Çaykur Genel Müdürü Ekrem Yüce, çay tarımının ilk olarak Batum'dan getirilen tohumlarla resmi olarak başladığını hatırlatarak, “Çay tarımı 80 yıla yakın zamandır yapılıyor. Bitkilerimiz 80 yıllık, aralarında 70, 60 ve 50 yıllık olanlarda var. Ortalamamız 60-70 yıl seviyesindedir. Çaylıklarımızın ekonomik ömrü takriben 80 yıllıktır. Bundan sonra tamamıyla verimliliğini kaybedecek diyemeyiz fakat bizim verimlilikteki maksadımız çayın etkili maddelerinde olan değerlerdeki yüksekliktir. Biz çayın etkili maddelerin yüksek olmasını ve verimliliğinin fazla olmasını hesap etmek zorundayız. Hem etkili madde hem de verimlilik yüksek olmalıdır. Verimliliğin her geçen gün kademeli bir şekilde azaldığını tespit etmiş durumdayız. Bunun için mevcut bahçelerimizin maksimum verimliliğini, içindeki etkin maddelerinin artırılması için çalışmalara devam ediyoruz. Bunun yanında bu çay bahçelerinin yeniden doğuşunu sağlamamız gerekmektedir.” dedi.

Çayın ekonomik ömrünü kaybetmemesi için alınması gereken önlemlere dikkat çeken Yüce, “Çaylıklarımız generatif üretim ile plantasyonları çoğaltıldı, yani tohum üretimi yapıldı. Tohum üretiminin faydaları; kardeş olmaya ve genetik açılıma çok müsait olmasıdır. Bu genetik açılım çerçevesinde çaylıklarımızın saf ırka dönüşmesi konusunda da bir çalışma yapmayı arzu ediyoruz. Çaykur olarak bu alanda çalışmalarımız devam ediyor. Biz ekonomik ömrünü tamamlamış çaylıklarımızın yenilenmesi için başlatacağımız çalışmalar için şu an verilerimizi topluyoruz. Bu verilerin toplanmasının ardından bir strateji belirleyeceğiz ve bakanlığımızdan gerekli izinleri alarak çalışmalarımızı kademeli bir şekilde sürdürmeye çalışacağız.” ifadelerine yer verdi.

Çaykur’da görev yaptığı önceki dönemde de bu konuda 3 yıllık bir çalışma yaptığını ifade eden Yüce, şu ifadelere kullandı:

"Bu çalışmalar neticesinde belirli bölgelerde parseller belirledik ve çalışmalar oluşturduk. Bu çalışmalarımız bize bir altyapı oluşturacaktır. Ekonomik ömrünü tamamlamış ve doldurmuş çay bahçelerinin, nitelikli klon çay fidanlarıyla yenilenmesi için gerekli çalışmaları başlatmanın gayreti içerisindeyiz. İlk başta 50 dekarlık pilot bir bölgede çalışacağız. Alt, orta ve üst kotlarda 5 dekarlık alan içiresinde muhtelif yerlerde bu çalışmaları sürdüreceğiz. Çalışmalarımızın adaptasyon kabiliyetini, verimliliğini ve katkılarını gözlemleyerek rapor haline getirmek istiyoruz. Bu çalışma ile çayımız 80 yıl sonra daha verimli, nitelikli ve gerçekten dünya klasında en kaliteli çay olarak yeniden doğacaktır.”