Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye ve Irak’ta oynanan oyunların perde arkasında 1918’de yarım bırakıldığı düşünülen projelerinin tamamlanması gayreti olduğunun altını çizerek, “Ama unuttukları bir şey var. Türkiye 1918’in Türkiye’si değildir. Bu millet neredeyse yarım asırdır süren kesintisiz savaşların yorgunu olan millet de değildir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 31’incisi düzenlenen ve Afyonkarahisar, Aksaray, Ankara, Aydın, Bayburt, Çanakkale, İstanbul, Kahramanmaraş, Karaman, Kilis, Konya, Manisa, Niğde, Trabzon, Uşak ve Yalova illerinden gelen muhtarlarla bir araya geldi. Muhtarlara seslenen Erdoğan, Suriye ve Irak’ta oynanan oyunların perde arkasında 1918’de yarım bırakıldığı düşünülen projelerin tamamlanması gayretinin ortada olduğunu vurguladı. Şuanda oynanan oyunun bu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Ama unuttukları bir şey var. Türkiye 1918’in Türkiye’si değildir. Bu millet neredeyse yarım asırdır süren kesintisiz savaşların yorgunu olan millette değildir. Tam tersine bugün kazanımlarına sımsıkı sahip çıkan, ama kaybettiklerinin muhasebesini de yapan bir Türkiye vardır. Bugün önemli bir bölümü Osmanlı coğrafyasının dört bir yanından gelerek Anadolu’ya, Trakya’ya sığınan ve vatansız kalmanın ne demek olduğunu yakın çevresindeki gelişmelerden çok iyi bilen bir millet vardır. Ülkemizin de, milletimizin de yönü geçmişe değil geleceğe dönüktür” diye konuştu.

“FETÖ, PKK ve DAEŞ ile mücadelemizi içeride ve dışarıda sonuna kadar sürdüreceğiz”
Kurtuluş Savaşı’nı başarıya ulaştıran sloganın ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, tüm vatandır’ sloganı olduğuna değinen Erdoğan, ‘tek bir alanda, tek bir konuda, tek bir sorunla mücadele yoktur’ anlayışla bu yolda yürümeye devam edeceklerini ifade etti. Mücadelenin terörden ekonomiye, dış politikadan yatırımlara her alanda süreceğini anlatan Erdoğan, “Bugün artık satıh sadece vatan topraklarının sınırları da değildir. Tüm bölgemizdir, tüm dünyadır. Tek bir hususun değil tüm meselelerimizin çözümünü sağlayana kadar bize durmak yok, duraksamak yok. Son nefese kadar bu böyle devam edecek. Suriye’deki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz, Irak’taki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. FETÖ, PKK ve DAEŞ mücadelemizi içeride ve dışarıda sonuna kadar sürdüreceğiz. Büyük projelerimizi, yatırımlarımızı yavaşlatmak şöyle dursun hızlandıracağız. 10 gün sonra İstanbul’da Boğazın altından Avrasya Tüneli’nin açılışını yapacağız. Çift katlı otomobillerin Avrupa’dan Asya’ya geçtiği bu yeni projemizin açılışını yapacağız. 26 Ağustos’ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün açılışını yaptık, şimdi de Avrasya Tüneli’nin açılışını yapacağız. İnşallah 18 Mart’ta Çanakkale Köprüsü’nün temelini atacağız. Yine 2017 yılı içerisinde inşallah Kanal İstanbul’un da ihalesini yapıp temelini atacağız. Durmak yok yola devam. Ekonomiyi güçlendirmek için ne gerekiyorsa yapacağız” şeklinde konuştu.

“Gücümüzün asıl kaynağı birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin kuvvetidir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki haksızlıklara karşı seslerini yükseltmeye devam edeceklerinin altını çizerek, “Yanı başımızda katledilen masum çocukların acısını yüreğimizde hissetmekten çıktığımız gün, insanlıktan çıktığımız gündür. O yavruların halini görüyorsunuz. 7 çocuğunu aramak için yola düşen annenin tekerlekli sandalyede nasıl şahadete yürüdüğünü görüyorsunuz değil mi? İşte bunlar bizim canımızı yakıyor. Onun için tek bir masumun canının acıtılmasına ortak da olmayacağız rıza da göstermeyeceğiz. Silahların ölüm kusan namlularına teslim olmadık, paranın kirli yüzüne de teslim olmayacağız. Azrail’i gülümseyerek karşılayan bir milletin 3-5 kör kurşunun esiri olmayacağını biliyorum. Gücümüzün asıl kaynağı birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşliğimizin kuvvetidir. Öyleyse tek millet diyeceğiz, tek bayrak diyeceğiz, tek vatan diyeceğiz, tek devlet diyeceğiz ve bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep birlikte Türkiye olacağız. Onun için daha çok çalışacağız, daha çok ter dökeceğiz. Biz Kurtuluş Savaşı’nı şairin ifadesiyle şöyle kazandık; ‘Anneler dindiriniz gönlünüzün yasını, düşman kanıyla sildik palamızın pasını. Yeniden çizmek için vatan haritasını, kandan ve kıyametten bir sahneye çevirdik gökleri çatırdayan bir vatan parçasını.’ Biz böyle bildik. En zor dönemimizde işte böyle bir destansı mücadele veren Türk milleti için bugünkü şanslar çok daha büyük zaferlerin habercisidir” ifadelerini kullandı.
“Toprağını kahramanların beklediği bu şehitler diyarına yakışan durmak yok yola devam diyerek mücadele bayrağını sürekli daha yukarıya taşımaktır” diyen Erdoğan şunları kaydetti:
“İstanbul’un fethinde Ulubatlı Hasan o kutlu bayrağı burçlara dikmek uğruna kendi canından vazgeçmiş şahadete yürümüştür. Biliyordu ki o bayrak burçlara dikildiğinde İstanbul ebediyen bu milletin olacaktır. İşte bugün de böyle bir dönüm noktasındayız. Bayrağımızı siyasette, ekonomide, kültürde nereye dikebilirsek orası bizim geleceğimizdir. Kimse kimsenin bayrağını yükselttirmez. Bunu yapacak olan biziz. Gerektiğinde alın terimizle, gerektiğinde bileğimiz, gerektiğinde kanımızla bu mücadeleyi vermeye mecburuz. Şehitlerimizin kanlarını helal ettirmek için hep birlikte daha çok çalışacak, daha çok mücadele edeceğiz. Muhtarlarımıza, demokrasimizin tabandaki temsilcileri olarak bu mücadelede önemli görevler düşüyor. Mahallelerinizdeki, köylerinizdeki vatandaşlarımızı bu konuda bilgilendirmeniz, ikna etmeniz, harekete geçirmeniz çok önemli. Rabbim sizlerden ve milletimizden razı olsun.”