Olgun insan dediğin; öncelikle kendini, haddini, hududunu, hukukunu, Rabbini hakkıyla bilmelidir. İlim ve İslam bilip, insanlıklı olgun insan olmalıdır. Allah’a ibadeti, varlığa iyiliği, hizmeti, infakı, yardımı, paylaşmayı, dayanışmayı sadece Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapmalı. Bu iyiliklerin karşılığında, insandan karşılık beklememeli.

Lütfen! Yazılarımı önce kendiniz, sonra aile halkına, akraba, komşu, arkadaş çevrenize okutunuz. Daha sonrada “sosyal medyadan” paylaşarak, insanların yararlanmasını sağlayınız. Böylece hem kendiniz yararlanmış, olursunuz. Hem de başkalarına kazanım sağladığınızdan; sevap, ecir alırsınız, inşallah!

İnsanların çoğunluğu İslam dinini bilmiyor! Bilmediği için büyük çoğunluk, Allah’ın dini olan İslam dinine ve mümin, Müslümanlara, değerlerine düşmanlık yapıyor! Bunu önlemenin tek yolu; Allah cc. rızası için İslam dinini insanlara doğru şekilde öğretip, benimsetmektir. Böylece hem dünya huzuru, mutluluğu, rahatı, refahı, kolaylığı, felahı sağlanmış olur. Hem de ahirette cennet yaşantısı ile sonsuz bir huzur ve mutluluk kazanılmış olur.

“Kurtuluş sadece ve ancak İslam dininin yaşanmasındadır. İslam dini, Allah’ın dinidir. İnsan yaratılışına göre Allah cc. düzenlemiş. İnsanlara ulaştırmıştır.”

“Lütfen akl-i selim- sağduyu ile dünyada olan olayları, olguları takıp edip, not ediniz. Bu olay ve olguların olumsuz şekilde olmasının nedenini; “İslam dininin yaşanmamasından kaynaklandığını anlayacaksınız.” “Her olay sebep- sonuç ilişkisine göre olur.” İslam yaşansaydı, ne bu beşeri olaylar böyle vahşice olurdu. Ne de doğal afetler meydana gelirdi. İnsan kendi sonunu kendi hazırlamaktadır! Ahirette de korkunç dehşet verici azabı, gazabı yaşayacaktır! Ahirete inansa da, inanmasa da, gerçek kendini gösterecektir. Gerçekler tecelli edecektir! Benim önerim; herkesin hak hakikat sesine bir an önce kulak vermesidir. Sapkın olup, azmamasıdır. Sapkınlara aldanıp, kanmamasıdır.

Bizden sadece tebliğ etmesi, diyelim. “Herkes yaptığı en küçük iyiliğin karşılığını ödül olarak, kötülüğün karşılığında ceza olarak mutlaka görecektir.” Bu tartışmasız mutlak olan dosdoğrudur.

        Allah’ı, Kur’ân’dan öğrenmeli. “Allah’ın sıfatlarını” ve “Esma’ül Hüsna” olan adlarını ve de sıfatlarını öğrenmeli. Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a hamt etmeli, şükretmeli, teşekkür etmeli, ibadet etmeli, zikretmeli, dua etmeli, tövbe etmeli.

“Allah’ın emirlerini tutmalı. Yasakladıklarından sakınıp, kaçınmalı.”

“İyilikleri, hizmeti, infakı, yardımlaşmayı, paylaşmayı tüm insanlığa yaymalı.”

 “Allah’ın sevdiğini sevmeli. Sevmediklerini sevmemeli.”

 “Kul hakkına- varlık hakkına - hukukuna azami ölçütlerde dikkat etmeli. Bir karıncayı, kuşu bile eziyet olsun, diye incitenden; muttaki- takva, vera hak mümin ve Müslüman olmaz. Bu da böyle bilinmelidir.”

        Allah’ın sevdiğini sevmeme; insani küfre, batıla götürür!

Allah’ın emirlerini tutmama, yasakladıklarından sakınmama, insanı küfre götürür! Allah’ın sevmediğini de sevme, insanı küfre götürür!”

