Başbakan Binali Yıldırım, "Tarihi, coğrafi ve kültürel manada kendisini Avrupalı sayan ülkemiz, AB üyelik sürecini mütekabiliyet esasına uygun bir şekilde devam ettirmek arzusundadır" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, ’Avrupa Günü’ dolayısıyla yayımladığı mesajda, "Avrupa’nın bütünleşmesi fikriyle ilan edilmiş bulunan Avrupa Gününü içtenlikle kutluyorum. Birleşik Avrupa ideali, 14. yüzyıldan beri Avrupalıların gündeminde yer alan bir konudur. İkinci dünya savaşında 40 milyondan fazla Avrupalının ölmesi ve bir o kadarının yaralı - sakat durumda kalması kalıcı bir barışın tesisi için çalışmaları hızlandırmıştır. 1951 yılında altı ülkenin katılımıyla gerçekleşen Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’nun zamanla 28 ülkenin yer aldığı Avrupa Birliğine dönüşmesi hedefe giden yolda önemli bir başarıdır. Avrupa Birliği’nin siyasi, askeri ve ekonomik alanlarda tam bir birlik sağlaması, dünya barışı için çok önemli sorumluluklar üstlenmesine vesile olacaktır. Ancak Birleşik Krallık tarafından alınan AB’den ayrılma kararı ve ayrılıkçı fikirlerin diğer AB ülkelerinde büyük destek görüyor olması, birliğin geleceği hakkında ciddi endişeler doğurmaktadır.

Yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığı ihtiva eden medyatik düşüncelerin son zamanlarda siyasi söylemlere dönüşmesi, AB’nin geleceği hakkındaki endişeleri daha da artırmaktadır" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, mesajında şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti, 1959 yılında başlattığı tam üyelik sürecinin hedefe ulaşması için üzerine aldığı bütün sorumlulukları yerine getirmektedir. Başlı başına bir AB Bakanlığı ihdas etmiş olmamız tam üyelik konusundaki ciddiyetimizin tezahürü olarak algılanmalıdır. Tarihi, coğrafi ve kültürel manada kendisini Avrupalı sayan ülkemiz, AB üyelik sürecini mütekabiliyet esasına uygun bir şekilde devam ettirmek arzusundadır.

Bu düşüncelerle bütün vatandaşlarımızın ve Avrupalı dostlarımızın Avrupa Günü’nü kutluyor, Birliğin bütün insanlığa huzur ve refah kaynağı olmasını diliyorum."

(Enise Vural / İHA)