Öncelikle hak mümin ve has Müslümanların Ramazan ayını öncelikle tebrik ediyorum. İslam toplumlarına hayırlara sebep olmasını âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’ımdan diliyorum.

Müslüman, her zaman en iyi, yüksek kalitede eğitim- öğretim almış, olmalı ve de almalı. Yüksek standartlı, verimli, bilgili, kaliteli, deneyimli, olgun insan, hak, has mümin, hakiki Müslüman olmalı. İslam dini içinde; ilim, bilim, sanat, meslek, hikmet içinde kendimizi çok iyi yetiştirmiş olmak gerekiyor. İlmin, bilimin, dinin, sanatın, evrensel değerlerin, milli, manevi değerlerin fazilet değerlerini benimseyip, özümseyip, içselleştirmemiz gerekir. Çağın gerektirdiği her fazilete, meziyete, maharete; birey, aile, toplum, ülke, devlet olarak sahip olmamız gerekir. Öyle boş, çürük, zararlı, değersiz, kötü, çirkin, yanlış işlerin, düşüncelerin, fikirsizliklerin insanı asla olmamalı.

Her zaman insanlığı öğrenip; insanlıklı, insaniyetli, insancıl, yararlı, olgun, üstün insan olmalıyız. İnsanlığımızı her zaman korumalıyız. Kötülüklerden, yalandan, yanlıştan, çirkinliklerden, vahşilikten, aşağılıktan uzak kalmalıyız. Bağımlılık yapan iş ve maddeler kullanmamalıyız. İyilikte olmalı, iyilerle beraber olmalı. Güzel, iyi huylu olmalıyız. Merhametli, şefkatli, merhametli, müşfik olmalıyız. Sakin ve nezaketli olmalı. Konuşmamız, yazmamız, işimiz, gücümüz harika ve harikulade olmalı. Cahillerden, kötülerden, zarar veren habislerden asla olmamalıyız. İlim, sanat, teknik, teknoloji, tarım, hayvancılıkla meşgul olmalıyız. Nefsimizi kontrol etmeli. Başkalarına zarar verir hale asla getirmemeli. Kendimize ve başkalarına zarar veren işlerin içinde olmamalı. Hak ve hakikatten ayrılmamalı. Laubali, gevşek, bozuk, şerde kalmamalı. Günah, haram varsa, hemen tövbe etmeli. Düşünerek, hak hakikat içinde düşünerek, hareket etmeli. Zalimlerden, müşriklerden, kâfirlerden, münafıklardan olmamalı. Onlarla birlikte de asla olmamalı. Onların sıfatlarını zerre miktarı bile katiyen taşımamalı. Öfke, şiddet, bozukluk içine düşünmemeli, davranmamalı. Emanete hainlik, kalleşlik, kahpelik, alçaklık asla yapmamalı. Mübarek kutsal değerlerimizin, iffetimizin koruyucusu, kollayıcısı, sahibi olmalıyız.

Bugün, Türkiye halkı olarak olgun, medeni bir millet değiliz. Suç işleme, cezaevlerinde bulunma itibarıyla, pek çok ülkenin ilerisindeyiz. Buda bizlere güzel ahlak, edep, hayâ, hak hukuk sahibi olmadığımızı göstermektedir. Böyle mümin ve Müslüman olma, olmaz. Bunlar Müslümanlık özelliği değildir. Aklımızı başımıza alıp, beynimizi fabrika ayarlarına mutlaka getirmeliyiz. Birey, aile, toplum, devlet olarak, derin bir özeleştiri yapmalıyız. Kendimizi sorgulamalıyız. Duygu, niyet, düşünce sapıklık, şaşırmışlık içinde olursak, eylem ve davranışlarımızda öyle olur. Gün geçtikçe suç işleme oranında artış olmaktadır! Cezaevlerinde 2018 yılı itibarıyla 216,180 kişi bulunmaktadır. Bunun 9,985 kişisi kadın, 2,828 kişisi 18 altı çocuklardır. Bunca af çıkmasına rağmen cezaevleri doludur! Bunlar dini, milli, manevi eğitimin eksikliğinden kaynaklanmaktadır.