“ Biz insanlar, Allah’a ibadet etme, emirlerini tutma, yasaklarından sakınmak için yaratıldık.” Yaratılış gayemize uygun davranmakla sorumlu, görevli, yükümlüyüz. Başıboş davranmamayız. Vurdumduymaz olmamalıyız.  Nefsimize, şeytana, şeytanlaşmışlara uyarak, mümince yaşayamayız.  “Mümin sadece ve ancak Allah’ın, Kur’ân’ın, peygamberlerinin ve de bu yola çağıran, gerçek İslam âlimlerin yolunda olur. Şarlatanların, yalancıların, zalimlerin, sapkınların yolunda asla, kesinlikle, katiyen, asla ve kat’a olmaz.”

Uyacağımız; “ ilim, Kur’an, peygamberdir.” Allah’a ve peygamberine itaat etmekle sorumluyuz. Allah’a itaat etmeyene, uymak durumunda değiliz.

Allahu Teâlâ, Hazreti Musa as. Soruyor: “- Ya Musa! Benim için ne amel - ibadet yaptın?”

-Hazreti Musa as. : “ Senin için namaz kıldım. Oruç tuttum. Zekât verdim. Adını çok zikrettim,” deyince; “namaz kılmak, senin için burhandır- delildir- kanıttır. Oruç seni Cehennemden koruyan kalkandır. Zekât, mahşer günü, herkes sıcaktan yanarken, sana gölge yapacaktır. Zikirde, o gün, karanlıkta sana nur- ışık olacaktır.” Benim için ne yaptın? Sevdiğim kulumu, benim için sevdin mi? Düşmanımı, benim için düşman bildin mi? Buyurdu. - Hz. Musa as. “Allahü Teâlâ’nın sevdiği amelin; O’nun sevdiğini sevmek ve düşmanlarını sevmemek olduğunu anladı.”

Yine Allahü Teâlâ, Müntehine süresinde buyuruyor: (“  İbrahim as. Ve ashabı, kâfirlere; biz, sizden ve putlarınızdan uzağız. Size inanmıyoruz. Sizin, bir olan Allah’a inandığınızı anlayıncaya kadar, aramızda dostluk olmayacaktır, dediler. Bunların bu güzel halleri sizlere numune olmalıdır.” “ Allahü Teâlâ’ya ve ahiret gününe inanlara, burada güzel numune vardır.)

Hak mümin ve hakiki samimi Müslüman’ın, gerçek anlamda idealist mümin olması gerekir. Öyle yarım yamalak, eksik, noksan, cahil cühela olandan, gerçek anlamda güzel, iyi, yararlı, doğru, dürüst takva, vera mümin olmaz. Mümin önce Allah’ı olması gereken gibi bilip; sevgi, saygı, itaat göstermeli. Allah’a hamt etmeli. Şükretmeli. Teşekkür etmeli. Zikretmeli. Dua etmeli. Tövbe etmeli. Farz ibadetleri eksiksiz yaparken, haramlardan ve şüphelilerden kaçınmalı. Hem farz, sünnet ibadet yapıp, hem de haram, mekruh- hoş olmayan iş, eylem, davranış yapması akıl işi değildir.

Lütfen! İnternete girip; 1 - “Allah’ın yapmamızı istediği davranışlar hangilerdir?”

Yazınız ve cevabını alınız.

2-Lütfen! İnternete girip; “Allah’ın yasakladığı haramlar hangilerdir?” Yazınız ve yanıtını alınız.

Akıllı, bilgili, bilinçli mümin; “hem farz ibadet yapıp, hem de haram işlemez. Zira haramların günahı, ibadetlerin sevabını götürür! Sıfırlar!”

