Sahipsiz kalan takımın düşmesi haktır,
Peki, Sen sahip çıkmayacak mısın ey Rizespor’lu?

Bu söz böyle değildi tabiiki ama bu şekilde de kullanmama  büyük vatan şairi Mehmet Akif Ersoy kızmazdı herhalde. (Allah Rahmet Eylesin)
Sancılı geçen bir sezonun ardından geçen sezon ligde kalarak bu sezonda Süper Ligde yoluna yeni hedeflerle devam etmek isteyen Çaykur Rizespor bir türlü yaptığı iyi işlere gündeme gelmeyi başaramıyor. Her fırsatta yeşil mavili ekibi yerden yere vuran ulusal basın, yapılan hiçbir iyi çalışmayı görmezken doğrudan alakası olsun olmasın her fırsatta Çaykur Rizespor’u tabiri caizse linç etmeye çalışıyor.

Geçen sezon Çaykur Rizespor’un ligde kalmasına üzülen sözüm ona usta yorumcu ve yazarlar bu sezon başında Kweuke-Hikmet Karaman arasında yaşanan tartışmayı ağızlarından salyalar akarak kendi lehlerine fırsata çevirmeye, Çaykur Rizespor’u yerden yere vurmaya çalıştılar. Bu oyuna Çaykur Rizespor’u uzun bir aradan sonra Süper Lige taşıyan ve taraftarın gönlünde ayrı bir yeri olan Mustafa Denizli hocanın da taraf olması ayrı bir üzüntü tabii. Bu olayın takım içerisinde kısa sürede çözümlemesini bile hazmedemeyen zatlar şu anda bırakın süper ligi Avrupa liglerinde bile tek namağlup takım olan yeşil mavili ekibi övemedikleri gibi görmezden gelmeye yerden yere vurmaya devam ediyor.

Bu Çaykur Rizespor değil de başka bir takım olsaydı adına belgeseller yapardı o malum medya ve yorumcuları. Ama Çaykur Rizespor olunca bu zatlar sanki Yunan takımından bahsediyorlar. Fazla eskilerden, önceleri yaşananlardan bahsetmeye gerek yok. Daha 2 hafta önce Çaykur Rizespor Antalyaspor karşılaşması maç sonucu 5-1. Peki ne oldu. Her taraftar gibi kurulduk sözüm ona milli kanalımızın başına yorumları bekliyoruz büyükkkkk yorumculardan. Sonuç Antalyaspor nasıl 5-1 yenildi. Neden yenildi, bu yenilginin erken olması iyi olmuş, Antalya bundan ders çıkartırmış. Diğer takım, maç boyunca aşil tendonlarına  basılan 90 dakika durmadan mücadele edilen yeşil mavili aslanlar onlar Yunan takımı ya onlardan bahsedilmez. Ve bu hafta Fenerbahçe’nin yenilmesinin ardından tek namağlup takım olarak Kasımpaşaspor karşısına Çıkan Çaykur Rizespor’un 2 futbolcusu uydurma sarı kartlarla ki Viera’nın 2. Sarı kartı net ona lafım yok Koray’ın 1. si tartışılır ama 2. Sarı kart tartışmasın uydurma bir şekilde oyundan atılıyor. Maçı anlatan spiker dahil olmak üzere herkes bayram ediyor. Olur mu sözüm ona 3 büyükler dururken Çaykur Rizespor namağlup olabilir mi? Olmaz tabi ki, olmamalı. Ve 90+6,  9 kişi kalmasına karşı canla başla mücadele eden Karaman’ın kahramanları bir penaltı kazanıyor ve unvanını koruyor. Viera’nın ilk pozisyonuna, Koray’ın 2. pozisyonuna tereddütsüz sarı kart veren Deniz Çoban’ın bu pozisyona penaltı vermesi normal bunu kimse tartışmıyor. Sadece penaltıya odaklanıyor. Oysaki o kartlar sarıysa ve kırmızıya döndüyse bu pozisyonda %1000 penaltıdır. Kimse kusura bakmasın.

