İnsan, İslâm olunca; en ideal sıfatlı, özellikli, nitelikli, iyi, güzel, dosdoğru, yararlı, değerli, olgun insan, insanlıklı insan, insaniyetli insan, merhametli, şefkatli, müşfik harika, harikulade, mükemmel insan olur. İnsan, “ İslam ile nimetlenir. Onur, saygınlık, güzellik kazanır.” “ İmansız, İslamsız ise külfete – zahmete- zora girer! İki dünyası berbat, felaket, fecaat, cehennem olur!” Mümin ve Müslüman’ın ilim, bilim, bilgi, din- iman ile ruhu yoğrulur. Niyet, duygu, düşünce, davranış, hareket, ahlâk olarak; Kur’ân’ı peygamberimiz gibi yaşar. Genleri, hücreleri, DNA ve ahlâkı; ilimle; güzel, sağlıklı şekil alır. Allah cc. dostu, insanlığın arkadaşı, varlıkların koruyucusu olur.

                Dünyada ve ahirette ne kadar kötü, çirkin, yanlış, olumsuz olay, olgu oluyorsa; cehaletten, cahiliye dönemi davranışlarından, cahillikten, hak - hukuk yolundan sapmaktan olmaktadır! Bu cehaletin cahilliğinden korunmak için; önce ilim, bilim, bilgi, din, iman, meslek, sanat, doğru kültür ve davranışlar edinip, kazanım haline getirmeliyiz. Önce kendimiz öğrenip, eğitilmeliyiz. Sonra çocuklarımıza, eşimize, akrabalarımıza, komşularımıza, çevremizdekilere katkı sağlamalıyız. Dünya insanlığına sesimizi duyurmalıyız.

 “Bunun için bilgiye ilgi duymalı.” Azimle, gayretle, çalışmakla, azmetmekle, gayret etmekle, sabretmekle, sebat ederek, ilim sahibi olmalıyız. İlmimizle amel etmeliyiz.

                İlim, bilim, bilgi ile işe başlayıp, başkalarının da elinden tutmalı. Cehaleti yok etmeli. İlim öğrenmeli. İlimle amel etmeli. Bilgi ile yaşamalı. “Yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan hesap vereceğimizi, sorguya çekileceğimizi unutmamalıyız.” “ Niyet halis, davranışlar temiz olmalı.” Uyumlu, uzlaşılı, en güzel hareketli olmalıyız. Her engeli güzelliklerle aşmalıyız. “Doğru ve gerçeklerden bir milimetre bile şaşmamalı. Şaşarsak, batıla, küfre, günaha, harama gireriz!”

                “Allah’ın emirlerini tutmalı, yasaklarından sakınmalı. İyiliği yaymalı. Kötülükleri herkes kendi gücünce önlemeye, engellemeye çalışmalı. Herkes gücü oranında sorumludur, unutulmamalı.” Her zaman tedbirli, önlemli, hazırlıklı olmalı. Hazırlıksız olmamalı. Gaflet ve sapkınlıkta kalmamalı. Zamanın ve sağlığın kıymetini bilip, iyi değerlendirmeli. Her zaman hak- hukukça işler yapmalı. “Hakkı tutup, haklı ile birlikte kaldırmalı.” Zalim olmamalı. “Zulme direkt ve de dolaylı, hiçbir şekilde katkı sağlamamalı. Zalimlerden olmamalı.” İşimize, görevimize dört elle özenle, isteyerek, gönülden sarılmalı. Gönüller kazanmalı. Gönül, kalp asla kırmamalı. İnsanları asla incitmemeli. Çocukların ve kadınların kalbi daha kolay kırılır. Kadınlar narindir. Kalpleri, damarları, kırılgandır. Çocuklarda böyledir. Özenle dikkat etmeli. İncitici, kırıcı asla olmamalı.

                “Her an; ilimli, bilgili, sanatlı, kültürlü, hak, hukuk, doğruluk, hakkaniyet, adalet, güzel ahlak, edep, hayâ, güzel ve yüksek ahlak sahibi olmalıyız. İnsanlara, hayvanlara, doğaya, çevreye saygılı olmalıyız.” Pisliğimizi, çöpümüzü, atığımızı çevreye atmamalı, dökmemeliyiz. Olgun medeni doğru dürüst insan olmayı mutlaka ama muhakkak kesinlikle becermeliyiz. Dünya imtihanını mutlaka kazanmalıyız. Kazanamamız halinde; ebedi bir acı, ıstırap, dert, bela, musibet içinde kalacağımızı katiyen unutmamalıyız! Belki inanç, iman zayıflığından yazdıklarıma inanmak istemeyenler olabilir! Ama doğru ve gerçekler her zaman tecelli eder. Bizim inanmamız veya inanmamamız, tecelli etmesini engelleyemez. Hakkı, hakikati kabul etmeme halinde; kaybeden, aklını doğru çalıştırmayanlar olacaktır! Doğru ve gerçekleri inkâr edenler, reddedenler olacaktır! Bizden sadece tebliğ etmesi! Herkes yaptığının, yapmadığının sonucuna kendi katlanacaktır! Herkes öncelikle kendinden sorulacaktır.

                “Önce ilim ve İslam dinini mutlaka öğrenmeliyiz. Bu bizlere Allah’ın emri, peygamberimizin önerisidir. İslam dinini, ilim ve akıl ile doğru anlayıp, yaşamalıyız. Böylece en yüksek ahlaklı, hoşgörülü, akıllı, zeki, hedefi hak olarak belirleyen oluruz.”

Böylece araştırma, inceleme, irdeleme, ilim, bilim öğrenme içinde oluruz. İnsanlıklı, insancıl, insaniyetli, merhametli, en güzel ahlaklı, yararlı, iyi, güzel, değerli, önemli, harika ve de harikulade insan oluruz. Değer yargılarına önem ve kıymet veririz. İnanlarla daha doğru iletişim, diyalog kurup, etkileşim halinde oluruz. Kararlarımız doğru, davranışlarımız güzel, hareketlerimiz iyi ve de yararlı olur. Hakça olan işlere katılırız. Kötü, çirkin, zararlı işleri engelleriz. Kendimizi en güzel şekilde ifade ederek, başkalarına katkı sağlarız. Kendimizi, haddimizi, hududumuzu, Rabbimizi tanır ve biliriz. Öğrenerek, kendimizi geliştiririz. Sorumlu, ödevli, görevli, yükümlü Allah cc. dostu oluruz. Her sorunu fark eder ve de çözeriz. Her şeyi dosdoğru anlarız.

                Her zaman en doğru, dosdoğru, gerçekçi, adil, kutsal değerlere önem veren, hakka hakikate bağımlı, cömert, çalışkan, yardımlaşan, dayanışma içinde olan, paylaşan, hayır ve iyilik yapan oluruz. İnanları dost, kardeş, arkadaş ediniriz. Çevreyle uyumlu, güzel, iyi geçimli oluruz. Çevremize karşı duyarlı, ilgili, bilgili oluruz. Fedakâr, özverili, diğerkâm oluruz. Bencil, egoist, sadist, hodkâm, hırsız, hortumcu, yalancı, halka zarar veren; haramcı, zararlı, isyankâr inşallah olmayız. Harama, isyana, hainliğe inşallah düşmeyiz. Katillerle, haram işleyenlerle, sapkınlarla, azgınlarla inşallah saf tutmayız. Onlarla beraber inşallah sorgulanıp, yargılanmayız. Allah c. Dostları ile bir beraber oluruz. Zalimlerle, asilerle, katillerle inşallah hiçbir ortak yanımız olmaz. Olmamalıdır.

                Müslüman, güven veren, güvenilen olmalı. Hoşgörülü, iyilik eden, kardeşlik, dostluk düşünceleriyle davranan olmalı. Konuksever olmalı. Özgürlükçü olmalı. Müslüman özgürlük olmadan, dinini, imanını yaşayamaz. Özverili olmalı. Özverili olmayandan, doğru dürüst Müslüman olmaz. Biz hala Müslümanlığı öğrenmiş ve yaşayan üzgünüm ki, ne yazık ki, olamamışız. 57 İslam ülke halklarına ve 80 İslam toplumuna bakıyorum da, çok perişan haldeyiz! Ne kadar perişan halde isek, o kadar İslam’dan uzağız, demektir. Ne kadar iyi, güzel, doğru, yararlı, yüksek halde isek, o kadar İslam’ız, müminiz, Müslüman’ız, demektir. İslam ile yükselme, kalkınma, ilerleme, gelişme, refah, ferah, felah olur. Batıl ile batma olur, batma olur!

                Bir gerçek olay anlatalım: “ Geçtiğimiz Cuma günü, Cuma namazına İlçemiz Merkez Yeni Cami’ye gittim. Camimiz büyüktür. Orta yerlerde bir yerlerde oturdum. Vaiz dinliyorum. Ayaklarından sakat bir engelli vatandaş geldi. “Ben engelliyim. Bana yer verir misiniz? Dedi.” Oturup, sırtını da camii içindeki direğe dayamak istemiş. Kimse yer açmadı. “Ben, ona; şu pencere altına saf arasına oturuveriniz. Saf açıldığında yerleşirsiniz, dedim.” Engelli de gidip, saf arasında oturdu. Sırtını da duvara dayadı. Benim tanıdığım, çay ocağında aynı yeri paylaştığım insan, bana kızdı! “Yer olmadığı halde niçin buraya gönderdin, dedi.” Ona hiç yanıt vermedim.

