Din, akıl sahibi insanları kendi istekleri ile dünyada ve ahirette iyiliğe, huzura ve mutluluğa ulaştıran ilahi bir mesajdır. “ Allah cc. indinde gerçek din sadece ve ancak İslam dinidir.” İslam dini yegâne hak dindir. İslam dini dışında kalanlar hak din değil; inanış, felsefe, ideoloji, beşeri görüşlerdir.

“Hıristiyanlık, Musevilik asılları bozulmuş, muharref dinlerdir. Artık felsefe, bozuk inanç, inanış halini almışlardır.”

 “İnsanlar tarafından din diye uydurulanlara da batıl din diyoruz.” Aslında bunlar din değildir. Bunların Allah cc. ile peygamberler ile hiçbir ilgisi - alakası olmayan; uydurma, kurgulama, düzmece, batıl, çürük, yararsız boş sözlerden oluşmaktadır.”

Allah’ın gönderdiği bütün dinlere, Allah cc. “İslam” adını vermiştir. Hıristiyanlık ve Musevilik- Yahudilik daha sonra isim değiştirmiştir. Batıl din denen; Budizm, Hinduizm, Taoizm şeklini almıştır.

İslam dini, iman, amel- ibadet, güzel ve yüksek ahlak konusunda çok güzel değerler açıklar. İtikat, ibadet, güzel ahlak, siyer, ilmihal, fıkıh gibi 8 ana ilim dalı bulunmaktadır. Her özelliği Rabbani, İlahi, Allah cc. özelliklidir. Peygamberimiz, teorik olan bilgilere pratik, gerçekleştirme, uygulama şeklini hadis ve sünnetlerle vermektedir. Bizler, ayetlerle emredilen ibadetleri peygamberimizin sünnetlerine göre yapıyoruz. Zira Kur’ân’da ibadetlerin yapılış şekli yoktur. Peygamberimiz bu ibadetlerin yapılış şeklini, sünnetleri, Allah’ın meleği Cebrail’den öğrenmiştir. Yanı ibadetlerin yapılış şekli Rabbanidir. Peygamberimizin kendi heva ve hevesi değildir.

İslam dininin son İlahi mucize kitabı; Kur’ân-I Kerim’dir. 114 süre, 6,236 ayet olan bu İlahi kitap, mucize mesaj kıyamete kadar aslını koruyarak, devam edecektir. İslam dini tüm insanlığa gönderilmiş, evrensel bir mesajdır. Bütün insanlığa hitap etmektedir. Kendinden önceki tüm İlahi kitapları, peygamberleri kabul eder. “Muharref,” “ batıl,” “ bozuk felsefe,” “ sapkın ideolojileri” tamamı ile bütünü ile reddeder.

İslam dini, akıl, ilim, bilim, teknik, teknoloji, kültür, sanat, insanlık, merhamet, temizlik, doğruluk, dürüstlük, adalet, sağduyu, mantık, makul olan İlahi bir insanlık dinidir. İnsanın doğasına uygun olan her değeri kabul eder. Dünya ve ahirette lazım olacak her değeri benimser. İslam yaşanması en kolay olan önemli bilgiler içerir. İslam’da aşırılık, gerilik, gericilik, azgınlık, taşkınlık, yıkıcılık asla yoktur. İslam dini imar, bayındır, güzelleştirme, iyileştirme, ıslah etme dinidir. İslam dini barış, sevgi, saygı, merhamet, edep, güzel ahlak, hayâ, utanma, arlanma, düzeltme dinidir.

İslam dini “tevhit” dinidir. Allah’tan başka ilah- tanrı tanımaz. Peygamberlerin hepsini tanır ve kabul eder. Son peygamberin Hazreti Muhammet sas. Olduğunu bildirir. “Müslüman olmak için; Allah’a, Kur’ân’da bildirildiği gibi inanmak, kabul etmek gerekir. Meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, iyilik ve kötülüğün Allah cc. yaratması olduğuna inanmak gerekmektedir.”

 Müslüman olmayanlar, iki âlemde çok zor, güç, berbat, felaket, fecaat yaşayacaklardır! Münafıklar, müşrikler, ateist- kâfir - gâvurların iki dünyaları haşat ve berbat olacaktır. Bunlar insanlık müsveddesi olarak felaketler yaşayacaklardır! “Bunlara ne oldukları anlatıldığında, düşünüp, özeleştiri yapmamaktadırlar. Biz iyileştirici, düzelticileriz, demektedirler.”

Allah cc. âlemlerin Rabbidir.  Âlemleri hiç yoktan yaratmıştır. Yarattığı âlemlerde hala yaratmaya devam etmektedir. “Bugün bilinen 1 milyona yakın bitki âlemi vardır. 2 milyon kadar da hayvanlar âlemi bulunmaktadır. Belirlenemeyen, varlıklar bulunmaktadır. Yeni varlıklar yaratılmaktadır.”

