KARADENİZ Bölgesi’nde, vatandaşların tepkileri nedeniyle santrallerin yapılamadığı tek vadi olan Rize’nin Fındıklı ilçesi Arılı Vadisi’nde, 78 yaşındaki Melahat Alişan, yıllardır yöre halkı ile birlikte çevre mücadelesini sürdürüyor. HES şirketi temsilcilerinin önünü yere yatarak kestiği görüntüleriyle yörede ‘Derelerin anası’ diye tanınan Melahat nine, çevre nöbeti tutuyor, ayrılmadığı vadiyi gözü gibi koruyor.
Fındıklı ilçesi Arılı Vadisi'nde hazırlanan 24 ayrı HES projesine karşı 11 yıldan bu yana mücadele veren yöre halkının başvurusu üzerine Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 7 yıl önce vadiyi 'Doğal SİT' alanı ilan etti. Geçen sürede hukuksal mücadele veren halk, vadide HES projelerinin yapımını durdurdu. Vadinin 'Doğal sit' alanı özelliğinin kaldırılması için Rize İdare Mahkemesi'ne açılan son davada yöre halkının lehine sonuçlandı. Arılı Vadisi, Karadeniz Bölgesi'nde, vatandaşların tepkileri nedeniyle HES'lerin yapılamadığı tek vadi oldu. 7’den 77’ye çevre mücadelesi veren yöre halkı arasında enerji şirketi temsilcilerinin önünü yere yatarak kestiği görüntüleriyle ‘Derelerin anası’ diye tanınan Melahat Alişan mücadelede ön saflarda yer aldı. Vadide nöbet tutan ve çevreyi gözü gibi koruyan Melahat nine mücadelesini sürdürüyor. Gününü vadide geçiren, dere kenarlarında nöbet tutan Melahat Alişan, vadiden yaz-kış bir an olsun ayrılmıyor.
'BEN BU DERELERE SEVDALIYIM'
Annesinin sancılandığı dönemde eve yetişemeyince kendisini dere kenarında doğurduğunu anlatan Melahat Alişan, doğduğu gün kendisini derede yıkadıklarını belirtti. Derelere sevdalı olduğunu ifade eden Alişan, “Bu derelere aşırı bir sevdam var. 18 yaşında evlendim. Yukarıdaki mahalleye gelin gittim. Evlendiğimde bu dere ile yattım bu dere ile kalktım. Gençliğim bu derelerde geçti. Evlendiğimin ertesi günü kocamın yanından kalkarak yine bu dereye geldim. Ben deremizi bu kadar çok seviyorum. Bu dereleri korumak için mücadele edeceğim. Bu derelere Almanya’dan, İstanbul’dan, Ankara’dan yazın insanlar gelerek doluşuyorlar, parasız yüzüyorlar. Bu derelere iyi bakalım yazıktır. Ben bugün varım yarın toprak olacağım. Bana kar olmaz” dedi.
'BİZ BU DERELERİ VERMİYORUZ'
Annesi ile anılarını anlatan Melahat Alişan, “Annem çamaşırları bezleri bu dere kenarında yıkardı ve kayaların üzerine asardı, biz de orada yatardık. Bezler kuruyunca onları biz toplardık. Dereye giderdik, yıkanırdık, yatardık, yüzerdik, biz dere çocuklarıyız. Dere gelirdi odun ihtiyaçlarımızı oradan giderirdik. Bütün canlılar gider dere kenarından susuzluğunu giderirdi. Yaşlılar abdestini oradan alır dere kenarında namaz kılardı. Biz bu dereleri kimseye vermiyoruz. Canımızı buraya koyacağız. Nerden güç gelirse gelsin. İsterse Amerika’dan güç gelsin. Biz bu dereleri vermiyoruz, vermiyoruz” diye konuştu.
'SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİM'
Derelerden herkesin faydalanmasını istediğini ifade eden Melahat Alişan, “Bu su ilerde zemzem suyu olacak. Bizi susuz bırakmasınlar. Geçen mühendisler geldi. Köprülerinizi yapacağız ama derelerin kenarına da beton duvar öreceğiz dediler. Yani asansörle inemezsin dere kenarına. Bu olacak iş midir? Biz bunu kabul etmiyoruz. Fındıklı ayağa kalkmıştır. Biz derelerimize sahip çıkıyoruz. Ben derenin kızıyım. Derede dünyaya geldim. Son nefesimi de burada vereceğim. Bunu herkes bilsin” diyerek sonuna kadar dereleri korumak için mücadele edeceğini belirtti.

FOTOĞRAFLI