*Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 

" Yeni bir başarı hikayesi yazma hedefimiz var. "

"Biz kendi ekonomimizi güçlü kıldığımız tedbirleri aldığımız sürece küresel ve siyasi gelişmelere karşı direncimiz de en üst düzeyde
olacaktır"

"Yeni Ekonomi Programı'nda büyüme hedefleri; 2018 yılı için yüzde 3,8, 2019 yılı için yüzde 2,3, 2020 yılı için yüzde 3,5 ve 2021 yılı için yüzde 5 olarak belirlendi"

"Cari açıkta bu yıldan itibaren artan turizm gelirleri ve ihracatı önceliklendiren yeni uygulamalarımızın devreye alınması ile birlikte
önemli bir düşüş görmeye başladık ve bu devam edecek"

"Program döneminde ilave istihdam oluşturmaya  devam edeceğiz. Bu çerçevede 2021 yılına kadar 2 milyon yeni istihdam oluşturacağız"

Haber-Kamera: Cansel KİRAZ-İdris TİFTİKCİ-İSTANBUL
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında, "Dengelenme, Değişim ve Disiplin" sloganıyla hazırlanan Yeni Ekonomi Programı'nı (2019-2021) açıkladı.

"Türkiye'nin 2019-2021 yılları arasında ekonomik programının ötesinde bir politikalar değişiminin lansmanı için hep bir aradayız" diyen bakan Albayrak, "Tüm dünya şu konuda hem fikir. Türkiye 2002-2013 yılları arasında ekonomide bir başarı hikayesi yazmış ve tüm dünyanın takdirini sonuna kadar kazanmış önemli bir ekonomik oyuncudur. Şimdi önümüzdeki üç yıllık yeni ekonomi programımızı yazarken ana motivasyon kaynağımız yeni bir başarı hikayesi yazma hedefimiz var. Tüm küresel ve bölgesel ekonomik zorluklara karşılık Türkiye'nin tüm hedeflerine güçlü bir şekilde yürümesini sağlayacak ekonomik bir program arzuladık. İşte bu amaçla bu programın ismini yeni ekonomi programı dedik. Türkiyemizin çok kıymetli paydaşlarının hepsinin bir araya gelerek oluşturduğu bu ekonomik program iş dünyasından sermaye piyasalarına bankacılık sektörüne kadar.. Reel sektörden akademi dünyamıza bürokrasimize kadar, bir çok paydaşın bizatihi katkı vererek ortaya koyduğu ilk defa bu düzeyde bu kapsamda bir OVP oldu bu. Bugün bu resme bakarken 2002- 2013 Türkiye ekonomisi 2002 yılından 2013 yılına kadar bir çok alanda önemli atılımlar gerçekleştirdi. 2002 yılında 3 bin 600 lira olan kişi başı gelir 2013 yılında 3 katı artarak 12 bin 500 dolar oldu. Enflasyon tek haneye indi. Yaklaşık 7 milyon yeni istihdam oluşturuldu. İhracatımız 4 kat arttı. Kamu maliyesi merkezi yönetim bütçe açığı 2002 yılında yüzde 11.4 ken yüzde 1'lere indi. AK parti hükümetlerinin bu başarısı hem halkımız hem de uluslararası camia tarafından takdirle karşılandı. Bu büyüme sadece kamu eliyle değil aynı zamanda özel sektör kanalıyla yakalanmış kamu mali disiplini sürekli hale gelmiş ve kamu finansmanı artık sorun olmaktan çıktı. Sonrasında neler oldu. Türkiye özellikle 2013 yılından sonra ülkemizin yaşadıklarına bir baktığımızda çok büyük iç ve dış sınamalara mağruz kaldığını hepimiz şahit olduk. 2013 yılı Mayıs ayında belkide tarihinin en güçlü ekonmik göstergelerine sahipti. Reyting kuruluşları ülkemizi yatırım yapılabilir seviyeye çıkarmış hepimiz geleceğimize çok daha umutlu ve güvenli bakar hale gelmiştik. Ancak mayıs ayının sonunda gezi olaylarıyla başlayan süreç 17-25 Aralık yargı darbesi girişimi ülkemize karşı artan saldırıları ve terör saldırıları bölgemizde yaşanan bizi doğrudan etkileyen savaşlar ve jeopolitik risklerle birlikte 15 Temmuz darbe girişimi hayata geçti" diye konuştu.

