Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da geçtiğimiz günlerde öldürülen Uygur Türkleri için ikindi namazı çıkışında Bor Sokullu Mehmet Paşa Camiinde gıyabi cenaze namazı kılındı.
Uygur Özerk Bölgesi’ndeki oruç yasağına uymadığı gerekçesiyle Çin Hükümeti tarafından acımasızca katledilen Uygur Türkleri için ikindi namazı sonrasında Anadolu Gençlik Derneği Bor Şubesi tarafından, Bor Sokullu Mehmet Paşa Camiinde gıyabi cenaze namazı kılındı.
Gıyabi cenaze namazının ardından Doğu Türkistan’ın uzun süredir Çin’in zulmüne maruz kaldığını belirten Anadolu Gençlik Derneği Bor Şubesi Başkanı Serdar Rıza Koyuncu: "66 yıldır Çin Yönetimi işgali altındaki Doğu Türkistan’da Müslümanlara yönelik baskı ve zulümler devam ediyor.
Hazreti İsa Aleyhisselam’dan yaklaşık altı yüz yıl sonra insanlığın yeniden vahiyle buluştuğu bir ay olan mübarek Ramazan günlerinde işgalci Çin Yönetiminin Müslümanlara yönelik baskıcı uygulamaları işkence ve öldürmeye kadar varabilmektedir. İşgalci Çin Yönetiminin Müslümanlara yönelik baskı ve tahakkümünü artırmasında özellikle Ramazan ayını seçmesi Müslüman halkı provoke etmeye yönelik bir stratejidir. Provokasyonların amacı Doğu Türkistan’ın Müslüman halkını kışkırtıp uluslararası kamuoyuna haksız gösterme çabasıdır. Oysa gerçekte olan İşgalci Çin polisinin “dur” ihtarı bile vermeden Müslümanları vurup öldürmesidir” dedi.
Koyuncu açıklamasının devamında şunları söyledi; “Geçtiğimiz hafta içerisinde sadece ve sadece oruç tuttukları için yüze yakın kardeşimiz şehit edilmiştir. Yaşanan arbedelerde tartaklanan ve yaralanan kardeşlerimizin sayısı belli değildir. İşgalci Çin Yönetimi, Müslüman devlet memurlarının, öğretmenlerin, öğrencilerin ve işçilerin oruç tutmasına müsaade etmemektedir. Aynı şekilde namaz kılmalarına da müsaade etmemektedir. Kişilerin evlerinde bulunduracağı Kur’an-ı Kerim ve seccade sayısına kadar müdahale edebilme hakkını kendinde gören bir yönetimin insan hak ve özgürlüklerinin ne kadar uzağında olduğu aşikardır. Oruç tutmayı, namaz kılmayı yasaklamak bizim anlayışımıza göre firavunlaşmaktır. Çin Yönetimi aynı zamanda Müslümanların etnik kimliğine yönelik asimilasyon politikaları yürütmektedir. Bunun adı faşizanlıktır. Müslümanlara ait lokanta ve benzeri yerlerin Ramazan’da gün boyunca açık olmasını ve her birinde alkol satışı yapılmasını istemek de yine inanç hürriyetine aykırı bir uygulamadır. Müslümanlara zorla alkol içirmenin zorbalıktan başka bir izahı yoktur. Doğu Türkistan’da olup bitenlerin dünya kamuoyu ile paylaşılmasına imkân verecek tarafsız gazetecilerin ve gözlemcilerin bölgeye gitmesi sağlanmalıdır” diye konuştu.