◊ Almanya’dan İstanbul’a uzanan bir hikayeniz var. Öncelikle sizi biraz daha yakından tanıyalım. Kimdir Timur Ölkebaş?
- 1976 yılında Almanya’nın Wuppertal kentinde doğdum. 6 yaşında annemin memleketi Rize’ye geldim. Rahmetli babam da Artvin- Hopalı bu arada. Liseden mezun olana kadar Rize’de kaldım. Yani Rize’de büyüdüm diyebiliriz. Ortaokul ve lise dönemimde okul takımında voleybol oynadım, kahverengi kuşağa kadar Judo yaptım. 
Ortaokul yıllarımda abimin çağrısıyla Halk Eğitim Merkezi’nde tiyatroya başladım. Abim üniversiteyi kazanınca İstanbul’a geldi, 1 yıl sonra da ben liseden mezun olunca ailece peşinden geldik.
◊ Hayatınızın hangi noktasında oyuncu olmaya karar verdiniz, neydi sizi oyunculuğa iten şey?
- Bu soruyla hikayeme devam edeyim. Başlarda sınıfta skeçler hazırlayıp arkadaşlarıma, öğretmenlerime oynuyordum ve çok eğleniyorlardı. 
Rize Halk Eğitim Merkezi’nde boyacı bir çocuk olarak sahnenin bir ucundan girip diğer ucundan çıktım. İlk sahne deneyimimdi, onların da beni tebrik ederken çok eğlenmiş olduklarını gördüm. 
Hatta okul piyesimizi hazırlayan Bilal Kaya diye bir fen öğretmenimiz vardı, gerçekten “kaya” gibi sert bir adamdı, çekinirdik kendisinden. 
Oyunun sonunda kulise gelip hüngür hüngür ağlayarak beni tebrik ederken gördüğüm şuydu; o da çok eğlenmişti. O zaman yaşadığım hazzı unutamıyorum. Sanatın insanlar üzerindeki “değişim” etkisinin farkına vardığım andı o. Çok eğlendim ve insanları eğlendirmeyi sevdiğimi anladım. 
BAŞLARDA ABİDİN’İN
HÜZNÜ GÖRÜNMÜYORDU
◊ “Siyah Beyaz Aşk” ile Abidin karakterine sizi çeken neydi?
- Abidin’in sempatik bir karakter oluşu beni etkiledi diyebilirim. İnsanları eğlendiren karakterleri oynamayı seviyorum. Komediyi de çok severim o yüzden. Ama içinde trajedisi olan, daha derin bir mizahı oynamaya çalışmak beni daha çok heyecanlandırmıştır hep. Abidin de böyle bir karakter. 
Yaşamındaki sorunlara karşı savaşında, silahını “insanları eğlendirmek, etrafındakilerin mutluluğunu kendininkinden öne koymak” olarak seçen, bundan güç alan biri. Sadece gözünün altına gözyaşı çizilmediğinden hüznü görünmüyordu başlarda ama seyirci hikayesine şahit oldukça o damla belirginleşti ve görünür oldu.
◊ Sizi nasıl etkiledi Abidin, hangi yönünüzü ortaya çıkardı?
- Aslında Abidin benim bazı yönlerimi ortaya çıkarmadı, biz Abidin’le bazı ortak noktalarda buluştuk. Ben de biraz Abidin gibi yaşamaya çalışıyorum galiba. Kendime “neşe palamudu” diyorum mesela, ısrarla büyümemeye çalışıyorum. 
(Korkuyorum sanırım) Toplumun “Vay be, helal olsun” diyeceği bir adalet sistemiyle hareket etmeye çalışıyorum. Kimseyi üzmemeye özen gösteriyorum, yoruluyorum ama daha mutluyum. Bitkin hissettiğimde bunun aksini deneyip umursamamayı tercih ediyorum. Abidin de böyle bir karakter.
◊ Abidin içimizdeki vicdan ve iyi niyet duygusunu öne çıkarıyor diyebilir miyiz?
- Kesinlikle çıkarıyor. Gelen yorumlara baktığımda, genel bir çoğunluğun Abidin için “Helal olsun” ya da “Aynı ben” cümlelerini kurduğunu gördüm. Hepimizin vicdan ve adalet duygusu aslında aynı ortak değerler üzerine kurulu. Önemli olan bununla ne kadar yaşayabildiğimiz ve ne kadar yaşatabildiğimiz bence.

HER ZAMAN BİR
B PLANIM VARDIR
◊ Takipçisi olduğunuz bir dizi var mı?
- “The Blacklist”, “Black Mirror”, “Game of Thrones”, “Dark”... Yabancı dizi listem bu. Fırsat buldukça bunları seyrediyorum. Ha bir de “Siyah Beyaz Aşk”ı...
◊ Set dışında neler yaparsınız, zamanınızı nasıl geçirirsiniz?
- Setten geriye kalan zamanımı eşime ve kızıma ayırıyorum. Arada arkadaş ziyaretleri oluyor. Spor yapmaya başladım. Tiyatroya da zaman ayırmayı çok istiyorum ama maalesef vakit kalmıyor...
◊ İleriye dönük plan yapar mısınız yoksa anı yaşamayı tercih edenlerden misiniz?
- İleriye dönük planlar yapıyorsunuz ama hayat karşınıza başka planlarla çıkıyor hakikaten. Anı kaliteli değerlendirmek daha mantıklı. Ben yine planlıyorum ama her zaman bir B planım oluyor.

SELİN 
ŞEKERCİ VE MACİT 
KOPER’LE EKİP 
DAHA DA GÜÇLENDİ

 ◊ Son zamanlarda sizi en çok ne mutlu ediyor?
- “Siyah Beyaz Aşk” seyircisi... Çok güzel övgüler alıyorum, herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Dizi sayesinde kurduğum yeni arkadaşlıklarımdan dolayı da çok mutluyum. Çok kaliteli bir oyuncu kadromuz var. Selin Şekerci ve Macit Koper’in gelmesiyle de ekimiz daha bir güçlendi. Bizimki çok huzurlu bir set. Bir de annem memleketten ziyarete geldi! Mutlu mutlu yaşayıp gidiyorum işte...

◊ Hayatta “olmazsa olmaz”larınız var mı?
- Sevgili eşim Aynur, 3.5 yaşındaki biricik kızım Şana ve bütün ailem, bir de minik köpeğim Puli. Her yaz kuzenler de dahil izinlerimizi ayarlayıp 2-3 hafta Artvin-Hopa’da curcunalı bir tatil yapar, bütün yılın yorgunluğunu atarız. Gerçekten cennetten bir köşe Karadeniz, olmazsa olmazlarımdandır ve Hopaspor tabii!

SBA AİLESİNE TEŞEKKÜRLER

◊ Son olarak “Siyah Beyaz Aşk” izleyicileri için neler söylemek istersiniz? 
- Gerçekten seyircimize çok teşekkür ediyorum. Dışarıya çıktığımızda aldığımız tepkiler, özellikle sosyal medyadaki yorumlar ve eleştiriler işimizin büyük bir dikkat ve ilgiyle izlendiğini gösteriyor. Biz seyircimiz için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz, onlar da karşılıksız bırakmıyorlar. Bizimle paylaşılanlar işimizin çıtasını yükseltmeye vesile oluyor. Özellikle destekleri için sosyal medyadaki SBA ailesine çok teşekkür ederim.

Kaynak : hürriyet kelebek