Tüm bu süreçlerin, ülkemizde siyasi istikrarı ve demokrasinin yanında ekonomimizi de hedef aldığını belirten Albayrak, "Tüm süreçlerde, siyasi istikrar ve demokrasiyi korumak için her zaman millete gittik ve art arda birçok seçimle karşı karşıya kaldık. Başkanlık ve 24 Haziran seçimleri ile bu ekonomik değişiklikler için halkımızdan çok güçlü bir destek aldık. Bu dönem, dünyanın belli bir ekonomik ve siyasi kırılmalardan geçtiği bir dönem... Ekonomik yaptırımların adeta bir silah gibi kullanıldığı bir dönemden geçiyoruz. 10 Ağustos'ta doğrudan ekonomi ve para birimimizin hedef alınmasıyla Türkiye olarak biz de bu sürecin çok net bir parçası olduk."

"KADEMELİ BİR GSYH ARTIŞINI ÇOK NET BİR ŞEKİLDE GÖRECEĞİZ"
Berat Albayrak, şimdi tüm bu zorluklardan Türkiye'yi güçlenerek çıkarmak için milletten de aldıkları 5 yıllık yetkiyi çok iyi değerlendirerek bu güçlü programı hayata geçireceklerini söyledi. Ekonominin bu zorlukları sağ salim aşmasını sağlamak üzere gerekli politika ve tedbirleri hayata geçireceklerini vurgulayan Albayrak, "Ekonomimizin güçlü yanlarını da zayıf yanlarını da gayet iyi biliyoruz. Sadece kendi yaptığımızla değil, toplumun tüm kesimlerinin katkısıyla hep birlikte oluşturduk. Biz kendi ekonomimizi güçlü kıldığımız, tedbirleri aldığımız sürece küresel ve siyasi gelişmelere karşı direncimiz de en üst düzeyde olacaktır. Yeni ekonomi programının bu tedbirleri de kapsayan bir program olmasını sağladık." diye konuştu.

"YENİ EKONOMİ PROGRAMINI 3 ANA TEMEL ÜZERİNE OTURTTUK"
Albayrak, yeni ekonomi programını 3 ana temel üzerine oturttuklarını aktararak, şöyle devam etti: "Bunlardan birincisi dengelenme, sonra disiplin ve nihayetinde değişim olarak uyguladığımız bu süreç, tüm bu çerçeve, ekonomimizin bazı temel alanlarında daha sürdürülebilir bir modele geçmeden önce, bu yıldan başlayarak, 2019-2021 döneminde ekonomik bir dengelenme yaşayacağımız yol haritasını ortaya koyduk. Bu nedenle 2019 gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) büyümesi beklenti noktasında yüzde 2,3 düzeyinde gerçekleşecek. Disiplinden temel kastımız, dengelenme sürecinin kamu maliyesindeki disiplinle desteklenmesidir. Son prensibimiz ise değişim... Değişimde temel hedefimiz ise bundan sonra yapacağımız her politika değişikliğinde ülkemizin uzun vadeli üretim kapasitesinin ve ihracatının da artmasını sağlayacak katma değerli alanlara yoğunlaşmaktır. Bunun en son örneğini bundan sonra destekleyeceğimiz yatırım projelerinde çok net göreceğiz. Bütün bunların sonucunda kademeli bir GSYH artışını çok net bir şekilde göreceğiz." Program ile büyümeyi sürdürülebilir ve sağlıklı bir çizgiye oturtacaklarını belirten Albayrak, "2021'den itibaren yüzde 5 büyümeyi sağlayarak, büyümeyi bu şekilde sürdürülebilir kılmak ve sağlam temeller üzerine inşa etmek temel amacımız olacak." dedi. 

