Geçen hafta medyayı “satrançta tarih yazdık” manşetleri süsledi. Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de 12 gün boyunca büyük bir heyecana sahne olan Dünya Satranç Olimpiyatı’nda, A Milli Satranç Takımı, Hindistan ve Norveç ile eş puanla 6’ıncı sırayı aldı. Rusya’dan Amerika’ya, Çin’den Kanada’ya, Fransa’dan İngiltere’ye toplam 176 ülkeden 180 milli takımın yarıştığı olimpiyatlarda, A Milli Satranç Takımı 16 puana ulaşarak Türkiye’yi 4. ile eş puanda 6’ıncı sıraya çıkardı. Bu sonuçla Satranç A Milli Takımı, 42. Dünya Satranç Olimpiyatı’nda tarihi bir zafere imza atarak, olimpiyat tarihinde Türkiye’nin aldığı en büyük başarıyı yakaladı. Bu başarıda başta federasyon başkanımız olmak üzere ekibinin büyük payı var. Özverili çalışmalarının sonucunda başarı kaçınılmaz oldu. Tüm ekibi ve olimpiyat tarihine ülkemiz adına önemli bir imza atan sporcularımızı tebrik ediyorum. Son zamanlarda gelen Avrupa şampiyonlukları, unvanlar ve son olarak ta olimpiyat altıncılığı ile Türkiye satrancı altın çağını yaşıyor. Kadın Milli Satranç Takımı ise takım sıralamasında 12 puana ulaşarak turnuvayı 46. sırada tamamladı. Umut ediyorum ki özverili çalışmaların sonucunda bu kategoride de kısa zamanda çok daha üst seviyelere çıkacağız.
 
Türkiye’de en popüler spor dallarından biri olan futbolda 615 bin civarı lisanslı sporcu olmasına karşın satrançta 640 bine yaklaşan lisanslı sporcu var ve bu sporcuların %80’i 18 yaş altındadır. Ciddi bir potansiyel söz konusu. Ülkemize kazandırılan bu başarı hiç kuşkusuz satranç sporuna olan ilgiyi arttıracaktır. Bu tarihi başarı aynı zamanda tarihi bir fırsattır. Her yetkili, her satranç sever, her gönüllü mutlaka bir kişi dahi olsa etrafındaki birilerini mutlaka satrançla tanıştırmalıdır. Bu bağlamda bu yıl ikincisi düzenlenen sokakta satranç var projesini çok önemsiyorum. Ülkemizin her yerinde sokaklarda caddelerde bir hafta boyunca süren etkinlikler yapıldı. Sokakta 7’den 70’e insanlar satranç oynadı. Bu proje ile bir farkındalık yaratıldığını ve bunda da başarılı olunduğunu düşünüyorum. Rize’de bizde buna bireysel olarak katkı verdik. Sadece o haftaya özel değil. Yazılarımızla, görsellerimizle, paylaşımlarımızla, sohbetlerimizle kısaca fırsatını bulduğumuz her iletişim aracıyla, imkanıyla satranç sporunun önemini bu şehrin insanlarına anlatmaya çalışıyoruz. Satrancın güzelliklerini onlarla paylaşıyoruz. Rize’de satrancı bir adım daha ileriye taşımak adına herkesin katkısına ihtiyacımız var. Pascal’ın dediği gibi "Satranç tahtası insan zihninin jimnastik salonudur." Bu yüzden genç beyinlerimizi mutlaka satrançla tanıştırmalıyız. Satranç, düşünme ve aklı kullanmaya sevk eden bir oyundur. Çocuklarımızın gelişiminde satrancın önemi büyüktür. Bu önemin bilincinde olarak tüm Rizelileri satranç sporunu yaygınlaştırmak adına gönüllü çalışmaya davet ediyorum. Rize Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde satranç antrenörü eşliğinde haftada üç gün satranç dersi veriliyor. Çocuklarımızı bu programlara katılımını sağlayarak satranç sporuyla tanıştırabilirsiniz. Ayrıca satranç il temsilciliğimiz tarafından yıl içerisinde düzenlenen turnuvalar takip edilerek bunlara katılım sağlanabilir.
 
Çocuklarımızı mutlaka spor yapmaya yönlendirelim. Spor yapsınlar. Spor birçok kötü alışkanlıklardan çocuklarımızı korur. Satranç sporu da bunlardan biridir.
 
Haydi çocuklarınız için iyi bir hamle yapın! Onları satranç ile tanıştırın.