İSTANBUL, () -Gaziantep'te Fen Bilimleri Öğretmenliği yapan genç bir girişimci, sosyal sorumluluk projesi kapsamında yürüttüğü çalışma ile Türkiye'de bulunan dezavantajlı ve avantajlı okullarda okuyan ilkokul ve ortaokul öğrencilerini eşit imkanlarda buluşturmayı hedefliyor.

Gaziantep’te Fen Bilimleri öğretmenliği yapan ve 18 Eylül 2017’de Eşit İmkanlar Projesi’ni (Eşit’İm) başlatan Esra Karaduman, gerçekleştirdiği proje ile Türkiye'de bulunan dezavantajlı ve avantajlı okullarda okuyan ilkokul ve ortaokul öğrencilerini eşit imkanlarda buluşturmayı hedefliyor.

3 bine yakın üyesi bulunan Eşit-İm, diğer yardım projelerinden farklı olarak, henüz çalışılan 12 başlık altında çalışmalarını yürüten proje, avantajlı ve dezavantajlı bölgelerde yaşayan 6-14 yaş arası çocukları, robotik ve kodlama, sosyal yardım, spor, çevre, sanat, bilişim, sağlık, inovasyon-girişimcilik ve Stem gibi konularında eşit imkanlarda buluşturmayı amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda ayrıca fırsat ve imkan eşitliği sağlayarak, eğitim-öğretim kalitelerini yükseltmek için çalışmalar gerçekleştiren, atölyelerde eğitimler vererek yardımlarda bulunan, bu organizasyonların gerçekleştirmesine yardımcı olan üniversite öğrencilerinin sosyal sorumluluk bilinçlerinin güçlendirilmesini amaçlayan bir proje olarak da göze çarpıyor. Ulusal olarak başlayan bu sosyal sorumluluk projesi aynı zamanda, ileride uluslararası platformda olmayı da amaçlıyor.

“MUSTAFA KEMAL’İ ÖRNEK ALDIĞIM GİBİ TÜRKAN SAYLAN’I ÖRNEK ALDIM”

Kendi döneminde eğitim imkanının çok kısıtlı olduğunu belirten 25 yaşındaki Esra Karaduman, “İlkokul öğrenimime imkanları olmayan, kırsal kesimde bulunan Gaziantep’teki Mahmut Güleç İlköğretim Okulu’nda başladım. Benim de imkanlarımın kısıtlı olduğu o dönemlerde okulumun da imkanları kısıtlıydı. Sınıfımız 40 kişiydi ve öğretmenimiz arkadaşlarıma yardımcı olmamı onlara ders anlatmamı istiyordu. Bir süre sonra derslerimden geri kalmaya başladım. Babamın sağlık sorunlarından ötürü okula bir süre devam edemedim. Öğretmenim mutsuz olduğumu ve daha iyi yerlerde olabileceğimi düşünerek daha avantajlı bir okulda okumamın doğru olduğunu aileme bildirdi. Ailem özveriyle beni imkanı daha iyi olan Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’na gönderdi. İmkanlarım iyi oldukça kendimi daha net ifade etmeye başlamıştım. Bazı yeteneklerim keşfedildi ve resim yarışmasına katıldım, madalya kazandım. Bazı şeyleri başaracağıma inandım, kendime güvendim. Tesadüfen haberde gördüğüm Türkan Saylan’ı araştırmaya başladım, kendime örnek aldım; Mustafa Kemal’i örnek aldığım gibi. Hayatım o günden sonra değişmeye başladı” diye konuştu.   

