TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu,
çevre davasını doğru anlatmak gerektiğini belirterek, "Sabah çevreyle uyanıp, akşam çevreyle yatanlardan farklı olarak bir adım geriden meseleye baktığımızda, çevre davasını doğru anlatamadığımız kanaatindeyim. Çünkü buradaki meseleyi; bu mesele başına gelmemiş olan Anadolu'nun bir başka şehrindeki vatandaşımız, 'Bunlar enerjinin her türlüsüne karşı, mağarada mı yaşamak istiyorlar' diyor" dedi.
Hukuk ve Çevresel Etkiler Açısından Jeotermal Enerji Çalıştayı, Aydın'daki bir otelde yapıldı. TBB Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, Efeler Belediye Başkanı Demokrat Partili (DP) Mesut Özakcan, Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt, CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır, Türkiye'nin çeşitli illerinden baro başkanları ve jeotermal santrallerin yoğun olduğu Kızılcaköylüler toplantıya katıldı. Aydın Barosu Başkanı Bozkurt'un açılış konuşmasının ardından konuşan Belediye Başkanı Özakcan, "Çağdaş bir toplum ve çağdaş bir yaşam kentinde en öncelikli sorun, çevrenin korunmasıdır. Avrupa ülkelerinde bir anket yapılmış. Ekonomik gelişme; kalkınma mı, yoksa çevrenin korunması mı diye sormuşlar. Çevrenin korunması, anket sonucunda hep ilk tercih olmuş" dedi.
'BÖLGEDE 60 JEOTERMAL SATRALİ FELAKETE YOL AÇABİLİR'
Ardından çalıştayı dinleyenlere seslenen Feyzioğlu, "Yargı ve dava açmak son çaredir. Bizim daha öncesinde, kamuoyunda doğru bilgilerle farkındalık yaratmamız, bu yaratılan farkındalığı siyaset üzerinde uyarıcı olarak yönlendirmemiz gerekiyor" dedi. Kırsal Kızılcaköy Mahallesi'nde yapılan ve yapılacaklarla birlikte 60'ın üzerinde bölgede jeotermal santrali olacağını belirten Feyzioğlu, "60'ı birden çalıştığında, bir büyük katliama el birliğiyle yol açabilir. Kümülatif çevrede yapılması gereken bir bölgedeyiz. Öyleyse biz bunu önce halkımıza, ondan sonra tüm milletvekillerine, siyasi otoriteye anlatmalıyız" dedi.
'ÇEVRE DAVASINI DOĞRU ANLATMAMIZ LAZIM'
Çevre davasını doğru anlatmak gerektiğini söyleyen Feyzioğlu, "Sabah çevreyle uyanıp, akşam çevreyle yatanlardan farklı olarak bir adım geriden meseleye baktığımızda, çevre davasını doğru anlatamadığımız kanaatindeyim. Çünkü buradaki meseleyi; bu mesele başına gelmemiş olan Anadolu'nun bir başka şehrindeki vatandaşımız, 'Bunlar enerjinin her türlüsüne karşı, mağarada mı yaşamak istiyorlar' diyor. Elbette enerjiye ihtiyacımız var. Elbette madeni çıkartmak zorundayız. İyi madencilik uygulamalarına, siyasi sebeplerden dolayı karşı çıkmak doğru değil. Kötü madencilikle halkın düşüncesi hiçe sayan ya da çalışan işçilerini ucuz prosedürlerle çalıştırarak canları üstünden karlarını arttıranları önlemeyi hedeflenmeliyiz. Bu ülkenin madenini iyi, doğru, halka yarar şekilde çıkartacak olanları korumalı, diğerlerini ise yerin dibine hep birlikte geçirmeliyiz" diye konuştu.
Amacın her şeye karşı çıkmak olmadığını, doğru olanı desteklemek gerektiğini de söyleyen, ancak tarımın önemini vurgulayan Feyzioğlu, "Jeotermaller en değerli tarım arazilerimizin üzerine yapılıyor. Aydın Ovası'nın tarım arazilerini ortadan kaldırıp, üstüne jeotermal tesisler kurduğumuzda biz nerede incir yetiştireceğiz? Nerede zeytin yetiştireceğiz? Nerede domates yetiştireceğiz? Bugün bir domatesin, bir patlıcanın, bir sebze ve bir meyvenin ne kadar değerli olduğunu somut yaşadığımız günlerdir" dedi.

FOTOĞRAFLI