Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER) Balıkesir’de düzenlediği zirveye katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’de yatırım harcamasının yüzde 80’inin özel sektör tarafından yapıldığını söyledi.
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ’GYODER 7. Gelişen Kentler Zirvesi’, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın iştirakiyle yapıldı. GYODER Başkanı Aziz Torun, Balıkesir Valisi Mustafa Yaman, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Mustafa Öztürk’ün de katıldığı programda Balıkesir’in gelişimiyle ilgili tanıtım videosu izlendi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan GYODER Başkanı Aziz Torun, 7.’si düzenlenen zirvenin bu yıl Antalya’da yapılmasının planlandığını, ancak Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur’un ısrarı ve gayreti sonucu programı Balıkesir’de yapmaya karar verdiklerini söyledi. Torun, Balıkesir’i etkileyen mega projelerin olduğunu söyleyerek, gelecek yıllarda kentte yaşanacak değişime dikkat çekti. Torun, "Sektörün fırsatlarından birisi de yabancıların gayrimenkul alması. Yabancılara satış başlamasına rağmen, geçen yıla göre 4,2 milyarlık yabancıya satış gerçekleştirdik. Türkiye’nin tanıtım gayreti olmadan bu rakamlara ulaşıldı. Türkiye, yurt dışı fuarları ile tanıtılırsa çift haneli rakamlara ulaşılacaktır. Yatırımcının önünün açılması da bizim için önemli. Bu bölgede alanlar var, bunları vatandaşlardan alalım denildiğinde buraya yatırımcının gelmesi mümkün değil. Belki özelleştirmeden satış ile yatırımcıya bir anlamda kemiksiz olarak sunulması gerekiyor ki yatırımcı arazinin imarı ile uğraşmasın" dedi.
BABACAN YATIRIMCILARA HİTAP ETTİ
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Bu zirveyi düzenleyen GYODER ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum. Farklı tecrübeleri olan katılımcıların bilgi paylaştığı oluyor. Yatırım ve iş önce tanışıklıkla başlıyor. Hem katılımcılar birbirine aşinalık kazanmış olacak ve Balıkesir’e yatırım imkanı olacak. Bu toplantının sonunda inanıyorum ki güzel fikirler gelişecek. Bu zirve aslında ülkemiz için önemli bir konuyu işliyor. Gelişmiş kentlere sahip olmak, ekonomik gelişmeye sahip olmak demektir. Şehirler büyürken hitap edilen pazar da büyümekte. Büyüyen kentlerin daha fazla inovasyon, daha fazla eğitimli nüfus. 20. yüzyıl bir kentleşme yüzyılı oldu. 2050 yılında dünya nüfusunun üçte ikisi kentlerde yaşayacak. Dünyada 28 kent 10 milyondan fazla insanı barındırıyor. 2030’da bu sayının 40’a çıkacağı tahmin ediliyor. Bu açıdan önümüzdeki dönemin marka değeri oluşturan kentlerin birbiri ile yarışacağı, tatlı bir rekabetin olacağı bir dönem olacak. Türkiye’ye bakarsak en hızlı kentleşen ülkelerden birisi Türkiye. Kırsal nüfus azalıyor. İçinde bulunduğumuz şehre bakarsak, Balıkesir’in önemli bir potansiyeli var. İstanbul, İzmir ve Bursa’nın arasında bir şehir. Yeni ulaşım projelerine baktığımızda İstanbul-İzmir otoyolu projesi ile düşünürsek, Balıkesir ekonomik aktivitenin ortasında olacak bir yer. Havaalanı, tarifeli seferler, otoyol projesi Balıkesir’in çehresini değiştirecek projeler. Yeter ki şehrimiz için güzel projeler geliştirelim. Gölge olmayalım, engel olmayalım. Merkezi hükümet açısından, yerel yönetim açısından yatırımcının işini kolaylaştıran anlayışla bu işi götürmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Babacan, Türkiye’de yatırım harcamasının yüzde 80’ini özel sektörün yaptığını söyleyerek, "Dün akşam körfez bölgesindeydim. Yatırımcılarla sohbet etme imkanım oldu. Biz gelişmekte olan, yatırım ihtiyacı olan bir ülkeyiz. Uluslararası sermayenin yoğun şekilde gelmesi gereken bir ülkeyiz. Kendi büyümemizi, refah seviyemizi besleyecek seviyede olmadığımız için yurt dışından gelecek yatırımı kolaylaştırmak zorundayız. Yatırım olmadan istihdam olmuyor. Yatırım 2 türlü. Türkiye’de yatırım harcamasının yüzde 80’ni özel sektör yapıyor. Balıkesir bir sanayi şehri, tarım, madencilik, inşaat ve enerjinin önemli olduğu bir şehir. 1 milyon 200 bin nüfus. İşsizlik oranının en düşük olduğu illerden birisi. Bu veriler dahi şehrin potansiyeli hakkında güçlü sinyaller veriyor. Biz hükümet olarak 2023’e yönelik çok detaylı çalışmalar yaptık. 12 buçuk yıldır iktidardayız. Yapılanlardan çok daha yoğununu ne zaman nasıl yapacağımızı planladık, takvimi belirledik ve yayınladık. 2014-2018 dönemini kapsayan kalkınma planımızın detayını hazırladık. Bu 10. Kalkınma Planı. Sadece nelerin yapılmasını gerektiğini yazmadık, hangi kurum ne zamana kadar çalışmalı, bin 250 eylem belirledik. Her bir eylemin takvimini belirledik. 66 ayrı çalışma kurumumuzun çalışmasını aldık. Sayın Başbakanımız 4 ayrı basın toplantısı ile bin 250 eylemi paylaştı. Yargı reformumuzu açıkladık. Eğitimle hazırlıklarımızı tamamlamış durumdayız. Raylar döşendi, yol haritası belirlendi" şeklinde konuştu.