 İdeal hak mümin, samimi bilge Müslüman olmak için; “Müslüman, her işinde, görevinde, hayır yapmasında; ihlâslı, samimi, sadece Allah cc. rızası gözeten olmalı. Hoşgörülü, yumuşak huylu, iyiliği alışkanlık edinen, öfkesini yenen olmalı. Çok sabırlı, sabırlı olmalı. İşinde, görevinde sebat etmeli. Dünya ile ahiret arsında denge kurmalı. Birini bırakıp, diğerine yönelmemeli. İmanlı olması yanında, İslamlı da olmalı. Salih- iyi ameller işlemeli. Fitne, fesat- bozukluk- bozgunculuk asla yapmamalı. Şeytanın, nefsin, şeytanlaşmışların hile ve tuzağına düşmemeli. Nankör olmamalı. Şükretmeli, hamt etmeli. Nimetin kadrini, kıymetini bilmeli. Öğüt almalı. İlim, irfan, sanat, meziyet, maharet sahibi olmalı. Cahil cühela olmamalı. “Sağlığını korumalı. Zamanı en güzel ve yararlı şekilde değerlendirmeli.” Çok zengin olmaya çalışmamalı. Çok fakir de olamamalı. Helalinden çalışıp, kazanmalı. Helal, mubah olarak yeterince harcama yapmalı. İnsanlara her türlü yardımı, iyiliği, infakı yapmalı. Gönül gözü açık olmalı. Kalp gözü açık olmalı. Beyin yararlı, güzel, iyi, doğru bilgilerle doldurulmalı. Duyu organları ve vücut bölümleri iyi, hayırlı, güzel, yararlı işlerde kullanılmalı.

İslam’ın, Müslümanlığın ilke, kural, ibadet, edep, ahlak, adabı bellidir. Dışına çıkmamalı. Dışı Cehennemdir. İki dünyada huzur, mutluluk, rahatlık, kolaylık getirmez. İbadet ve duadan ayrı kalmamalı. İnsanlara iyiliği, hizmeti, infakı, yardımı asla eksik yapmamalı. Kendimizi, Allah cc. yolunda yaşatmalı. Günahlara bir daha işlememek üzere, Nasuh tövbesi yapmalı. Yanlışın neresinden dönülürse, kârdır. Hayırlı işlere besmele ile başlayıp, şükür ile bitirmeli. Faziletli, yararlı işler yapmalı. Her zaman İslam ahlakını yaşam tarız yapmalı. İslam ilkeleri dışına çıkıp, zalim ve kâfirlik alameti göstermemeli. Çok kibar, nezaketli, zarafetli, incelikli, efendi, centilmen, saygılı, sevgi dolu, şahane olgun insan olmalı. Allah’a kulluk- ibadet görevini eksiksiz yaparken, varlığa da iyiliği, hizmeti eksiksiz yapma hedeflenmeli. Hoş insan olmalı. Hoşgörü ile davranmalı. “Her hayırlı, iyi, güzel, yararlı, değerli iş; İslam’dandır. Allah’ın ilmi bütün güzellikleri kapsamakta, kuşatmaktadır.”

İnsanların arasını iyileştirmeli. Düzeltmeli. Barışı sağlamalı. Fitne, bozgunculuk, anarşi, şiddet, terör, savaşa fırsat vermemeli. Bu yolları deneyenleri ya ıslah (iyileştirme) etmeli. Ya da cezalandırmalı. Ölüme, ölüm ötesine hazırlığı her an sürdürmeli. Salih- iyi amaller yapmalı. “Müslüman kötü emeller, ameller, eylemler, davranışlar içinde olmaz, olmamalı. Kâfire, müşrike, münafığa, zalime zerre kadar asla benzememeli.” Bizim yaratılışımıza en uygun din İslam dinidir. Yaşam tarzı edinmeliyiz. İlim, bilim, irfan, hikmet ile İslam dinini yaşamalıyız.

Helal kazanç içinde olmalıyız. Helal yaşantı içinde olmalıyız. İffet, namus, fazilet şiarımız- alışkanlığımız olmalı. Hakkı, hakikati önermeli, açıklamalı. Her türlü haramdan sakınıp, kaçınmalı. Allah cc. için her iyiliği yapmalıyız. Çıkar, karşılık beklemeden, her yaratılan varlığa iyilik, hizmet, infak yapmalıyız. “Anne, baba, kardeş, akraba, komşu, arkadaş çevremize karşı özenle, dikkatle davranmalıyız. Ziyaret etmeli. Hal hatır sormalıyız.” Dili, eli, ayağı, aklı, kalbi, duyu organlarımızı ve vücut bölümlerimizi doğru kullanmalıyız. Her organımız yaptığından sorumludur.

