Diyanet-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hamdullah Silindir, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışan İmam Hatip, Müezzin Kayyım ve Kuran kursu hocalarının bir araya gelerek 2016 yılında kuruluşunu gerçekleştirdiği Diyanet Bir-Sen’in hızlı bir şekilde büyüme ve gelişmesini sürdürdüğünü söyledi.

Bu süreçte din görevlilerinin desteğini alarak Diyanet çalışanlarının hak ve hukukunun korunması amacıyla güçlü bir sendikal hareket başlattıklarının altını çizen Hamdullah Silindir, Diyanet Bir-Sen, bugün din görevlilerinin umudu haline gelmiş bir sendikadır, dedi.

Silindir, sendikanın kuruluş amacının, Diyanet Hizmet Kolunda din görevlilerinin yalnızlaştırılması ve ötekileştirilmesi sonucunda gelişen hoşnutsuzluktan kaynaklandığını ifade ederek şöyle dedi: “Din görevlileri, eskiden siyasi görüşleri nedeniyle ayrıştırılan insanların horlandığı gibi bugün de teşkilatımızda şu sendikacı bu sendikacı şeklinde ayrıştırılmış ve ötekileştirilmiştir. Bunun neticesinde güçlü sendikaların üyelerine hizmet götürülürken, diğer sendika üyeleri yalnızlığı mahkûm edilmiştir. Bu da büyük bir hoşnutsuzluk yaratmıştır. Bugün gelinen noktada Diyanet camiası, yaratılan sendikal kaos kıskacından bıkmış ve kendisini ötekileştirmeyen, düşüncelerini açıkça ifade edebileceği, hak ve hukukunun güvence altına alınarak korunacağı bir sendika arayışı içerisine girmiştir. İşte Diyanet Bir-Sen bu noktada ortaya çıkmış ve Diyanet camiasını kucaklamıştır.

Din görevlilerini kandıranların, yalanları sendikal amaç olarak görüp proje diye yutturanların, başkalarının çalışmalarını, emeklerini çalıp bizim projemiz, biz teklif ettik, biz yaptırdık diyenlerin bu camiaya kazandırabileceği hiçbir şey yoktur. Biz, dürüstlüğü ilke edinmiş, doğru söylemlerle yol alarak, yaptığımız ve yapacağımız projelerle din görevlilerinin karşısına çıkmayı ilke edinmiş bir sendikayız.

Diyanet Bir-Sen olarak, gerek yakınımızdaki, gerek en ücra yerlerde görev yapan din görevlilerinin sorunlarını sahiplenen ve bütün din görevlilerini meslektaş, kardeş ve insan gözüyle görüp kucaklayan bir sendikayız. Din görevlilerinin moral ve motivasyona ihtiyacı var. Bunu sağlayacak olan sendika da Diyanet Bir-Sen’dir.

Bilinmelidir ki kimseye karşı değiliz, kimseye önyargılı da değiliz. Ancak din görevlilerine verilecek zarar noktasında herkesin karşısında oluruz. Sendika olarak, din görevlilerinin sorunları çözülüyor mu, çözülmüyor mu? Özlük hakları iyileştiriliyor mu, iyileştirilmiyor mu? Din görevlileri mağdur ediliyor mu, edilmiyor mu, bunlara bakarız. Eğer din görevlileri mesleklerinde başarılı olarak görev yapıyorsa, memnunlarsa, gelecek endişeleri yoksa sendika olarak biz de memnun oluruz. Kim yaparsa yapsın hizmetleri alkışlarız.

Sendikacılık bilgi, beceri ve yetenek ister. Koltuk heveslisi değiliz. Yalanlarla, hilelerle iş yapmayız. Hakk’a boyun eğer, haklının elini sıkar, hukuka saygımızı gösteririz. Sendikaların amacı hizmettir. Bunun için de adil, dürüst ve hukuk çerçevesinde hareket etmek gerekir. Bu unsurlardan sapan sendikalar kaybeder ve çöküşe geçer. İşte bu ilkelerden taviz vermeyen bir sendika olarak büyüyoruz. Diyanet Bir-Sen’in büyümesinden korkan ve rahatsız olanlara da şunu söylemek istiyorum; korkunun ecele faydası yok… Siz kaybetmeye mahkûmsunuz! Biz yolumuzda ilerlerken sadece meslektaşlarımıza hizmeti düşüneceğiz. Bu nedenle Diyanet camiasını Diyanet Bir-Sen’in çatısı altında toplanmaya davet ediyorum. Birlikte daha güzel günlere, daha güzel geleceğe el ele, diyoruz.”