Bedir ALTUNOK/KARS, () - KARS’ın merkeze bağlı, 2400 rakımlı Boğatepe köyünde, başkanlığını yaptığı derneğe üye kadınlarla yıllar önce Fransızca öğrenen Zümran Ömür (46), köydeki yaşamı, bilgisi ve birikimiyle görenleri kendisine hayran bırakıyor. Köye gelen yerli ve yabancı turistlere Ekolojik Müze'yi gezdirip, bilgilendiren Ömür, yöresel mutfak lezzetlerinden tattırıyor. Gününün büyük bölümünü köyün, turizme kazandırılmasına yönelik çalışmalarla harcayan Zümran Ömür, bir yandan da ahıra girip, süt sağarak, hayvanlara bakıyor.
Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği Başkanı Ömür’ün, köye gelen turist grubundan birinin cep telefonu kamerası kayıttayken yaptığı Fransızca- Türkçe konuşması, internette yayınlandıktan sonra sosyal medyada çok paylaşıldı. Sosyal medyada fenomen haline gelen Ömür, ayrıca derneğe üye 45 kadınla birlikte endemik bitkiler, Ekolojik Peynir Müzesi ve yöresel mutfak lezzetlerinin tanıtımında aktif rol alıyor. İlkokul mezunu olan 3 çocuk annesi Zümran Ömür, derneğin asıl amacının; kadının toplumda yer alması, kendi ayakları üzerine durması, erkeğin arkasında değil; yanında yürüyen birey olmasını sağlamak olduğunu söyledi. Bunu da 2007 yılında kurulan derneğin çalışmalarıyla başardıklarına inandıklarını belirten Ömür, köylerinde 650 tür bitki çeşitliliği olduğunu dile getirerek, derneğin aynı zamanda 15 erkek üyesinin bulunduğunu, kadın- erkek birlikte köydeki 35 tür tıbbi bitki üzerinde çalışma yaptıklarını söyledi.
'ATALARIMIZDAN BU YANA KÖYÜMÜZE KİMYASAL GİRMEDİ'
Köylerinde 1 yıl boyunca Fransızca kursuna gittiklerini ve dertlerini anlatacak kadar Fransızca bildiklerini aktaran Ömür, bugün de köye gelen turist kafileleriyle bilgilerini paylaştı. Grubun hayranlıkla izlediği Ömür’ün rahat tavırları, doğal duruşu ve esprileri, sık sık alkış aldı. Zümran Ömür’ü ilk defa yakından gördüklerini ve Türkiye’de örnek olduğunu söyleyen grup üyeleri, Ömür’den övgüyle bahsetti. Doğal ve katkısız ürünler yetiştirdiklerini, bunda da asıl amacın gelecek nesillere sağlıklı yaşam bırakmak olduğunu anlatan Zümran Ömür, “Burada kadınlar olarak eğitimlere devam ediyoruz. Bu yaz döneminde de sabun yapmak istiyoruz. Çünkü sabunu da öğrenelim bozulsun ama bizim olsun diyoruz. Bozulan üründen korkmuyoruz. Çünkü içine koruyucu koymuyoruz. Koruyucu koyarsak insan sağlığına zarar verir. Peynirlerimizde olsun beslenmemizde olsun hep organik beslenmeye çalışıyoruz. Çünkü köyümüz organik sertifikalı. Temiz bir köy, Atalarımızdan bu yana köyümüze kimyasal girmemiştir” diye konuştu.
'TURİST VEYA GRUP DEMİYORUZ; MİSAFİR DİYORUZ'
Köyün 2400 rakımlı olduğunu hatırlatan Ömür, “O yüzden eklem ağrılarına maruz kalan insanlarımız var. Eklemlerimizin çok ağrıdığını gördük onun için de yoga hocalarını getirdik. Eğitimler aldık ve vücut nasıl çalışır nasıl hareket edebiliriz bunları öğrendik. Çünkü soğukta sıcak yataktan çıktığınızda zor oluyor. O yüzden hocalar geldi bize eğitimler verdiler” dedi.