"ENFLASYONLA TOPYEKÜN MÜCADELE PROGRAMINI HAYATA GEÇİRECEĞİZ"
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, Yeni Ekonomi Programı'nı enflasyon, kamu maliyesi, istihdam, cari açık ile bankacılık ve reel sektör alanlarındaki tedbirler üzerine kurguladıklarını bildirdi. Enflasyon noktasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları, kararlı ve bağımsız bir şekilde kullanmaya devam edeceğini vurgulayan Albayrak, "Ancak hepinizin malumu ki enflasyonla mücadelede başarılı olmak için bu yeterli değil." dedi.
Albayrak, finansal güvenlik ve istikrarın sürdürülebilmesi için yeniden yapılandırılmış Finansal İstikrar ve Kalkınma Komitesi'nin hayata
geçirileceğini belirterek, "Çok yakında da kamu ile paylaşacağımız ve bu süreci destekleyecek enflasyonla topyekün mücadele programını hayata geçireceğiz." dedi.

PROGRAM HEDEFLERİ
Bu arada, Bakan Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nda büyüme hedefleri; 2018 yılı için yüzde 3,8, 2019 yılı için yüzde 2,3, 2020 yılı için yüzde 3,5 ve 2021 yılı için yüzde 5 olarak belirlendi. Yeni Ekonomi Programı'nda enflasyon hedefleri ise 2018 yılı için yüzde 20,8, 2019 yılı için yüzde 15,9, 2020 yılı için yüzde 9,8, 2021 yılı için yüzde 6,0 olarak yer aldı.
Bütçe açığının GSYH'ye oranı hedeflerinin 2018 yılı için yüzde 1,9, 2019 yılı için yüzde 1,8, 2020 yılı için yüzde 1,9, 2021 yılı için yüzde 1,7 olduğu Yeni Ekonomi Programı'nda, işsizlik oranı hedefleri de 2018 yılı için yüzde 11,3, 2019 yılı için yüzde 12,1, 2020 yılı için yüzde 11,9 ve 2021 yılı için yüzde 10,8 şeklinde sıralandı.


(ENFLASYON) "2021'DE YILLIK BAZDA YÜZDE 6'YA İNDİRECEĞİZ"
Albayrak, "Ürün Gözetim Mekanizması" ve "Tarımda Milli Birlik Projesi" ile gıda fiyatlarındaki dalgalanmaların yakından izlenerek gıda enflasyonu ile etkin mücadele edileceğini belirterek, "Kira artışına yönelik TÜFE bazlı düzenleme, tarımda tedarik zincirinin iyileştirilmesi, bu kapsamda Ürün İzleme Mekanizması gibi birçok aksiyonla enflasyonla mücadele edecek ve 2020 yılı sonunda tek haneye inen enflasyonu 2021'de yıllık bazda yüzde 6'ya indireceğiz." dedi.

Enflasyonla mücadelenin yanı sıra Türkiye'nin ekonomi alanında 2002'den bu yana gösterdiği başarıdaki en önemli alanlardan birinin kamu maliyesinde sağlanan sıkı disiplin olduğunu vurgulayan Albayrak, şunları kaydetti: "Kamu maliyesindeki güçlü durumumuzu sürdürmek için bugünden başlayarak kamuda kaynakların doğru ve verimli kullanılmasını sağlayacak bazı tedbirler almaya başladık. Bunlar sayesinde sadece 2019 yılında 76 milyar lira kamu kaynağı oluşturulmuştur. Bu alanda alacağımız tedbirlere örnek olarak,
ihalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak henüz başlamamış projeler askıya alınacaktır. Mega projeler doğrudan yabancı yatırım yoluyla uluslararası finansman ile hayata geçirilecek. Kamu özel iş birliği uygulamalarının daha etkin ve finansal açıdan verimli olmasına yönelik düzenleme yapılacaktır."