Dün bir Cumhurbaşkanı adayı diyor ki: “ Devlet, dindar nesil yetiştirmez. Matematik öğretir.” Ülkemizde sosyal, sözel, sayısal, fen, teknik alanında pek eksiklik kalmadı. Ama bu ilim dallarında öğrenim alanlar, hiç almayanlardan daha adi, aşağılık, katillik, serserilik yapmaktadır! Demek ki doğru din öğreterek, dindar nesil yetiştirmeden, olmuyor. Bunu söyleyen, ülkemizdeki 123 terör örgütünün desteklediği ve kendinin de onların yanında yer aldığı alkolik, ağzı bozuk, huyu bozuk kişidir!”

Devletlerin uyguladığı batıl rejimler, tüm dünyada insan yetiştirmemektedir. Basın, yayın, iletişim, bilişim, okuldaki yanlış eğitim, sosyal medya derken, onlarca öğe toplumu insanlığından çıkarmaktadır! Bu öğeler şer güçlerin elinde olup, planlı bilinçli bozma işlemi yapılmaktadır. Çok uyanık, bilinçli olup, karşı atakta olmalıyız. Bizim görevimiz ; “İyiliği yayma, kötülüğü önleme, engelleme olmalıdır.” Ama bunu kim, ne kadar yapmakta, yapabilmektedir? Toplumun yarısı pislik, kötülük, çirkinlik, suç peşinde koşmaktadır. “Batıdan örnek vermiyorum. Zira İslam toplumlarını bozan batıl batıdır. Tüm dünyayı her yönden ateşe veren onlardır. Gâvurluğun en pisini yapmaktadırlar.”

İslam dininin binlerce fazilet değeri vardır. Biz Müslüman’ız, diyoruz ama bu fazilet değerlerinden 10 tanesini bile yapmıyoruz. Bunun için istenmeyen, kötü haldeyiz. İsrafta öndeyiz! İnsanlara iyiliği dokunma bakımından, toplumun yarısı zarar vermektedir. Yeterince kaliteli, verimli, planlı çalışmıyoruz! Kazandığımızdan çok harcıyoruz. Çalışmalarımızdan stratejik kalitede, yüksek verimde, yüksek standartta verim, ürün çıkmamaktadır. Ülkemiz ve İslam toplumları olarak, bu kötü haldeyiz. Otuz İslam ülkesi son 40 yılda iç savaş ve dış müdahalelere maruz kalmıştır! İslam toplumları piyon, mal, eşya, eşek, it gibi kullanılmaktadır! Artık bu kötü, çirkin, zararlı durumdan kurtulmamız gerekir. Batılı, sapıtmışlığı, pisliği nimet, bereket saymamamız gerekmektedir. İdeolojik sapkınlıkta, bozuk felsefe ve inanışta olmamamız gerekiyor.

                Gerçek ilim sahibi İslam dininin emir ve yasaklarını, ahlak, edep ve hukukunu bilir. Ona göre hayatına güzel, iyi, doğru, dürüst yön verir. İslam dinine aykırı iş yaparak, harama, küfre, günaha girmez. Kendi kusurlarını bilerek, düzeltme, iyileştirme içine girer. Haram ve küfürde devam etmez. Tövbe eder ve hak hakikat yolu olan Allah ve peygamberinin yolunda büyük bir gayretle ilimle- bilimle ilerler ve de yükselir. İlmi ile ibadet eder, amel eder.

Peygamberimiz: “ Bir saat ilim öğrenmek, yetmiş senelik nafile- ek ibadetten hayırlıdır.”          “ Küçük günaha devam, büyük günaha sebep olur. Büyük günaha devam da küfre sebep olur.” Birey, doğru ilmi ile amel ederse; iyilik, güzellik, doğruluk, yararlılık, fazilet sahibi olur. İlmi ile amel etmeyenden; hayır ve iyilik gelmez.