“İslam dairesi dışında yaşayandan; hayır, iyilik, yarar, değer gelmez. Gelirse de, geldiğini, verdiği zararla sıfırlayıp, eksiye düşürür! Bunun için İslam dairesi dışına çıkmamalı. Çıkanlara destek vermemeli. Tercih etmemeli. Onaylamamalı. Aksi halde verdiği zarara sebep olunduğundan; günahına, vebalına ortak olunur! Hiçbir zaman yalanın, yanlışın, zalimin yanında olmamalı.”

Her zaman hayırlı, iyi, yaralı, güzel işler yapmalı. Yapanlara destek olmalı. Dert, bela, musibet halinde, sabretmesini bilmeli. Günahlardan ve isyandan sakınmalı. Sabredenlerden olmalı. İslam’da sabretme çok önemli bir değerdir. Haramları öğrenip, her türlü haramdan, mekruhtan sakınmalı.

Hadis-i şerif: “ İnsan, şu dört şeyden sorguya çekilecek: “ 1- Ömrünü nerede harcadığından,2- Gençliğini nerede geçirdiğinden,3- Malını nasıl kazanıp, nereye harcadığından,4- İlmi ile nasıl amel ettiğinden, sorgulanacak.”

Hadis: “ Şu 7 şey gelmeden, salih- iyi amel işleyiniz. Bu yedi şey: “ 1- Fakirlik gelmeden, 2- Azdırıcı zenginlik gelmeden,3- Perişan eden hastalık gelmeden,4- Bunaklaştıran yaşlılık gelmeden,5- Ansızın gelen ölüm gelmeden, 6- Deccal gelmeden,7- Kıyamet gelmeden, Allah’ın emrini yerine getiriniz.”

Hadis: “ 1- Haramlardan sakın ki, insanların iyisi olasınız. 2- Allah’ın hükmüne razı ol ki, gönlü zengin olanı olasın. 3- Komşuna iyilik yap ki, mümin olasın. 4- Kendin için istediğini, başkaları içinde iste ki, Müslüman olasın. 5- Gülmeyi de fazlalaştırma ki, kalbin ölmesin.”

Ayet: “ Şüphesiz ki, Allah adaleti ve iyilik yapmayı emreder.” “ İyilik yapın! Allah, iyilik yapanları sever.” “ İyilik yapmanın karşılığı iyilikten başka ne olabilir ki?” “Allah’ın rahmeti iyilere, muhsinlere ( bağışta bulunan- iyilik yapan) yakındır.” “Salih – iyi amel işleyenlerin, amellerini boşa çıkaracak, değiliz.”  “ İyilik yapın! Şüphesiz ki, Allah iyilik yapanları sever.”

Hadis: “ 1- Selamı yayınız. 2- İnsanlar hastalandığında ziyaret ediniz. 3- Vefat ederse, cenazesine katılınız. 4- Davetine katılınız. 5- İnsanlara sağlık ve esenlik dileyiniz.”

Allah’ın kıyamet günü koruduğu insanlar şunlardır: “ 1- Adaletli yöneticiler. 2- Allah’a ibadet eden gençler. 3- Mescitlere ibadet için gidenler. 4- Allah cc. rızasını kazanmak için toplanan insanlar. 5- Harama, zinaya yaklaşmayan insanlar. 6- İyilik, hizmet, yardım, infak eden müminler. 7- Allah cc. tefekkür edip, gözyaşı döken müminler, Allah’ın korumasında olacak.”

Allah cc. İnanları, Kur’3an ve peygamberine yönlendiriyor. Okumamız isteniyor. İlim, bilim, sanat, kültür, meslek, meziyet, ideal bilgi öğrenmemiz emredilmektedir. Daha önce belirtmiştim. Kur’ân’ın %25 kadarı yanı dörtte biri ilim ve türevleri ile ilgilidir. Sadece Kur’an’ı oku, denmiyor. Oku, yaz, öğren, düşün, bil, bilgi öğren ve ilmin ile amel et, yaşa deniyor.