 Allah cc. evvelinden sonsuza dek hep var olacaktır. Varlığının sonu yoktur. Allah cc. birdir, eşi, benzeri yoktur. Hiçbir varlığa benzemez. Allah’ın varlığı kendindedir. Allah cc. diridir, canlıdır. İlim, bilim bilici, her konuda âlimdir. Sıfatlarında sınır- hudut yoktur. İşitir, görür, dilediği olur. Gücü, kudreti her şeye yeter. Söyler, konuşur, anlatır, açıklar. Her şeyin hiç yok iken yaratıcısıdır. Var olandan tekrar yaratandır. “Allah’ımız zati ve subuti sıfatları ile bilirken, en az 99 adı ile de bilmemiz çok önemlidir.” Allah’ı Kur’ân’dan ve yaratılanlardan biliyoruz ve inanıyoruz.

Beni, annemi, babamı, kardeşlerimi, sevdiklerimi, nimetleri, bereketleri, doğayı, dünyayı, evreni hiç yoktan yaratan ve de beni, kendinden haberdar eden; Yüce Allah’ımı çok, çok, çok seviyorum. Ona iman ediyorum. Ona ibadet ediyorum. Onu zikrediyorum. Dua ediyorum. Tövbe ediyorum. Onun razılığını- hoşnutluğunu almak – kazanmak için; iyilik, hizmet, infak ediyorum. Allah’ıma teşekkür ediyorum. Şükrediyorum. Şükranlarımı iletiyorum. Dua ediyorum. Hamt ediyorum. Minnettarlığımı ifade ediyorum. İnsanların iyiliklerine teşekkür ediyorum. İnsanları, hayvanları, çevreyi, doğayı, dünyayı ve yaratanını çok mu çok fazla seviyorum. Yaratılanları, yaratandan ötürü çok seviyorum.

 Peygamberimiz buyuruyor: “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a şükretmez.”

Ayet mealen: “Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş gibidir. Resule itaat etmeyen de Allah’a itaat etmemiş olur.”

Ayet mealen: “ Allah ve Resulünün önüne geçmeyiniz. Onun hükümleri önüne geçmeyiniz.”

Ayet: “Allah’ın nimetini sayacak olsanız, bitiremezsiniz.”

Alak süresi: “ Yaratan Rabbinin adı ile oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğreten O’dur. İnsana bilmediğini O öğretti.”

Müslüman, olgun bilgin, bilge, iman esaslarına uyan, ibadetleri Kur’ân’da belirtilen ve peygamberimizin yaptığı gibi yapan, en güzel ahlaklı olmalı. Kur’an ve peygamberimizin ahlakında olmalı. Sözde değil; özde ve esasta, fiilde, eylemde, davranışta hak, hakiki Müslüman olmalı. Allah’ın sevgili, faziletli kulu olmalı. Şaşırmış, sapıtmış, sapkın ve azgın olmuş, serseri yaratığı- mahlûku olmamalı.

Bugün ülkemizde müşrikler, münafıklar, kâfirler ve sapkın İlahiyatçılar her çeşit yol ile İslam, Kur’ân, peygamber düşmanlığı yapmaktadır. Ülkemizde Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yapan Süleyman Demirel; “Kur’ân’dan 272 ayet çıkarılmalıdır. Zamanı, hükmü geçmiştir, demişti.” Mason idi. Mason olması, İslam düşmanı olmaya yeterdi, yetti!

CHP Genel Başkanı K. Kılıçdaroğlu; “ namazda Kunut duaları okunuyor. Ama Kunut duaları Kur’ân’da yoktur. Kur’an’da bulunmuyor. Öyle ise Kur’an eksiktir….” Buda materyalist, solcu, cinsi, fikri itibarı ile karışık bir kişidir.

Vatan Partisi ( İşçi Partisi) Genel Başkanı doğu Perinçek; 2000’e doğru dergisinde; Kur’ân yanmıştır. Aslı kaybolmuştur…”

CHP, kuruluşundan beri kan dökücü, hak hakikat düşmanı, Hakk inkârcısı, İslam ve Müslüman düşmanıdır. Darbecidir. Halk iradesine düşmandır. Anarşi, şiddet, terör çıkarıcıdır. Yıkıcıdır. Düşmanlarla işbirliği içindedir. Ülkemiz içinde terör yapıları ile yardımlaşma, dayanışma, ittifak, müttefik, işbirliği içindedir. Dış düşmanlarla iletişimdedir. İşbirliği yapmaktadır. Hatta gidip, ülkemiz aleyhinde eylem oluşturma isteğinde bulunmaktadırlar. 1991 yılından beri PKK uzantısı siyasi partilerle işbirliği yapmaktadır. Ülkemizde bulunan 123 terör örgütleri ile iç içedir. Aslen dinsiz imansız ateist komünist bir yapıya sahiptirler. Kemalistleri partiden uzaklaştırmışlardır. Ama halkı kandırmak için Kemalist görünmektedirler.

CHP iktidarda olduğu zaman illegal terör örgütleri legal gibi çalışmışlardır. 1968 yılından, 1978 yılından, 1984 yılından beri yoğun terör, anarşi, şiddet, yıkım yapmaktadırlar. Bunlar iman etmiş. Sonunda zalim, ateist olmuşlardır. Zalimlikte, barbarlıkta, vahşilikte, dehşet saçmakta, katilikte, azgınlıkta, katliamlarda çok aşırı gitmişlerdir. “Al-i İmran süresi 90. Ayete göre bunların gideceği yer; cehennemin en derin ateş, duman, irin çukurudur.” Bizden söylemesi! Bizden uyarması!

