Yüksel KOÇ / İSTANBUL, () ÜMRANİYE'de bir okulun bahçesine girerek Atatürk heykelini kırarak yerinden söken M.T. hakkında, "Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri kırma veya bozma" suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan dava karara bağlandı. Mahkeme, dosyada hakkında suç tarihinde şizofreni hastalığının alevli döneminde olduğu yönünde rapor bulunan şüphelinin cezalandırılmasına yer olmadığına hükmetti.

İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına tutuksuz yargılanan sanık M.T. ile avukatı katıldı. Savunmasını yapan sanık M.T., rahatsızlığı nedeni ile bazı dönemlerde ne yaptığını bilmediğini belirterek, "Birden gelen bir şey. Birden gelen bir şeydi. Yaptığımın suç olduğunu bilmiyordum" dedi.

CEZALANDIRILMASINA YER OLMADIĞINA KARAR VERİLDİ

Sanığın savunmasının ardından mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme, sanığın iddianamede atılı suçu işlediği kanısına varılmışsa da, İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 20 Eylül 2017 tarihli raporunda, sanığın, suç tarihinde cezai sorumluluğunun bulunmadığına ilişkin kanaat bildirildiğinden sanığın TCK 32/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına yer olmadığına karar verdi.

Kararda ayrıca şu an asker olan sanık hakkında, askerden döndükten sonra hastanelerden belli aralıklarla gelecek olan raporlara göre güvenlik tedbiri uygulanıp uygulanmayacağına karar verileceğine hükmedildi.  

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede şüpheli M.T.'nin 10 Ağustos 2017 tarihinde Ümraniye Dudullu'da bir okulun bahçesine girdiği, burada bulunan Atatürk heykelini kırarak yerinden söktüğü ve bahçeye fırlattığı belirtiliyor.

Şüphelinin suçu kabul ettiği bilgisine yer verilen iddianamede, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden alınan rapora göre şüphelinin olay tarihinde şizofreni hastalığının alevli döneminde olduğu kaydediliyor. Şüphelinin, "Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri kırma veya bozma" suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmasının yapılması istenen iddianamede, suç tarihinde davranışlarını yönlendirme yeteneğini kaybeden şüphelinin cezalandırılmasına yer olmadığına karar verilmesi talep edilmişti.