BURSA Uludağ Üniversitesi (UÜ) Ziraat Fakültesi Organik Tarım Birimi, organik tarımın yaygınlaşmasına katkı sağlamak amacıyla, uygulama alanında tamamen organik olan sebze ve meyve yetiştiriyor. Öğrencilerin eğitim amacıyla yetiştirdiği, üniversitede de satışa sunulan ürünleri, yoğun talep görüyor.
Bursa'da UÜ Ziraat Fakültesi'nin yakınında yer alan uygulama alanında bulunan tarlalarda biber, patlıcan, domates, kabak, taze fasulye ve çeşitli meyveler yetiştiren öğrenciler, ektikleri organik sebzelerin hasadına başladı. Öğrencilerin eğitim amacıyla yetiştirdikleri tamamen organik olan sebzeler, toplanıp üniversitenin satış ofisinde tüketicilere sunuluyor.
​UÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ak, Uludağ Üniversitesi'nin organik tarım çalışmalarının 2000 yıllarda başladığını belirterek, "Özellikle öğrencilerin eğitimine yönelik organik tarımın yapıldığı 70 dekarlık bir alana sahibiz. Şu an ağırlıklı olarak bitkisel üretim yapıyoruz ve bunların içinde de en çok kışlık ve yazlık sebzeler ekiyoruz. Bunların yanı sıra organik yumurta tavukçuluğu ve organik süs sığırcılığı ile ilgili iki Avrupa Birliği Projesi'nden geçtik. Organik tarımın felsefesinde hem bitkisel, hem de hayvansal üretim vardır. Bu iki alan birbirini destekler. Hayvansal üretimimiz sayesinde bahçelerimizde hiçbir kimyasal ilaç ya da gübre kullanmadan, hayvan gübreleri ile üretimi gerçekleştiriyoruz. Yabani otlarla da birebir olarak çapalayarak mücadele ediyoruz. Hem doğayı, hem insan sağlığını bu sayede korumuş oluyoruz. Bu üretimlerimizde tamamen yerli tohumlar kullanıyoruz. Bu sayede tohumları geçirdikleri binlerce yıllık seleksiyonlarla korumuş oluyoruz. Kampüsümüz de bulunan bir satış merkezinde ürettiğimiz ürünlerin satışını gerçekleştiriyoruz. Buradan isteyen her vatandaş alışveriş yapabiliyor. Ayrıca her cumartesi günü kurulan organik pazarda da ürünlerimiz halkla buluşuyor” dedi. 
ORGANİK TÜKETİM, AVRUPA'NIN GERİSİNDE
Türkiye'de, GDO'nun tamamıyla yasak olduğu organik tarımın henüz tam olarak farkında olunmayan ya da önemsenmeyen bir alan olduğunu belirten Prof. Dr. Ak, "Avrupa ülkelerinin birçoğunda toplam tüketimde organik ürün oranı yüzde 20'lere ulaşırken, Türkiye'de bitkisel ürünlerde yüzde 2, hayvansal üretimde ise binde 1 civarında oranlar var. Bu ürünler özellikle hamile kadınlar, bebekler, çocuklar ve yaşlı bireyler için son derece stratejik önem arz etmektedir. Sağlık etkilerinin yanı sıra organik üretim arttırıldığında dünya piyasalarında da yüksek fiyatlardan çok hızlı şekilde alıcı bulan organik ürünler ekonomiye de katkı sağlayabilir. Organik ürünleri anlamanın tek yolu, organik ürün etiketidir. Bu etiketler Tarım Bakanlığı'nın sertifika izni verdiği ve uluslararası akrediteye sahip kontrol sertifika kuruluşları tarafından üreticilere verilmektedir” şeklinde konuştu.
ORGANİK ÜRETİM BELLİ SEVİYEYE ÇIKARILMALI
Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Yardımcısı Prof. Dr. Serkan Gürlük ise, Türkiye’de organik tarımda Uludağ Üniversitesi'nin her zaman öncü olduğunu belirtip, "Organik tarım bizim önceliğimiz. Burada tamamen kimyasaldan uzak, amatör bir ruhla ve insan gücüne, el işçiliğine dayanan bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Yaptığımız çalışmanın tüm üniversitelere ve çiftçilere örnek olmasını istiyoruz. Elbette konvansiyonel üretim de devam edecektir, ama ülkemizde organik tarımın oran olarak mutlaka belli bir seviyeye çıkarılması gerekmektedir. Aksi halde içinde bulunduğumuz dönemde de olduğu gibi halkımız pek çok sağlık sorunu ile karşı karşıya kalabiliyor” dedi.

FOTOĞRAFLI