Misyonerlerin yanı sıra yüzlerce İlahiyatçı, akademisyen dinimiz ile ilgili bozucu, fitne, fesatçı yayınlar yapmaktadır. Bunlar her alanda hakkı hakikatçe söyleyenlerden etkindir. Kur’ân kabul ederler. Ama hadis, sünnet, peygamberimizi kabul etmezler. Aleyhte yayınları her alanda sürdürürler. Bunlar misyonerlerden çok daha tehlikeli olmaktadır.

Ayet mealen: “Kıyamet günü Mizan terazisi kurulacak. Hiçbir kimse bir haksızlığa uğramayacak. Herkes iyiliğin karşılığını, kötülüğün karşılığını ödül ve ceza olarak mutlaka görecektir. Allah cc. ve peygamberine uyanlar, cennete gidecek. İnkâr edenler, ayetleri yalanlayanlar cehennemde sonsuz dek kalacaktır! Münafıklar cehennemin en alt tabakasında yer bulacaktır.”

Hadis: “İnsanların hayırlısı, insanlara yararlı olandır.” 

Müslümanların ahlaklı olması esastır. Ahlaksız bir sözde Müslüman’ın ibadetinden pek hayır gelmez. Makbul olmaz. Efdal sayılmaz. Dine, Müslümanlara zarar verir. Tüm ibadetler güzel İslam ahlakı üzerine bina edilir.

Müslüman; Allah’a, peygamberlere, Kur’ân’a, ailemize, insanlara, hayvanlara, çevreye, vatanımıza, milletimize, tüm yaratılmışlara karşı görevlerini yerine getirmelidir. Tabii ki, önce bu görev ve sorumlulukları öğrenmeli. Sonrada yerine getirmeli. Bu işler cahil cühela çapulcuların, inkârcı dinsiz imansız Allah tanımazların işleri değildir.

Müslüman, öncelikle kendi görev, ödev, yükümlülük, sorumluluklarını öğrenip, yerine eksiksiz getirmeli. Bugün bunu beceremeyenler, en tehlikeli hayvanlardan daha tehlikeli, aşağılık, bayağı olmuşlardır. Dünyayı yaşanılmaz, güvensiz hale getirmişlerdir.

 İnternete lütfen giriniz. “ En zalim, katliamcı katil kişiler kimlerdir, yazınız.” Önünüze 10 milyon, 43,5 milyon, 50 milyon, 100 milyon insanı katleden, insan müsveddelerini göreceksiniz. Bu zalim katliamcıların peşinde de milyarlarca insanın kalabalıklar şeklinde gittiğini bulacaksınız! Bu zalim katiller; kapitalist sömürücü yaratıklar, faşist katil katliamcı mahlûklar, komünist dinsiz imansız Allah tanımaz varlıklardır. Bu zihniyet hala öldürmeye, kan dökmeye devam etmektedir! Fitne, fesat, vahşet peşindedir.

İşte kendini, haddini, hududunu, Rabbini, hakkı, hakikati bilen, Kur’an’a uyan, peygamberini örnek alarak yaşayan, takva vera bilge samimi mümin Müslüman bu gibi zalimlik, zulüm, haksızlık yapmaz. Yapar dersek, yaparsa; oda o zalimler gibi olur. Ondan muttaki, takva, vera mümin Müslüman diye söz edemeyiz. Cehennemin dibine göre yolculuğu artık başlamıştır!

Bizler, sağlığımızı ve boş zamanımızı hak yolda değerlendirmeliyiz. Sabırla, sürekli hak yolda çalışmalıyız. Planlı programlı çalışmalıyız. Sağlıklı kalmalıyız. Sağlıklı kalmanın yol ve yöntemini öğrenmeliyiz.

Ülkemiz ve dünya toplumunda sağlıksız, hasta, fizyolojik ve psikolojik hasta durumu her gün artmaktadır. Ülkemizin insanın %11’i artık sakat- engelli, sağlıksız, hastadır. Bunlar hala ne olduklarını öğrenememişler! Kendilerinin ne durumda olduklarını, niçin öyle olduklarını kavrayamamışlar! Bunun içinde yeterli güvenlik, önlem, tedbir alınmamaktadır. Engelli sayısı her geçen gün artmaktadır. Sapık, sapkın, azgın, serserilerde düştüğü bataklığın farklında değillerdir. Bunlar millete, devlete, insanlığa yük olmaktadır. “Öyle biz engelli değiliz, engel sizsiniz, demekle olmuyor.” Bu işler slogan laflarla olmamaktadır.

Bağımlı ol! Bağımlı yapan madde; sigara, alkol, içki, uyuşturucu kullan. Her türlü haram ile genleri, DNA, hücreyi boz! Sağlığına dikkat etme, ilaçları habire bilinçsizce kullan. Sonra sakat- engelli çocuklar doğur. Yine yetmedi; iş sağlığı ve güvenliği ilke ve kurallarına uymadan, hayatın kurallarına uymadan, yaşamaya çalış! İşte millet, işte insanlığın hali diyelim! Anlayana bu kadar yeter.