Albayrak, kamu maliyesinde disiplini sağlamak üzere kamu gelirlerinin artırılmasına yönelik tedbirler de aldıklarını aktararak, vergide etkin tahsilat ve kayıt dışılığı azaltmak için vergi süreçlerinde önemli iyileştirmeler yapacaklarını, etkinliği kalmamış olan istisna, muafiyet ve indirimleri kademeli olarak kaldıracaklarını bildirdi. Tüm bu tedbir ve adımlarla, faiz dışı fazlanın GSYH'ye oranını 2019'da
yüzde 0,8'e, 2020'de yüzde 1'e ve 2021'de yüzde 1,3'e yükselteceklerini belirten Albayrak, "Aynı dönemlerde bütçe açığımızı da sırasıyla yüzde 1,8, yüzde 1,9 ve yüzde 1,7 olarak gerçekleştirip bütçe açığını yüzde 2'nin altında tutmayı hedefleyeceğiz." dedi.
Albayrak, dengelenme sürecini yaşayacakları bir diğer alanın cari açık olacağını vurgulayarak, "Cari açıkta bu yıldan itibaren artan turizm gelirleri ve ihracatı önceliklendiren yeni uygulamalarımızın devreye alınması ile birlikte önemli bir düşüş görmeye başladık ve bu devam edecek." ifadesini kullandı.

"BİRİNCİSİ ENFLASYON, İKİNCİSİ CARİ AÇIK"
2021'de yıllık bazda yüzde 6'ya indireceğizBerat Albayrak, sürdürülebilir ve sağlıklı büyümeyi sağlamak için mücadele verecekleri 2 temel alan olduğunu aktararak, "Birincisi enflasyon, ikincisi cari açık konusu... Yatırımlarda önceliklerimizi vereceğimiz temel
alanların başında cari açığı düşürecek adımlar gelecek." diye konuştu. Albayrak, ilaç, ara ürün, kimya, petrokimya, enerji, makine ve
teçhizatla birlikte yazılım sektörlerinin bu mücadelenin öncelikli yatırım alanlarından olacağını vurgulayarak, şu bilgileri verdi:
"Teknoloji ve Ar-Ge yatırımları, kamu-özel iş birliği modelleriyle farklı şekillerde hayata geçirilecek. Yüksek teknoloji endüstri üretim bölgeleri, 20 biyo-teknolojik ilacın üretim altyapısının kurulması, petrokimya kümelenmeleri gibi yatırım projelerinin yanında ihracat ana planıyla birlikte bu süreci destekleyeceğiz. Küresel değer zinciri bakış açısıyla yeni pazar, yeni ürün, yeni ihracatçı hedefleri adım adım daha güçlü bir şekilde hayata geçirilecek. Tüm bakanlıklarımız bu süreci hazırladıkları eylem planıyla sahiplenerek yakından takip edecekler. Cari açığın, GSYH'ye oranı 2019 yılında yüzde 3,3 iken, 2021 yılına geldiğimizde yüzde 2,6 düzeylerine inecek." Albayrak, dengelenme süreciyle birlikte işsizlik oranında kısa süreli bir artış olsa da 2020 sonrasında işsizlik oranında azalış görmeye aşlanacağını ve oranın 2021 yılı itibarıyla yüzde 10,8 seviyelerine ulaşmış olacağını söyledi.


Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, program döneminde Türkiye'de ilave istihdam oluşturmaya güçlü bir şekilde devam edeceklerini ve bu çerçevede 2021 yılına kadar Türkiye'de 2 milyon yeni istihdam oluşturulacağını bildirdi. Temel makro hedeflere, büyüklüklere bakıldığında, YEP'in 3 yıllık temel hedeflerinin özetinin net bir şekilde görüleceğine işaret eden Albayrak, "Eminiz ki bu hedefler gerçekçi yaklaşımı, ülke gerçekleriyle uyumu ve tek elden ekonomi yönetimimizin hızlı karar alma gücü ile birlikte önümüzdeki 3 yılda
gerçekleştirilmiş olacak. Yeni bir başarı hikayesi olacak ve tüm yatırımcılarımıza da kısa vadede güven verecek." şeklinde konuştu.
Albayrak, YEP'in daha öncekilerden farklı bazı aksiyonlarının detaylarına dikkati çekerek, "Ancak bir hususu özellikle vurgulamak istiyorum; burada anlattıklarımız, ekranda gördükleriniz bu programı farklılaştıran seçili örnekler... Programımız, tüm bu hedefleri gerçekleştirmek için gece gündüz çalışarak hazırlanmış, detaylı birçok eylemin tasarlanmasıyla ve bunların uygulanmaya başlamasıyla birlikte hayata geçecek." ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde, diğer bakanlıklardan temsilcilerin de katıldığı Kamu Maliyesi Değişim ve Dönüşüm Ofisi'ni kurduklarını hatırlatan Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ekibimiz sadece tasarruf tedbirlerimizin uygulanmasından, bunlara yenilerinin eklenmesinden değil, aynı zamanda gelir artıcı önlemlerin de tespit edilerek hayata geçirilmesinden sorumlu olacak. Buradaki ekibimiz, kamuda alışık olduğumuz işleyişten biraz farklı çalışacak. Öncelikle bakanlıklar arası bir ekip kurarak diğer bakanlıklarımızla bürokrasi seviyesindeki iletişimi, birlikte çalışma kültürümüzü geliştirecek. İkinci olarak, bu ekibimiz sürekli sahada olacak. Tasarruf ve gelir artırıcı hedeflerimizin gerçekleştirilmesi için sürece liderlik edecek. Bu çerçevede, hedeflere yönelik yol haritaları hazırlayacak, bu yol haritalarını performans göstergeleri etrafında takip edecek ve raporlayacak." Albayrak, bu ekibin, bugün itibarıyla belirledikleri 76 milyar TL tasarruf ve gelir artırıcı önlemler ile yetinmeyeceğini belirterek, "Kamuda gereksiz kullanım israfını önlemek, kamu gelirlerini artırmak için bu zamana kadar gündeme gelen birçok yapısal reformu geliştirecek ve bunları uygulayarak
mali sonuçlara verimlilik olarak yansımasını birebir sağlayacak." dedi. Bu ofisin faaliyete geçtiğine dikkati çeken Albayrak, şöyle devam
etti: "76 milyar TL'lik tasarruf ve gelirin de detaylarını paylaşmak isterim. Bu rakamın, yaklaşık 31 milyar TL'si yatırımlardan, 13,7 milyar TL'si teşviklerden, 10,1 milyar TL'si sosyal güvenlik alanından, 2,5 milyar TL'si mal ve hizmetlerden, 2,7 milyar TL'si diğer alanlardan olmak üzere toplamda 59,9 milyar TL'si harcama ve tasarruflardan, 16 milyar TL'si gelir artırıcı tedbirlerden olmak üzere toplam 76 milyar TL'lik bir rakama ulaşılacak." 


"TÜRKİYE KALKINMA BANKASI'NIN GÖREV ALANI GENİŞLETİLECEK" 
Berat Albayrak, bankacılık sektörüne yönelik yaşanan tüm süreçlerin Türkiye'nin içinden geçtiği bu noktada önemli adımları atmayı ortaya koyduğunu söyledi. Bankacılığın güncel mali süreçleri ve buna yönelik göstergelere bakıldığında, sermaye yeterlilik rasyosunun Temmuz 2018 itibarıyla yüzde 16 ile sektörün halen güçlü olduğunu gösterdiğini kaydeden Albayrak, son dönemdeki ekonomik zorluklar nedeniyle reel sektör firmalarının bir kısmının farklı alanlarda problemler yaşadığını dile getirdi. Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bankacılık sektörümüzün güçlü yapısını sürdürmesini ve reel sektörümüzü finanse etmeye devam etmesini temin etmek bu programın en önemli önceliklerinden bir tanesi. Bunu sağlamak istihdamın devamı ve vergi gelirlerinin güvence altına alınması için kaçınılmazdır. Bu nedenle bankaların güncel mali yapılarını ve aktif kalitelerini tespit etmek için hızlı bir şekilde mali bünye  eğerlendirme çalışmalarını başlatıyoruz. Bu çalışmaların sonuçlarına göre, gerekli görüldüğü takdirde bankacılık sektörünün mali yapısını güçlendirecek ve böylece reel sektörün uygun maliyetlerle krediye erişimini ve mevcut kredilerinin yeniden yapılandırılmasını temin edecek, dünya örneklerine ve ülkemizin geçmiş tecrübelerine dayanan kapsamlı bir politika setini devreye sokacağız."
Albayrak, ayrıca, Türkiye Kalkınma Bankası'nı, görev alanını genişleterek çok daha güçlü bir bilançoya sahip, çok daha etkin ve dinamik
yeniden yapılandırılmış bir bankaya dönüştüreceklerini anlattı. Türkiye Emlak Bankası'nın; gayrimenkul sektörünün finansmanını
yönlendirecek şekilde, en iyi uygulamalar noktasında yeniden yapılandırma sürecine başladığını ve bu sürece çok önemli bir katkıda bulunacağını ifade eden Albayrak, "Vergi sistemimizi daha adil hale getirmek için vergiyi tabana yaymak ve dolaylı vergilerin payını azaltmak için önemli adımlar atacağız. Bu amaçla istisna, muafiyet ve indirimler yeniden gözden geçirilerek düzenlenecek." dedi.