Günlük yaşamını da anlatan Ömür, “Sabah kalkıyoruz önce sobamızı yakıyoruz. Ahıra girip inekleri sağıyoruz. Sağdıktan sonra gelip peynirimize maya atıyoruz. Kahvaltı hazırlıyoruz, peyniri yapıp çıkardıktan sonra gelen misafirlere kahvaltılar veriyoruz. Sonra da müzeyi anlatıyoruz, köyümüzü tanıtıyoruz. Böylelikle günlük işimizle birlikte artık bir farklılık olduğunu düşünüyoruz. Çünkü ahırdan eve evden ahıra giden kadınlardık artık bizim de değerli misafirlerimiz var onlarla günümüzü geçiriyoruz . Biz onlara turist veya grup demiyoruz; misafir diyoruz” diye konuştu. 
Derneği kurduktan sonra köylerinde 650 tür bitki çeşitliliği olduğunu öğrendiklerini belirten Ömür, şöyle devam etti: 
"Bunun için de uzman hekimler getirdik. Bize doğru toplamayı ve kurutmayı öğrettiler. Tıbbi bitkiler konusundan kadınlar ve erkekler olarak eğitimler aldık. Aldığımızın eğitimlerde 35 tür tıbbi bitki olduğunu öğrendik. Bitkilerin güneşte değil gölgede kurutulduğunu öğrendik. Bunları öğrendikten sonra gürdük ki kırsaldaki kadınların çoğu doktora gittiğinde kendisini ifade edemiyor. Bunlar için iletişim kursları, sağlık kursları, beslenme kursları aldık. 1 yıl Fransızca kursu aldık çok şakır şakır konuşamasak da ama kendimizi ifade edebiliyoruz.”
'FRANSIZLARI AĞIRLADIK, DİLİMİZ GELİŞSİN İSTEDİK'
Köylerinde İngilizce bilenlerin de olduğunu; fakat Terekem oldukları için ‘J’ harfinin dillerinde çok yaygın kullanılması dolayısıyla Fransızca’nın daha cazip geldiğini ve bu nedenle Fransızca öğrendiklerini anlatan Ömür, şunları söyledi:
"Hem zarif bir dil olduğu için hem de gırtlaktan konuşulduğu için; çünkü biz Terekemeyiz biz Terekemeler çoğunlukta gırtlaktan konuşur. ‘J’ harfini çok kullanırız. Bize de hoş geldi ve öğrenelim dedik. Peynir konusunda da çok işimize yaradı. Çünkü Fransa’da da peynir üretimi çok fazla. Sonra burada ekoturizmine başladık ve ilk önce burada Fransızları ağırladık. Hem biraz dilimiz gelişsin hem de bir kültür paylaşımı olsun istedik. Gelen misafirlerimizi de evimizde ağırladık. Kadınlarımızın çoğu Kars’tan bile dışarı çıkamamıştı. Onlar için çok büyük değişiklik olduğunu gördük. Derneğimizin hedefi de kırsaldaki kadının toplumda yer alması. Aile içerisinde söz hakkı olsun istedik. Eşinin arkasında veya önünde değil yanında yer alsın istedik. Gelecek nesillerimize sağlıklı bir yaşam bırakalım dedik. Köyümüze kimyasal girmediği için de sağlıklı besleniyoruz. 2010 yılında Eko Peynir Müzesi kurduk. 32 tür peyniri gelecek nesillere aktarabilmek için müzemizi kurduk. Önce misafirlerimize müzemizi gezdiriyor ve orada peynirin tarihini anlatıyoruz. Sonra da arzu ederlerse peynir yapım atölyelerini görüyorlar. Bitki kurutma atölyelerini misafir konakladığımız evleri görüyorlar. Misafirlerimizi gezdirerek hem biz onlardan bilgi alıyoruz hem de biz onlardan öğreniyoruz.”

FOTOĞRAFLI