                Şimdi düşünelim! Yaşı, 70 yaşına gelmiş, bir camii cemaati bile daha iyilik yapmayı öğrenememiş! Bu iş sadece namaz, oruç, zekât, hac yapmakla, olmuyor. İlim öğrenmekle, ilmin eğitimini, ahlakını almakla da oluyor. İbadet, ahlakı güzelleştirmiyor ise, ibadetler Allah cc. katında değerli, makbul görülmüyor, demektir. “Çünkü namaz, ahlakı güzelleştirir.”

                İnsanlar iyilik yapmayı da, Allah’a yapılan ibadet gibi öğrenmeli. Özverili olmayı becermeli. Paylaşımcı olmayı istemeli. Sağlıklı, doğru düşünmeyi yapabilmeli. Samimiyetle hareket etmeyi alışkanlık haline getirmeli. Saygılı, sevgi dolu, merhamet dolu hareket edebilmeli. Sorumluluklarını, ödev, görev, yükümlüklerini yerine getirmeli. Sözünün eri olmalı. Maddi, manevi tertemiz, halis olmalı. Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, kutsal değer sever olmalı. Öyle yarım yamalak, eksik, noksan, ne yaptığı belirsiz, aklına geldiği gibi esen, mümin olmaz! Müslüman, bilgili, bilinçli, dosdoğru olur. Binlerce sıfatın sahibi olur.

                Bilgili bilinçli samimi hak mümin ve Müslüman; Kur’an ve sünnette olan her değeri, emri, öğüdü tutar ve yaşar. Kur’an ve sünnette olmayan; iyi, güzellik, doğruluk, dürüstlük, yararlılık, değerlerde Allah cc. sıfatıdır. Hepsini kendi benliğinde yaşam tarzı edinir. Allah’a iman eder. Namaz kılar, oruç tutar, zekât verir. Hac yapar. Kurban keser, iyilik yapar, hizmet yapar. İnfak yapar. Paylaşımda bulunur. Allah’ın meleklerine, kitaplarına, ahiret gününe, kaza ve kadere inanır, iman eder. Allah’a teslim olur. Emirlerini yapar. Yasakladıklarından- haramlardan sakınır. Hayır ve iyilik yapar. Doğru söyler. Doğru tanıklık eder. Hakka hakikate bağlanır. Af diler, af eder. Bağışlar. Selam verir. Esenlik diler. Güven verir. Güvende olur. Barış, esenlik içinde huzurlu, mutlu yaşar. Yalan yere yemin etmediği gibi yemini alışkanlık da edinmez. Sözünde durur. Kötü, çirkin, serseri gibi konuşmaz.

                Müslüman, doğru, dürüst, adaletli, güzel, iyi davranır. Çok tövbe eder. Güzel davranmayı öğütler. İyilik edenleri sever. İyiliği teşvik eder. Sabreder. Sabırlı olur. Maddi, manevi anlamda temiz olur. Maddi, manevi necis, necasetten- pislikten temiz olur. Tevekkül eder. Fitneci, fesatçı- bozguncu, kibirli, böbürlü, nankör, günahkâr, haddi aşan, kahpe, hain, inkârcı, israfçı, zalim, zulmeden asla olmaz. Hiçbir olumsuzluk içinde bulunmaz.

                Müslüman, her şeyi ile dört dörtlük, mükemmel olmak durumundadır. Hem ibadet edip, hem de yamuk yumuk, eğri büğrü olması uygun olmaz.

Müslüman birey, Kur’ân, sünnet, ilim, bilgi içinde hareket eder, yaşar. Adaletli, ağırbaşlı, alçakgönüllü, anne ve babaya iyilik, olumlu düşünen ve davranan olur. Mümin, cesaretli, ilgili, bilgili olur. Cömert, çalışkan, dosdoğru, dürüst, dost olur. Fedakâr, hoşgörülü, güven veren, dengeli, ölçülü, orta yolda dosdoğru olan, dosdoğru yollu olur. Mümin, aç göz, nankör, şükürsüz, hamtsız olmaz. İbadetsiz, ihsansız olmaz. Kanaatkâr olur. Şükreder, hamt eder, dua eder, zikreder, tövbe eder, ibadet eder. Müslüman, diğer Müslümanları dost ve kardeş kabul eder. Başkalarını korur, gözetir, yardım eder. İyiliğe yardımcı olur. Kötülüğe engel olur.

                Müslüman, zarif, naif, ince, kibar, nezaketli, zarafetli, efendi, centilmendir. Sevgi, saygı ile özenle davranır. Sorumluluklarını, görevini eksiksiz özenle yerine getirir. Müslüman hiçbir olumsuzluk, kötülük, çirkinlik, yalan, yanlış, haram, mekruh – hoş olmayan- çirkinlik içinde olmaz. Olmamalıdır.

                Müslüman, hiçbir zaman din- iman cahili olmamalı. “Farz, vacip, sünnet, müstehap, mubah, haram, günah, mekruh, helal, sevap, müfsit dini kavramların açılımını bilir. Ona göre kendine yol ve yön verir. Dini ilimleri bildiği gibi aklı- doğa ilimlerini de bilir. En az bir ilim dalında yüksek uzman olur.”

                İslam dini, İlahi bir dindir. Vahiy dinidir. Beşeri, felsefi bir inanış değildir. İslam dini, insan yaratılışına, doğasına uygun bir dindir. İnsan aklının önyargısız olması halinde kolayca anlaşılacağı bir dindir. “Kur’ân, anlaşılır, yalın, sade bir dil ile anlatılmaktadır. İbadet ve ahlak ilkelerinin açılımını hadis ve sünnetlerden öğreniyoruz.” İslam dini yaşanılınca, iki dünya huzuru, mutluluğu, barışı sağlanır. İlim sahipleri, İslam dinini daha doğru ve açılımı ile anlar.

                Müslüman, dini ilimleri ve akli ilimleri uzmanlık ölçeğinde bilip, yaşam tarzı edinmeli. Kur’ân- ı Kerim, akait, ilmihal, ibadet, siyer, İslam ahlakı, tefsir, hadis, sünnet bilmeli. Okulda öğretilen, akli –doğa ilimlerini tam bilmeli. Türkçe, sosyal bilimler, fen bilimleri, sayısal bilimler, sözel bilimler, yabancı dil, psikoloji, felsefe, astronomi, jeoloji, pedagoji, mantık, tıp, sağlık bilgisi, meslek bilgileri ve diğer bilimleri öğrenip, bilmeli. Bilgili olmalı. Çağa uygun bilimleri öğrenip, kullanmalı.

                Çevresinde sevilen, sayılan, saygı duyulan, saygın, harika, harikulade, muntazam insan olmalı. Her işi planlı, programlı, stratejik, verimli, kaliteli projeli yapmalı. Lalettayin iş yapmamalı. Müslüman’a yakışır, yaraşır işler yapmalı. “ Bir kişi hem Müslüman’ım deyip, hem de kötü, çirkin, düzgün olmayan iş yaptığında; İslam dinine ve Müslümanlara zarar vermektedir! Her mümin ve Müslüman olan kişi, kendine mutlaka çekidüzen vermeli.”

                Müslüman, ahlak abidesi olmalı. Kur’ân’ı ahlak, ibadet olarak yaşamalı. Peygamberimizi örnek almalı.

“Müslüman, peygamberimiz gibi; dosdoğru, gerçekçi, güvenilen, güven veren, adaletli, eşitlikçi, dost olan, kardeş olan, arkadaş olan, iyi geçinilen, fedakâr, vefakâr, huzur veren, kulluk bilinci olan, sabırlı, saygılı, sevgi dolu, sorumluluk bilinci ile davranan, alçak gönüllü, ağırbaşlı, yardımsever, hak mümin olmalıdır.”

                Müslüman, her işini, ödevini, görevini, sorumluğunu en ideal boyutta, hakkıyla, layığıyla, dosdoğru, en iyi, sağlıklı, sağlam, kaliteli, verimli, stratejik plan ve projeli yapar. Günümüzde, ülkemizde ne yapılıyorsa, daha çok sahte, sahtekârlıkla yapılmaktadır. Bu işlerde Müslümanlık yok; gâvurluğun berbat durumu vardır! Zalimlik, hırsızlık, yolsuzluk, hortumculuk, adilik, şerefsizlik vardır.

İçinde zalimlik, gâvurluk olan birkaç iş söyleyelim: 1- Ülkemizde 2018 yılı sonu itibarı ile 82 milyon Türkiye vatandaşı yaşamaktadır. 26 milyon konut vardır. Bu konutların yarıdan fazlası kaçak, sahtecilikle, sahtekârlıkla, sakat yapılmıştır. Devlet bu kaçak, sahte, sakat binalara; “İmar Barışı” adı altında para ödendiğinde; tapu, ruhsat vermektedir. 10 milyon insan başvurdu. Süre 2018 yılı sonunda bitiyordu. Süre, 15 Haziran 2019 tarihine uzatıldı. 3- 4 milyon lira ödeyen binasına, dairesine ruhsat, tapu almaktadır.

1-      Devlet- kamu- hazine malı araziler ele geçirilmiş. Ele geçirenler, birkaç bin lira ödeyip, kendine tapu almaktadır.

2-      Vakıf malları ele geçirilmiş. Üzerlerine bina yapılmış. Vakıf binaları onlarca yıl bedava kullanılmış!

3-      Zorunlu olan askerlik görevini yapmayanlar, kaçak duruma düşüyor. 6. Defa af getirilip, para ödeyen, askerlik yapmış, gibi işlem görüyor. Bedelli askerlik yapmış oluyor. 2018 yılında 700 bin asker kaçağı para ödedi. 21 gün askerlik yapmaktadır. Diğerleri de bedava 15 ay askerlik yapmaktadır. Para ödeyenler ayda 1,500 lira ödüyor. Asgari ücret ise 1,603 liradır. ( Ülkemizin yıllık 400 bin askere gereksinimi varken, her yıl 700 bin erkek asker oluyor.)