Alak süresi 1- 5. Ayet: “ Yaratan Rabbinin adı ile oku! O, insanı pıhtılaşmış yumurtadan yarattı. Oku! İnsanın bilmediklerini, belleten, kalemle ( yazmayı) öğreten, Rabbin, en büyük kerem sahibidir.”

Ülkemizde herkes okula, öğrenmeye ulaşabilmektedir. Okuma alanları artık %100’e ulaşmıştır. Ücretsiz meslek öğrenme yerleri vardır. Hatta meslek öğrenenlere asgari ücret verilmektedir. Artık bilgisiz- ilimsiz, sanatsız, mesleksiz kalmamalı. Her yaşta öğrenmemize olanak sağlanmaktadır.

Ülkemizde yaklaşık 8 milyon üniversite öğrencisi vardır. 217 tane üniversite bulunmaktadır. İlk, orta, liselerde yaklaşık 18 milyon öğrenci ücretsiz öğrenim görmektedir.

Ortaokul ve liselerde 16 ders okutulmaktadır. Bu dersler şunlardır: “ Türkçe, edebiyat, tarih, coğrafya, matematik, fizik, kimya, biyoloji, sağlık bilgisi, felsefe, yabancı dil, beden eğitimi, trafik ve ilk yardım bilgisi, din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri okutulmaktadır.”

Bazı alan dersleri ağırlıklı liselerde; cebir, geometri, fizik, kimya, biyoloji; “sosyal bilimler,” “ fen bilimleri,” “ sözel bilimler,” “ sayısal bilimler” ağırlıklı dersler vardır. Bu alanlar, öğrencilerin aldığı sınav sonuçlarına ve isteklerine göre belirlenmektedir. Ülkemizde meslek liseleri, teknik liseler bulunmaktadır. Bu liselerde de 225 farklı ders okutulmaktadır. Meslek, sanat öğretilmektedir.

Ülkemizde bulunan 217 üniversitenin alan bölümlerine, branşlarına- dallarına baktım. Ama üniversitelerimizde kaç alan bölümü var, diye öğrenemedim. Toplamda bir sayı verilmemiş. Sanırım 1,000 kadar vardır.

İşte, Rabbimiz Allah cc. bütün bu ilim, bilim, din, meslek, sanat bilgilerinin, meziyetlerinin öğrenilmesini, bizlere emretmektedir. Eğer çocukluk, gençlik çağımızda öğrenememiş isek, her yaşta kurs ve ders almamız mümkündür. Hem de ücretsiz kurs, ders verilmektedir.

Peygamberimiz buyuruyor: “ Beş acizlik gelmeden önce şu beş şeyin değerini biliniz:   “ 1- yaşlılık- ihtiyarlık gelmeden, gençliğin, 2- Hastalık gelmeden, sağlığın,3- Ölüm gelmeden, hayatın, 4- Meşguliyet gelmeden, boş zamanın, 5- Fakirlik- yoksulluk gelmeden, zenginliğin kıymeti, değeri bilinmeli.”

Hadis: “ 1- Azdırıcı zenginlik, 2- Unutturan yoksulluk, 3- Bozukluk yapan hastalık, 4- İnsanı sınırlayan yaşlılık, 5- Hızlı ölüm,6- Deccal- şerri herkese dokunan kimse, 7- Tez gelen kıyamet, gelmeden, hazırlığı yapmalı.”

Hadis: “ Altı şeyden kurtulmaya çalışınız. Bunlar: “ 1- Akılsız insanların amir, yönetici olması,2- Ahlaksız insanların çok bulunması, 3- Hakem satışlarının olması, 4- Kanların, katillerin hafife alınması,5- Akraba ziyaretlerinin kopukluğu, 6- Kur’an’ın oyun ve eğlenceye alınması, çalgı ile Kur’ân okunması.”

Hadis: “ Hikmetin- bilginin başı Allah’ı bilmek ve haram işlemekten korkmaktır. İffetli, namuslu, temiz insanlar, Allah’ın haram kıldıklarını işlemekten korkar. Vera müminler; “haram işlemekten sakınır.” “ Takva müminler, dinin yasakladığı eylemlerden kaçınır.”

