İstanbul, 22 Mart () – İktisadi Kalkınma Vakfı (IKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türkiye’nin üç tarafı denizlerle kaplı olsa da, su azlığı çektiğini ve suların daha bilinçli kullanılması gerektiği uyarısında bulundu.
Başkan Zeytinoğlu, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, suyun sürdürülebilir kalkınmanın en önemli parçalarından biri olduğunu vurgulayarak, sosyo-ekonomik kalkınma, sağlıklı ekosistemler ve insan yaşamı için kritik bir konuma sahip olduğunu söyledi ve ekledi:
"Sular, her ne kadar yeryüzünün dörtte üçünü oluşturuyor olsa da, kullanılabilir tatlı su oranı kısıtlıdır.
"İnsanların günlük ihtiyacını karşılayabilecek tatlı su, dünyada bulunan suların yalnızca yüzde birinden oluşur.
"Aynı zamanda, küresel su talebi, her geçen gün artan nüfus, değişen tüketim alışkanlıkları ve iktisadi gelişmeler benzeri faktörlerden dolayı her yıl yüzde bir artıyor ve bu sayı gelecek 20 yıl içinde önemli ölçüde artmaya devam edecek.
"Suya olan talep artışının büyük çoğunluğu, özelikle Türkiye gibi gelişmekte veya yükselmekte olan ekonomilere sahip ülkelerde meydana gelecek."
Zeytinoğlu konuya ilişkin geleceğe dönük istatistikleri de paylaştı:
"2017-2050 yılları arasında dünya nüfusunun 7.7 milyardan yaklaşık 10 milyara çıkması ve bu artışın yarısından fazlasının Afrika ve Asya’da gerçekleşmesi bekleniyor.
"Mevcut zaman diliminde, küresel su çekilmelerinin yüzde 10’una evde harcanan sular neden olmakta ve bu oranın 2010-2050 yılları arasında dünyanın neredeyse tüm bölgelerinde büyük bir ölçüde artması bekleniyor.
"Aylık değişkenler göz önüne alındığında, her yıl en az bir ay 3.6 milyar insan hâlihazırda potansiyel su kıtlığı alanlarında yaşamakta ve bu sayı 2050 yılında 4.8-5.7 milyara çıkma tehlikesi altındadır."
Türkiye’nin Durumu
İKV Başkanı Zeytinoğlu, konunun Türkiye’deki geleceği açısından önemine de değindi:
"Üç tarafı denizlerle kaplı olsa da, sanılanın aksine Türkiye su zengini bir ülke değildir. Kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.519 metreküp civarında olduğundan Türkiye su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır.
"TÜİK, 2030 yılında nüfusun 100 milyon olacağını öngördü.
"Bu durumda 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının yıllık 1.120 metreküp civarında olacağı hesaplanıyor.
"Kişi başına düşen yıllık su miktarı bin metreküpten az olan ülkeler ‘su fakiri’ kabul edildiği için, bu rakam ülkenin su fakiri olma sınırına geleceğini gösteriyor.
"Mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin, bu su kıtlığının üzerinde büyük bir etkisi olacağını tahmin etmek mümkün.
"Ayrıca tüm bu tahminler, ancak mevcut kaynakların 20 yıl sonrasında hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda geçerli olacaktır.
"Bu nedenle de, gelecek nesillere daha kaliteli ve yeterli su bırakabilmek için, suları daha tasarruflu ve bilinçli bir şekilde kullanmalıyız."