Maliye Bakanı Naci Ağbal, asgari ücretin vergi yüküne ilişkin farklı seçenekler olduğunu belirterek, Çalışma Bakanıyla birlikte bunları gözden geçirdiklerini söyledi.
Maliye Bakanı Ağbal, Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin düzenlediği toplantıda, asgari ücrette vergi dilimi nedeniyle düşüş olup olmayacağıyla ilgili , “Bu konuyu bir vergi meselesi olarak bakmak zorunda değiliz. Başka yöntemler başka araçlarla da bu mesele çözülebilir. Vergi meselesini gündeme getirdiğiniz zaman çözümü asgari ücretli için değil, daha geniş kesimler için farklı bir noktaya götürüyorsunuz. Asgari ücreti biz yılbaşında bin 300 TL olsun dedik ve yaptık. Vergi tarifesi var. Herkes için geçerli sadece asgari ücretli için geçerli değil. Burada asgari ücretlinin gelirinin bin 300 liranın altına düşmesi konusu mutlaka tarifeyle bağlantılı kurularak çözümlenmesi gereken bir konu değil. Biz sürekli Çalışma Bakanımızla bütün konuları konuşuyoruz. En çok beraber çalıştığım bakan Çalışma Bakanımız. Bu çözümü bir vergi çözümü olarak bakmanın ben yanlışlığına işaret ediyorum. Farklı bir çözüm her zaman için üretilebilir. Özel sektöre asgari ücret artışı nedeniyle gelen bir yük oldu. O zamanda değişik alternatifler konuşuldu. Şuanda asgari ücretin bin 300 lira olması meselesiyle ilgili de şuanda farklı seçenekler var. Sadece bunu vergi tarifesi üzerinden konuşmak doğru olmaz. O seçenekleri Çalışma Bakanımızla beraber çalışıyoruz. Bunu Sayın Başbakanımıza hükümetimize götürürüz. Bu seçeneklerden doğrudan doğruya hedef kitle olan asgari ücretlinin sorununu çözecek seçeneği buluruz. Bu vergiyle ilişkili olmak zorunda değil” şeklinde konuştu.
“O MESELEYİ ÇÖZECEĞİM DİYE BÜTÜN VERGİ SİSTEMİNİ İLGİLENDİREN BİR TARİFE DEĞİŞİKLİĞİ YAPARSAK O DOĞRU OLMAZ”
Bu vergi tarifesinden dolayı en fazla etkilenecek olanın bekar çalışanlar olduğunu kaydeden Ağbal, “Ekim ayında aylık olarak alacağı tutarda bir 70 lira civarında azalma meydana gelecek. Dolayısıyla ben o bekar asgari ücretlinin sorununu çözmem lazım. Ona odaklanmış bir çözümü farklı yöntemlerle yapabilirim. O meseleyi çözeceğim diye bütün vergi sistemini ilgilendiren bir tarife değişikliği yaparsak o doğru olmaz. (Bekar asgari ücretli için) biz genellikle çalışmalar asgari ücretlinin yüzde 35’i gibi bir rakam kullanıyoruz. Bekar, evli, bir çocuklu ve iki çocuklu da farklı miktarlarda olmak üzere düşüş var. En yüksek aşağı gelen rakam bekarda olacak. Evli iki çocukta ki düşüş daha minimum olacak” ifadelerini kullandı.
“2015 YILINDA ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ DOLAYISIYLA VAZGEÇTİĞİMİZ TOPLAM VERGİ TUTARI 17 MİLYAR LİRA”
Gelir vergisiyle ilgili ise Ağbal, şunları kaydetti:
“Bütün çalışanlar, ticaret erbabı esnafımız bu gelir vergisi tarifesi üzerinden vergi ödüyor. Gelir vergisi tarifemizde ücretlilerin tarife dilimleriyle diğer kazanç erbabının tarife dilimleri farklıdır. Ücretlinin lehine olmak üzere tarife dilimleri daha yüksek belirlenmiştir. Biz bu düzenlemeyi 2016 için yaptık. Vergi kanunları herkes için tarifede belirlenen rakamlar itibariyle uygulanacak. Bu bu seneye mahsus bir konu. Gelecek sene de yine asgari ücret tespit komisyonu toplanıp bir artış yapacak. Vergi tarifesi bütün toplum kesimlerinin ilgilenmesi gereken bir şey. Biz çalışanlar lehine iyileştirmeyi 2008 yılında yaptık. Asgari geçim indirimi uygulamasını getirdik. Türkiye’de bugün evli üç çocuklu bir kişinin ödediği gelir vergisi 0, yok. Evli iki çocuklu bir kişinin ödediği vergi yüzde 1-2 civarında. Evli bir çocuklunun belki yüzde 3-4 civarında. Biz buna efektif vergi yükü diyoruz. 2015 yılında asgari geçim indirimi dolayısıyla vazgeçtiğimiz toplam vergi tutarı 17 milyar lira. 2016 için bu rakam 24 milyar liraya çıktı. Burada asgari geçim indirimi uygulaması üzerinden çalışanlarımıza ücretlilerimize önemli bir vergi indirimini zaten uyguluyoruz. Uygulamaya devam edeceğiz.”
