İSTANBUL,() - Aşk konusunda akademik çalışmaları bulunan Dr. Öğr. Üy. Bergen Coşkun Özüaydın, her şeyin dijitalleştiği dünyamızda aşkın geleceğiyle alakalı açıklamalarda bulunarak, "Eros’un oklarının yerini ‘internet ağı, kablosuz bağlantı sinyali’ aldı. Eros, işlerini internet ağı üzerinden yürütüyor" dedi.

Sevgililer Günü, her yılın 14 Şubat günü birçok ülkede kutlanan özel bir gün. Bu özel günün kökeni Roma Katolik Kilisesi'ni inanışına dayanıyor. Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir gün olarak ortaya çıksa da aşk denince ilk akla gelen Eski Yunan tanrılarından Eros oluyor.

Eski Yunan mitolojisinde güzellik tanrıçası Athena ve savaş tanrısı Ares’in oğlu olarak oklarıyla kalplere aşk tohumları eken Eros'un eğer bugün yaşasaydı nasıl bir aşk tanrısı olacağı ise merak konusu.

Aşk konusunda akademik çalışmaları bulunan Maltepe Üniversitesi İnsan ve Toplum Fakültesi Felsefe Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Bergen Coşkun Özüaydın Sevgililer Günü öncesi her şeyin dijitalleştiği dünyamızda, aşkın geleceğiyle alakalı açıklamalarda bulundu.

"İLK GÖRÜŞTE AŞKIN TEMELİNDE DIŞ GÖRÜNÜŞ VAR"

Afrodit’in 'haylaz, afacan oğlu' olarak resmedilen Eros’un da 'ilk görüşte aşık' olduğunu anlatan Özüaydın, "Eros, annesinin güzelliğini kıskandığını ve çirkin bir ejderhaya aşık etmesini istediği Psike’yi görür görmez aşık oluyor. Yani ilk görüşte aşkın temelinde güzellik, dış görünüş var. Eros, oklarıyla insanları, tanrıları birbirine aşık ediyor ama aradan çekiliyor. Aşkın sürmesi için emek sarf etmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Eros’un oklarını biraz da Zeus’un yönlendirmesiyle atarak çiftleri birbirine aşık ettiğini belirten Özüaydın, yine de insanın özgür iradesinin önem taşıdığını vurguladı.

“Bundan neredeyse 5 bin yıl öncesine dayanan Eros mitosunun ayrıntıları kısaca böyleyken günümüze geldiğimizde ‘Eros’un oklarının yerini ne alırdı’ diye sorarsanız, rahatlıkla ‘internet ağı, kablosuz bağlantı sinyali’ derim" diyerek sözlerine devam eden Özüaydın, "Çünkü ilişkilerin hepsi neredeyse internet temelli başlıyor. Artık ilk görüşte aşk internette. Eros, işlerini internet ağı üzerinden yürütüyor. Önce birbirlerinin fotoğraflarını beğenenler, ardından internet üzerinden sohbete başlıyor. Sonra da buluşuyorlar. Tabii fotoğraf beğenme ve buluşmada da yine en büyük etken, dış görünüş" şeklinde açıklamada bulundu.

FİLTRELİ FOTOĞRAFLAR, İLK BULUŞMA ŞOKU

Özüaydın’ın dikkat çektiği bir nokta da internet profillerinde kullanılan filtreli fotoğrafların, buluşmalarda hayal kırıklığına yol açması.

Bu nedenle çiftlerin uzun süre yazışsa dahi yüz yüze geldiklerinde aşkın başlamadan bittiğini dile getiren Özüaydın, kadınların bir ilişkiye başlarken farklı özellikler aradığını, ancak erkeklerin daha çok dış güzellik noktasından hareket ettiğini söylüyor.

Özüaydın’a göre aşkın temelindeki bu nokta eski çağlardan bu yana pek değişmiyor.

BİLGİSAYAR ÇAĞI AŞKI ÖLDÜRÜYOR MU?

İşin içine bu kadar dijitalleşme ve sanal dünya girince akla gelen bir soru da “Acaba aşk ölecek mi?" oluyor.

Özüaydın bu konuya, "Bence ölmeyecek. Yine aşk olacak ama bir başka noktayı da belirtmek istiyorum. Filozoflara göre aşk aslında öyle sık yaşanan, herkesin başına gelen bir duygu değil. Öyle ki aşkın ne olduğunu duymasa bu duyguyu hiç yaşamayacak, hiç bilmeyecek insanların olduğunu söylüyorlar. Hepimizin bu kadar çok aşktan bahsetmesini de ozanlara, şairlere bağlıyorlar. Çünkü onlar öylesine duygulu ve özel ruhlar ki bize aşkı anlattıklarında kendimizi de ona dahil gibi hissediyoruz"sözleriyle açıklık getirdi.

"İNSAN ROBOTA AŞIK OLACAK"

"Dün ve bugün gibi, gelecekte de aşk olacak. Üstelik yapay zeka-insan aşkı da mümkün" diyerek dikkat çekici bir açıklamada bulunan Özüaydın, "İnternetten yazıştığınız, görüştüğünüz biriyle buluşmaya karar verdiğinizde onun bir robot olduğu ortaya çıkabilir diye düşünüyorum" dedi.

Robotların hissedemeyeceğini ancak 'aşık olmuş gibi' konuşmaya ve davranmaya programlanabileceğini söyleyen Özüaydın, “Robot insana aşık olamaz ama insan robota aşık olabilir" ifadelerini kullandı.