RİZESPOR’DA ZOR GÜNLERİN TARİHİ

19 Mayıs 1953 tarihinde Yakup Temizel, Atıf Taviloğlu, İsmet Bilsel, Yaşar Dömlekçioğlu, Muharrem Kürkçü tarafından kurulan ve 1968 yılında Rize’de faaliyet gösteren spor kulüpleri Fener Gençlik – Güneşspor’un kendilerini fes ederek bünyesine katılması ile profesyonelliği seçen Rizespor Kulübü kuruluşundan bu yana birçok olumsuzlukla karşı karşıya kaldı. 1974 yılında gazetelerde “Rizespor Kulübü tarihe karışıyor” başlığı atıldı. Bütün bu zorluklar Yönetim, taraftar, birlikteliği sağlanarak el ele vererek aşıldı.

* 1968/69 sezonu : Rizespor Türkiye Liglerinde ilk kez iki puanı silinen takım oluyor

Birçok Karadeniz takımı maçlarına 2. Lig’de başlarken, Rizespor 3. Lige dâhil ediliyordu. Elazığspor maçında kavga çıkıyor, Rizespor hükmen yenik sayılırken, Türkiye Ligleri’nde ilk kez iki puanı silinen takım oluyor. Üstelik o maçtan dolayı, Rizespor’un 9 futbolcusu boykot alıyordu

*1969-70 sezonu : Erzincan’da zor anlar

Zorlu Erzincan deplasmanına 33 otobüs ve değişik araçlarla giden 1.500 Rizeli taraftar Erzincan’da zor anlar yaşıyor, 3 Rizeli taraftar hafif, 1 Rizeli taraftar ağır şekilde yaralanıyor ve beş otobüsümüzün atılan taşlarla camları kırılıyordu.

*1971-72 sezonu : Rizeli Esnaftan borç para toplanıyordu

Rizespor ekonomik sıkıntılar çekiyordu. Yönetim takımı en yakın deplasmana götürecek parayı bulamıyordu. Rizespor yönetimi, futbolcuların taksitlerini, primlerini ödeyemiyor, ekonomik sıkıntı çekiyordu. Deplasmana gidebilmek ve Erzincan maçının primlerini ödemek için esnaftan borç para toplama kararı alınıyordu. Oluşturulan altı kişilik heyet, beş günde 80.000 Lira toplamıştı. Bu para daha sonra yönetimce alınan kişileri geri iade edilmiştir.

1972-73 Sezonu : Ödünç para topladılar

Rizespor yönetimi, futbolcuların taksitlerini, primlerini ödeyemiyor, ekonomik sıkıntı çekiyordu. Deplasmana gidebilmek ve Erzincan maçının primlerini ödemek için esnaftan borç para toplama kararı alınıyordu. Oluşturulan altı kişilik heyet, beş günde 80.000 Lira toplamıştı. Bu para daha sonra yönetimce alınan kişileri geri iade edilmiştir.

*1976-77 sezonu : Yardım Kampanyası

Yaklaşan transfer öncesi bir kaynak ya da kulübe maddi gelir sağlayacak bir proje arayışına geçildi. Çözüm de bulundu: Yardım Kampanyası. Biraz klasikti ama Rize insanı birbirine tutkun olduğu, kulüplerinin yaşaması, büyük hedeflere koşması için, gücünü azami düzeyde zorlayarak her fedakârlığı gösterdiği için bu rutin proje iş yapardı. Öyle de oldu. Rize’de yerel basının öncülüğünde başlatılan yardım kampanyasına, 7’den 70’e tüm Rizeli ilgisini esirgemiyor ve daha ilk iki gün içinde tam 166 bin lira teberru yardım toplanıyordu.

*1984-85 sezonu : Rizespor borç kıskacında 

Çok kısa bir süre önce çeşitli vergi borçları ve cezaları için Rize Yeşil Çay Vergi Dairesi, kulübe 293 milyon liralık bir borç çıkarıp, Spor-Toto gelirleri için haciz yoluna gidiyordu. İlk operasyonda, Yeşil-Mavili kulübün Toto’dan alacağı 30 milyon liraya el konuldu. SSK primleri için Rize SSK Bölge Müdürlüğü, kulübe 5 milyon liralık bir borç çıkararak haciz kararı aldırıyordu On iki maçta elde edilecek hasılatların 300’er bin lira gibi arslan payı SSK’nın kasasına aktarılarak, borcun sıfırlanması şeklinde bir uzlaşma sağlanabilmişti. SSK’da, zor-zahmet bir ödeme planı ile kurtuluş reçetesi işlerliğe konuluyordu da, vergi borçları için ne yapılacaktı? Ödenmesi istenen 293 milyon lira çılgın bir para idi.. Ancak, beklenen, istenen, hatta hırçınlık düzeyinde dayatılan vergi affı ya da yumuşatılmış bir ödeme takvimi için ne Yeşil Çay Vergi Dairesi, ne de Maliye’den bırakınız yeşil, sarı ışık bile yakılmıyordu!..

