Beyaz Baston Görme Engelliler Derneği Gölyaka Şubesi Başkanı İsmail Karduz, “Beyaz baston, tamamen görme kaybı olanlar için tam bir göz görevi görmektedir” dedi.

Her yıl 7-14 Ocak tarihleri arasında kutlanan Görme Engelliler Haftası nedeniyle Beyaz Baston Görme Engelliler Derneği Gölyaka Şubesi Başkanı İsmail Karduz bir yazılı açıklama yaptı. ”Değişen dünyada teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin körlük var oldukça kullanımı değişmeyecek tek araç beyaz bastondur” diyen Karduz, “1921 yılında trafik kazasında kör olan bir fotoğrafçının yön bulmak için kullandığı sopayı toplum tarafından fark edilsin diye beyaza boyamasıyla beyaz baston hayatımıza girmiştir. 1931 yılından itibaren başta Fransa olmak üzere tüm dünya ülkelerinde ocak ayının ikinci haftası beyaz baston körler haftası olarak anılmaya başlanmıştır. Haftanın amacı, göz sağlığının önemine dikkat çekmek, toplumun her kesimini görme engellilerin yaşamı hakkında bilinçlendirmek, görmeyenler tarafından kullanılan bastonun niçin beyaz olduğunu ve fark edilmesi gereken yönlerini ortaya koymaktır. Beyaz baston, tamamen görme kaybı olanlar için tam bir göz görevi görmektedir. Ne var ki görme engelli kişinin baston kullanması ve bu dezavantajını avantaja çevirmesi için toplum tarafından fark edilmesi çok önemlidir. Toplumun her kesimi beyaz bastonlu kişinin tamamen görme kaybı olduğunu bilmelidir. Trafikte öncelik her zaman beyaz bastonlunundur. Kamu kuruluşlarının yerel temsilcileri olan belediyelere 2007 yılından başlayarak her engelli için kamu alanlarının erişilebilir olması zorunluluğu getirilmiştir. 5 yıl içinde tamamlanması zorunlu kılınan bu erişilebilirlik düzenlemeleri, 2012 yılında bir süre daha uzatılmıştır. 2017 yılındayız. Görüldüğü gibi hala engelli bireyler olarak kamu alanlarında hareket etmekte güçlük çekiyoruz. Kaldırımların yayaların kullanması gereken kısımlarında farklı engellerin olması, araçların kaldırımlara park etmesi, görme engelliler için yapılmış sarı çizgilerin yol kazılarından sonra yenilenmemesinden dolayı çizgi sonlarının direklere çıkması sayabileceğimiz engellerden sadece bazıları” dedi.

“Biz toplumdan ne istiyoruz?”

“Toplumun her kesimi bilmelidir ki görme engelli olmak hayatın sonu değil bir farklılıktır” diyen Karduz “Ülkemizde görmeden yaşamını sürdüren 1.5 milyon görme engelli bulunmaktadır. Bu nedenle Beyaz bastonuyla yürüyen bir engelli gördüğünüzde karşıdan karşıya geçeceğini fark ederseniz ona yardım ediniz. Unutmayınız ki gideceği yönü bilse de trafik ışığı olmayan yerde karşıdan karşıya tek başına geçmesi risklidir. Araçlarınızı kaldırımlara veya kaldırımın çıkış kısımlarına park etmeyin. Çünkü beyaz bastonla yürüyen bir görme engelli yönünü bulmak için mili metrik hesaplar yapmıştır ve ona göre yürümektedir. Sizin arabanızdan dolayı yönünü kaybeder. Arabanıza bastonuyla dokunarak yürüyen bir görme engelli görürseniz telaşlanmayın. Çünkü bastonlar korunaklı maddelerden yapılmıştır ve arabaları çizmezler. Ancak aynalarınızı koruyun. Çünkü aynayı göremediğimizden çarpabiliriz. Lütfen gördüğünüz beyaz bastonlu kişiye uzaktan yön tarifi yaparak yönlendirmeye çalışmayın! Bu durum onu telaşlandırmaktan başka bir işe yaramaz. Biz biliyoruz ki siz bir görüş çizgisine sahip olduğunuzdan yirmi otuz metre önceden bizim bir engelle karşılaşacağımızı biliyorsunuz. Ancak birkaç dakika sabırlı olduğunuzda bastonumuzla bir iki metre kala o engeli biz de fark edeceğiz ve tedbirimizi alacağız. Beyaz bastonuyla yürüyen, görme engelli bir öğretmen, bir avukat, bir işçi, bir öğrenci veya bir işsiz olabilir. Ona para vermeye çalışarak yardımcı olmayın. Zira sizin tamamen iyi niyetle düşündüğünüz şey, görmeyen için onur kırıcı bir davranıştır. Bizler dernek olarak adımızı bağımsızlığımızın simgesi olan “beyaz baston”dan aldık ve 1988 yılında kurularak hedefimizi görmeyenlerin eğitimi ve istihdamı olarak belirledik. Yürütmüş olduğumuz projelerimizde amacımız Antalya gençliğinde bu vesileyle tüm gençlikte görme engelli bireylerin yaşayışları konusunda farkındalık oluşturmak ve sorunların çözümünde birlikte yürümek. Biz diyoruz ki: görmemek bir engel değil fark edilmemek, var olduğumuzun bilinmemesi bir engeldir. Bu nedenle daha engelsiz, daha erişilebilir, daha eşit bir Türkiye’de yaşadığımız, toplumla iç içe olduğumuz günlere kadar sesimizi duyurmaya, var olduğumuzu haykırmaya devam edeceğiz” dedi.