İnsan aklını, duyu organlarını, vücut bölümlerini, Allah’ın emri içinde tutmalı. Yasakladıklarına düşürmemeli. Düşürürse, düşük insan olur. Batıla, küfre düşer!

İnsan hayallerini güzel, iyi, doğru, yararlı olacak şekilde kurmalı. Düşünceleri yarar üzerine oluşmalı. Aklını doğru kullanmalı. Akla getirdiği şeyler, Allah’ın ve peygamberinin hoşnut olacakları olmalı. Kuruntu yapmamalı. Kötülüğe, batıla, küfre düşmemeli. Hak nedir, batıl nedir, kapsamlı öğrenmeli. Hak, hakikat- doğru ve gerçek yanında yer almalı. 

Güzel şeyler işitmeli. İyi şeyler görmeli. Haram, mekruh görmemeye çalışmalı. Haram tatmamalı. Pis koku koklamamalı. Elle, ayakla, bedenle harama dokunmamalı. Yaratılış gayesini, amacını, hedefini, istikameti öğrenip, ona göre yaşam tarzı oluşturmalı. Milli, manevi, dini, insanı, evrensel değerlere hainlik, alçaklık, adilik, aşağılık, kahpelik asla ve kesinlikle yapmamalı. Mutlaka tefekkür etmeli. Bu dünyaya ve ahirete hazırlanmalı. Ölüme, kıyamete, ahirete hazırlık yapmalı. “Varlık doğunca, ölüm hak olur. Ölüm olunca, kabir ve ahiret sorgusu hak ve hakikat olur. İnsan bunlara inansa da, inanmasa da hak haktır, hakikat hakikattir. Doğru ve gerçekler mutlaka kendini gösterecektir.” Bu muhteşem, muazzam, mükemmel yaratılışın hikmeti düşünülmeli. İnsan kendini başıboş olarak görmemeli. İnsan başıboş yaratılmış varlık değildir. Ona görev, sorumluluk, yükümlülük, ödev yüklenmiştir.

İnsan şunu asla, kesinlikle, katiyen unutmamalı: “İnsan yaptığı ve yapmadığı her hal ve hareketlerinden dünya ve ahirette sorumludur. Sorumlu tutulacaktır. Her konuda, her alanda yaptıklarından ve de yapması gerekirken, yapmadığından, sorumludur. Her insan doğru bilgi ile akıllı, doğru, dürüst, mantıklı, makul, sağduyulu davranmak durumundadır.  İnsanlar yanılmasın, hataya, yanlışa düşmesin diye; insana akıl, zekâ, İlahi kitaplar, emirler, peygamberler bir nimet olarak verilmiştir.

 Bizler, insanlar, ölümü her an anımsayıp, hatırlayıp, ölüme, ahirete hazırlanmak durumundayız. Kendimize ona göre bir yol ve yöntem bulmalıyız. Allah’ı asla unutmamalı. Dünya ve ahiret için gerekenler eksiksiz yapılmalı. Gaflet, sapkınlık, azgınlık, sapıklık, kibir- gurur, kıskançlık, mal, servet düşkünlüğü içine düşmemeliyiz.

İslam dini, insanlar için bir hayat- yaşam kaynağıdır. Allah’ın insanlara bir ilahi lütfüdür. İnsanlar merkeze alınarak, insanın iki dünya huzur ve mutluluğu için Allah cc. irade etmiştir. Her sorunu İslam ve ilim ile aşmak mümkündür. Önemli olan, aklı, zekâyı doğru kullanıp, istikamet üzere olmaktır. Bilmediğimizi öğrenmek, ortak doğru akıl kullanmaktır. Gurur- kibir, beğenmişlik edip, ilahlık taslamamaktır. Ya da ilahlık taslayanlara tapınmama, uymamaktır. Allah’ın ve resulünün yolunda akıl ile dosdoğru yürümek, yaşamaktır.