1985-86 Sezonu: Transfer için para yoktu

Rizespor birinci Milli Ligdeki kadrosunu kurmak için yoğun bir çalışma ortamına giriyordu. Bu maksatla Rize Belediye Başkanı Bülent Koç, Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Mataracı, Başkan Fehmi Ekşi İstanbul’a gitmiş, Sipahi Ocağı Kulübünde hemşehrilerimiz toplantıya davet edilmişlerdi. Kotil toplantıda yaptığı konuşmada: Rizespor için bir araya geldik. Ocak ayında da yine beraber olmuş Rizespor’un birinci lige çıkması için var gücümüzle görevimizi yapmaya çalışmıştık. Hepimizin kalbindeki his Rizespor’un kümede kalması için İstanbul’dan maddi manevi her türlü desteği görmesidir. Rizespor birinci ligden düşerse bu bizim ve çocuklarımız için dahi bir yüz karasıdır demiş İstanbul’daki işadamlarını göreve çağırmıştı.

*1988-89 sezonu : Kongre yapılıyor. Kulüp başkanı yok,

Karadeniz’in etkili spor yazarlarından Adnan Sungur da, Rizespor’daki sıkıntılara işaret ediyor ve, “Rizespor bu şartlarda lige başladı ve ilk hafta kendi sahasında Fenerbahçe’ye 5-0 gibi açık bir farkla yenildi. Her yönüyle yıkılmaya müsait taraftarın takıma güveni azaldı... Haftalar ilerledikçe, futbolcunun yönetime ve teknik direktör Adolf Remy’e, yöneticilerin futbolcuya duyduğu güven bitti. Kazanılan her maç, birkaç futbolcunun bireysel çabaları sonucuydu. Takım oyunu, kollektif anlayışı Rizespor’da görmek mümkün olmadı” düşüncelerini yansıtıyordu.Rize’de, Endüstri Meslek Lisesi Konferans Salonu’nda yapılması gereken kongre, görevi emaneten sürdürmekte olup devredecek başkan Şadan Tuzcu’nun ve görev alması gereken yönetimin Rize’de bulunmaması nedeniyle ertelenmişti. Tüzük gereği, yeniden yapılan kongrede, divan başkanlığına Belediye Başkanı Bülent Koç getirilirken, zaman zaman büyük tartışmalar da yaşanıyordu. Divan Başkanı’ndan söz isteyen kulüp üyesi Aydın Mahmutoğlu, “Kongre yapılıyor. Kulüp başkanı yok, başkan adayı yok.. Rizespor dışarda alay konusu oldu.. Böyle bir yönetim görülmemiştir!” diye isyan ediyordu...

*1989-90 sezonu : Yönetim ve teknik bazda yaşanan zaaf ve kaos

Yönetim ve teknik bazda yaşanan zaaf ve kaos ortamı arasında İkinci Lig’e düşen Rizespor’u artık yeni ve zorlu bir dönem bekliyordu. Rizespor düştü, düşmeyecek gürültüleri arasında 2. Lige düşmek kaçınılmaz bir son olmuştu. Ardından da, eski ve yeni yöneticiler arasında bir hayli tatsız, demeç düelloları yaşandı. Karşılıklı suçlamalarda, kim haklı, kim haksızın ötesinde Rizespor’un düştüğü durumdan nasıl kurtulabileceği daha önemli idi. Bu gergin atmosfer uzayıp giderken, Rizespor’a kimin sahip çıkacağı, yönetimi kimin sahipleneceği konuşulmaya başlandı. Rizespor başkanlığı gerçek anlamda ateşten bir gömlek olmuştu. 1990 yılından sonra finans temininde güçlüklerle karşılaşan Rizespor, kayyum heyeti tarafından yönetilmek durumunda kalmıyordu

*1990-91 sezonu : Rizespor, artık Çaykur Rize..