4-      Güneydoğu’da halkın %85’i kaçak elektrik kullanıyor. Hem de 5 tane kaçak trafo kurup, ayda 1 milyon liralık kaçak elektrik kullanan tek birey bile oluyor.  25 bin dönüm kapalı alan serayı ısıtıyor. Kaçağı önleyemeyen devlet, geliyor; dürüst vatandaştan elektrikte %25 kayıp- kaçak bedeli alıyor. Yanı bir aile 100 lira elektrik ödüyorsa, bunun 25 lirası kayıp- kaçak bedeli oluyor! Bu devletin adaletine, hak, hukuk, insan haklarına nasıl sığdırılıyor, anlamış değilim. Türkiye’de elektrik enerjisi de özelleştirilmiştir.

Güneydoğu halkının çok büyük bölümü PKK terör örgütüne destek veriyor! Terör örgütü şehirlerdeki camileri, okulları, hastaneleri, kütüphaneleri, müzeleri, şehri, sokakları, evleri, binaları, işyerlerini, ne bulursa yakıyor! Binaları, içindeki insanlarla birlikte ateşe veriyor! Tarihi Osmanlı camilerini, Diyarbakır’daki Kurşunlu Camisi’ni, müzeleri, kütüphaneleri, İlçeyi, İli ateşe veriyor! İnsanları katlediyor! 50 bin inanımızı sadece PKK terör örgütü 1984 yılından beri öldürmüş! 10 binden fazla sadece asker polisimizi şehit etmiş! PKK terör örgütü ve siyasi uzantısı HDP aracılığı ile halkın kızını, gelinini, oğlunu dağa terörist olarak götürüyor. 14 yaşındaki kız ve erkek çocukları götürüyor! Her türlü rezilliği yapıyor! Cinsel tecavüzler yapıyor! Hamile kalanları katlediyor!  Terör elemanı olarak kullanıyor. Ama bu bölge halkı yine de %60 - 94 oranında gidip, PKK uzantısı siyasi partiye, HDP’ ye oy veriyor. Ama yıkılanı, devletimiz, bizim paramızla- milletin parasıyla yapıyor. Terör tazminat ödüyor! Oysa ödediği kişiler, teröre destek veren kişilerdir. Ne tuhaf bir şey, ne acayip bir durum! Bir düşününüz! Akıl, zekâ, bilgi bu işlerde ne kadar var?

1 - PKK terör örgütü uzantısı siyasi parti olan HDP’nin bölgede 110 tane belediyesi vardı. Bunlar bütçesini dağdaki terör örgütüne aktarıyor! İş makinelerini sokaklarda barikat, hendek, çukur açmakta kullanıyor. PKK teröristlerine her türlü stratejik hizmeti veriyor. Halka hizmet etmiyor. Parayı terör kadrolarına aktarıyor. Belediyeye aldığı işçi ve elemanlar teröristlerdir. Verdiği aylığı yine haraç olarak işçiden alıp, teröre veriyor. Devlet bu belediye başkanlarının 103 tanesini görevden aldı. Yerlerine kayyum atadı. 31 Mart 2019 da yerel seçim var. Halk sanırım yine o terörist dinsiz komünistlere oy verecektir. Oysa vermek zorunda değildir. O bölgede terörün beli de beyni de parçalandı.

2- Bu kahpe kalleş alçak hainler, Mayıs- Haziran 2013 günlerinde Taksim, Gezi olayları ile devleti, hükümeti yıkmak için 80 İlimizde terör yaptı! Başarılı olamadılar. Olayların başını CHP, SOLCU MESLEK ODALARI, İLLEGAL TERÖR ÖRGÜTLERİ ÇEKTİ. TAKSİM’DEKİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ BİNASINA 86 TANE İLLEGAL ETRÖR ÖRGÜTÜ BAYRAĞI ASTILAR.

GEZİ OALYLARINDA BAŞARILI OLAMAYINCA, HDP ÇAĞRISI İLE 6-7-8 EKİM 2013 KURBAN BAYRAMI’NDA GÜNEYDOĞU’DA HALKA SALDIRDILAR. YASİN BÖRÜ VE KURBAN ETİ DAĞITAN 53 KÜRT VATANDAŞINI İŞKENCELER YAPARAK KATLETTİLER. KATLETTİKELRİNE DE YİNE İŞKENCELER YAPTILAR! AMA YİNE BAŞARILI OLAMDILAR.

3- TERÖRİSTLER, 2015- 2016 YILINDA HENDEK- ÇUKUR, BARİKAT EYLEMLERİ İLE SİVİL HALKA VE GÜVENLİK GÜÇLERİNE SALDIRDILAR! ŞEHİRDE, BELEDİYELERİN YARDIMI İLE HENDEK, BARİKAT KURDULAR. HALKIN EVLERİNİ TÜNELLERLE BİRBİRİNE BAĞLAYARAK, MEVZİ YAPTILAR! ASKERE, POLİSE, HALKA SALDIRDILAR! 793 GÜVENLİK GÜCÜ ELEMANIMIZ ŞEHİT OLDU. 314 SİVİL BÖLGE HALKI ŞEHİT OLDU. 400 BİN HALK BÖLGEYİ TERK ETTİ.  2,172 TERÖRİST ÖLDÜ. TERÖR 15 KADAR İL VE İLÇE MERKEZİNDE GERÇEKLEŞTİRİLDİ. OLAYLAR: “ ŞIRNAK MERKEZ, CİZRE, SİLOPİ, İDİL, YÜKSEKOVA, DİYARBAKIR, SUR, SİLVAN, DARGEÇİT, DERİK, VARTO’DA OLDU. DİĞER BÖLGELERDE OLAY, O DÖNEMDE OLMADI. AMA YİNE GEBEREN TERÖRİST, CENNETE GİDEN, ŞEHİT SİVİL HALK, ŞEHİT GÜVENLİK GÜÇLERİ OLDU. DİEĞRLERİ CEHENNEMİN DİBİNİ BOYLADI. İKİ DÜNYALARI CEHENNEM OLDU.

4 - CHP de bunun gibi bir yapılanmanın içindedir. CHP ülkemizdeki tüm terör örgütleri ile birlikte hareket ediyor. 2013 yılı Mayıs, Taksim Gezi olaylarında, 86 terör örgütü ile birlikte hareket etti. 81 İlimizin 80 tanesinde bir ayı bulan terör eylemleri yaptılar. CHP Genel Başkanı Kemal K.  ve milletvekilleri ile bu eylemlere gidip, destek verdiler.  

CHP Belediyeleri de terör örgütü PKK uzantısı HDP Belediyeleri gibi hizmet yapmıyor. Altyapı, üstyapı adına pek bir şey yok! Trakya bütünü ile CHP Belediyelerinindir. Hep öyle olmuştur. Ergene, Meriç nehirleri pislik akıyor. Balık, canlı hiç kalmamış. Çünkü kentlerin, fabrikaların arıtma tesisleri yok. Kanalizasyonlar akarsulara, denizlere akıtılmaktadır! Katı atıklar, çöpler karaya dökülmektedir! Çöp işleme fabrikaları yok! İşin daha kötüsü kirletilen akarsulardan halk tarım alanlarını suluyor. Bizlerde o sulanan yerlerdeki tarım, ziraat ürünlerini yiyoruz! Bu durum yurdumuzun büyük bir bölümü için böyle olmaktadır! İnsan sağlığını, insanı düşünen yok!

5-      15 TEMUUZ 2016 GÜNÜ, Fetö terör örgütü, askeriyedeki uzantıları ile ülkemizde darbe yapıp, ülkemizi yabancıların eline geçirmeyi hedefleyip, girişimde bulundu. Fetö’da milletimize şu çağrıyı yaptı: “Haçlılar ülkenizi işgal ettiğinde, karşı koymayın. Onlar barışseverdir. Onlar sizin karılarınıza, kızlarınıza, camilerinize zarar vermezler.” Haçlılar, Suriye işgalindedirler. 67 ülke, ABD VE YALAKA YANDAŞLARI- YOLDAŞLARI TARAFTARI ÜLKELER Suriye ve Akdeniz’de işgaldedir. Eğer Fetö darbesi başarılı olsa idi ülkemizi işgal edeceklerdi.

15 Temmuz 2015 günü darbe girişimi İstanbul’da boğazdaki 1. Köprünün askerler, tanklar tarafından kapatılması ile başladı. Olayları canlı olarak televizyondan izliyoruz. Asker- ordu daha çok “bekle- gör” politikası izledi. Karşı çıkan askerlerden sadece baştaki birkaç üst subay oldu. Halkımızdan, AK PARTİ VE MHP TARAFTARLARI SOKAĞA İNDİ. POLİS İLE BİRLİKTE darbeci terörist askerlere KARŞI KOYDU. Halk silahsızdı. Vücudunu siper etti. Tank, otomatik silah, havadan helikopter ve savaş uçağı atışlarına uğradı. 251 şehit verdi. 2,193 tane gazi verdi. Polis ile çatışmaya giren darbeci askerlerden 35 kişi nalları dikti. Cehennemi boyladı! Saat akşam 11.00’ sularında başlayan darbe girişimi, sabah saat: 08.00’ olduğunda son bulmuştu. Halk ve polis darbeci askerleri tutukladı. Halk tankların altına yatıyor. Bedenini siper ediyordu. Bunların hepsinin artık belgeseli vardır. Hepsi kayıtlıdır. Hepsi görsel olarak saklanmaktadır.