Zalim, kâfirler; Allah cc. Kur’ân, peygamber, İslam dinini görünce, duyunca, kudurmuş leşçi sırtlanlar gibi saldırıya geçenler var. Avrupa’da her yıl yüzlerce cami saldırıya uğramaktadır. İsveç’te; “bölgendeki camiyi yak!” diye propaganda, afiş asma bugün yapılmaktadır! Geçen yıl bu ülkede 25 camii yakmışlar! Diğer Avrupa ülkelerinde de; Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, Fransa, Norveç, İsveç ve diğer ülkelerde de daha çok camii, Müslümanların işyeri kundaklamakta, evleri ateşe verilmektedir! Ama lafa geldiğinde; hürriyet, özgürlük, demokrasi, insan hakları, barış gibi nefse hoş gelen laflar etmektedirler.

Almanya’da 2012 yılından 2018 yılına kadar 78 cami yakıldı!

Avrupa’da 2018 yılında 137 cami yakıldı!

İslam’dan nimetlenmemiş, nasiplenmemiş sapkınların; özgürlük, demokrasi, insan hakları, hukuk söylemleri sadece kendilerinin nefislerinin şeytanca özgür davranması için söylenen bir söylemdir. Başkalarına saldırırlar! Korkunç dehşet veren vahşetler, barbarlıklar yaparlar. Putperest Moğollar, Haçlılar, Faşistler, Komünistler, Kapitalistler bu adi vahşet yapan barbarlardır.

Müslüman özgürlükçüdür. Herkesin dinine saygı, tanıma; imanın şartlanırındandır. Kimsenin dinine, peygamberine, mabedine, inancına saldırmaz. Kâfir un – Kulya süresine uygun hareket eder.

En özgürlükçü Amerika söylenmektedir. O da insanlığın başına bela olmuştur. Tüm pislikler onların başı altından çıkar. Avrupa’daki dalkavuk uşakları da destekler. Ortak saldırır, yok ederler! Ortak askeri güç kullanırlar. Savaş hukukuna da uymadan; barbarlık, vahşilik, katillik, katliam, yıkım yaparlar! Hala Müslüman ülkelerde bazıları; batıcı anlayışa sahiptir. Batıyı destekler. Ona kölelik, paryalık yapar.

 Dosdoğru, gerçek Müslüman, zalime, zalimin hiçbir çeşidine direkt ve de dolaylı olarak destek vermez, vermemelidir. Verirse, onlar gibi zalim olur. Günaha, vebale ortak olur.

Müslüman; doğru, dürüst, adaletli, hak, hukuk, özgürlük, güzel ahlak, edep, hayâ, ilim, bilim, din, iman, akıl, zekâ ile akıllı, mantıklı, sağduyulu, makul, en iyi, güzel, yararlı, hayırlı şekilde hareket eder, davranır. Allah’ın iradesini, peygamberimizin anlayıp, yaşadığı, şekilde yaşar.

Hak mümin hakiki bilge samimi Müslüman; süper olgun aydın insandır. En güzel, iyi, dosdoğru, adil, harika, harikulade, muhteşem, muazzam, mükemmel, âlâ, aliyyülâlâ, rana, revnak, latif, nezih, nazik, kibar, zarafetli, nezaketli, saygılı, sevgi dolu numune insandır. İnsan olmak, insancıl, insanlıklı, insaniyetli, şefkatli, merhametli, müşfik insan olmak durumundadır. Allah cc. ve resulü böyle olmamızı istemektedir.

Hadis-i şerif: “ Hasetten ( kıskançlıktan) sakınınız. Çünkü ateşin odunu yediği gibi kıskançlıkta iyi amelleri - ibadetleri yer, bitirir.” “Her iyilik bir sadakadır.” “ “Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ederse, komşusuna iyilik etsin.” “ Her canlıya yapılan iyilikte bir sevap vardır.” “ Kim bir iyilik yaptığında; seviniyor, bir kötülük yaptığında üzülüyorsa, o mümindir.”    “ Nerede olursan ol! Allah’a karşı gelmekten sakın. Bir kötülüğün arkasından hemen iyilik yap ki, onu yok etsin. Bir de insanlara güzel ahlakla davran.” “İyilerin en iyisi, evladın baba dostuna yaptığı iyiliktir.” “Allah’ım bize dünyada ve ahirette iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!”

Zilzal süresi 7- 8. Ayet: “ Artık kim zerre ağırlığında bir günah işlerse, onun mükâfatını - ödülünü görecektir. Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse, onun cezasını görecektir.”