FETÖ yapılanması kapsamında tutuklanan ve geçtiğimiz günlerde tahliye edilen Gümüşhane-Bayburt Barosu eski Başkanı İsmail Taştan’ın nasıl tahliye olduğu ortaya çıktı.
Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik, yaptığı açıklamada şehirde tartışılan ‘tahliye’ kararının etkin pişmanlık kapsamında gerçekleştiğini söyledi. Eski Gümüşhane-Bayburt Bölge Baro Başkanı İsmail Taştan’ın tahliyesinin masumiyetten mi yoksa etkin pişmanlıktan dolayı mı gerçekleştiği tartışmalarına Başsavcı Çevik net cevap vererek, tahliyenin ‘Etkin Pişmanlık’ kapsamında olduğunu belirtti.
Başsavcı Çevik, “Tutuklanırken biz savunmasını aldık. O savunmada samimi beyanda bulunmadığı, hakkında tutuklamaya yeterli kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir deliller bulunduğu gerekçesiyle tutuklamaya sevk ettik ve mahkeme de tutukladı. Daha sonra kendisi bize dilekçe verdi. “Etkin pişmanlıktan faydalanmak istiyorum, yapıyla ilgili bildiklerimi anlatacağım” dedi. Bunun üzerine bir Cumhuriyet Savcısı arkadaşımızı görevlendirdik, savunmasını aldık. Yalnız bize verdiği bilgiler dosya münderecatında zaten bizim bildiğimiz bilgilerdi. Biz bunu etkin pişmanlık kapsamında değerlendirmedik. Bakanlığın tasarrufu ile Tokat Cezaevi’ne gönderildi. Orada da Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı’na etkin pişmanlıktan bulunacağım diye yeniden başvuruda bulundu. Biz de talimat yazarak ayrıntılı ifadesinin alınmasını istedik” dedi.
Ayrıntılı ifadelerin alındığını belirten Başsavcı Çevik, “Sonunda beyanların bizde etkin pişmanlık kapsamında değerlendirileceği kanaati oluştu. Biz de ileride suç vasfının değişme ihtimaline binaen mahkemeden tahliye talebinde bulunduk. Mahkeme de tahliye etti. Etkin pişmanlıktan yararlandırarak tahliye etti” ifadelerini kullandı.
Zaman zaman tüm Türkiye’de olduğu gibi Gümüşhane’de de etkin pişmanlık kapsamında tahliyelerin olduğunu kaydeden Başsavcı Çevik, “FETÖ üyeleri gizliliğe inanılmaz derecede riayet ediyorlar. Kesinlikle telefonla irtibat kurmuyorlar, yüz yüze görüşüp buluşma yerlerini belirliyorlar, telefonla görüşecekler ise ankesörlü telefonla görüşüyorlar. 1995 yıllardan itibaren bu uygulamayı yapan bir gizli yapı ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
Tutuklamanın şartlarının çok ağır olduğunu kaydeden Başsavcı Çevik, “Herkes şundan emin olabilir. Tutuklamak için atılı suçları işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut deliller olması gerekir. Biz elimizde somut delil olmayan hiç kimseyi tutuklamaya sevk etmiyoruz. Mahkeme de zaten tutuklamaz” şeklinde konuştu.