 Biz zaten anlamayacak olanlara anlatıp, kendimiz yormak istemiyoruz. Bu, din- iman, ahlak, ilim, bilim, sanat, insanlık, temizlik tanımayan kişiler, dünyayı da kirleterek, yaşanılmaz kılmaktadırlar! Temizlik, çevrecilik, doğa koruma, insanlara saygılı davranma, hayvanları koruma, bitkilere özenle bakma pek kalmadı! İnsan, Allah’ın verdiği nimeti, bereketi, rahmeti; acımazsızca yok etmektedir! Merhametten yoksun, hayvani durum düşük şekilde hareket ve davranışlar devam etmektedir. Bu insanlar eğitilmeli. Öğretilmeli. Allah’tan akıl, fikir vermesi istenmeli.

Ben, anlatıyorum. Yazıyorum. Hep en iyi, güzel, dosdoğru, gerçek, yararlı, din- iman, ilim, bilim, sanat, güzel ahlak, olay, olgu, araştırma, inceleme yazıyorum. Sorumluluğumun bilincinde olarak yazıyorum. Böyle yazdığım için, Facebook sosyal medya arama motoru, benim sayfamı 5. Defa kapattı. Şu anda kapalı! “İlkelerimize uymayan yazı, görseller paylaşıyorsun, diye yazı ile bildirdi.” Oysa kendileri aklınıza gelen- gelmeyen, tüm pislikleri yayınladıklarını kendilerine iki defa yeni bildirdim.” İşte dünyayı bu hale getirmişler! Hakkın hakikatin sesi özgür denen dünyada, para vererek aldığım arama motorunda bile kısıtlanmakta, engellenmektedir.

Bizler, sizlere bir, birkaç makale ile tüm ilmi, bilimi, sanatı, mesleği, kültürü, iletişimi, bilişimi, tekniği, teknoloji, inovasyonu, İslam dinini, imanı, peygamberimizi, ibadetleri, temizliği, güzel ahlakı, edebi, görgü kurallarını, ailemize karşı görevlerimizi, vatan millet devlet bayrak bağımsızlığa karşı görevlerimizi, bütün insanlara, hayvanlara, çevreye karşı görevlerimizi anlatmamız mümkün değildir.

Hemen her konuda en az 10 kitap okuyarak, öğrenerek, kendimizi yetiştirmeliyiz. Halk- devlet kütüphanelerinden, kitapevlerinden, kitap fuarlarından, cami, dernek, vakıf, arkadaş çevresinden her türlü kitabı temin edip, yararlanmak mümkündür. Öğrenmek; okumadan, dinlemeden, görmeden, yapmadan, yaşamadan olmaz, olmamaktadır.

Ebeveynler önce kendilerini çok iyi yetiştirmeli. Sonra çocuklarını din iman, İslam, ilim, bilim, teknik, teknolojik, yapay zekâ ve robot teknolojisi öğretip, yetiştirmeli. İyilik meleği yapmalı. Her davranışı peygamberimize benzemeli. İncitici, kırıcı olmamalı. Memnun etmeli. İlmi, ahlakı sevdirip, yaşam tarzı yaptırmalı. İnsan sevgisi ile birlikte ibadet sevgisi kazandırmalı. Akraba, komşu, arkadaş, dost canlısı yapmalı. İyilik insanı, hizmet insanı yapmalı. Hayvanları, doğayı seven yapmalı. Hayvan sevgisi, koruma bilgisi kazandırmalı.

Günümüzde insanlık zıvanadan çıktı. Şirazesi bozuldu. İnsanları dövüyor, katlediyor, işkence ediyor. Hayvanlara işkence ediyorlar. Hayvanlara işkencenin mahpus cezası yok. Sadece kabahat kanunu uygulanıyor. Bir pantolon parası ceza veriliyor. Yıllardan beri meclisten mahpus cezası bekliyoruz. Yılda 2 bin defa orman yakılıyor. Adalet yok! Kanun yok! Hukuk yok! Uygulayan hiç yok! Ülkemizde adalet yok! Hak, hukuk yerini bulmuyor! Bunun için karmaşa, güvensizlik, haksızlık, zalimlik, zulüm çok oluyor.

Halk, iyi Müslüman değildir. Sözde, lafta en iyi Müslüman Türkiye’dir. Türkiye iyi Müslüman ise diğerleri çok berbattır, demektir. Müslüman dediğin; Allah’a, insanlara, varlıklara karşı ödev ve görevlerini hakkıyla yapandır. Harama yaklaşmayandır. İçki, kumar, uyuşturucu, hırsızlık, dolandırıcılık, yalancılık yapmayandır. Ama bunlar kanunlarla yapılmaktadır. Emanete hainlik dersen, her türlü adi kahpelik yapılmaktadır.

Kur’an’da, İslam’da 720 kadar haram, yasaklanan fiil- eylem – davranış var. Hepsi rahatça işlenmektedir. Pek çoğu da ceza almamaktadır. Görevini doğru dürüst yapan yok gibidir. İkiyüzlülük had safhada, haddini bilmemekte sınır tanımamaktadır. İyi, güzel ahlak pek kalmamış. Camii bile soyulmaktadır.