Sol hep darbeci, kanlı ihtilalcıdır. 1991 yılı öncesinde 50 taneden fazla komünist ülke oldu. Hiç biri tercih yapılarak olmadı. Hep darbe, terör ile devlet ele geçirildi. Yıl 1991 olunca da 50 tanesi bir yıl içinde çöktü, yok oldu.

Ülkemizde 1961- 1971- 1980- 1997 cunta, asker darbeleri hep sol tarafından yapıldı. Sol, darbeyi hazırladı. 15 Temmuz 2016 Fetö darbesinde Fetöcüler başta rol oynarken, İTTİHATÇILAR GİBİ HER PİSLİK İÇİNDE YER ALMIŞTIR.

( Şunu asla unutmayınız! Türkler 16 imparatorluk, 125 tane devlet, beylik, han, hanlık kurdu. Hepside içteki kalleş, adi, kahpe, hainler tarafından yıkıldı.)

(Şimdi sizlere, Osmanlı Devleti’ni yıkan İttihatçıları anlatayım: “ İttihad-i Osmanlı adı ile 31 Mayıs 1889 da 2. Abdülhamit Han’ı tahtan indirmek, Osmanlı Hükümetini yıkmak için gizli bir cemiyet olarak kuruldu. Daha sonra “İttihat ve Terakki Cemiyeti” adını aldı. Cemiyetin merkezi Paris oldu. Tıbbiye, Harbiye, Mülkiye gibi yüksek okullarda örgütlendiler. 1889 da Ermeni olayları ile bu cemiyet ortaya çıktı. Yurt dışı etkinliklerini Bükreş, Paris, Cenevre, Kahire gibi yerlerde kurup, örgütü yönetmeye başladılar. Gazete, dergi çıkardılar. Örgütü yaygınlaştırdılar. Terör, anarşi, şiddet olayları yapmaya başladılar.

31 Mart olayını gerçekleştirdiler. 2. Abdülhamit ve Osmanlı Hükümeti aleyhinde yalan, iftira kampanyası yürüttüler. Hükümeti yıkmak için terör hareketleri yaptılar. Ermenileri ayaklandırdılar. Irkçılık, mezhepçilik, bölgecilik, devlet, hükümet düşmanlıklarını halka yaymaya çalıştılar. Devleti ele geçirmek için komplolar yapıyorlardı. Cemiyet içinde, bugünde olduğu gibi her türlü milletten, sapkın ve yıkıcı ideolojiden gruplar vardı.

 Ermeniler, Siyonist Yahudiler, Rumlar, hain ve bölücü oaln Kürtler, hain Türkler başta rol aldılar. Hükümetten bazı kişileri istifa ettiriyorlar. Yerlerine kendileri geçiyorlardı. Sadrazamlar istifa ettirilip, yerlerine cemiyetin hainleri geçiyordu. 1909 da Osmanlı Hükümeti düşürülüyor. 2. Abdülhamit Han Selanik’e sürgüne gönderiliyor. Ondan sonra İttihatçılar hükümeti alıyor. 5 milyon kilometre karelik vatan toprağı, 1922 yılına gelindiğinde sıfırlanıyor. Düşman Ankara’ya dayanıyor. Yanı 12 yılda, 5 milyon kilometre vatan toprağı tüketiliyor.

İttihatçıların içinde 1800 yılından beri var olan komünistler, 1808 yılından beri var olan komünist Kürtçü bölücüler ve diğer batılı hainler, yıkıcılar vardı.)

İşte bugünde o yıkıcı, bölücü, hain İttihatçıların devamı olanlar, yıkıcılıklarını devam ettiriyorlar. Zaten bu adi alçak kahpe kalleş hainler hep var oldular. 1950 yılına kadar çok etkindiler. Milletimize düşman muamelesi yaptılar. Ondan sonrada hep anarşi, şiddet, terör, darbe girişimlerinde bulundular. Halkımızı hain olarak görüp, düşman muamelesi yaptılar. Hepsinin canı cehenneme, diyorum.

Bu durum sadece Trakya bölgesinde böyle değildir. Ege, Akdeniz Bölgesi de bu hazin durumdadır! Çünkü bu bölgelerde CHP belediyelerinin hep elindedir. İzmir gibi 4,3 milyon nüfusu olan, ülkemizin 3. Büyük kentinin kanalizasyonları arıtılmadan, denize, İzmir Körfezi’ne dökülmektedir. Çöpleri dağlara dökülmektedir! Büyük Menderes ve Küçük Menderes ırmaklarındaki tüm balıklar öldü! Kirlilikten, oksijensizlikten öldü! İzmir, Aydın, Muğla, Antalya yağmur yağdığında sel oluyor! Devlette selden zarar görenlere bedava para yardımı yapıyor! Oysa altyapı, üstyapı sağlam olsa, sel olmazdı. 2018- 2019 yıları bu iki bölgemiz için sel ve hortum ile perişan oldu. Devletimiz sigortası olmayan, tarım yapan üreticilerin zararlarını karşılıyor.

Eğer altyapı, üstyapı doğru dürüst yapılsaydı, böyle sel olmazdı. Sellerde can ve mal kaybı oldu. Seraları hortum ve sel vurdu. Bayındır, imar işleri doğru dürüst projeli yapılsa idi, zarar bu ölçütlerde olmazdı. Ama bu bölge halkı yine yerel seçimlerde bu iş yapmayanlara oy verecek! Çünkü hizmete değil, ideolojik sapkınlığa, sapıklığa, serseriliğe oy verilmektedir. Bütün değerleri yok ediliyor! Yine gidip, yok edene, destek olunuyor!

Bu bölgeler turizm yerleridir. Milli, manevi değerlere değer veren, siyasi partilere oy verirsek, kılık- kıyafetimize karışırlar, diye düşünüyorlarmış! Oysa iş, eğitim- öğretim işidir. Zorla güzellik olmaz. Zorla insan doğru, gerçek, hak olanı hakça yapmaz.

A - Ülkemin geleceği beni çok endişelendiriyor! Zira ana muhalefet partisi, CHP solcu, sosyalist, komünist, Kemalist, demokrat, özgürlükçüymüş! Yanı her dalda oynuyor. Hem solcu, hem komünist, hem de Kemalist! Bu nasıl oluyor, anlamış değilim! Bu münafıkça, çok yüzlü bir hareketten başka değildir. Oy oranı %21- 25 arası değişiyor.

        B - İkinci siyasi parti HDP denilen, PKK uzantısı, terör yanlısı bir siyasi partidir. Oy oranı %13- 11 arasında değişiyor. Sözde Kürtçülük yapıyor. Ama yıkıcılıktan ve katliamdan başka bir şey yaptığı yok. 1990 yılından beri bu parti 4- 5 defa kapatılmasına rağmen yine vardır. 1991 yılından beri CHP ile işbirliği, ittifak, müttefiklik yapıyor. Ortak seçime giriyorlar. HDP, Marksist bir terör uzantısı partidir.

        C - Üçüncü siyasi parti, “Yeni Parti” adındadır. %10 gibi bir oyu var. 1- 2 yıl önce kuruldu. Bu da milliyetçiyim, derken, Fetöcüleri partiye toplamaya başladı. Yanı terörden besleniyor. MHP’den kopanların bazıları burada yer aldı ise de, hem milliyetçi hem terörist uzantıları ile aynı safta olmak, aklı zorluyor. Sanırım bunların hepsini yabancı şer güçler, PKK VE FETÖ gibi terör örgütleri zorlayarak, bir araya getiriyor.

        Ç - Bir başka parti dinci görünümlü bir Saadet Partisi’dir. Dinci dedik de dindar anlamayınız. Dini kendi çıkarlarına kullanan, ama gidip de yukarıda saydığım 4 siyasi parti ile ortaklık yapan bir ikiyüzlü siyasi partidir. Dindar olsa idi, gerçekten dindar olsa idi bu aziz milletten %84 oy alırdı. Ama %0,84 oy almaktadır. Yanı % 1 oy bile alamamaktadır. Bunun dışında zıbıdı kadar olup da, yıkıcı olan 100 kadar siyasi parti vardır. 123 tanede illegal terör örgütü bulunmaktadır. Ülkemizdeki terörü destekleyen 190 tanede ülke vardır.

        D – Bir de ÖDP denilen, halkta pek karşılığı olmayan, bir siyasi parti var. Bunlarda bu dörtlü ittifaka destek vermektedir. Yanı beşli çete gibi oldular! ÖDP solcu bir siyasi partidir. Nasıl solcudur? Diye sorarsanız, şöyle yanıt vereyim: “ÖDP Genel Başkanı, parti genel başkanlığını bırakıp, PKK uzantısı HDP siyasi partisinden gidip, milletvekili oldu. Bunlarda birbirine geçişler kolay olmaktadır. Hiç birinin milli, yerli,  manevi, ilmi, insani, İslam’ı değerleri yoktur. Var gibi görünen varsa da, bu münafıkça- ikiyüzlü bir aldatmaca, kandırmaca harekettir.

        CHP, 31 Mart 2019 Yerel Seçimler için kendi siyasi parti içinde 30- 35- 40 yıldan beri, görev yapan, halk tarafından tanınan kişileri, milletvekillerini, belediyelerden aday göstermeyip, CHP dışından aday göstermesine tepki verip, CHP’den istifa etmektedirler. İstifa ederken de, bildiri okumaktadırlar. Bu bildirilerde daha çok şu vurgu öne çıkmaktadır: “ CHP artık parti içinden yönetilmiyor. Parti dışından yönetilmektedir. İnsani, demokratik, ahlakı yönü kalmamıştır. Terör örgütleri CHP’yi ele geçirmiştir.”

