Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Altay, "Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin büyüklüğüne yakışır bir Meclistir. Kendisine yapılan bu dayatmalara çok prim vereceğini, boyun eğeceğini zannetmiyorum" dedi.
Altay, TBMM’de gazetecilerin AK Parti-MHP arasında başkanlık teklifi konusunda uzlaşma sağlanmasına ilişkin sorularını cevapladı. Altay, "Başbakan’ın gazetecilerin sorduğu diğer hususları detay olarak nitelemesini yadırgıyorum. Yani ’biz partili cumhurbaşkanını aldık, diğerleri detay’ ifadesi açıkça anayasayı, Türkiye Büyük Millet Meclisini küçümsemektir, daha da vahimi milleti küçümsemektir. Ortada bir sistem değişikliğine gidilirken ’partili cumhurbaşkanlığı’ ibaresi dışındaki diğer bütün meselelere ’detay’ demek, anayasa ve milletle dalga geçmektir. Bu görüşme ile hiçbir şey bitmiş değil. Adalet ve Kalkınma Partisinin 1 Mart 2003 tarihini anımsaması gerekiyor. 1 Mart 2003’de 96 milletvekili Tayyip Erdoğan’ın direktifini reddetti. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kendine özgü, has iradesi vardır. Böyle bir değişikliğin 330 milletvekilinden oy alabilmesine ihtimal vermiyorum. Sistem, rejim değişikliği, kolay iş değildir" ifadelerini kullandı.
Partili cumhurbaşkanlığı konusunda açıklamanın sadece referandum tarihi ve partili cumhurbaşkanı olduğuna dikkat çeken Altay, "Partisi ile ilişiği kesilir’ ibaresini, ’partisi ile ilişiği kesilmez’ olarak değiştireceklerini biliyorum. Partisi ile ilişiği kesilmeyen insan, partinin alelade bir üyesi de olabilir, genel başkanı da olabilir" şeklinde konuştu.
Altay, referandum tarihinin belirlenmesine ilişkin soruya ise, "Referandum tarihi belirlemeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisine yapılmış bir saygısızlık olarak değerlendiriyorum. Referandum yapabilmek için anayasada öngörülen sayıda kabul oyu alması gerekir. Onu da Meclisin iradesine ipotek olarak değerlendiriyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin büyüklüğüne yakışır bir Meclistir. Kendisine yapılan bu dayatmalara çok prim vereceğini, boyun eğeceğini zannetmiyorum. Her ne kadar Adalet ve Kalkınma Partisinin kurucusu da olsa, Adalet ve Kalkınma Partisine verilen oylarla seçilen milletvekillerinin cumhuriyetin laik, hukuk devleti olma özelliğini benimsediğini düşünüyorum" dedi.