Dün sokakta cami eşyaları satılıyor. Bir esnaf alıcıydı. Hangi camiden çaldın, dedim. Adam kızdı, bile! İnsana sevgi, saygı kalmamış. Kötülük yolunda çalışanlar, iyilik yolunda çalışanları aşmış. Bozuk ilahiyatçıların ve zalim bozuk sapkınların sesi daha çok çıkmaktadır.

Allah cc. yolunda gidenler daha azdır. Sapkın serseri zalimlerin yolu; tarikat, cemaat, felsefe, ideoloji yolu olmuş durumdadır. “Bütün Müslümanlar kardeştir,” diyoruz ama nasıl kardeşlerdir ki, hep birbirini yemekte, yok etmektedirler! Bugün savaş olmayan, bir Afrika ülkesini belgeselden izledim. 200 milyona yaklaşan Nijerya’da 35 milyon çocuk iyi beslenememekten hasta, berbat durumdadır. Nijerya, Nijer ve bazı ülkelerde Boko Haram örgütü denilen sapkın dinci terör örgütü de bu ülkeleri berbat, harap etmektedir. Somali’de de El Şebap örgütü de Somali, Etiyopya’da terörü din adına yapıyor! Daeş de din adına Suriye halkını kırıyor! El Kaide, Taliban da Afganistan, Pakistan da din adına terör yapıyor. Oysa din ile ilgisi olmayan Amerika, Avrupa batıl oaln batılıların projeleridirler.

Sorsan Müslümanlar. Düşmüşler, çocuk yapmanın derdine! Alabildiğine hala çocuk yapmaktadırlar! Yavrum, sizde akıl, fikir, düşünme yetisi, plan, program, insanlık, insan yetiştirme diye bir olay, bir değer oluşmamış mı? Hayvanların büyük çoğunluğunda bile bir plan içinde üreme, türeme, çoğalma vardır. Sizlerde daha oluşmamış mı? “Plansız, programsız, sonu düşünülmeden, aceleci yapılan her iş şeytandandır. Sonunda hayır yoktur.” Daha çok Müslümanlar ve cahil cühela çapulcu tayfa alabildiğine çocuk yapmakta, yaptıkça da berbat, rezil bir duruma düşmektedir.

Müslüman, idealist, realist, dosdoğru, hakkaniyetli olur. “Allah’ın emrinde, peygamberinin izinde yürür.” Anne, baba ve büyüklere saygısızlık etmez. Küçükleri sever, sayar. Haksız yere cana kıyan zalim katil katliamcı cehennem kütüklerinden olmaz. “Başkalarının mal, can, namus, iffet, servet, akıl, bilgi sağlığını korur. Harama dalmaz, yaklaşmaz. Mekruh işler yapmaz. İsraf etmez. Sarhoşluk veren madde kullanmaz. Kumar, şans oyunları, faiz, tefecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, hile, sahtecilik, sahtekârlık asla yapmaz. Haram yemez, içmez, giymez, kullanmaz. Ölü hayvan eti, domuz, kan, besmelesiz kesilen mubah hayvan eti yemez. Yalan söylemez. Yalan tanıklık etmez. Yalan yere yemin etmez. Başkaları aleyhinde konuşmaz. Başkaları ile alay etmez. Hor- hakir görmez. Verdiği sözde durur. Kıskanmaz, çekemezlik yapmaz. Kin, intikam gütmez. Bölücülük, ayrımcılık yapmaz. İnsanların zarar vermeyen düşüncelerine saygılıdır. Zararlı olanları düzeltmeye çalışır. Dedikodu yapmaz. İkiyüzlü, iki bin yüzlü olmaz. Bilmediğinin arkasına düşmez. Zararlı, batıl olanı desteklemez. Kötü insanları dost ve arkadaş edinmez.”

“İslam düşmanlarının, milli, manevi dini değerlerin düşmanlarını hiçbir şekilde, direk veya dolaylı desteklemez. Milli, manevi, dini, ilmi, insani, evrensel değerlere bağlıdır. Her canlıyı korur. Çevrecidir. Doğaya saygılıdır. İsraf etmez, kirletmez, pis işlerle uğraşmaz. Başkalarının hakkına tecavüz etmez. İbadetleri sadece Allah’a yapar. İyilikleri sadece Allah cc. rızası için eder. Başkaların ayıp ve eksikleri ile ilgilenmez. Haksızlığa, kötülüğe, hainliğe, kahpeliğe, vahşiliğe, zalimliğe, adiliğe, batıla yardım etmez. Destek olmaz.”

 “Allah’ın emrini tutar. Yasakladıklarından sakınır, kaçınır.” “ İyiliği yapar, emreder. Kötülüğü yasaklar, men eder, önler, engeller.” “ Kendi için istediği iyiliği başkaları içinde ister.” “Hayvanlara, çevreye, doğaya zarar verecek; adi, alçak, kahpe, katil duruma asla düşmez.” Bilgili, doğru bilgi, bilinç ile davranır. Kur’an’da belirtilen görev ve sorumlulukları peygamberimizin anladığı, yaptığı şekilde yapar. Böylece bir İslam tarzı, İslam yaşantısı, Müslümanlık oluşur. İslam, inancı, itikadı, ibadeti, iyiliği, hizmeti, güzel ahlakı ile İslam’dır.

