Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır Bağlar’daki terör saldırısına ilişkin, "Bugün Diyarbakır’da
Bağlar’da bir aracın patlatılması sonucu pek çok vatandaşımız yaralandı. Bazı vatandaşlarımız polis ve sivil şehit oldu" dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ, Ankara Bölge Adliye Mahkemesini ziyaret etti. Diyarbakır Bağlar’daki terör saldırısıyla ilgili konuşan Bakan Bozdağ, “Bugün Diyarbakır’da Bağlar’da bir aracın patlatılması sonucu pek çok vatandaşımız yaralandı. Bazı vatandaşlarımız polis ve sivil şehit oldu. Ben bu vesileyle şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılara da acil şifalar diliyorum. Türkiye terörle etkin bir mücadele yürütmektedir. Çok net söylüyorum Türkiye kadar çok geniş yelpazede terör örgütleriyle eş zamanlı mücadele eden ikinci bir dünyada ülke yok. Bir yandan bölücü terör örgütü PKK var. Bir yandan bunun Suriye’deki uzantıları PYD, YPG var. Bir yandan bu terör örgütünün taşeronu TAK var. Öte yandan DEAŞ terör örgütü var. Öte yandan FETÖ/PDY var. Öte yandan DHKP-C, MLKP var. Ben sayarken harfleri karıştırıyorum. En az 10 tane terör örgütüyle eş zamanlı mücadele eden dünyada ikinci bir ülke yok. Terörle bizim mücadelede başarılı olmamız için her türlü imkanımız var. Bütün güçlerimizi kullanıyoruz. Ama terörü tamamen sonlandırma noktasında netice maalesef alamadık. Neden? Çünkü terörü sadece ülkenin kendi kaynaklarıyla bir yere getirebiliyorsunuz. Ama silahı bu başka yerlerden alıyor. Lojistiği başka yerlerden alıyor. Eğitimi başka yerlerde veriyor" diye konuştu.
"Terör konusunda bütün dünyanın birlikte samimi işbirliği ve dayanışma içerisinde olması gerekiyor"
Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:
"Eğer terörle bütün dünyanın dört bir yanında etkin ve netice alıcı bir başarı ortaya koymak gerekiyorsa terör konusunda bütün dünyanın birlikte samimi işbirliği ve dayanışma içerisinde olması gerekiyor. Bu samimiyet var mı dünyanın her ülkesinde aynı oranda, maalesef yok. Terör örgütlerinin bir kısmını başka terör örgütlerine karşı bugün kullanabiliyor bazı ülkeler. PYD’yi DEAŞ terör örgütüne karşı kullanılıyor, YPG kullanılıyor himaye ediliyor. Dünyanın neresinde görülmüş bir terör örgütünü alıp, diğer terör örgütüne karşı mücadelede ortak yapmak. Ama dünya bunu yapıyor. DEAŞ terör örgütü de bütün 65 tane koalisyon var bombalıyor, bir avuç terörist bitmiyor. Gökten düşen bombalar bunları bitirmez mi? Adres doğru gönderilse, mektup adresi doğru gitse netice almaz mı? Ama almıyor. Bütün dünyanın süper güçleri hepsi orada, mazisi 5 yıl bile olmayan bir avuç terörist yok edilemiyor. Akla ziyan bir durumdur. Dünyanın pek çok ülkesine teröristler geliyor. Önce insan Irak’a, Suriye’ye ölmek ve öldürmek için ikna edilip getiriliyor. Hepimiz anneyiz babayız. Biz aynı evimizde küçüklüğünden beri yetiştirdiğimiz, terbiye ettiğimiz yavrularımızı aynı istikamete sevk edebiliyor muyuz? Evlatlarımızı bile aynı noktaya biz çekemezken, bu kadar farklı ülkeden teröristi devşirip ölmek ve öldürmek üzere kimler ikna ediyor. DEAŞ terör örgütü bu kadar ayrı devletin dilini ne zaman teröristlerine öğretti de bütün dünyaya gönderdi, oradaki insanları ikna edip buraya getiriyor. Çok net belli, gözüküyor uluslararası bir proje bu terör örgütü. Hem Türkiye’nin hem insanlığın hem Türk halkının hem de İslam’ın ve Müslümanların düşmanıdır. DEAŞ terör örgütüyle bütün dünya mücadeleden vazgeçse Türkiye mücadeleden vazgeçmeyecektir. Bütün terör örgütlerinin birinci hedefi Türkiye’dir. Öyleyse Türkiye kendini koruma, müdafaa etme, vatandaşının huzuruna, güvenliğine, barışına tehdit oluşturan yaşam hakkına tehdit oluşturan terör örgütlerini yok etme hakkına sahiptir. Türkiye bunu hem iç hukukumuza uygun hem de uluslararası hukuka uygun bir şekilde yerine getirecektir. Türkiye’den hukuka uymasını bekleyenlerin kendi ülkelerinde de hukuka uygun davranmaları beklenir. Uluslar arası toplum Türkiye’‘ye destek yetirince vermiyor."
"Almanya terör örgütü PKK’nın Kandil’deki elebaşının video konferans suretiyle terör örgütü mensuplarına hitabına izin verdi"
Almanya’da Cumhurbaşkanın Erdoğan’ın vatandaşlara hitap etmek istediğini hatırlatan Bozdağ, "Oranın mahkemesi karar aldı. Türkiye gibi bir ülkenin cumhurbaşkanının konuşmasını engellediler. Ama aynı Almanya terör örgütü PKK’nın Kandil’deki elebaşının video konferans suretiyle terör örgütü mensuplarına hitabına izin verdi. Her gün açıklama yapıyorlar ya Türkiye’de endişe duyuyoruz. Türkiye’de hangi terör örgütünün lider kadrosunda olan bir terörist başına Almanya’nın demokrasi ve hukuk devleti diyorlar. Oraya böyle demokrasi ve hukuk devleti olan Almanya gibi Ankara’da, İstanbul’da veya Türkiye’nin herhangi bir yerinde video konferans yoluyla konuşturma yapılmış var mı böyle bir örnek? İfade hürriyeti diyorlar. Bir ülkenin cumhurbaşkanını konuşturmuyorlar. Bizde mahkemeler var. Türkiye’de mahkemeler karar aldığı zaman Türkiye’de mahkemeler bağımsız değil diyor. Sende mahkeme var. O zaman niye bir ülkenin cumhurbaşkanına herhangi bir delil yokken senin mahkemelerin tutup böyle bir karar veriyor. Kimse bize bunu anlatmasın. Aynı şekilde başka ülkelerde de aynı şeyleri görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.