Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden bir tanesi olan Ayder Yaylası’nda çarpık yapılanmanın ortadan kaldırılıp, doğaya uygun bir görünüme kavuşturulması için başlatılan çalışmalar sürüyor. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından Rize’nin Çamlıhemşin ilçesindeki yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden biri olan Ayder Yaylası'nda uygulayacağı Kentsel Dönüşüm Projesi için düzenlenen “Ayder Yenileme ve Koruma Projesi" kapsamında “Arama Konferansı” düzenlendi. İyidere ilçesindeki bir otelde düzenlenen konferansın 2. gününün açılışına Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy, Rize Valisi Erdoğan Bektaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Çamlıhemşin Belediye Başkanı Osman Haşimoğlu, TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan ve davetliler katıldı.
Konferansta bir konuşma yapan TOKİ Başkanı Mehmet Ergün Turan, arama konferansının Ayder Yenileme ve Koruma Projesinin hazırlık süreçlerinden sadece biri olacağını belirterek, “Buradan çıkan sonuçlar daha sonra yapılacak bir çalıştayda ele alınarak süreç olgunlaştırılacaktır. Amacımız birlikte ve ortak akılda iyiyi bulmaya çalışmak Ayder’in önceliklerine doğal güzelliklerine ve yapısına uygun hem yenileme hem de koruma projesi oluşturmaktır. Biz TOKİ olarak bu projede büyük önem veriyoruz. Sizlerle birlikte bu projenin gerçekleşmesi için önemli bir sorumluluk alacağız” dedi.
Bu çalışmanın Türkiye’de plancılık, mimarlık ve mühendislik açısından bir ilk olacağını kaydeden Turan, “Örnek bir çalışma olacaktır. Çünkü bugüne kadar bu alanda ve büyüklükte yapılmış planlanmış bir yayla projesi yoktur. Ayder’de yaklaşık 1 milyon metrekare alanda bir proje çalışması yürütülecektir. Bildiğiniz gibi alanın tamamı birinci, ikinci, üçüncü sit alanından oluşmakta turizm bölgesi, milli park ve yayla olmak üzere kadastro görmüş ve büyük kısmı özel mülkiyeti yerleşim alanıdır. Toplamda 639 parsel bulunmakta olup bunların 607 şahıs mülkiyetindedir. Ayder’de yaptığımız tespitlere göre bu 639 adet parselden 262 tanesi üzerinde yapı bulunmaktadır. Tescilli 2 adet yapı bulunmakta, 98 adet yapıda korunması gereken yapı statüsündedir. Bu arama konferansında ilgili uzmanlar projeye yönelik çeşitli vizyon ve yaklaşımları gündeme getireceklerdir. Bu projenin bölenin ihtiyaçlarına ve taleplerine cevap verecek nitelikte insan ve doğa ilişkisini ön planda tuttuğu kendi kendini koruyan ve geliştiren bir proje olmasını arzuluyoruz. Buradan çıkacak netice ve daha sonra yapacağımız çalıştay sonrasında hedefimizi Ayder’in gelecek nesillere sağlıklı bir şekilde aktarılabilmesi için öncelikle tescilli ve korumaya değer yapıların rehabilitasyonu üzerinde durmak olacaktır” şeklinde konuştu.

“TOKİ ilk defa böyle bir proje yapacak”
TOKİ’nin ilk defa böyle bir proje yapacağını ifade eden Turan, “Ayder’in tamamına ilişkin kentsel tasarım ve mimari projeler geliştirilecektir. Gerekirse yeni yapılacak olan yapıların az katlı ve yöresel mimariye uygun şekilde inşa edilmesi esas alıyoruz. Burada sadece yapısal olan dönüşüm değil hizmet anlayışında ve sistemininde de dönüşümün ve şahsen gerekli olduğunu düşünüyoruz. TOKİ için bu proje özellikleri itibariyle üstlendiğimiz ve üzerinde çalıştığımız içeriği ve süreci farklı yeni bir projedir. Her türlü ekolojik hassasiyetler göz önüne alınacaktır. TOKİ 54 vilayette konuştuğumuz alandan çok daha büyük kentsel dönüşüm projeleri yapmaktadır. Burada 360 tane yapıdan bahsettik bizim şu an 54 vilayette 3 bin, 5 bin konutu dönüşümler yaptığımız alanlar var. Dolayısıyla TOKİ’nin ilk defa yapacağı, Türkiye’de belki ilk defa yapılacak proje o açıdan tasarım ve arka planda çalışmaları özel bir proje. Ama yapım konusuna gelirsek çok rahatlıkla başarabileceğimiz bir proje. Dolayısıyla Ayder’in TOKİ açısından da buranın klasik manadaki kentsel yenilemeden birçok farklı boyutu vardır. Bunları hassasiyetle gözeteceğiz. Buradan çıkacak sonuçların önemli olduğunu düşünüyorum. En önemlisi bu projeyi bütün bu paydaşlar birlikte gerçekleştireceğiz. Herkesin kazanması çok önemli. Fakat önemli olan sürdürülebilirlik ve Ayder’in kazanması eğer Ayder kazanırsa sadece bu nesil değil bundan sonra gelen nesillerde Ayder vesilesiyle katkı sunmuş olur. Ayder’de yaşanan bütün süreçlerin bir kısmı şuanda Uzungöl’de yaşanıyor. İnşallah Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeyle beraber hayırlı sonuçlara ulaşacağımızı umut ediyorum” diye konuştu.

“Davos gibi merkez üretebilirsek bunun uzun vadede gelir getiren destinasyon haline getirebiliriz”
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Ömer Arısoy ise yaptığı konuşmada, Ayder’in Davos gibi üretilmesiyle uzun vadede gelir getiren destinasyon haline getirileceğini kaydederek, “Ayder ve Davos’u fiyat bakımından karşılaştırmak istiyorum. Davos’ta yıllık ortalama bakımından 3 ve 4 yıldızlı otellerde tek kişilik oda fiyatı ortalama 250 dolar bu rakam Ayder için arkadaşlarımızın derlediği bilgilere göre yıllık ortalama iki kişilik oda fiyatı 100 dolar dolayında gözüküyor. 5 yıldızlı otellerin oda fiyatlarını söylemiyorum. Ayder’imizi sürdürülebilir yıllara sahip ve güzelliğine yakışan bir turizm merkezi haline getirmenin yolu şuanda başlangıç düzeyinde olan ve Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Bakanlığımızın da destek verdiği bu yenileme koruma projesi. Buralarda yüksek oranda konaklama elde etme imkanımız yok. Dolayısıyla kişi başına turistten en yüksek geliri elde edecek standart bir düzey geliştirmek zorundayız. Bunun için buradaki yapılanmayı yöresel mimariye uygun ve doğaya ve çevreye saygılı standardı yüksek sunduğumuz hizmetin kalitesine oranla fiyatlandırabildiğimiz bir düzeye eriştirmek ve bun sürdürülebilir yılmak zorundayız. Ben bu bakımdan bu çalışmanın sonra derece hayati tarihi bir fırsat olduğunu kanaatindeyim. Türkiye’de bunu TOKİ’den daha iyi yapabilecek bir kurum bilmiyorum. Kısa vadede endişeleriniz olabilir ama Davos gibi merkez üretebilirsek bunu uzun vadede gelir getiren destinasyon haline getirebiliriz” ifadelerini kullandı.
Açılış konuşmalarının ardından konferansın ikinci bölümüne geçildi.