Batılı fitneci, fesatçı, bozguncu, bozuk olan adiler; ibadetsiz, İslam hayatsız, kuru kuruya bir İslam istemektedirler. Bunu da hadis, sünnet, peygamberimizin yaşantısını ortadan kaldırarak, yapmak istemektedirler. Şu anda bu konuda ülkesinde ve dünyada en azimli çalışan ABD, Almanya, Belçika, Hollanda, Danimarka, Fransa’dır. İngiltere sinsi gâvurdur. İsrail gibi pisliği yapar, yaptırır. Ama sumen altından pislik yürütür! Onlar gibi açıktan düşmanlık pek yapmamaktadır.  Namazı olmayan, oruç, hac, zekât, kurban, güzel İslam ahlakı olmayan, cihadı olmayan bir İslam istiyorlar.

Bunun için Hazreti Muhammet sav. Alabildiğine saldırırlar. Yalanlarla karalarlar. Karikatürlerle hakaret ederler. Hatta ibadetsiz olan Türk Alevilerini bile daha da bozmaya çalışırlar. Alevilik, İslam ekolu değildir. Ayrı bir dindir. Bu da yetmezmiş gibi; Hazreti Âli’siz bir Alevilik inşa etmeye çalışırlar, çalışıyorlar. Zaten Alevilikten, Müslümanlıktan pek çoğunu çıkarmışlar! Laik, seküler, ateist, sosyalist, komünist duruma getirmişler. Birçoğu Türk ve Müslüman, Türkiye düşmanı edilmiştir. Misyoner çalışmaları ile bu ülkemizde de vardır. Pek çok cemaati, tarikatı, ilahiyatçıyı bir araç- gereç, malzeme, it gibi kullanmaktadırlar. Sosyal medyada bunları her zaman uyarıyorum. Ama aşırılıkta o kadar alçakmışlar ki, yukarı çekip, kurtarmak kolay olmuyor!

Müslümanlar olarak çok güçlü ve birlik içinde olmalıyız. Çevremizdeki insanlara yem olmamak için güçlü kudretli olmalıyız. 2008 yılında Rusya’nın 3,900 savaş uçağı, 1,500 helikopteri, 20 bin tankı, 27 bin zırhlı personel taşıyıcısı, ,1 uçak gemisi, 9 firkateyni, 62 denizaltısı, nükleer silahları, nükleer kıtalar arası füzeleri vardı. Şimdi, 2018 de daha çok vardır. Biz ise 2008 yılından itibaren kendi silahlarımız yapmaya başladık.

Amerika, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya daha güçlüdür. Bunlar hem BM ülkesidir. “Almanya, AB ülkelerinin başını çekmektedir. BM daimi üyesi değildir” Hem bunlar dünyada iç savaş, dış müdahale savaşları çıkarmaktadır. Dünyada en çok silah satan bu 6 ülkedir. Amerika ise diğer 5 silah üreten ülkeden daha büyük askeri güce sahiptir. Askeri güce toplamda her yıl 700 milyar dolar harcarken, Çin 60, Rusya 40, Türkiye 18 milyar dolar harcamaktadır.

Bizler, Allah’ın dediği gibi yaşasaydık, hepsinde güçlü olurduk. Harama dalınca batağa saplandık. Her değeri bırakıp, pislikle uğraştık. İyilik yerine kötülüklerle meşgul olduk. Ne İslam dinini anladık ne de doğru dürüst mümin olduk. Ümmet olarak birlik beraberlik dayanışma yardımlaşma içinde olamadığımız gibi birbirine düştük, düşürüldük. Faziletli işler yapma yerine pis, mundar, boş işlerle ilgilendik. İffetli olma gitti. Zilletli olma geldi. Zillet ile her illet oluştu. Gelişme ile uğraşacağına dini yok etme, Müslüman düşmanlığı yapma ile uğraştık. Hadis, sünnet düşmanları türedi. Kur’ân deyip, ona da uymadılar. İbadetsiz bir din oluşturmaya çalışmaktadırlar. Hürriyeti; İslam, mümin düşmanlığı olarak kullandık. Nefsi azdırıp, şahlandırdık. Şeytana bağlı kaldık. Her pisliğe battık!

İyi, güzel, yararlı, doğru, dürüst, sağlıklı işleri yapmaz olduk. Kendi sağlığımızı, akıl sağlığımızı, bilgi sağlığımızı kaybettik. Sözde Müslüman olduk. Özde mümin, Müslüman olamadık. Özde mümin olamadığımızdan, davranışlarımız hep gâvurca oldu! Gâvurların oyununa, tezgâhına geldik. Medeniyet diye zalimliği dayattılar. Bizde zalimliği güzel diye aldık. Bozuk felsefi akımlarla, sapkın ideolojilerle insanlık kayboldu. Biz artık Müslümanlar olarak gâvurluğun Ortaçağını yaşamaktayız! Artık dünya tümü ile zalimlerin zulüm karanlığı ve zilleti, illeti, vahşeti içindedir.