        Bendeniz; hak, hukuk, doğruluk, adalet, dürüstlük, ilmi, dini, bilimsel, insani, İslam’ı, güzel ahlak, edep, hayâ, vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük yanında yer almayan hiçbir kişiye, özel ve tüzel kişiliğe, kuruma, kuruluşa, örgüte zerre kadar direkt ve dolaylı destek olmam. Hepsine Lâ, olmaz, yok, derim. Elimin tersi ile iter. Şerden, kötülükten, çirkinlikten, olumsuzluklardan tamamen uzak durur, uzak kalırım. Onlar yüzünden günaha, vebale asla girmem.

        Ülkemizde, Osmanlı Hükümetini ve Osmanlı Devleti’ni yıkan İttihatçılar hep var oldu. Ülkemizde dinsizlik, imansızlık, Allah tanımazlık, vahşet, dehşet, korkunç olaylar yaptılar. Anarşi, şiddet, terör, kargaşa, kaos çıkardılar. Bu olayların içinde hep solcular, komünistler, bölücüler oldu. Kürtler ve Aleviler bu olaylar için alabildiğine kullanıldı, kullanılıyor! 1939 yılına kadar Kürtçü 30 kadar isyan oldu. 1950’den sonra sol, komünistler, hep istikrarlı demokrat hükümetleri yıkmak için anarşi, şiddet, terör yaptılar. 1960 askeri darbesinden sonra Başbakan ve Bakanları idam ettiler! “Ülkemizde 5 darbe, 2 askeri muhtıra, 50 koalisyon hükümeti ve kargaşa, 25 siyasi parti kapatma, 110 defada mecliste Cumhurbaşkanı seçememe, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 krizi çıkarma, ekonomik ve siyasi krizler, terör, anarşi, şiddet, her pisliği yaptılar. Yapmaktadırlar!”

        Hep terör çıkardılar. Dış düşmanlarımız ile işbirliği yaparak ülkemizde istikrarsız durum oluşturdular. Hükümeti, devleti yıkma amaçlandı. 2015- 2016 yıllarında yine PKK terör örgütünü, HDP belediyeleri desteğinde ayaklandırdılar. Bu olaylar 2015- 2016 yıllarında 10 ay kadar sürdü. Aşağıda yazacağım yerleşkelerde çukur, hendek, barikatlar kurdular. Evleri tünellerle birbirine bağlayıp, mevzi oluşturdular. Kanalizasyonları kaçmak için ve dinamitlemek için kullandılar. Bu olaylarda 110 HDP’li belediyelerin iş makineleri ve elemanları kullanıldı. Çatışmalarda 793 güvenlik görevlimiz, asker ve polisimiz şehit oldu.   314 tane Kürt vatandaşını, alçak katil PKK eşkıya teröristleri katletti. 400 bin kişi bu olaylar nedeni ile bölgeyi terk etti. Bu olaylar 15 yerleşkede yapıldı. 140 ton patlayıcı ele geçirildi. Olaylar; Şırnak merkez, Cizre, Silopi, İdil, Yüksekova, Diyarbakır merkez, Sur, Silvan, Dargeçit, Derik, Varto’da meydana geldi. Güvenlik güçleri sivil halk zarar görmesin diye özenle, dikkatle hareket etti. Her bölgeyi 2- 3 ayda teröristlerden temizledi. 2,172 tane terörist etkisiz hale getirildi.

        Bu olaylar, 2007 CHP Cumhuriyet yıkım mitingleri, 2013 Taksim Gezi terör olayları, fetö hain girişimleri sonrasında yapılmaya başlandı. Bunlar hep bir şer merkezden yönetilmektedir. Bu olaylar öncesi PKK, 2014 yılı öncesi PKK ülkemizde 95 bin terör olayı yapmış. Toplu katliamlar, bomba patlatmalar, baskınlar yapmış. 50 binden fazla insanımızı şehit etmiş. On binlerce vatandaşımızı sakat- engelli etmiştir. 2014 yılı sonrası PKK’nın yaptığı eylem sayısını bilemiyorum. PKK’ya diğer sol komünist terör örgütlerinden 10 tanesi eylem desteği verme anlaşması imzaladı. Ülkemizde siyasi partilerle terör örgütleri işbirliği içinde çalışmaktadır.

        1968- 1980 yılları arasında CHP ile tüm komünist illegal terör örgütleri açıktan dayanışma içindeydi. 1973- 1980 yılları arasında CHP Genel başkanı Bülent Ecevit idi. Bu dönemde pek çok kez hükümet kurdu. Her hükümet kurduğunda illegal terör örgütleri açıktan, afis- büro kurarak çalıştılar. Asker, polis hükümet emri ile görev yaptı. Komünistlere destek verdi. Okulları ellerine geçirdiler. Kendilerinden olmayanlara okuma fırsatı, olanağı tanımadılar. Bende Rize Eğitim Enstitüsünde gizli, kimliği belli etmeden okuyordum. Öğrendiklerinde, 21 Kasım 1978 Çarşamba günü saat: 11.00’de okulun 3. Katında, 200 komünistin saldırısına uğradım. Okulda sadece komünistler okuyordu. 1978 yılından 1980’de darbe oluncaya kadar her gün ortalama 25 kişi komünistler tarafından öldürülüyordu! Bunlar İslam değil! İslam olmadıklarından, insanda değildirler. İslam olmadıklarını kendileri söylüyorlardı. Ateizm ve komünizm propagandası yapıyorlardı.

        Yürüyüş ve mitinglerinde bir tane Türk bayrağı ve Türk büyüğü olmazdı. Ateist, komünist katliamcı canilerin resimleri, flamaları olurdu.

        İnternete lütfen giriniz. 1980 yılı öncesi “İllegal komünist terör örgütleri “yazınız. Bu komünist terör örgütleri, 1970’lı yıllarda tam 10 bin insanımızı katletti! Öldürdü! Daha çok Türk Milliyetçisi, ÜLKÜCÜ, MHP’Lİ GENÇLERİ KATLETTİLER!

        1980 askeri darbesi ile bu komünist terör örgütlerin öldürmesi bitti.

        1970’lı yılarda ülkemizdeki komünist terör örgütleri milletimizi katlederken, “Ermeni Asala terör örgütü de,” yabancı ülkemizdeki diplomatlarımızı, elçilerimiz, konsoloslarımızı katlediyordu! 100 kadar diplomatımızı, ailesini, sürücülerini Asala Ermeni terör örgütü katletti!

        1978 yılında “Apocular,”adı ile bölücü bir terör örgütü kuruldu. “Apo” dedikleri kişide Ermeni asıllıdır. Soyu, Ermeni’ye dayanır.  Apocular, daha sonra PKK adını alacak. Bu örgütün 1990 yılında siyasi parti uzantısı olacak. 1991 yılında CHP ile ortaklık ederek TBMM’ye girecek. Apocular kurulunca Asala kendini fes etti. Buradaki Ermeni teröristler Apocular ve PKK içinde yer aldı. PKK denilen terör örgütünün ülkemizde onlarca alt kolu olan terör örgütü var. İran’da PJAK, Irak’da Barzani, Talabani, Goro gibi onlarca alt birimi bulunmaktadır. Suriye’de ise; PYD, YPG alt kol uzantıları bulunmaktadır.

        PKK, diğer siyasi partilere ve Türk olan, Kürt olmayan ırklardan da eleman kazanmaya, siyasi parti kazanmaya devam etmektedir. 2010 yılında PKK, 2016 yılında Fetö terör örgütü CHP’de etkin olmaya başladı. CHP’yi bu terör örgütleri ve diğer terör örgütleri ele geçirdi. 2010 yılında CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olunca, bir komplo ile genel başkan yapılınca, CHP milletten tamamen uzaklaştı. CHP’den Atatürkçülerin tümü atıldı. Ermeni, Yahudi, Rum derken, her zararlı habis CHP içinde yer bulmaya başladı. Bugünlerde CHP’den istifa edenlerde bunu böyle açıklamaktadırlar.

        Bendeniz, Batman ili Kozluk İlçesi Navalan- Kulludere Köyü İlkokulu’nda öğretmenlik yaparken, Apocular yeni oluşmaya başlamıştı. Ama bölücüler çevreye, kamuya egemendi. O zaman DDK, KUK, KAWA denilen bölücü, Kürtçülük yapan ateist komünist terör örgütleri vardı. 1970 yılında kurulmuşlardı. Bendeniz okul okurken, komünistleri tanıdım. Öğretmenlik yaparken, bölücü komünistleri tanıdım. Bunarlın bu millet ile vatan ile devlet ile bayrak ile özgürlük ile bağımsızlığımız ile milli, manevi, ilmi değerlerle zerre kadar ilgisi alakası yoktur. Tamamen bir kafasız, beyinsiz, zekâsız mankutturlar. Bendeniz, zorla, baskı ile seminerlerine, toplantılarına katıldığım için; neyin nasıl olduğunu, ne mahlûkat olduklarını bilirim.

         Batman, Kozluk’da 01 Mart 1979 Cuma günü gidip, göreve başlama işlemlerimizi yaptırdık. O gün bizi, DDK zorla seminere götürdü. Seminerin konusu; “Yeni toplum- komünist toplum ve Darvinizm idi.” “ Ben, Darvinizm, devrimci bazı arkadaşlar tarafından kabul edilmiyor. Başka bir konu seçseydiniz, daha iyi olurdu, dedim.” Verilen yanıt: “Her devrimci, Darvinizm’i kabul eder. Bu Marksizm’in gereğidir,” dediler.   Yanı maymun olunca, her söz ve düşüncesizlik, aptallık kabul edilir, diye düşündüm.