İşin ilginç ve gözden kaçan ama bir o kadar da Çaykur Rizespor’a karşı duyulan anlamsız kini gözler önüne seren bir olay yaşanıyor milli kanalımız TRT yorumcularında, sezon başında hocayla öğrencisi arasında bir tatsızlık yaşanmıştır olay çözümlenmiş her şey tatlıya bağlanmıştır. Penaltıda herkes Kweuke topu eline alınca yine seviniyor “işte aradığımız fırsat, Kweuke yine olay çıkartacak tamam malzeme çıktı” diye sevinirken Kweuke penaltı golünden sonra hocasına koşuyor ve yılların tecrübesi Hikmet hocayla kucaklaşıyor. Bu kucaklaşma dahi batıyor sözüm ona futbolun usta yorumcularına. Buradan umduğunu bulamayanlara maçın hakemi Deniz Çoban aradıkları malzemeyi veriyor maçın ardından ve canlı yayında yaptığı açıklama ile Çaykur Rizespor’un başarısı yine gölgeleniyor. Bu da yetmiyormuş gibi yine günah keçisi Çaykur Rizespor olarak hedef tahtasına konuyor. Sanki hakem Çoban sadece Kasımpaşaspor’dan özür dilemiş sadece onun hakkını yemiş gibi lanse ediliyor. Oysaki Çoban açıklamasında her iki takımdan özür diliyor. Kötü yönettim diyor. Ama buda çarpıtılıp sadece Çaykur Rizespor ve özellikle hınçlarını alamadıkları penaltıyı yaptıran Kweuke açıkça linç ediliyor hem de başta TRT olmak üzere sözüm ona futbol yorumcuları ve diğer köşe yazarları trafından.

TRT’de Pozisyonlar yorumlanıyor özellikle Ceyhun Eriş’te ayrı bir hırs var. Yeşil mavili takım aleyhine verilen tüm kararlar doğru lehine verilen veya verilmeyen kararlar haklı. Bir ara duyarlı bir taraftar twit atıyor Ahmet İlhana yapılan ve yerde yatarken hakem Deniz Çoban’a söylediği ve ekranlardan duyulan “hocam ayağım bir kez kırıldı bir daha kırılırsa ben nereden ekmek yiyeceğim”  serzenişin yaşandığı pozisyon soruluyor. Ceyhun beyin cevabı, “öyle basit pozisyonları burada değerlendirsen bu program bitmez” oluyor. Ne kadar tarafsız olduklarının göstergesi bu. Ha bu birde devletin milletin kanalında yayınlananlar. Birde diğerleri var onları anlatmaya sayfalar yetmez. Son olarak da Sayın Fatih Altaylı olayı başka boyutlara taşıdı ki bu yazıyı yazmama vesile oldu bir yerde de. Sayın Altaylı sanki Çaykur Rizespor’un sahibi varmışta onun için Kweuke’ye bişe yapamamışlar.  Fatih Altaylı sorulan bir soruya Türkiye ise Kweuke olmak mübah. Üstelik de Rize futbolcusu. Ceza vermek için yürek yemiş olması lazım Disiplin Kurulu üyelerinin." Ya bu açıklamadaki her şeyi bir tarafa koyalım. Nerede o imalı bir şekilde ifade edilen Rize’yi koruyanlar, Çaykur Rizespor’u sahiplenenler nerede. Bize de bir gösterseler şunları merak ediyorum.

Medyada var mı?

Yorumcularda var mı?

Televizyonlarda var mı?

Köşe yazarlarında var mı?

TFF’de  var mı?

PFDK da var mı?

MHK’ de var mı?

 bu sorular Sayın Altaylı nezdinde onun gibi düşünenlere.

Hepsini koydum bir kenara; Asıl sorum benim gibi Rizeli ve Çaykur Rizespor’lu taraftarlara

Tribünlerde var mı?

Çaykur Rizespor’un sahibi, destekçisi, bu yapılanlara karşı takımını yalnız bırakmayan TRAFTAR var mı?..

YOK,YOK,YOK,YOK maalesef yoooooooook. Yanlış biliyor Fatih beyler…
Biz sahip çıkmazsak bir daha bize buraları göstermezler. İyi düşünmek lazım vesselam...