Gayrimenkul ve yatırım meselesine de temas eden Babacan, "Yeni raylı sitemin Bursalı bir firma tarafından yapıldığını belediye başkanımız benimle paylaştı. Kentsel dönüşümü yapalım ama ithal edip yapmak biraz kolaycılık. Kendi üretimimiz, kendi teknolojimiz olsun. Afet riskine duyarlı bir yapılaşma olsun. Ülkemiz deprem kuşağında, yapılarımızın risk göstermemesi gerekiyor. Teknolojimiz artık 30-40 katlı binaların yapılmasına izin veriyor. 6-7-8 şiddetindeki depremlerde hasar görmeyeceğine inanıyoruz. Maliyet olacak ama can ve mal kaybı için bunu gerçekleştirmek zorundayız" dedi.
Başbakan Yardımcısı Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu topraklar şehrin en güzel geçmişini, tarihini yaşamış. Buradaki kültürü Avrupa’nın içine kadar taşımış bir mirasımız var. Şehir sadece yapılan yollar değil, insan odaklı, aile odaklı bir bakış açısı ile şehirleşmemiz gerekiyor. Sosyal uyumu destekleyen bir şehirleşme anlayışımız olmalı. Tarihi ve kültürel değer taşıyan bir anlayış. Öte yandan, konut sahibi olan vatandaş sayısını arttırmalıyız. Bununla ilgili eylemler belirledik. 2018’e kadar tamamlanmasını bekliyoruz. G-20 dönem başkanı olarak şunu ifade edebilirim ki 2023’e yapılan hazırlıklar kadar hiç bir ülkede detaylı bir hazırlık yok. 20 ülkeyi de yakından takip ediyorum. Siyasi iradenin arkasında olduğu böylesine bir hazırlık başka bir ülkede yok. Yatırım konusunda G-20’de önemli bir çalışma başlattık. Dünya nüfusunun 3’te 2’sini temsil ediyor. Dünya ticaretinin yüzde 75’i G-20 ülkeleri tarafından yapılıyor. Bütün kıtalardan ülkeler var. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler var. Bu yıl dönem başkanlığı olarak 3 önemli öncelik ilan ettik. Kapsayıcılıkta işin ulusal ve uluslararası boyutunu ele alıyoruz. KOBİ’leri önemsiyoruz. Dünya KOBİ formunun çalışmasını tamamladık. Dünya Bankası da kurucu olmak istedi. Kurucu üyeler arasına giriyor. Dünya nüfusunun 3’te birine bu ülkeler el uzatıyor. G-20 bu ülkeler için ne yapıyoruz sorusunu sormaya başlıyor. Uygulama başlığı ile bazı reformların uygulaması siyasi irade gerektiriyor. Bazı reformlar yaparken zor, orta ve uzun vadede ülkeye kazandıracak uygulamalar bunlar. Dedik ki G-20 ülkeleri reform hazırlığı içinde, bunları derleyelim, herkes bir tarih söylesin, bunu zamanında yapıyor muyuz diyerek hesap verebilir bir durum oluşturalım. Bazı ülkeler hoşlanmadı bu fikirden. 3. başlığımız da yatırım. Özellikle alt yapı yatırımları pek çok ülkede aksamış durumda. Son bir yılda Los Angeles’a ve Yeni Delhi’ye gittim. Los Angeles’in alt yapı ihtiyacı Yeni Delhi’den fazla. Her şey dökülüyor. California iflas noktasına gelmiş bir eyalet. Yatırım ve alt yapı dediğinizde ne yapabiliriz diye tartışmaya başladık G-20’de. Özel sektörün sermaye birikimini kamu alt yapı yatırımları için kullanmasında ciddi güvenceler gerekiyor."
Toplantıda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, zirveye katılan GYODER üyelerini Balıkesir’e yatırımda bulunmaya davet ederken, Vali Mustafa Yaman ise tüm kurum ve kuruluşlarla Marmara’nın parlayan yıldızı olmak için çalıştıklarını kaydetti.