        Büyük babam ( dedem) İbrahim zamanında olsun, dedemin babası ve dedesi zamanında olsun, ülkemizde terör vardı. Büyükbabam, 1927- 1928 yılında Van’da askerlik yapmış. O zamanda terör vardı. Babamın zamanında terör vardı. Benim zamanımda, oğlumun zamanında, torunlarımın zamanında hep ülkemizde terör vardır. Yanı 7 nesil       ( kuşak) döneminde milletimiz terör ile mahvolmaktadır. İslam olmayınca insanlıklı insan olmaz. Yabanı vahşi hayvanlık olur. Saldırırlar!

         Benim 1979- 1980 yılında öğretmenlik yaptığım, Kozluk İlçesi’nde müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın katledildi! Daha 22 yaşında, müzik öğretmeni olan ve yüksek lisansta yapan Çorum- Osmancıklı bir bayandı. Kozluk belediye başkanı, PKK tarafından arabasında çapraz ateşe tutuldu. Başkan kurtuldu. Öğretmen başka bir takside vurulup, şehit edildi. Kaçan teröristler, Bekirhan beldesinde jandarma tarafından durduruldu. Orada da arabalarını patlattılar. 2 asker bir sivil insan yaralandı. Müzik öğretmenin internetten birkaç video görüntüsünü paylaştım. Paylaşan bile olmadı! Öğretmen, 09 Haziran 2017 tarihinde katledildi! Katledilen yüzlerce öğretmen, onlarca imam, binlerce asker, polis, vatandaşımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Her zaman dua ediyorum. Zalim katliamcı katillere beddua ediyorum.

        Söylediği, “Mağusa Limanı türküsünde” şöyle diyordu: “ Beni öldürende; yoktur, din iman!”

        Zaten bu PKK mensupları materyalist, komünist olduklarını söylüyorlar. İslam dinini, örgütlerine katılanlara inkâr ettiriyorlar. İslam ile alay ediyorlar!  Hıristiyanlık öğretisi de yaptıranlar vardır. Sonun da geberip, gidiyorlar. Cehennemin dibini boyluyorlar.

        Türkiye’miz, İslam ülkesi olduğu için, stratejik coğrafi konumda bulunduğundan, Türk Milleti asıl ve asalet olarak farklı olduğu için diğer sapkın ve serseri kılıklı soysuzlar tarafından çekememezlik, kıskançlık yapılmaktadır. Selçuklu zamanında olsun, Osmanlı döneminde olsun; hep saldırılara uğramıştır. Osmanlı döneminde, Osmanlı 220 defa savaşmak durumunda kalmıştır. Yanı 620 yılda 220 defa savaşmış. Bu demektir ki, her 5 yılda bir savaş yapmak durumunda kalmış. Savaşmazsa, yok olacak. Oturup, yerinde düşman saldırısı beklemek durumunda kalacak. Düşmanı otağında basacaksın. Hazırlıksız vuracaksın. Aksi halde “Haçlı Seferleri” gibi gelir. Seni bölük pörçük iken kendi evinde basar. Haçlı seferlerinde 4 milyon Müslüman şehit olmuştur. Gazi ne kadar, bilemiyoruz. Evimizde, yurdumuzda baskın, katliamlar yemişiz!

        Haçlının dini imanı insafı, vicdanı yoktur. Hele Müslüman’ı gördüğünde, gözüne kan akıtmak gelmektedir. Müslüman düşmanlığı kendinin soysuz ve batıl oluşundan kaynaklanmaktadır. Hakkı hakikati çekememektedir. İnsan olanı kendine yabancı görmektedir. Hayvanlaşmıştır. Müslüman görmezse, kendi ile savaşır. 100 yıl savaşları, 1. Ve 2. Dünya savaşlarını bu Batılı Haçlılar yapmıştır. İki dünya savaşında 70 milyon insanı katletmişler. Cephede katletmişler! Daha sonra yokluk, hastalıktan ölenlerin sayısı sanırım 70 milyondan fazladır.

Siyonist Yahudiler özellikle Müslümanların başına bela olmuş. Sivil halkaları 100 yıldır katletmektedir! Siyonistler zaten dünya insanlığını kendine köle sanmaktadır. Haçlılarla Siyonistler dünya siyasetinde ve saldırılarında ortak hareket etmektedirler. İslam dünyasını kan ağlatmakta, katletmekte, avanak olanları birbirine düşürüp, savaştırmaktadır. Bendeniz, 21 Kasım 1995 Pazartesi gününde Rize’de doğmuşum. Bugün 17 Şubat 2019 günüdür. Hayatım boyunca 30 kadar İslam ülkesinde hep savaş, katliam gördüm. Bunda kâfir gâvurun payı büyüktür. Ama ahmak aptal akılsız basiretsiz Müslümanların payları da az değildir.

        Putperest Firavun, Haman, Karun, Nemrut, Ebu cehil, Moğol- Cengiz Han hep Müslüman katletti! Haçlılar, komünistler, Siyonistler, putperest Doğulular hep Müslüman katletmektedir. Müslümanlarda İslam inancı birlik beraberlik yardımlaşma dayanışma olmadığından, perişan edilmektedir. Akılsızlığın cezasını ödemektedir. Bugün Müslümanların çok büyük çoğunluğu bu kâfirler tarafından yanaşma olarak kullanılmaktadır.

        1991 yılına kadar komünist dünya ile kapitalist dünya dünyayı ateşe veriyorlardı. Komünistler, teröristleri, kapitalistler devlet yönetimini tutup, birbiri ile savaştırıyorlardı. 1991 yılında komünist dünya, komünist ülkeler çöktü. Dünya kapitalist emperyalist Siyonist adi kahpelerin eline kaldı.

Artık Haçlı Seferleri 1095 - 1272 yıllarındaki gibi tekrar başlatıldı. Haçlı Seferlerinde 4 milyon Müslüman’ı katlettiler. Bunu artık batılılarda söylüyor. Bazıları övünerek, söylüyor. Yine ortak olup, işbirliği, yardımlaşma, dayanışma içinde toptan saldırıyorlar.

        1909 yılında İkinci Abdülhamit Han hükümeti düşürüldükten sonrada, 1922 yılına kadar 4 milyon Müslüman’ı Haçlılar katletti! Bunlar asla unutulmamalı. Unutulursa, tekrar gafil avlarlar.

        2001 yılında Afganistan’a 28 NATO ülkesi saldırdı. Hala, 18 yıldır işgal altındadır.

Irak’a 1991 yılında ABD 120 bin hava saldırısı yaptı. 2003 yılında 34 ülke ile birlikte işgal etti. Hala askerleri buradadır. Ülkeyi böldü. Kürt özerk bölgesi oluşturdu. Daha sonra bağımsızlık ilan etti ise de, yapılan harekât ile bağımsızlık geri alındı.

 Libya’ya 2012 yılında 20’den fazla Haçlı ülkesi saldırdı. Devleti yıktı. Milleti yok etti!

Suriye’de iç savaşı 2011 Mart ayında başaltılar. Daha sonra 67 Amerika yanlısı batılı ülke işgal etti. Rusya ile birlikte 5 ülke de girdi. Şu anda ülke harabeye döndürüldü. Her ülkenin teröristleri vesayet savaşı verirken, ülke askerleri de orada katliamlar yapmaktadır.  Suriye’yi ABD ve yandaşları bölmeye çalışıyor. Daha çok PKK+PYD+YPG terör örgütünü, Türkiye sınırında terör devleti yapmaya çalışıyorlar. Hedefleri: Türkiye’nin bölünmesine zemin hazırlamaktır. Zaten Irak’da bunun için işgal edildi. Bölge ülkelerini bölüp, parçalamak hedef edinilmiş.

İran’a ABD ve yandaşları 1979 yılından beri ambargo uyguluyor. Bu hafta da Varşova’da USA ve 60 yandaş ülke toplandı. İran’a yaptırım kararı almaya, çökertmeye karar alıyorlar.

Yemen, 5 yıldan beri iç savaş yaşamaktadır. İran yanlıları ile ABD ve ABD taraftarları orada halkı birbiri ile savaştırmaktadır. Suudi Arabistan, BAE, Mısır, İsrail de USA yanında yer almaktadır.

Bosna -Hersek, Çeçenistan, Doğu Türkistan, Keşmir, Filipin- Mora’lı Müslümanlar, Myanmar- Arakan Müslümanları, Filistinliler, Afrika’daki Müslümanlar çok perişan edildi. Soykırıma uğradı. Katledildi. Benim yaşantımda 30 İslam ülkesinde iç savaş ve dış müdahale yaşandı.

Irak ve daha sonra Suriye işgalleri sonucu Türkiye’de de aynı karmaşa, savaş, bölünme, parçalanma yaşanması için elin ABD ve batılı ve de Batıya uşak, köle olmuş, sözde İslam olan alçaklar, ülkemize kast etmiş durumdadırlar. Suriye ile 911 km. bir sınırımız var. Irak sınırından Akdeniz’e uzanan 911 km. sınırımızın tümü PKK+PYD+YPG teröristlerine teslim edildi. Onlara orada bir Kürt devleti kurma amaçlanmış. Kürt devleti dedikleri bir PKK ve kendilerinin başkalarına karşı kullanacağı bir güç oluşturmayı hedeflemişler. 911 kilometrelik sınır hattı, kendilerine destek vermeyen halklardan, Arap, Kürt ve diğer ırklardan temizlendi. Bir milyon Kürt ile 2,5 milyon Arap ve diğerleri ülkemize sığınmacı olarak kaçtı, geldi.

