ANTALYA, () - MEMORİAL Antalya Hastanesi Fizik, Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nden Uz. Dr. Feride Ekimler Süslü, 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle, kemik sağlığı hakkında bilgi verdi.

Kemik erimesi olarak bilinen 'Osteoporoz'un kemiklerin zamanla kalsiyum ve mineral yoğunluğunu kaybederek, kırılganlaşması olduğunu söyleyen Feride Ekimler Süslü, kemiklerin kasları yapısal olarak destekleyen, hayati organları koruyan ve kalsiyum depolayan yapılar olduğunu aktardı. 18-25 yaşları arasında doruk kemik kütlesinin maksimum düzeyde olduğunu belirten Süslü, "40'lı yaşlardan sonra, özellikle kadınlardaki hormonal değişimler, genetik faktörler, beslenme, fiziksel aktivite azlığı, kemiğin giderek kütlesini kaybetmesine yol açar. Özellikle 80 üzerinde osteoporoz riski yüzde 85 olmaktadır ve bununla birlikte kırık riski de 2,5- 3,5 artar" dedi.

KADINLAR DAHA ÇOK RİSK ALTINDA

Kadınların osteoporoza yakalanma riskinin daha fazla olduğunu kaydeden Süslü, "Ülkemizde 50 yaşın üzerindeki kadınların yüzde 50'sinde osteopeni adında düşük kemik yoğunluğu mevcutken, yüzde 25'inde osteoporoz görülür. Düşük kalsiyum içerikli besinlerle beslenme, D vitamini eksikliği, yeterli fiziksel aktivite içinde olmamak, genetik yatkınlık, kemik kütlesinin azalmasını hızlandıran sigara, alkol ve kafein tüketimi, bazı ilaçların (steroidler) uzun süreli yüksek dozda kullanımı ve bazı kronik hastalıklar kemik erimesine zemin hazırlayan etkenlerdir. Özellikle osteoporozda menopoz ile birlikte değişen hormonal yapı hastalığa zemin hazırlar. Östrojen eksikliğine bağlı omurgada yüzde 8, kalçada yüzde 5 kemik kaybı olur. 45 yaş öncesi menopoza girmek hastalık için risk oluşturmaktadır" diye konuştu.

'KEMİK YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN'

Kemik erimesinin hiçbir belirti vermeyebileciğini söyleyen Süslü, şöyle konuştu:

"Genellikle bel ve sırt ağrıları, boyda kısalma, omurgada kırık, sırtta kamburlaşma, omuzlarda yuvarlaklaşma, kaburgalarda, el bileğinde ve kalça kemiklerinde kırıklarla kendini gösterir. Kemik erimesi; menopoz sonrası kadınlarda, 60 yaş üstü erkeklerde ve 20'li yaşlarına göre 4 cm boy kısalması olanlarda, kemik grafileri ve Dual Enerji X Ray Absorbsiyometri (DEXA), tomografi yöntemi kullanılarak araştırılmalıdır. Elde edilen değerlere ve kırık varlığına göre tanı konulmalıdır. Ölçümler omurga, kalça ve önkoldan yapılabilmektedir."

'SİGARADAN UZAK DURUN'

Osteoporoz hastalarında gençliklerindeki boy uzunluğundan 5-6 cm'den fazla kısalmalar oluşabileceğini aktaran Süslü, "Omurlarda kemik erimesine ait kırıklar oluştuğunda hastada şiddetli sırt ağrıları meydana gelir. Osteoporozdan korunmak için, çocukluktan itibaren yeterli miktarda kalsiyum, güneş ışığından yararlanma ve yaşa uygun D vitamini ile yeterli protein alımı, düzenli fizik aktivite ve sigaradan uzak durmak gibi önlemler alınması çok önemlidir" dedi.

Feride Ekimler Süslü, Osteoporozdan korunmak için alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:

"Kalsiyumdan zengin beslenin. Her gün 2 su bardağı az yağlı süt veya yoğurt ve iki kibrit kutusu inceliğinde peynir tüketin. Kalsiyumdan zengin kuruyemişleri, özellikle bademi daha sık tüketmeye dikkat edin. Beslenmenizde yeşil sebzeye yer verin. Özellikle kalın yapraklı yeşil sebzeleri, marul, semizotu, yeşil biber, ıspanak ve dereotunu tercih edin. Fazla tuzlu beslenmek idrardan kalsiyum atılımını artıracağı için, tuz kullanımını sınırlandırın. Sigara kullanmayın. Kahve ve çayı az tüketmeye çalışın. Kafeinden zengin olan kolalı içeceklerden uzak durun. Sık sık diyet yapmayın, düzenli ve dengeli beslenmeye özen gösterin. D vitamininizi ölçtürün. 20'nin altında olduğu takdirde D vitamini desteği alın ve daha çok güneşten faydalanmaya çalışın. Sadece yürümek yerine, hafif ve ölçülü ağırlık egzersizleri de yaparak kas yapınızı kuvvetlendirin. 40 yaş üzerinde osteoporoz tanısı konduysa, sırt kaslarını güçlendirici, postür ve denge egzersizlerden sıkça yapmaya özen gösterin."

FOTOĞRAFLI