"KAMUNUN ORTAK VE DESTEK OLMASI SAĞLANACAK"
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, taşınmaz değerleme sistemini kurarak gayrimenkul envanterini tamamlayarak, tapu harçları ve emlak vergilerini gerçek ve adil değerleri üzerinden alacaklarını söyledi. Vergi prim ve diğer kamu alacaklarına ilişkin yeniden yapılandırma
sürecinin bu dönemde kesinlikle hayata geçmeyeceğini aktaran Albayrak, şunları kaydetti: "Ayrıca süreçleri etkin yönetmek için bakanlığımız bünyesinde Büyük Vergi Veri Analiz Merkezi'ni kuruyoruz. Bu merkez, farklı veri kaynaklarını toplayarak vergideki kayıt dışı alanları somut bir şekilde tespit ederek üzerine gidecek. Ayrıca, ileri analitik yöntemleri kullanarak tahsilat ve denetim
süreçlerindeki etkinliğimizi çok daha ileri düzeye taşıyacağız. Bundan sonra yatırım kararlarımızın merkezinde Türkiye'nin sanayi
üretimi katma değerinin artırılması amacıyla sektör odaklı programlar olacak. İlaç, petrokimya, enerji, makine/teçhizat ve yazılım sektörleri gibi cari açığa doğrudan etki edecek sektörler önceliklendirilecek ve bu sektörlerde somut projeler hayata geçirilecek."
Albayrak, hem ihracatı hem de istihdamı artırarak bu projelerin hayata geçmesiyle birlikte gerekli yatırım ortamının sağlanması, uygun teşvik paketleri ve gerekirse kamunun da ilgili kurumları vasıtasıyla bu projelere ortak ve destek olmasının etkin ve aktif bir biçimde sağlanacağını vurguladı. 

"3'ER AYLIK DÖNEMLERDE EYLEMLERİN GELİŞİMİ TAKİP EDİLECEK"
Berat Albayrak, 2019-2021 YEP ile getirecekleri en önemli farklılıklardan bir tanesinin, YEP'in uygulanmasını temin edecek  ekanizmaları etkin bir şekilde hayata geçirmek olduğunu ifade etti. Bu mekanizmalar sayesinde geçmiş dönemden farklı olarak uygulanmayan eylemlerin birebir yakından takipçisi olacaklarını vurgulayan Albayrak, şunları dile getirdi: "Bir nevi bakanlıklarımızdan bu program kapsamında belirlenen eylemlere yönelik uygulama sözlerini alacak ve bu sözün takipçisi olacağız. Bu program kapsamında açıkladığımız her bir eylemden sorumlu bakanlığımız, halihazırda hazırlamış oldukları eylem planlarını, maliyet analizlerini,
performans göstergelerini ve uygulama takvimini bizlerle koordinasyon içinde hayata geçirecek.
YEP'in uygulanmaya başlamasından itibaren de belirlenen uygulama takvimi, performans göstergeleri etrafında 3'er aylık dönemlerde eylemlerin gelişimini takip edecek, sürecin zamanında ilerlemesine yönelik adımları ve tedbirleri atacağız." Albayrak, tüm hedeflerin Türkiye için olduğunu belirterek, "Tüm paydaşlarımızın desteği ile ülkemize, milletimize çok daha müreffeh ve güçlü bir gelecek sunmak için bu dengelenme, disiplin ve değişim adımlarını hep birlikte hayata geçireceğiz." dedi.

Görüntü Dökümü:

-Albayrak'ın konuşması
-Detaylar