Olgun mümin ve bilge Müslüman insan, sonsuz bir Allah sevgisine sahip olmalı. Peygamberimizi, peygamberleri, insanları çok sevmeli. Doğayı ve doğadaki varlıkları değerleri oranında sevmeli. Daima adil, dosdoğru, dürüst, medeni, bilgili olmalı. Hak hakikat işlerde sonuç- netice almalı. Çalışmalı. Helalinden çalışmalı. Helalinden üretmeli. Ülkemiz, milletimiz, ümmet, insanlık, varlık için hayırlı, güzel, iyi işler yapmalı. Hakkı hakikati her şeyin üstünde tutmalı. İyiliksever olmalı. Hayırsever olmalı. Gönül insanı, hak insanı olmalı. Yüksek yaşam enerjisi taşımalı. Üstün akıl, zekâ, bilgi sahibi olmalı. Hep hak hakikat yolu göstermeli. Bütün bu güzelliklere helal ve doğru çalışmalarla varılır. Sapkın düşünce, sapıklığa düşmüş niyet, duygu, fikir, ideoloji, bozuk felsefe ile hiç bir zaman hak hakikat yoluna ulaşılmaz. Her zaman aklımızı başımıza toplayıp, zekâmızı hayır işlerin ilerlemesi için kullanmalıyız. Başka çıkar yol yoktur.

Ben %99 doğruyum, dürüstüm, iyiyim, güzellik sahibiyim demek, yeterli değildir. Doğru da olmaz. Eğer imanda, ibadette, doğrulukta, adalette %1 yanlışlık varsa; bu yanlış demektir. İman, İslam, ibadet, güzel ahlak, edep “yanlış” kaldırmaz. Bir kg. haram, 1,000 kg. helali bozar, kullanılmaz hale getirir. Yaptığımız işleri liyakatli, doğru, ehliyetli, dosdoğru, gerçek şekilde yapmalıyız. Irkçılık, bölgecilik, cinsiyet ayrımcılığı, inanç ayrımcılığı, ideolojicilik, bozuk felsefi sapıklık içine asla, kesinlikle düşmemeliyiz. Haram, günah varsa, orada biz olmamalıyız. Zalimlerle işbirliği içinde katiyen olmamalıyız. İslam dininde var olan 700 kadar haramı kesinlikle yapmamalıyız. Bizlere düşmanlık yapanlarla birlik olup, iş yapmamalıyız. Zalimden, kâfirden, deliden, sapıktan, kaçıktan dost ve kardeş olmaz. Olmadığı insanlık tarihinde milyonlarca kez denendi. Rabbimde, “ dost olmaz,” buyurmaktadır.

“Batının, batıl ve küfür içinde oluşu, onların korkunç dehşet saçıcı, barbar, vahşi, katliamcı olmalarını oluşturmaktadır. Bu inanıştan vazgeçmedikleri sürece; hep barbar, vahşi, katliamcı olacaklar. Medeni, insanlıklı olmaları bu durumları ile mümkün değildir. Bunlar diğer inanıştaki insanları bile kendilerine benzetme azmi içindedirler. Matta İncil’i 10.31-42. Bölümlerinde : “ Tahrif edilmiş, bozulmuş, Matta denilen İncil kitabında, Luka İncil Kitabı’nda, Yahudilerin Tevrat adlı bozulmuş dini kitaplarında nasıl bozguncu, vahşetçi, katliamcı, dehşet saçan, şiddetçi, kan dökücü, kaos oluşturucu, barış getirmeyici, ayrılıkçı, ırz düşmanı, mabet yıkıcı olduklarını anlatıyor. İsa as. Da bunları yapmak için geldi, diyor.” İnternetten veya 09 Mayıs 2018 Çarşamba gün ki, Yeni Akit Gazetesi’nden bakabilirsiniz.

