksinimlerini karşılayabilecek kadar alışveriş yapabiliyorlar. Bu da Simavlı esnaf için çözüm değil” dedi.
Sanayi esnaflarından Süleyman Gökçedağ (41),“Ben Küçük Sanayi sitesinde oto yedek parça satışı yapıyorum. Sattığımız ürünlerin tamamı veresiye gidiyor. Veresiye defterim iyice kabardı. Vatandaşın alım gücü çok düşük olduğu için aldığı yedek parçanın parasını ödemekte güçlük çekiyor. En iyi müşterilerim bile söz verdiği günde borcunu ödeyemiyor. Küçük Sanayi Sitesindeki diğer esnaf arkadaşlarımızın durumu da aynen benim gibi. Herkes ekonomiden dertli. Esnaf kan ağlıyor. Yaprak kımıldamıyor. Ne yapacağımızı şaşırdık. Bu işin içinden nasıl çıkacağız bunu bilen yok. Simav’ın en güzel yerlerinde işyerlerinde kiralık tabelası asılı. Kiralık işyeri sayısı giderek kabarıyor. Esnaf dükkanını kapatıp çareyi başka yerlere göç etmekte buluyor” şeklinde konuştu.
Simav Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Ali Aydoğan esnafın durumunun pek iç açıcı olmadığını söyledi, Aydoğan, “Alışverişler veresiye yapılıyor. İlçenin ekonomik çarklarının çok iyi döndüğü söylenemez” şeklinde konuştu. (MY-EFE)