BALIKESİR'de Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Şube Başkanı Filiz Aygün, eğitim emekçilerinin ücretine yapılan zammın enflasyonun açtığı erimeyi dahi karşılamadığını ve enflasyon oranı kadar yapılan zamların kamu çalışanlarının insanca yaşam sürdürmelerine yetmediğini söyledi.
Egitim-İş Şube Başkanı Filiz Aygün, kamu çalışanlarının ücretlerine 15 yıldır yüzde 3-4'lük zamlar yapıldığını belirtti. Aygün, "Sermayenin, rantiyenin, milli gelir pastasından aldığı dilim sürekli büyürken, çalışanların dilimi küçüldükçe küçüldü. Kamu emekçilerinin ücreti 15 yılda sadece yüzde 400, emeklilerin aylığı yüzde 306 arttı. Çalışanlar ve emekliler eğer milli gelirdeki büyümeden, yani artan refahtan payını alabilseydi 2017 yılında, ortalama memur maaşı 2 bin 889 lira değil, 4 bin 986 lira olurdu. Kamu işçisinin ücreti 3 bin 962 lira değil, 8 bin 731 lira olmalıydı. Ortalama sigortadan emekli işçi aylığı bin 471 lira değil 2 bin 381 lira olmalıydı. Bağ-Kur emeklisi esnaf aylığı 1526 lira değil, 2 bin 252 lira olmalıydı. Memur emeklisinin aylığı 2 bin 39 lira değil, 4 bin 331 lira olmalıydı. Enflasyon oranı kadar yapılan zamlar kamu çalışanlarının insanca bir yaşam sürdürmelerine yetmemektedir" diye konuştu.
Ücretlerin ve zam oranlarının çalışanların refahına yansımadığını belirten Aygün, şunları söyledi:
"Bu yılbaşında enflasyon farkıyla birlikte yapılan yüzde 5.69'luk zam, iğneden ipliğe yapılan zamlarla törpülemeye başlamıştır. Türk parası hızla değer kaybetmekte, faiz oranları yükselmekte, enflasyon çift rakamlarda ilerlemekte ve Türkiye ekonomisi kötüye gitmektedir. Ülkedeki milyonlarca emekçinin yaşam koşulları her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır. AKP iktidarı, ülkedeki ekonomik kötüye gidişin faturasını emekçilere borç, zam, faiz ve enflasyon olarak çıkarmaktadır. Hükümetin oluşturduğu bütçe ve cari açığın bedeli, milyonlarca emekçiye KDV ve ÖTV olarak dönmektedir. Bu dönemde, imzalanan sözde toplu sözleşme kamu çalışanlarını ve emeklileri sefalete mahkûm etmiştir. Kamu çalışanları sadaka, enflasyon farkı değil, refah artışından payına düşeni istiyor. Hükümeti ve yandaş sendikayı göstermelik, sözde toplu sözleşmelerden vazgeçmeye çağırıyoruz. Kamu çalışanları ancak haklarını ahbap-çavuş ilişkileriyle kurulan sözde toplu sözleşme masalarında değil, grev hakkı da olan gerçek toplu sözleşme masalarında alabilirler. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu; kamu çalışanlarına dayatılan sözde 'toplu iş sözleşmesi masası'nı bir aldatmaca olarak değerlendiriyoruz. Hükümeti, emekçilerin sorunlarını ve alın terlerini görmeye, sefalet ücretine mahkûm edilen memur, asgari ücretli, emekli, dul ve yetimlerden yükselen feryadı duymaya, kaygı verici boyutlara ulaşan sorunu çözmek için ciddi adımlar atmaya çağırıyoruz."

FOTOĞRAFLI