“ÇOCUKLARIN HAYATINA DOKUNMAK BENİM İÇİN BÜYÜK BİR ŞANSTI”

Resim yarışmasından madalyayı aldığı gün öğretmen olmaya karar verdiğini dile getiren genç öğretmen, “Öğretmen olacaktım, çocuklar yararına vakıf kurup, imkanlarını güzelleştirecektim. 2011 yılında Toplumsal Duyarlık Projesi ile karşılaştım. Bu proje kapsamında 70 öğrenci arasında kura çekilecek ve bu kuralara göre toplum yararına çalışmalar yapacaktık. Kurada Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı çıkınca hemen incelemeye başladım. Hayalim için aradığım ışık buradaydı. Şehrin bir ucundan bir ucu olsa da her gün üşenmeden otobüsle gidiyordum. Çünkü çocukların hayatına dokunmak benim için büyük bir şanstı. Evet belki kendi vakfımı kuramamıştım ama vakıflarda çalışarak da birçok çocuğun hayatına dokunacaktım. 2012 yılında Fen Bilimleri Öğretmeni olmaya karar verdim, akademik kariyer hayatımdan vazgeçip öğretmen olacaktım ve çocukların hayatına dokunacaktım” ifadelerini kullandı.

“İMKANLARIMI KISITLAYARAK ÇOCUKLAR İÇİN ÇABALIYORDUM”

Her sabah kar kış demeden yollara koyulduğunu dile getiren Esra Öğretmen, “Cumhuriyet Üniversitesi’nde öğrenimime devam ettim. TEGV ve LÖSEV’de çalışmaya başladım. Üniversitede ‘Gönüllü Öğretmenlik’ projesinin olduğunu duyunca hemen katılmak istedim. Dershaneye gidemeyen dezavantajlı okullarda okuyan çocuklara imkan sağlamak amacıyla her sabah kar kış demeden yola koyuluyordum. 2016 yılında mezun olduğumda artık hayalimdeki projeyi hayata geçirmenin zamanı olduğunu düşünüyordum. Sosyal medyada kampanyalar başlatıp, kısa sürede 2 bin üyeye ve yaklaşık 40 ile ulaşmıştım. Sosyal medyada afişler tanıtılıyor, dört bir yandan üniversite öğrencilerine ulaşıyor, sokakta röportaj yapıyorduk. 2017 yılının Eylül ayında ‘Senin İle Ben Eşit-İm Aslında’ sloganıyla yola çıkıp projemizin ismini Eşit İmkanlar Projesi olarak belirledik. Evet Türkiye’nin hangi bölgesinde olursa olsun, avantajlı ve dezavantajlı okulda okuyan çocuklar eşit imkanlarda buluşmalıydı. Eşit-İm, bu amaç ile fırsat ve imkan eşitliği sağlayarak, eğitim-öğretim kalitelerini yükseltmek için çalışmalar gerçekleştirir, atölyelerde eğitimler verip yardımlarda bulunur, bu organizasyonların gerçekleştirmesine yardımcı olan üniversite öğrencilerinin sosyal sorumluluk bilinçlerinin güçlendirilmesini; aynı zamanda da kardeş okul projeleri ile akran dayanışmasının güçlendirilmesini amaçlamaktadır” dedi.

30 İL VE 3 BİNDEN FAZLA ÇOCUĞA ULAŞILDI

Kurum ve kuruluşlar desteğiyle, belirlenen kategorilerde eğitimler verip yardımlar yapan, kardeş okul projeleri kapsamında dezavantajlı ve avantajlı okullarda okuyan öğrencilerin kardeşlik duygularını güçlendirerek eşit imkanlarda buluşmalarını amaçlayan Eşit-İm, sosyal medyada tanıtımlar yaparak proje hakkında bilgiler veriliyor, her ilde gönüllü ekipler oluşturuluyor ve bu gönüllü ekipler arasından üniversite ve il temsilcileri seçilerek üniversitede bulunan kulüpler ile ortak çalışmalar yapılıyor. Ayrıca STK’lar ile iş birliği sağlayan Eşit-İm, gönüllülerin çabaları ve kurumların destekleri ile her kategori için etkinlikler gerçekleştiriliyor. Eşit-İm il ekipleri ayrıca, kendi aralarında yardımlar yapıp destekler de gönderiyor. 2016 yılında altyapı çalışmalarında 2 bin gönüllü ile başlayıp, 2017 yılının mart ayından itibaren 350 gönüllü, 30 il ve her ilde 50 aktif gönüllüden oluşan ekip, '23 Nisan’da Eşit İmkanlarda Buluşuyoruz’' etkinlikleri kapsamında, 30 il ve 3 binden fazla çocuğa ulaştı.

(FOTOĞRAF)