Türkiye bu oyunu ve şer durumu bozmak için önce Fırat Kalkanı adlı harekât 24 Ağustos 2016 da başlattı. Bölge PKK, Daeş teröristlerinden 7 ayda temizlendi. 3 binden fazla terörist etkisiz hale getirildi. Carablus, El Bab bölgesi, 2 bin km. karelik alan Türkiye kontrolündedir. Barış içindedir. Savaştan zarar gören kentler onarıldı. Bizim askerimiz 59 şehit verdi. 90 gazimiz oldu.  600 şehitte bizimle beraber hareket eden, Suriye ÖSO birlikleri şehit verdi.

PKK+YPJ teröristleri bölge halkına ve Türkiye’mizdeki halka zarar vermeyi sürdürdü. Suriye tarafından ülkemize 700 saldırı yaptılar. 316 sivil vatandaşımızı öldürdüler. Bölge halkı sokağa, okula, camiye gidemez oldu. Camiler, okullar, kentler vurulmaya başlandı.

İkinci harekât,  Zeytin Dalı adını aldı. Afrin bölgesine yapıldı. Amerika ve yandaş batılı ülkeler beton tünel, barınak, siper yapmışlardı. Hiçbir ülkenin şimdiye kadar yapmadığını yapmışlardı. Sadece PKK, YPJ teröristleri yoktu. Yabancı, Amerikalı, batılı teröristlerde vardı. Zeytin Dalı hareketi 20 Ocak 2018 günü başladı. Önce savaş uçaklarımızdan 72 tanesi aynı anda hava bombardımanı yaptı. Karadan tank, top, füzelerimiz dövdü, 72 uçak aynı anda harekâta katıldı. Oradaki 67 batılı ülke, 5 Rus yanlısı ülke hayretle izledi. Tüm bölge temizlendi. 57 askerimiz şehit olurken, bizimle beraber hareket eden ÖSO da 150 kadar şehit verdi. PKK ve diğer teröristlerden 4,661 terörist katil, katliamcı canı yok edildi. Şu anda bu bölgede Türkiye’mizin kontrolündedir. Barış içinde, onarılmış şehirlerde yaşamaktadırlar. Bu iki bölgeye ülkemizdeki sığınmacılardan bugün itibarı ile 310 bin kişi giderek, yerleşti.

Fırat kalkanı hareketinde de 3,000’den fazla Daeş –Işıd ve diğer teröristler yok edilmişti. Suriye’de 1,200 farklı terör örgütü, 72 ülke askeri var. Olan Müslümanlara olmaktadır. Mazlumlar, masumlar yok olmaktadır. Ama hala Müslümanların aklı başına gelmiş değildir.

Terör, 2015 yılında ortak eylemelerle ülkemizi hedef aldı. Hedef alan, hedef olur. 15 bin kadar terörist saldırgan yok edildi. Aziz, kahraman, cengâver, kokusuz, yılmaz, bıkmaz, usanmaz, pes etmez, kara güzlü, alp olan Türk Milleti ile başa çıkılmaz. 3 bin yıldır yılmadan mücadele etmektedir. Akılsız, zekâsız, beyinsiz, kalpsız, yüreksiz kullanılan maşalar, piyonlar, yok edilmektedir. Hala akılları başlarına gelmedi. İki dünyalarını mahvetmektedirler. Dünyaları ateş, ahretleri cehennem olmaktadır. Allah cc. akıl, fikir, İslam nasip eder inşallah. Onlara da akıl isteme niyeti oluşur, inşallah. Bu iş istemeden, dilemeden olmamaktadır. İstersen Allah cc. akıl, fikir, hidayet nasip eder. Zalimlikten vazgeçmeden akıllı olunmaz. Azgın canilerin tövbesi bile kabul değildir. Bu da böyle bilinmelidir.

Yine İdlib İlinde 3,5 milyon insan yaşamaktadır. Bu bölgede teröristlerden temizlendi ama teröristler hepten yok edilemedi. İdlib’de Rusya ile birlikte güvenlik sağlanacak. Şu anda askerlerimiz İdlib’dedir.

Fırat’ın doğusundaki İlçe, “Mümbiç,” PKK ve Amerika kontrolündedir. Batılı ülkelerde vardır. İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya’da vardır. Amerika PKK+YPJ teröristlerinden 50 binden fazlasını eğitti, donattı. 23 bin ( 23,000)TIR ve KAMYON dolusu silah verdi. İki aydan beri, Amerika askerlerinin bölgeyi terk etmesi için diplomatik görüşmeler sürdürülmektedir. Aksi halde askerimiz 2 aydır tüm hazırlıklarını tamamlamış. 80 bin askerimiz sınırda hazır beklemektedir. Amerika çıksa da, çıkmasa da teröristler vurulacaktır. Son görüşmeler yapılmaktadır. Amerika başkanı çıkma sözü verse de, 1 yıldır çıkmıyor. Askerleri, siviller farklı açıklama yapıyor. Gâvur sözünün eri değildir. Tüm Batı dünyası ve bazı İslam ülkeleri artık açıktan teröre destek veriyor. Kendi adlarına ve çıkarlarına teröristleri savaştırıyor.

Irak’ta da artık Türkiye askerlerimizin üstleri var. Her terör hareketi görüldüğünde, inlerinde yok ediliyor. Artık askerimiz dünyanın en profesyonel özel timleridir. Dünyanın 9. Askeri gücüne sahibiz. Artık silahlarımızı kendimiz yapıyoruz. Artık havadan arazi kontrol edilmekte, gözlenmekte, silahlı hava araçlarımızla hemen vurulmaktadır. İnsansız ve silahlı hava araçlarımız kendi görevlerini yapıyor. Bu düşman ülkelerin hiç hoşuna gitmediği gibi ülkemizdeki adi alçak kahpe katiller tarafından da hoş karşılanmıyor. Ülkemizde 123 terör örgüt var. Bu örgütlerin uzantısı, siyasi partiler ve meslek kuruluşları bulunmaktadır. Allah cc. akıl, fikir, hidayet nasip eder inşallah. Akıllanmasalar, kahrolsunlar, inşallah. Ülkemizdeki terörde bitirilmek üzeredir. Dağlarda 700 kadar terörist kaldı. Onlarda temizleniyor. 8 - 10 metre karda bile operasyon sürdürülüyor. Destek verenlere de hayır dua asla etmem, etmiyorum.

İnsanları yaşatmak için canı, cananı bahasına hak mücadele veren askerlerimize, polislerimize, yöneticilerimize, öğretmenlerimize, imamlarımıza, sağlıkçılarımıza, anne ve babalara, dede ve ninelere, kardeşlere bir bakınız. Bir de bu katil katliamcı adi kahpe alçak kalleş canilere bakınız. Doğru değerlendirme yapınız. Bu akşam sağlıkçı doktor ve sağlık personelini televizyonda belgesel olarak izledim. Bir insana kalp nakli yaptılar. 12 sağlık personeli 10 saat boyunca çalıştı. Kan ter içinde kaldılar. 10 yıldan beri yapay kalp ile yaşayan 75 yaşındaki insana, 95 kilo gram ağırlığında olan, ölen insanın kalbini taktılar. Ne özveri, ne fedakârlıktır.

Bir öğretmene, doğru dürüst görev yapan imam hatibe, işçiye, memurlara, özverilerine, fedakârlığına bakınız. Bir de bu alçak katillere, onlara destek veren insanlık müsveddelerine bakıp, doğru dürüst değerlendirme yapınız. Aradaki farkı, fark edemeyenler, insanlıktan nasiplenmemiş, demektir.

Birde çevrenizdeki Kumrulara, kedilere, köpeklere, kuşlara, hayvanlara bakınız. Yavrusunu yaşatmak için verdiği ortak mücadeleye bakıp, değerlendirme yapınız. Hayvanların büyük çoğunluğu tek eşlidir. Yavrularını birlikte çaba göstererek bakmaktadır. Bir de serseri kılıklı insanlık müsveddelerine bakınız. Aradaki farkı fark etmeye çalışınız.

Bir de hak ile batılı, doğru ile küfrü, dosdoğru ile eğriyi, güzel ile çirkini, iyi ile kötüyü, yararlı ile zararlıyı, iyilik ile kötülük yapmayı fark edemeyip; hep olumsuz yanında yer alan akılsız, geri zekâlı, kullanılan aptal ve salaklara bakınız. Aradaki farkı fark etmeye çalışınız. Doğru olarak fark edemeyenler vardır. Bunlarda insanlık, İslam, Müslümanlık, iyilik, güzellik, hizmet etme, iyilik yapma, infak etme yoktur. Diğerkâmlık yoktur. Olsa da, tuzağa, oltaya düşürmek içindir! Akla kur’ân, sünnet, ilim, bilim, zekâ, ortak dosdoğru görüş ile kılavuzluk yapmalı. Yön verip, yönlendirmeli.

Bir PKK= HDP Milletvekili çıkıp, şunu söyleyebiliyor: “ Bizim arkamızda PKK var. PYD var. YPG var. Biz sırtımız bunlara dayadık. Bize bir şey olmaz. PKK, sizi tükürüğü ile boğar.”

Bir başka milletvekili ve HDP Genel başkanı da; “ Biz, PKK lideri Apo’nun heykelini dikeceğiz, heykelini dikeceğiz.

Bir başka HDP Milletvekili ve genel başkanı da; “ PKK terör örgütü değildir. PKK silahlı halk hareketidir.”

