Rahmetli babam, hacı Hilmi beyin iş hayatı vesilesiyle gençlik yıllarımın ve eğitimimin 5 yılı Erzurum şehir merkezin en meşhur ticari ve oteller bölgesi Gürçükapı’da mülkü bizim olan Alemdar otelinde geçti.

Bendenizin bu nedenle, Erzurum tarihine, kültürüne, sanatına, fıkralarına, şivesine ve Erzurum halkına özel bir sevgim ve ilgim vardır. Ailem ve yakın çevrem bunu çok iyi bilmektedir. Şimdi sizleri neşelendirmek için, Erzurumlu kardeşimizin sevgilisine olan tarifsiz aşkını kendi şivesiyle mektuba döküyor. Anadolu insanının ne güzel hasletleri, özlemleri, örf ve adetleri varmış. Bunları yeni nesillere aktarmalı, anlatmalı ve de mutlaka yaşatmalıyız.

“Se­ni ele se­vi­rem ki. Di­ya­cah­san ki ni­ye? Ne bi­lim iş­de ele!
Se­ni gö­ren­de bir hoş olir, ölir, ölir, öli­rem... Ah­şam olir, da­var, na­hır, mal ge­lir, kom­lar, ahır­lar do­lir. Sa­yi­ram, sa­yi­ram bi­ri es­gik. Bi da­ha sa­yi­ram. Bir de ba­hi­ram ki ta­mam. Ama üzü­li­rem. Di­ya­cah­san ki ni­ye? İş­de ele...
Yas­si olir, se­ki­de ey­mek yi­ye­ce­ğam. Ci­vil la­va­şi dü­rüm edir, tam kıt­li­ram, sen ah­lı­ma ge­lir­sen, bo­ğa­zim­da dü­güm­le­nir, yi­ye­mi­rem. Ge­ne di­yir­sen ki ni­ye? İş­de ele...
Anam ör­ti­le­ri se­rir... Gen­di gen­di­mi yi­yi­rem. Oda gi­dir, kül­li bi­çâ­re ga­li­ram. Göz­le­rim sü­zü­lir, uyu­ya­ca­ğım uyi­ya­mi­ram. Ga­fam ga­ri­şir, yü­re­gim sı­hi­şir, ya­ta­mi­ram. Ge­ne di­yir­sen ni­ye? İş­de ele...
Guş­lu­ğa doğ­ri da­li­ram, ha­yal, hül­ya gö­ri­rem, san­ki ya­nım­da­san. Se­vi­nir, se­vi­nir bir hoş oli­ram. Bir de ayı­li­ram ki, yas­tı­ğa sa­rıl­mı­şam. Di­ya­cak­san ki ni­ye? Ama­aan, iş­de ele...
Sa­bah olir, ho­roz­lar ötir, gün do­ğir... Ga­hi­ram ta­vuh­la­ra, cu­luh­la­ra yem ve­ri­rem... Cu­luh­la­ri du­tir du­tir öpi­rem. On­la­ri bi­le se­ne ben­ze­di­rem. Sag­gın de­me ni­ye? Ne bi­lim, iş­de ele...
Gün gi­bi ge­lir, ay gi­bi gi­dir­sen. Be­ni yi­ye yi­ye bi­ti­rir­sen. Hep öm­rüm­den gö­ti­riy­sen. Se­ni sev­di­gi­mi de coh ey bi­lir­sen. Di­yir­sen ki ni­ye? Bi­lir­sen iş­de ele...
Ba­bam be­ni ga­pi­ya goy­mir di­yir­sen. Ey helt yi­yir­sen. Gom­şu­la­ra, emin, bi­bin, ezen gi­le gi­dir­sen... Me­dem ele çıh ca­ma, tır­hı­ca gel! Yü­zün gö­rim, bu da be­ne ye­ter. Sag­gın de­me ni­ye? İş­de ele...”