Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Manisa Şubesinin Genişletilmiş Toplantısı Oruçoğlu Oreko Otel’de yapıldı. Toplantıda, ‘MÜSİAD’ın 25 yılı hikayesi’ ile ilgili yazılan kitap ile ‘Ülkemizde İşletmeler ve Bürokrasi’ raporu konusunda bilgi verildi.
MÜSİAD Manisa Şube Başkanı Ahmet Öztürk, 1990 yılında kurulan MÜSİAD’ın bugün 25. yılını geride bıraktığını söyleyerek, MÜSİAD’ın 25. yılı anısına ‘MÜSİAD’ın 25 yılı hikayesi’ ile ilgili yazılan kitabı tanıttı. Öztürk, "25 yılda neler değişti, ülkemizi ilgilendiren çok önemli konularla ilgili üniversitelerle beraber yaptığımız çalışmalar sonucunda yaklaşık 1 yıldır araştırma raporlarıyla ilgili bir çalışma hazırlıyoruz." dedi.
Hazırlanan raporlardan birinin ‘Ülkemizde İşletmeler ve Bürokrasi’ raporu olduğunu kaydeden Öztürk, “25 yılda işletmeler ve bürokrasiyle ilgili ülkemizde hangi gelişmelerin olduğunu, hangi badireleri atlattığımızı, hangi konulanda eksik kaldığımızı ve avantajlarımız neler raporda yer alıyor. KOBİ’lerin faaliyetlerini engelleyici unsurlar. Türkiye’de mevcut durum, demografik göstergeler, sektörler, bölgeler ve firmalar arası karşılaştırmalar, mevzuat, operasyonel verimlilik, yönetim etkinliği, altyapı ile duyarlılık arasındaki ilişkiler, devlet odaklı kamu yönetimi, bürokrasi ve siyaset ilişkisi, enformel ilişkiler, vergi yükünün ağırlığı, kamu kurumları arasındaki iletişim, mesleki eğitim yetersizliği, fiziki, teknolojik, eğitim, yönetim, ulaşabilirlik ve çalışkanlık altyapısı gibi başlıklar bulunuyor” dedi.
Araştırma raporu sonuçlarından ve önerilerden bahseden Öztürk, şunları söyledi:
“Kamu yönetiminde özellikle zihniyet değişikliği amaçlanmalı ve devleti merkeze alan geleneksel bürokrasi anlayışı, yerini vatandaşı merkeze alan çağdaş bir yönetim anlayışına bırakmalıdır. İnsan kalitesinin yükseltilmesi, zihniyet değişiminde daha kolay hayata geçirilmesini sağlayacak bir faktör olduğundan, zihniyet değişimi meselesi, aileden başlayarak toplumun tüm kesim ve katmanlarını içine alan, geniş katılımlı bir toplumsal mutabakat ile gerçekleştirilebilir. Kamu kurumlarında eğitim meselesini daha özelde ele alacak olursak, söz konusu kurumlarda eğitim bütçelerinin arttığını ve kamuda hem bireysel hem de kurumsal anlamda eğitime verilen önemin geliştiğini sevinerek gözlemliyoruz. Bürokraside yapısal değişim hız kesmeden devam etmelidir. İletişim konusunda iş dünyası temsilcileri dahil sivil toplu kuruluşları ile işbirliği yapılmalıdır. Kamu personel rejimi yeniden ele alınmalı ve kamudaki bürokratların liyakat esasına göre göreve getirilmeleri ve yükseltilmelerini sağlayacak yapısal düzenlemeler yapılmalıdır. Kamu kurumlarının iş dünyası ve Üniversiteler ile işbirliğinin arttırılması sağlanmalıdır. Bürokrasi siyaset ilişkisi yeniden ele alınmalıdır. İş dünyası ile mevzuat yeniden ele alınmalı, bu çerçevede iş kurma, kapatma, gümrük işlemleri, vergi, yatırımlar, teşvikler, ve çalışma hayatına ilişkin diğer hususlarda işlem sürelerini ve maliyetlerini azaltıcı ve iş dünyasının önünü açıcı düzenlemeler yapılmalıdır. Yasal düzenlemeler açık ve anlaşılır olmalı, herkese adil biçimde uygulanmalı, bu konuda bürokratlara geniş inisiyatif alanları bırakılmamalıdır. İş dünyası temsilcilerinin bürokratlara daha kolay ulaşabilecekleri hukuki ve idari düzenlemeler yapılmalıdır. Bürokraside gayri ahlaki ve gayri hukuki uygulamalar konusunda daha hassas davranılmalı, adam kayırma, yolsuzluk ve usulsüzlük gibi konularda daha etkili yaptırımlar uygulanmalıdır. Bürokraside merkezileşme anlayışı terk edilmeli ve yerinden yönetim ilkesi benimsenmelidir. Kamu kurumlarının yönetim yapısı iş dünyasının dinamizmine ayak uyduracak ve beklentilerine cevap verebilecek çeviklikte yeniden yapılandırılmalıdır.”