Oysa İslam ve Müslümanlık bu değildir. Bu Kur’ân ve sünnet yaşantısı hiç değildir. Ehl-i sünnet âlimlerinin anlattıkları bu değildir. Bu, Kur’an, peygamber ahlakı hiç değildir. “Kur’an ve sünnetteki 720 haram işlenirken, ne kadar Müslümanlık varsa, İslam dünyası işte o kadar Müslüman’dır.” Bugün İslam ve müminler olanlar, sözde Müslüman, dıştan gâvurlarca yozlaştırılmaya, bozdurulmaya devam ettirilmektedir. Özde, sözde, davranıştan samimi mümin olamayanlar, İslam ve insanlık düşmanlığı yapmaktadır.

Kur’ân yeter! “Kur’an İslam’ı,” “ Kur’ân Müslümanlığı” deyip, peygamberimizi, hadis, sünnetler reddedilmektedir. Bunlar, Allah’a, Kur’ân’a ortak görüp, şirktir, denilmektedir.

İnsanları, Müslümanları şöyle aldatmaktadırlar: “Hadis ve sünnetler Kur’ân’a ortak ediliyor. Bu şirktir.”

“ Allah’a peygamber ortak ediliyor. Bu da şirktir.” Allah ve Kur’ân bize yeter deniliyor.”

Bir grup, mezhepsiz grup, sapkın ideolojik, bozuk felsefi gruplar, var gücü ile pislik yolunda zalim gâvurluklarını hep birlikte anlaşarak, yapmayı sürdürmektedir. Çok etkindirler. Bu sadece dini bozma değil, insanları, müminleri birbiri ile savaştırmadır da! Bunlar Selef-i Salihin değil, zalim sapkın azgın serserilerdir. Bunlarda ibadette yoktur. Fırka-i Naciye değiller. Bunlar namaz, oruç, hac, zekât, kurban gibi farz ibadetleri de akademisyen olmalarına rağmen, Kur’ân meali, Kur’ân tefsiri yazmalarına rağmen yapmamaktadırlar. Bunların başını Yaşar Nuri Öztürk çekmekte idi. Öldü! Hiçbir farz ibadeti yoktu. İşi gücü televizyonlarda müminlere hakaret etmekti. 50 taneden fazla kitap yazdı. Cenazemi camiden kaldırmayın, diyordu. Kemalist’ti. Solcuydu. Zaten diğerleri de komünist, sapkın, zalim kişilerdir. Komünist İlahiyatçı olan İhsan Eliaçık, şu anda teröre destek vermekten cezaevindedir. Vehhabi, Selefi, Şii olanları da vardır. Onlara verilen ödev, görev; Müslümanları yozlaştırmak, İslam dinine zarar vermektir.

Misyonerlerle iş bölümü yapmışlardır. İbadetsiz, içi boş bir İslam, ibadeti olmayan sözde Müslüman oluşturmayı hedef edinmişlerdir.

İçlerinden kadın oynatan; çıplak, soyup, oynatan; Adnan Oktar’ı da vardır. Adnan Oktar şu anda terör örgütü kurmaktan, 30 kadar suçtan tutukludur.

Fetö / Fetullah Gülen terör örgütünü 170 kadar ülkede kurup, yönetmişler. ABD / CIA destekli yapmıştır. TC. Devleti’ni %80’e varan oranda ele geçirmişti. Bunun için 17 bin cinayet, faili meçhul olarak kaldı. 15 Temmuz 2016 günü asker, polis içindeki Fetö uzantısı terör yanlıları ile darbe yapmaya kalkıştılar. “251 kişiyi şehit ettiler. 2,193 kişiyi gazi ettiler.” Şu anda on binlerce taraftarı terörist diye tutuklanmış. Yargılanma bitmek üzeredir. Darbe girişimini Ak Parti taraftarı sivil halk ile polis durdurdu. Darbeciler bu olayda 35 kayıp verdi. Sivil halk hiç öldürücü araç- gereç kullanmadı. Polis silah kullandı.

Fetullah Gülen 1964 yılında dini cemaat, hizmet cemaati diye örgütlenmeye, gelişmeye başladı. Tabanını dindarlar oluşturdu. 1988 yılında ise yabancı istihbarat örgütleri kullanmaya başladı. Daha çok ABD, CIA kullandı. 170 ülkede okul, yurt, dershane, ticaret olarak yayıldı. 250 milyar dolarlık bir servete sahip oldular. Kendilerini devletten büyük olarak gördüğünde de, ABD desteği ve teşviki ile darbe girişiminde bulundular.

Devlet, millet yöneticilerine önemli bir önerimdir: “Devletten büyük hiçbir cemaat, tarikat, ideoloji taraftarı olmamalı. Güç haline gelen bu kitleleri, yabancı düşman şer güçler ele geçirip, kullanmaktadır. Ülkemizde şimdiye kadar kullanılan onlarca güç oldu! Kullanılmaya aday veya aday adayı yüzlercesi bulunmaktadır.”

