Gül KABA/İSTANBUL, () - YENİ Ekonomi Programı'nı (YEP) değerlendiren Ekonomist Prof. Dr. Sinan Alçın, hedeflerin eski Orta Vadeli Program'a (OVP) göre daha gerçekçi ve olumlu olduğuna dikkat çekerek, "Gerçekçi hedefler, somut adımlarla desteklenmeli" dedi.

Türkiye ekonomisinin yol haritasını oluşturacak olan Yeni Ekonomi Programı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklandı. Bakan Albayrak, 2019 büyüme tahmininin yüzde 2,3, enflasyon hedefinin yüzde 15,9 olduğunu söyledi. İşsizliğin ise 2021 sonunda yüzde 10,8 olması hedefleniyor. Orta Vadeli Program (OVP) Yeni Ekonomi Programı ismiyle hazırlandı. Yeni program 3 yıllık olacak ve 2019-2021 yıllarını kapsayacak. Programın ana mesajları dengelenme, disiplin ve değişim olarak belirlendi.

"YENİ EKONOMİ YÖNETİMİ DÖNEMİNE ADIM ATTIK"

Açıklanan programla birlikte yeni bir ekonomi yönetimine adım atıldığını belirten İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) İktisat Bölümü Öğretim Üyesi ve Ekonomist Prof. Dr. Sinan Alçın, " Mevcut durumdaki hızlı büyüme, enflasyonist eğilimler ilk etapta dengelenmeye çalışılacak. Belli ölçüde son iki yılda mali disiplindeki bozulma yeniden ortadan kaldırıp, disiplin tesis edilecek. Üçüncü adımda ise ihracatta üstünlük sağlayacak ve istihdamı artıracak yüksek katma değerli sektörlerin gelişimi konusunda kamu kaynakları yönlendirilecek" diye konuştu.

"HEDEFLER GERÇEKÇİ DÜZEYE ÇEKİLMİŞ VE OLUMLU"

Bir önceki OVP'ye göre hedeflerin daha gerçekçi düzeye çekilmiş olduğunu o yüzden de programı olumlu bulduğunu söyleyen Prof. Dr. Alçın, "Katma değeri yüksek alanlarda, ihracata dönük sektörlere yönelik kamu politikası izlenmesi önemlidir. Reel kesimin borç sarmalından çıkabilmesi adına bankacılık sektöründe mali bünye değerlendirme çalışması yapılacak olması olumludur. Ancak mevcut yeni ekonomi programının döviz kurunda yeteri kadar aşağı yönlü bir hareket yaratmamasının arkasında vergi, faiz ve özel kesimin kısa dönemde yakıcı olan fon ihtiyacına yönelik çözümlerin somut olarak ifade edilmemiş olması yatıyor. Piyasanın çok daha somut vergi avantajları ve bunların ifade edilmesini bekliyor " dedi.

"BÜYÜME BEKLENTİSİ PİYASAYLA UYUMLU"

Programda açıklanan büyüme beklentisinin piyasanınkiyle uyumlu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alçın, "İçinde bulunduğumuz enflasyonist ortam ve yüksek faiz oranları, kur baskısını da dikkate aldığımızda yüksek büyümenin sürdürülemeyeceğini ortaya koyuyordu. Reel kesimin çok büyük bir kısmının borç sıkıntısı içerisinde olması üretimde de daralmayı işaret ediyordu. O yüzden önümüzdeki yıllar için açıklanan büyüme beklentileri piyasanın beklentileriyle uyumludur" ifadelerini kullandı.

"DARALMAYLA BİRLİKTE KISA VADEDE İŞSİZLİK ARTAR"

Daralmaya geçişle birlikte kısa dönemde işsizlik oranında artış olacağına dikkat çeken Prof. Dr. Alçın, "Büyüme hızındaki yavaşlama doğal olarak istihdam olanaklarında de gerilemeye yol açacaktır. Fakat Bakan Albayrak bunu 2 yılda öngörüyor daha sonra toparlanma sürecine girileceği varsayılıyor. Dolayısıyla özel reel kesimin içinde bulunduğu daralma sürecinin önümüzdeki 2 yıl içinde yavaşlama eğilimine karşı devam edebileceğini söyleyebiliriz. İşsizlik oranında da ilk 2 yıl içinde artış eğilimi olacaktır" dedi.

"ÜÇER AYLIK TAKİP SİSTEMİ OLUMLU AMA UYGULANMASI ESASTIR"

Dengelenme, disiplin ve değişimin temelinde uygulamanın önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Alçın, "Programların genelinde hükümetlerin geleceği yönelik beklenti ve taahhütleri yer alır. Bunun belirleyicisi olan uygulamadır. Bakan Albayrak üçer aylık takip sisteminden bahsetti, bu adım olumludur. Bunun ne oranda gerçekleşeceği esas olarak belirleyici olacaktır. Örneğin, ilk 3 ay ve ikinci 3 ay bu denetim mekanizması sağlıklı işlemezse piyasada olumsuz yönde fiyatlanacaktır" diye konuştu.

"DIŞA BAĞIMLILIĞIN AZALTILMASI TÜRKİYE'NİN OLMAZSA OLMAZIDIR"

Ekonominin temel sorunun cari açık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alçın, "Cari açığın gerisinde enerjide dışa bağımlılık ve üretimin içerisinde yüzde 60'lara varan ithal girdi kullanımı yatıyor. Bakan Albayrak'ın ifade ettiği ve yeni ekonomi programında da öne çıkartılan temel unsur dengeleme, disiplin sağlandıktan sonra ki adımda kamu kaynakları, ihracatı ve istihdamı artıracak ilaç, petro-kimya,enerji ve yazılım alanına kaydırılacak. Bunlar zaten Türkiye'nin olmazsa olmazıdır. Enerji bağımlılığımızı azaltıp bir taraftan da ihracat olanaklarımızı artıracak sektörleri öne çıkarmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

 (FOTOĞRAF)