CHP Genel Başkanı Kemal K.: “ YPG terör örgüt değildir.”

HDP’nin bir milletvekili bu hafta söyledi: “ Hiçbir zaman çaresiz olmadık. Çünkü PKK var. PKK bitmez. PKK nicelerini bitirdi. Sıranızı bekleyin. Size de bitirecek!” “ Keleşi- otomatik silahı size çevirmeyi çok iyi bilir.

Bu sözleri söyleyenler, bu milletin parasından, vergisinden 21 bin lira alan alçaklardır. Benim zavallı işçim 2020 lira ile çalışmaktadır.

Yanı PKK, bu aziz milletten 50 bin kişiyi 1978 yılından beri katletti! Katletmeye devam ediyor. PKK öncesi de; DDK, KUK, KAWA ayrılıkçı, Ermeni, Batı ve komünist dünyası kurmalı ve işletmeli terör örgütleri vardı. Bunlardan öncede diğer yüzlerce sol, komünist terör örgütü vardı. Yanı bunlar 1800 yılından beri, hatta 1789 Fransız devriminden beri hep var oldu. Hepsinin canı cehenneme diyorum. Direkt ve dolaylı olarak destek verenlere de lanet ediyor, beddua ediyorum. Bu azılı, aşırı katil katliamcı zalimler cennet yüzü görmeyecek. Bu dünyaları da harap ve perişan olmaktadır.

CHP Milletvekili Tanrıkulu: YPG terör örgüt değildir. Vatanlarını savunan bir direniş örgütüdür.

Kısacası CHP ile HDP, 1991 yılından beri seçimlerde ittifak yapan bir projedir. Zaten bunlar düşmanların projesi partilerdir.  Şimdi bu projeye; YENİ PARTİ, HDP+PKK= TERÖR, SAADET PARTİSİ, ÖDP DE EKLENDİRİLDİ.

Bugün sol parti oaln DSP bile CHP’nin bir proje ürünü olduğunu söyledi. Yanı ülkemiz aleyhine kurulmuş ve işletilen bir proje olduğunu Cumhurbaşkanı, başkan ve diğer aklı başında siyasi partilerde söylemektedir. CHP ile işbirliği yapanlarda artık bir proje olduğu söyleniyor. İbadet yaparken, haram da işlememeli. Hem ibadet yapmak, hem de haram- günah işlemek akıl işi değildir.

Tüm peygamberlerin yaşantısını, veli- evliya kulların hayatlarını bilip, örnek almalı. Gidip de azgın serseri sapkın sapıkların özentisi ve taklidi içine düşmemeli. Sadece âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a yönelmeli. Emir ve yasaklarına uymalı. Allah cc. biz müminlere ve insanlara en kolay, dosdoğru, gerçekçi, yaratılışımıza uygun olan dini- yolu göstermiştir. İlim öğrenirken, din ve iman da öğrenip, yaşam tarzı yapmalı.

Daha çok isyancılar, eşkıya, anarşi, şiddet, terör çapulcu, serseri kılıklı, cahil cühela çapulcuklar tarafından yapılır. Bir hain manyak, aptal sürüsünü istediği gibi yönlendirerek, kullanır. Osmanlı döneminde 30 kadar büyük isyan olmuş. En uzun süreni celali isyanları olmuş. 1519 - 1658 yılları arasında 138 yıl sürmüş.

T.C. Türkiye’sinde de genellikle 1950 yılı öncesi, 1939 yılına kadar 30 kadar isyan olmuş. Daha çok Kürtler ve Aleviler kullanılmış. Hala en çok bu kesim kullanılmaktadır. Allah ıslah etsin. Akıl, fikir, olgunluk nasip etsin, inşallah. Bu isyanları internetten kolayca bulabilirsiniz. Orada doğru kaynak bilgileri de vardır.

İnsan, mümin ve Müslüman, İslam, kâfir- ateist- gâvur, müşrik, münafık, zalimlerin kimler olduğunu, sonlarının ne olacağını, sıfatlarını, özellik ve niteliklerini detayı ile dosdoğru öğrenmeli. Bunları internetten, dini kitaplardan öğrenmek mümkündür.

Bendeniz, tüm bilgi kaynaklarını kullanıyorum. Gittiğim, ulaştığım her yerde bilgiye en kolay şekilde ulaşıyorum. Sizlerde bunu en kolay şekilde becerebilirsiniz. Artık her yer bilgi ile doludur. Bilgi telefonda, tablette, bilgisayarda, gazetede, dergilerde, kitaplarda, camide, kütüphanelerde, okulalrda, her yerde vardır. İsteyene her kolaylık da sağlanmaktadır. Halk Eğitim Müdürlükleri, İş Kurumu, Belediyeler, M.E. B. herkes bedava bilgi, meslek, sanat öğretmektedir. Müftülükler bedava kitap vermektedir. Hatta meslek öğrenene asgari ücret verilmektedir.

“İslam’ı yaşamda aşama, mertebe kaydetmeli. Şeriat, marifet, hakikat,  bilgi, bilinç, samimiyet sahibi olmalı. Mal, mülk, servet, nefis, şeytan, makam, şöhret, kin, nefret, kıskançlık, gösteriş, ayrımcılık- nifak, kibir- gurur gibi kötü davranışlardan uzak kalmalı.”

Zamanı ibadet ile helalinden çalışmakla, değerli iyi güzel doğru yararlı şerefli dürüst yazılar okumakla değerlendirmeli. Her güzel bilgiyi kazanıma çevirmeli, dönüştürmeli. Allah cc. en doğru söyler. İnkâr edip, sapık sapkın azgın hayvan altı durma düşmemeli. Allah’a hesap verme unutulmamalı. Her davranışımızın kaydedildiği akıldan çıkarılmamalı. Her organın kendi yaptıklarını anlatacağı bilinmeli. Allah cc. insana yakındır. Gizli, açık her şeyi bilir. Gaflete, sapıklığa, sapkınlığa düşmemeli.  Her insanın yaptıklarını yazan meleklerin olduğu bilinmeli. Allah cc. emri ile yaşamalı. Peygamberimiz örnek alarak yaşamalı. Allah cc. ve peygamberini düşman edenleri, dost edinmemeli. Onlardan dost olmaz. Onlar dostluk yapmaz. Onlar her aşağılığı yapar!

Allah cc. hiçbir şeyin gizli kalmayacağını bildirmektedir. “Ben, insana Şah damarından daha yakınım, buyurmaktadır.” Sakın ha! Sakin, sakin ha! Sapkınlara, azgınlara, insanlık düşmanlarına kanmayınız. İnanmayınız. Aldanmayınız. Birkaç güzel söz söylediklerine, yazdıklarına;  kanıp, aldanmayınız. Onların her şeyi kötü, çirkin, yanlış, yalan, iftira, iki yüz yüzlü, dönek, püşttür. Amerika ve Batı dünyasına bakarak, ne olduklarını anlamaya çalışınız. Her pislik onların başı altından çıkmaktadır! Onlara köle, uşak olanlarda, onlar gibi iğrençtir.

 “ Anlayana bir tümce söz yeter. Anlamayanlara on binlerce sayfa yazsan, söylesen, anlamaz! Zira anlamamak üzere kendini koşullandırmış. Benimsememe, kabul etmeme üzerine kendini önyargılı yapmış. Kalpler mühürlenmiş! Kalpler kararmış! Beyinler kirletilmiş! Ruh, beden, hücreler doğal yapısını bozmuş! Genler hastalanmış! İnsan olduğunu bile unutmuş1 bu tiplerle pek uğraşmanın anlamı, gereği yok. Yeni kuşaklara odaklaşmalı. Dinlemek isteyene, anlatmalı. Ben bu tip bozulmuş insanların yazılarımı bile okumasını istemiyorum. Okuyup da bana düşman kesilmesini arzu etmiyorum. Onlar sapkın, azgın, batıl, küfür, serserilik içinde olanlara kul, köle, esir, parya olmaya devam etsinler!

Sizlere önemli ve değerli bir öğüdümü izninizle iletmek istiyorum. Lütfen! Gayba iman edin. Allah için sevin. Allah için sevmeyin, buğzedin.

Hazreti Ömer: “ Beni en çok şaşırtan olay; bir insanın, Allah’ı bilip, O’na isyan etmesidir. Şeytanı bilip, ona itaat etmesidir. Dünyaya dalıp, ona meyletmesidir.”

Müslüman; ilmen yakın, aynel yakın, Hakk’a yakın maharette, meziyette olmalıdır.

Müntehine süresi 1. Ayet: “ Ey iman edenler! Bana ve size düşman olanları dost edinmeyin, sevmeyin.”

Ankebut süresi 2. Ayet: “ İnsanlar, “inandık,” demekle, imtihan edilmeden, bırakılacaklarını mı sanıyorlar.”

Hadis-i şerif: Ebu Davut: “ İmanın temeli ve en kuvvetli alameti; Müslümanları sevmek ve Müslümanlara düşmanlık edenleri sevmemektir.”

Hadis, Buharı: “ Merhamet etmeyen, merhamet bulamaz.”

Hadis, Taberani: “ Evladınıza ikram edin. Ana ve babanın evlat üzerine hakkı olduğu gibi, evladın da anne ve baba üzerine hakları vardır.”

Hadis: “ Yiyip, içtikleriniz helal ve temiz olsun. Çocuklarınız bunlardan meydana gelir.”

Hadis: “ Çocuğu terbiye etmek, torunlara sadaka vermekten daha sevaptır.”

Hadis: “ Çocuğu güzel terbiye etme, evladın, babasındaki haklarındandır.”