CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun "Bize destek verseydiniz aslında şimdiye kadar kurulmuştu, emekliler de ilk maaşını almışlardı. Ama neyse Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayacağız" demesi üzerine MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "Hemen aklıma geliyor, Cumhurbaşkanlığı için ne yapacaksınız, tavrınız ne olur? Merak ediyorum" dedi.
Siyasi partiler arası bayram ziyaretleri devam ediyor. Bu kapsamda CHP heyeti MHP’yi ziyaret etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın yer aldığı CHP heyetini MHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, MHP Ankara Milletvekili Mustafa Erdem ve MHP MYK Üyesi Osman Ertuğrul’dan oluşan heyet karşıladı.
Bayram ziyaretinde ana gündem beklendiği gibi hükümet kurma çalışmaları oldu. Ziyarette konuşan Semih Yalçın, "Hükümeti kuruyor musunuz? Niyetiniz var mı, kuracak mısınız?" diye sordu. Bu soru yanıt veren Tanrıkulu, "İnşallah. MHP ve HDP’nin üzerinde uzlaştığı bir siyasi parti haline geldik. CHP’ye duyduğunuz güven için teşekkür ederiz" dedi.
Hükümetin kurulması ile birlikte ana muhalefete geçeceklerini ve ana muhalefette ne yapacaklarının hep birlikte görüleceğini vurgulayan Semih Yalçın, ancak hükümetin kurulması gerektiğini, çalışmalarda bir ilerleme olup olmadığını sordu. Ardından Tanrıkulu, "Bize destek verseydiniz aslında şimdiye kadar kurulmuştu, emekliler de ilk maaşını almışlardı. Ama neyse Türkiye’yi hükümetsiz bırakmayacağız. Mutlaka parlamento aritmetiğinden bir hükümet çıkacak. CHP de bu dönemde gerçekten üzerine düşen tüm sorumluğu almaya hazır. Üzerimize düşen her şeyi yapıyoruz, pozitifiz. Çözümsüzlüğün değil çözümün odak noktası olma konusunda her şeyi yapıyoruz. Gönül isterdi ki CHP hükümet kursun, Türkiye’de bir restorasyon süreci başlasın. Maalesef mümkün olamadı. CHP’ye duyduğunuz güven için teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı.
"GÖRÜŞLERİMİZİ İFADE ETMEMİZ CHP’NİN ELİNİ RAHATLATTI"
Semih Yalçın, CHP ve AK Parti’nin hükümet etmesini, koalisyon kurmasını, memleketin yararına faydalı bulduklarını belirterek, "Bu sizi her anlamda destekleyeceğimiz manasına gelmez. Peşinen söyleyeyim. Ama hükümetin kurulması lazım, halk tercihi bunu gösteriyorsa neticede kurulacak. Davutoğlu ile yaptığımız görüşme, ona görüşlerimizi ifade etmemiz sizin elinizi rahatlattı, bunun da ciddi anlamda kuruluş sırasında bir kıymeti olacaktır. Kurulamazsa hoş olmaz. Öyle bir ihtimal var mı?" diye sordu.
Tanrıkulu da "Hangi siyasi parti ile neyi yaparızdan öte ilk başta ilkelerimizi ortaya koyduk. Daha hiç koalisyon görüşmesi yapmadan aynı noktadayız. İlkelere uygun olursa tabii ki yaparız, ilk önce görmemiz lazım. Seçim sonrası oluşan havaya Türkiye’nin ihtiyacı var. Seçimden önce kutuplaşma vardı, öfke dili kullanılıyordu, bu 40 gün içinde bir diyalog oluştu siyasi partiler arasında. Seçmen bunun kapısını açtı, tek partiye bir iktidar çoğunluğu vermeyerek.. Daha uzlaşmacı bir dil oluştu. Umarım bayramda oluşan bu dilden sonra daha uzlaşmacı, daha Türkiye!yi bütünleştiren siyasal yapı iktidar ortaklığı çıkar, çıkmazsa da erken seçim önümüze gelirse gereğini yaparız" ifadelerini kullandı.
"14 İLKE İÇİNDE BİZE UYMUYOR’ DEDİĞİNİ İLKE VAR MI?"
"14 ilke içinde bu ’Bize uymuyor’ dediğiniz bir ilke var mı?’ diye soran CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’ya MHP’li Yalçın, "Hukukun üstünlüğü, demokratik parlamenter sistemin gelişmesine kimsenin itirazı olamaz. Detaylandırıldığında farklı olduğumuz hususlar var, çözüm sürecinde farklıyız. Sadece sizinle değil AK Parti ve HDP ile farklılık arz eden duruşumuz var. O detaylar da belli olur. Sezgin Bey’in dediği gibi teknik detaylara bakıldığında ortaya çıkacaktır. Çatışma konusundaki hususları nasıl çözeceksiniz, bizi ilgilendirmiyor. Hemen aklıma geliyor, Cumhurbaşkanlığı için ne yapacaksınız, tavrınız ne olur? Merak ediyorum" dedi. Bu sözlere yanıt vermekte gecikmeyen Tanrıkulu, "Bir hukukçu olarak anlamıyorum, biz şunu söylüyoruz, ’Cumhurbaşkanı anayasal sınırlar içinde kalsın.’ Buna nasıl karşı çıkılıyor? Anayasal sınırlar içinde kalsın" diye konuştu.
"SİZİ KAÇAK SARAYA ÇAĞIRDIĞINDA NE YAPACAKSINIZ?"
Yalçın’ın "Kalmazsa ne olacak? Sizi kaçak saraya çağırdığında ne yapacaksınız?" diye sorması üzerine Tanrıkulu, "En başta şunu ifade etti genel başkanımız, ’Ben anayasanın bana verdiği görev içerisinde gerekli işlemleri yaparım.’ O sınırlar içindeki görev ve yetki sınırında kalmak gerekiyor. Oraya gitmek oranın meşruluğu anlamına gelmez. O yapının meşruluğu anlamına gelmez. Öncelikle şunu söyledik. Cumhurbaşkanlığı makamı milletin kabul edebileceği denkleme uygun bir makam olması lazım. İnsanların vicdanını yaralayan, toplumun kabul etmediği bir mekanı dayatamazsınız. Vicdanın kabul etmediği mekan üzerinden tartışma Türkiye’nin gündeminde maalesef hep kalacak. Siz bu görevi alsaydınız ne yapacaktınız" şeklinde konuştu.
Semih Yalçın, "Farazalar üzerinden soru yapılmaz. Biz çok net olarak bazı ilkelerimizi ifade ettik bunların başında Cumhurbaşkanlığının bir fanus içinde kalması örneklemini yaptık. Yerinin ora (Cumhurbaşkanlığı Sarayı) olmaması gerektiğini söyledik" ifadesini kullandı.