PKK, Kürtlerin yaşadığı ülkelerde, terör örgütüne; barbar, vahşi, ilkel, çapulcu, saldırgan, katil, katliamcı terör örgütüne dönüşmüştür! Birde Türklerin- Türkiyelilerin yaşadığı yabancı ülkelerde terör örgütüne dönüşmüştür. Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda gibi ülkelerde yoğun terör yapmaktadırlar. Diğer Batılı ülkelerde vardırlar. Türklere saldırmakta, haraç almaktadırlar. “Avrupa ülkeleri de onlarla iç içe, muhatap almaktadır. Desteklemektedir. Zira yıkmak, yok etmek, Türkiye olunca, elin zalim katil gâvurları PKK’yı desteklemektedir. 1984 yılından beri PKK ülkemizde 50 bin değerli, aziz, kıymetli vatandaşımızı katletti! Katletmeye devam etmektedir! ” Türkiye dışında 6 milyon Türkiyeli Türk yaşamaktadır. 2018 yılı sonu itibarı ile ülkemizin nüfusu 81 milyondur.

Tüm terör örgütleri, anarşistler, şiddetçiler, barbar katil vahşiler hem katletmektedir! Hem de özgürlükleri, demokrasiyi kullanmaktadır. Özgürlük, demokrasi istediklerini her yerde söylemektedirler. Böyle kurgulanmışlar. Bunun için böyle ötmektedirler. Ülkemizde PKK uzantısı siyasi parti HDP adında bir legal partidir. Özgürlük, demokrasi, insan hakları, hürriyet havariliği yapmaktadır. Parti milletvekillerini ve belediye başkan adaylarını PKK üst yöneticileri belirlemektedir. Halk da oy vermektedir.

CHP, PKK ve siyasi uzantısı HDP ile işbirliği, ittifak içindedir. Müttefiklik yapmaktadır. Aynı zamanda ülkemizde bulunan 123 terör örgütü ile temas halindedir. Komünist terör mensuplarına övgüler dizmektedir. Onları ziyaret etmekte, kapalı kapılar arkasında gizli görüşmeler yapmaktadır. Bu hem yurdumuzda hem de yurt dışında yapılmaktadır. Bu yıkıcı etkinlikleri demokrasi, özgürlük adına yapmakta, devlette bu değerler adına hoş görmektedir. Oysa onlar gelince kan ile vahşet ile barbarlık ile dehşet saçarak gelmektedir. Demokrasi, özgürlük bırakmamaktadırlar. Onların olduğu yerde savaş, çatışma, yıkım, silah, bomba, şiddet, ölüm, kan, gözyaşı, göç vardır.

Ülkemizde ve tüm dünyada 1968 yılında tüm solcu komünistler kudurdu! Etraflarına saldırmaya; anarşi, şiddet, terör yapmaya başladılar! Ülkemizde de bu solcu ateist komünistler, 1968 yılından, 1980 yılına kadar 10 bin insanımızı katletti! Bu komünistlerin terörü yüzünden ülkemizde sürekli darbe yapıldı. Özgürlükler ve demokrasi kısıtlandı. Bu kısıtlamayı da istismar edip, propagandayı aleyhte yaptılar. Tüm darbelerin içinde solcular ve Batı dünyası, başı çeken Amerika vardır.

İran, Irak, Suriye, Türkiye, Almanya, Belçika, Hollanda, Fransa ve diğer ülkelerde terörü kimler yapıyor? Direkt ve dolaylı olarak kimler destekliyor? Yapanları, destekleyenleri eleştiriyorum, kınıyorum, yeriyorum, lanetliyorum. Yapanda, destekleyende aynı günah, vebal, pislik içindedir.

Tüm terör örgütleri ile işbirliği içinde de olan vardır. Kürtçü- bölücü olanları da bulunmaktadır. Hepsine lanet ediyorum. Hepsinin canı cehenneme diyorum. Bunlar azgın, haddi aşmış, bilerek kötülük yapan zalimlerdir. Bunlar, Al-i İmran süresi 90. Ayet kapsamındadırlar.

Bunlar varlıklı, sapkın, azgın, anarşist, şiddetçi, teröristlerdir. Kendileri ülkemizden, çocukları yabancı ülkelerde okurken; dünyayı fitne fesada sürüklemektedir. Bu adi, alçak, kahpe, kalleş, katil sürüleri, devletimizi bile ele geçirdi. İçerden ortakları ile dışarıdan kahpe düşmanlarımız ile savaş halindeyiz. “Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, beka savaşı vermekteyiz. Milli, manevi değerlerimiz savunuyoruz. Aksi halde insanlık adına tüm değerlerimiz kaybedip, şahsiyetsiz kalma ile karşı karşıyayız. Eğer şu andaki hükümetimiz olmasa idi çoktan yelkenler suya inmişti.” Ama Allah’ın izni ile tüm hain, kalleş, alçak, kahpe, adi, şerefsizler bir olsa da, başaramayacaklar. Çünkü biz inançlı, imanlı, azimli, gayretli, her türlü şekilde hazırlıklı kahraman, aslan, kaplan, cengâver mümin ve Müslümanlarız. Biz gazi oluruz, şehit oluruz. Sonsuza dek onurumuzla huzurlu yaşarız. Kahpe alçaklar mundar olur, leş olur. İki dünyalarını cehenneme çevirir. Kahrolur, lanetlenir. Zalim ve gâvur olarak leş olur. Cehennem kütüğü olur. Onlara destek verenlerde her şeylerini, tüm değerlerini kaybederek, uydukları zalim katillerle beraber yargılanır, sorgulanır, haşrolunur.