AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, “Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesiyle birlikte bir dengesizlik durumu söz konusu. Bunun için gerekli olan anayasa değişikliklerini yapmak lazım” dedi.
TBMM Genel Kurulunda bütçe görüşmeleri devam ediyor. AK Parti Grubu adına Grup Başkanvekilleri Naci Bostancı ve Mehmet Muş konuştu. Bostancı, “Cumhurbaşkanı’nı halk seçiyorsa, Parlamentoyu halk seçiyorsa, Parlamentonun içinden hükümet çıkıyorsa yarı başkanlıktır. Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesiyle birlikte bir dengesizlik durumu söz konusu. Bunun için gerekli olan anayasa değişikliklerini yapmak lazım. Biz ‘başkanlık gelsin’ diyoruz. Sizde buna karşı çıkıyorsunuz” dedi.
Bostancı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerine atıf yaparak, “140 yıllık gelenek dediğinizin içinde eğer 1876’daki anayasayı ele alacak olursak, ‘meşruti monarşi’, adı bu. 29 Ekim Cumhuriyet, rejim değişmiş. Sizin gelenek dediğiniz, aslında gelenek yok. 29 Ekim 1923 Cumhuriyetin ilanı, ondan bir ay önce Cumhuriyet Halk Partisi kuruluyor, tek parti. Hangi gelenek? 1950’den sonraki dönemde de parlamenter sistemin ne kadar baskı altında olduğunu, neyi konuşup konuşamayacağını hepimiz az çok okuduk. Ortada bir gelenek yok, ortada parlamenter sistemin iyi kötü yola devam ettiği çalıştığı bir durum var. Üstelik bütün bunlar söylenirken, siz rejim değişikliği yapacaksınız diye itiraz ediliyor. 140 yıllık geleneğin içinde rejim değişikliği var. Süreklilik arz etiğiniz hususun karşısında bir rejim değişikliği var” ifadelerini kullandı.
FETÖ ile mücadele konusunda Bostancı, “Sayın Genel Başkan burada bir saat konuştu. Dikkatli dinledim. Acaba her ben FETÖ dediğinde AK Parti’ye ihale çıkartan bu konuşma tarzının ötesinde ayrıca ‘bizde FETÖ’yle böyle mücadele ettik, mücadele edeceğiz, şöyle mücadele etmek lazım’ diye bir tek kelime söylemedi. FETÖ, AK Parti’yi eleştiri aracı. Geçmişe gitti. MGK kararları, AK Parti’ye ihale çıkardı, bugüne geldi oradan bir ihale çıkardı. Herkes 17-25 Aralık hikayesini biliyor. FETÖ dediğimiz yapı, karanlık yapı. Tarihe tersine bakmayalım. FETÖ ne zaman FETÖ oldu? 15 Temmuz, ikincisi 17-25 Aralık. Halkın seçtiği iktidara karşı polis istihbarat ve hukuk organizasyonu üzerinden darbe girişiminde bulunulmaya çalışılmıştır. 15 Temmuz, 17-25 Aralık aynı genetik koddaki iki iştir” şeklinde konuştu.
Muş ise, Türkiye’nin 2010-2015 yılları arasında ortalama yüzde 5.2 büyüdüğünü belirterek, Türkiye’nin 27 çeyrektir büyüdüğünü ifade etti. Muş, “2016 yılında Türkiye’nin yüzde 3 büyüme ile kapatacağı öngörülmektedir. Amerika’da Donald Trump’ın seçilmesiyle birlikte küresel belirsizlikler artmıştır” ifadelerini kullandı.
Küresel ticaretin Donald Trump’ın vaatlerini gerçekleştirmesiyle daha da azalacağını söyleyen Muş, “15 Temmuz sonrası kredi derecelendirme kuruluşlarının yüzünü hep beraber bir kez daha gördük. Not artırımında bin dereden su getiren kurumlar piyasaların toparlandığı dönemde fırsat bilip not indirimine gitmişlerdir. Bu verilen kararlar siyasi saiklerle verilmiş kararlardır. Bu kuruluşların sicilleri bozuktur. 2008 krizinde zemin hazırlayan kurumların başında gelmektedirler. Toksik, riskli kağıtları en yüksek notları vererek, yatırımcıları yanıltmışlardır” şeklinde konuştu.