Gelişmekte olan ülkelerde herkeste ciddi sıkıntılar olduğunu anlatan Ağbal, Aralık ayını hatırlayın. Fed’in faiz artırımı kararını konuşuyorduk. ABD’de her şey yolunda istihdamla ilgili, enflasyonla ilgili hedeflere yaklaşılacak. Dolayısıyla Fed’in kararının zamanlaması doğru denildi ilk başta. Ama bugünlerde FED’in bu kararının Amerikan ekonomisi ve diğer ülke ekonomileri üzerindeki etkilerini konuşuyoruz. Acaba gidişat beklendiği gibi mi gidiyor endişeler var” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin bugün ekonomik değerlerinin sağlam olduğunu ifade eden Ağbal, “Dün İstanbul’da Bankalar Birliği ile toplantı yaptık. bizim bankacılık sistemimizin mevcut yapısı bizim açımızdan ekonomik parametreler anlamında çok güçlü bir baz oluşturuyor. Bizim bütçemiz çok iyi. Bugün Türkiye’de maliye politikasının geldiği nokta itibariyle bütçe çok ciddi anlamda bizim kaynak ihtiyacımızı azaltan tasarrufa destek veren bütçe görünümünde. Bugün finansal piyasalarda genel anlamda kırılganlıklar var. Türkiye olumlu haberlerin olduğu bir ülke. Bugün Türkiye uluslar arası yatırımcılar bakımından önemli bir cazibe merkezi. Bizim yapmamız gereken şey, yaptığımız da şey şuanda güçlü bir yapısal reform gündemi oluşturmak şuanda var. Kıdem tazminatı düzenlemesi Çalışma Bakanımızın koordinasyonunda sosyal taraflarla diyalog halinde devam ediyor. Şuanda yatırımcılar Türkiye’deki işgücü piyasasındaki katılıkların giderilmesine çok ilgi gösteriyor” açıklamasında bulundu.
“KAMU İHALE KANUNU ÇALIŞMALARINI AŞAĞI YUKARI BİTİRMİŞ DURUMDAYIZ”
Kamu İhale Kanunuyla ilgili olarak çok ciddi çalışmaları olduğunu söyleyen Ağbal, şunları kaydetti:
”Uzun süredir üzerinde çalıştığımız bir kanun. Kamu İhale Kanununu yeniliyoruz. İstisnaları daraltıyoruz. AB direktifleriyle uyumlu yatırım ortamını destekleyecek yeni bir Kamu İhale Kanunu çalışmalarını aşağı yukarı bitirmiş durumdayız. Ben bakan arkadaşlarımla bu taslağı paylaştım. Yaklaşık 1-2 haftalık bir çalışma yapacaklar. Ardından biz bunu Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na geçireceğiz. Dolayısıyla Kamu İhale Kanununda yapacağımız değişikliklerde piyasaya ciddi anlamda itici bir güç olacak.”
Bakan Ağbal, emeklilere promosyon konusuyla ilgili ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Soylu’nun sıkı pazarlık yürüttüğünü kaydetti.
“ENFLASYONLA MÜCADELEDE PARA POLİTİKASI ÖNEMLİDİR”
“Gıdada da enflasyonu aşağıya çeken bir patikayı oluşturmamız gerekiyor” ifadesini kullanan Ağbal, “Bizim bir komitemiz var. Bu arkadaşlar bize bir sunum yaptılar. Bu işin üretim, ticaret, dağıtım kanalları tarafı var. Her birisiyle ilgili olarak çalışmalar var. Gümrük ve Ticaret Bakanlığımız şuanda Hal Yasası ile ilgili bir çalışma yürütüyor. Yine üretilen ürünün, üretildiği noktadan tüketiciye gelirken ara aşamalarda maliyeti oluşturan kalemlerin aşağıya doğru çekilmesine dönük ne tür tedbirler alabiliriz bunu Gümrük ve Ticaret Bakanlığı çalışıyor” açıklamasında bulundu.
Enflasyonun iki yönlü, hem talep hem maliyet kaynaklı olduğunu ifade eden Ağbal, "Maliyeti oluşturan faktörler üzerinde özellikle döviz kurları, maliyeti etkileyen önemli bir unsurdur. Dövizde istikrar sağlandığı sürece özellikle gıdada maliyet kaynaklı bu etki aşağıya gelir. Onun dışında en son yem ve gübrede bir KDV indirimi yaptık. Dolayısıyla oradan yapılan düzenlemelerin de olumlu etkisi olacak ama henüz komiteye bizim ilk toplantıdan sonra verdiğimiz birtakım çalışma direktifleri oldu, onu henüz önümüze getirmediler, onu getirsinler, zaten bu konunda detaylı bir açıklama yapacağız. Bunu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız koordinasyonunda yürütüyor. Çalışıyoruz, beraber inşallah bunu getireceğiz. Enflasyonla mücadelede para politikası önemlidir. Ama tek başına yeterli değildir. Para politikasının diğer önlemlerle desteklenmesi lazım. yapısal önlemlerde bunlardan bir tanesidir. Biz burada gıda fiyatları bağlamında ne yapabiliriz diye çalışıyoruz" dedi.
“KAPSAMLI BİR ÇALIŞMAYI YAPACAĞIZ”
Kırmızı ette KDV ile ilgili taleplere ilişkin Ağbal, "Öyle bir konu gündeme geldi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı çalışmalarını bir yapsın gelsin, bakalım. İnşallah orada kapsamlı bir çalışmayı yapacağız" diye konuştu.