Bunlar hep böyle vahşi oldu. Putperest olan Moğollar, putperest Romalılar da böyle katliamcı vahşet saçan barbarlardı. Haçlı oldular, yine vahşilikten vazgeçmediler.

Haçlılar, sadece 1096- 1270 yılları arasında 9 sefer, biz Müslümanların üzerine yaptılar. Üç milyon mümini katlettiler!

1-      Moğollarda 1210- 1240 yıllarında, 30 yılda, 40 milyon Müslüman’ı katletti!

3- Vietnam’da 4,2 milyon, Kore’de 3 milyon, SSCB, Afganistan’da 3 milyon, Irak’ta 1,5 milyon, Türk- Rus 93 Harbi’nde 500 bin insan öldü! Bunlar gibi binlercesi yapıldı!

 4-) 1. Dünya Savaşı’nda 37 milyon asker, 17 milyon sivil katledildi. 20 milyon kişi sakat kaldı!

5-) 2. Dünya Savaşı’nda 66 milyon insan katledildi! Savaş sonrasında oluşan kötü koşullardan da ölenlerle birlikte 200 milyonu geçtiği söylenmektedir! Zira taş üstüne taş bırakmadılar. Hastalık, yokluk, yoksulluk, tedavisizlik yüzünden milyonlarca insan öldü! Her yoğun savaş sonunda kötü koşullardan da milyonlarca insan telef olmaktadır! Ama bunu kimse hesaplamamaktadır.

6- Köle ticaretinde, 7-19. Yüzyıl arası 35 milyon insan telef oldu.

7- Öldürülen Kızılderili sayısı 15 milyonu aştı.

8- Amerikan iç savaşında 675 bin kişi öldürüldü.

9- Avustralya’da yerli halk olan Aborjinlerden 500 bin kişi öldürüldü!

1492 de dünyaya açılan Avrupalı yamyam katil vahşi barbar insan kılıklı yaratıklar, tüm kıtalarda milyonlarca insanı katletti! Köleleştirdi. Esir- tutsak yaptı. Tüm yeraltı, yerüstü, deniz zenginliklerini kendi kıtalarına taşıdılar. Hala kapitalizm ile sömürüyü yapmaktadırlar. Sömüremese, işgal ederek, yok ederek, zenginlikleri ele geçirmektedirler.

 10- Dünyaya komünizm gibi insanlık düşmanı bir rejim daha gelmemişti. 1917- 2018 yıllarında elliden fazla ülkeye yayılan komünizm insanlığı mahvetti. 200 milyondan fazla insanın katledilmesine neden oldu!

11- Faşizm gibi, diktatörlük gibi lanet bir rejim daha gelmemiştir. Bu rejimde dünya üzerine 200 milyondan daha fazla insanın ölmesine neden oldu! Bun adi alçak aşağılaşmış olanlar;  Firavun, Nemrut zulmünden binlerce kez daha fazla insanlığı yok ettiler!

12- Kapitalizm gibi başka bir sömürü düzeni gelmemiştir. Bu sivrisinek gibidir. İğnesini demokrasi diye batırarak, uyuşturur. Sonrasında liberal, kapitalist zehiri ile yok eder. Hepsinin canı cehenneme deyip; kınıyor, eleştiriyor, yeriyorum. Bütün zalim olanları, zulmedenleri, insan katledenleri tüm var gücümle eleştiriyorum. Kınıyorum. Lanetliyorum. Tüm emperyalistlere, Siyonistlere, zalimlik ve gâvurluk edenleri kınıyorum ve Rabbim olan Yüce Allah’ıma havale ediyorum. İnsanların bu vahşi emperyalistler Siyonist barbarlara karşı bilgili, bilinçli, uyanık, dikkatli, hazırlıklı, önlemli olmamız gerekir. Onlarla birlik, beraberlik, işbirliği içinde olmama bilgisi, bilinci versin, inşallah.