Rizespor’u, Çay-Kur’suz düşünmek mümkün değil. Ne zaman kulübün başı sıkışsa Çay-Kur devreye girer, o dönemdeki nakit akışını sağlar, bütçelerini zorlayarak Rizespor’a azami katkılar sağlardı. 1990/91 sezonu öncesi de benzer gelişmeler yaşanıyordu. Maddi krizden bunalan Rizespor’a, elini uzatan yine Çay-Kur kurumu oluyordu. Başkan Basri Çillioğlu, Çay-Kur Genel Müdürü Nejat Ural’la biraraya geliyor ve yeni sezon için forma reklamı karşılığı güçlü bir destek için el sıkışılıyordu. Çay-Kur’un sağladığı 100 milyon liralık reklam karşılığı desteğin 20 milyonluk bölümü, Çay-Kur tarafından yemek masraflarına karşılık işleme konuyordu. Yönetim, paranın 30 milyon liralık dilimini de, eski yönetimin malzeme borcundan dolayı icraya teslim edecekti. Kent halkının da inancı, Yeşil-Mavili kulübün kuruluşunun maddi boyutları ile de yönetimin Çaykur’a devredilmesi ile mümkün olabilirdi. Bu olay için en ciddi gelişme 9 Şubat 1991 günü yaşandı. Bu tarihte yapılan bir tüzük değişikliği ile Rizespor resmen Çaykur’a bağlanarak, adı da “Çaykur Rizespor” olarak değiştiriliyordu.

*1992-93 sezonu : Rizespor pisi pisine 3.lige düşüyordu

Yozgatspor’un, Çaykur Rizespor’un sarı kart cezalısı futbolcusu Turgut’u oynattığı gerekçesiyle Futbol Federasyonu’na yaptığı şikayetle bir anda ortalıkta buz havası esiyordu. Futbol Federasyonu toplanıp itirazı inceliyor ve Yozgatspor’un itirazında haklı olduğuna hükmediyordu. Yeşil-Mavililer kural hatası yapmışlardı ve puanları silinince Çaykur Rizespor’un küme düşmesi kararı çıkıverdi. Rizespor yönetim kurulu, 19 maddelik bir savunma dilekçesi ile Tahkim Kurulu’na başvurmuştu. Tahkim Kurulu, karar vermekte zorlanıyor ve ilk toplantısından bir netice çıkmıyordu. Ancak, 2 Ağustos 1993 günü yeniden bir araya gelen Tahkim Kurulu, Futbol Federasyonu’nun kararını doğru bularak, Rizespor’un tarihinde ilk kez üçüncü kümeye düştüğünü resmen onaylıyordu...

*1995-96 sezonu Rizespor’a kayyum atandı

10 Mart 1996 tarihinde yapılmakta olan kongrede divan başkanlığını Cemal Aydoğdu yürütüyordu. Divanda Cemal Aydoğdu, Memiş Sancaktutan, Zihni Ayşen de divanda görev yapıyorlardı. Kongrede yönetim seçilemedi. Rize Sulh Hukuk Mahkemesi Çaykur Rizepor’u bir ay süre ile yönetmek üzere kongrede divanı oluşturan Cemal Aydoğdu, Memiş Sancaktutan, Zihni Ayşen’ı “kayyum” olarak atadı

Çay-Kur, mevcut belediye yönetiminin, verilen sözlere karşın kulübü kendi kaderine baş başa bırakmasına içerlemiş, daha da ötesi isyan etmişti. Tuncer Ergüven’in başkanlıktan ayrılması da, anlayanlar için sert bir tavır, onurlu bir istifa imzası idi... Bu şok gelişmenin, bir hafta ertesinde mevcut yönetim yeniden şekilleniyor, istifa eden Başkan Tuncer Ergüven ve arkadaşlarının yerine yedek üyelerden üç yeni isim yeni yönetim kuruluna kaydırılıyordu. Yedek üye statüsündeki Şaban Soykan, Hasan Paylaş ve Atahan Birben, asil yönetim kurulu üyeliğine getirildikten sonra, Yeşil-Mavili kulübün yeni yönetiminde görev paylaşımına geçiliyordu. Tuncer Ergüven’den boşalan kulüp başkanlığına, mevcut yönetimde Amatör Şubelerden Sorumlu Başkan olarak görev yürüten Ruşen Kukul seçiliyordu.