Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Adana’daki yurt yangınıyla ilgili, "Hepsi masum bu çocukların. Anneler ve babalar çocuklarını getirdiler yurda teslim ettiler. Eğer bir ülkede hükümet varsa, eğer bir ülkede hükümet kendi halkının kendi çocuklarının sorunlarını çözecekse 14 yıldır neden yurt sorunu çözülmez. Ben söz veriyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı olarak söz veriyorum. Bir yılda Türkiye’de yurt sorununu çözeceğiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisince düzenlenen ’Türkiye’de küçükbaş hayvancılığın soruları ve CHP’nin çözüm önerileri’ konulu çalıştaya katılmak üzere Sivas’a geldi. Karayolu ile kente gelen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu Bölge Trafik Müdürlüğü önünde, CHP Sivas Milletvekili Ali Akyıldız, CHP Edirne Milletvekili Okay Gaytancıoğlu, CHP Sivas İl Başkanı Ulaş Karasu ile partililer karşıladı. Partililerle tokalaşan Kılıçdaroğlu, daha sonra Sivas Ticaret Odası Başkanı Osman Yıldırım’ı ziyaret ederek, STK temsilcileri ile toplantı yaptı.
Toplantının ardından Sivas Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda halkla buluşan Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Adana’da çıkan yangında öğrencilerin hayatını kaybetmesiyle büyük bir acı yaşadıklarını söyledi. Annelerin ve babaların çocukları daha iyi okusun, daha iyi bir dünyada yaşasın diye, okula gönderdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu,"Eğer yurt yoksa herhangi bir yurda gönderirler. Anneler ve babalar dün yüreklerine ateş düşen bir konuma geldiler. Bir yangın sonucunda çocuklar kaybedildi. Yurda kim izin verdi? Hangi koşullarda izin verdi? Yangın merdivenine açılan kapılar niye açılmadı? O çocukların günahını kimler çekecek? Acısını kimle çekecek bunların hiç birisinin cevabını şu anda bilmiyoruz. Hepsi masum bu çocukların. Anneler ve babalar çocuklarını getirdiler yurda teslim ettiler. Sormamız gereken ilk soru şu? Bu çocukları yurda getirmek için neden Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir yurt kurmadı? Orada bir yurt vardı yıkıldı neden bir yurt yapmadı? O anneler ve babalar güven içinde çocuklarını devletin yurduna teslim etme imkanı bulamadı? Eğer bir ülkede hükümet varsa, eğer bir ülkede hükümet kendi halkının kendi çocuklarını sorunlarını çözecekse 14 yıldır neden yurt sorunu çözülmez? Ben söz veriyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı olarak söz veriyorum. Bir yılda Türkiye’de yurt sorununu çözeceğiz. Her anne baba güven içinde oğlunu ve kızını teslim edeceği yurt yapacağız ve bütün imkanları olacak" dedi.

"Siyasetçi cebini değil halkı düşünecek"
20 yıl önce Türkiye’nin et, saman, mercimek, nohut, kuru fasulye ithal edeceğinin kimsenin aklına gelmediğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Köylerimiz boşaldı. Nereye gitti bu köylü kardeşlerimiz büyük kentlerin varoşlarına gitti hepsi iş, ekmek peşinde. ’Köylerde çoban bulamıyoruz’ diyorlar, koyun var sürü var çoban bulamıyoruz diyorlar. Bin 300 TL asgari ücret sigortalıysa onu tercih ediyor hiç yoktan sigortam var diyor. Bu sorunlar çözülür mü hepsi çözülür, çözülmez sorun yoktur. Bütün mesele şu siyasetçi cebini değil, siyasetçi halkı düşünecek. Siyasetçi kendisini ve çocuklarını değil, halkın kendisini ve bütün gençleri düşünecek."

"Savaşın içerisindeyiz"
Türkiye’nin savaşın içinde olduğunu aktaran Kılıçdaoğlu,"Suriye’ye girmişiz, askerlerimiz Suriye’de her gün şehit haberleri geliyor, terörden ötürü de çok sayıda şehit haberleri geliyor ve iş kazalarından ötürü kimsenin haberinin olmadığı her hafta onlarca kişi hayatını kaybediyor. Ne oluyor bu Türkiye’ye. Evimizde de huzur içerisinde oturamayacağız" diye konuştu.
Türkiye’nin yeniden üretmesi gerektiğini, üreten bir ülkenin saygın bir ülke olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Üretmeden eğer başkalarının ürettiğini tüketirseniz bir gün gelir onların egemenliği altına girersiniz. Hepimizin bu konuda dikkatli olması lazım ve bizim bir konuda daha dikkatli olmamız gerekiyor algılarımızdan kurtulmamız gerekiyor. Aklımıza ve vicdanımıza sormamız gerekiyor kendinize sorun komşunuza da sorun, Türkiye’nin Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da, Libya’yla, Filistin’le, Avrupa Birliği’yle İran’la, Rusya’ya ilişkilerini kim düzeltir? Sorun. Hayatında Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy vermemiş vatandaş bile derki ’bunları ancak Cumhuriyet Halk Partisi çözer’ evet biz düzeltiriz. Çünkü biz kendi ülkemizde de barışı, huzuru savunuyoruz. Dünya’da da barışı ve huzuru savunuyoruz" ifadelerini kullandı.

"Türkiye’de siyasi alanda ahlaki kural yok"
Ahlaki kuralları Türkiye’de olmayan tek alanın siyaset olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "O yüzden söyledik CHP iktidara gelirse ilk 4 ay içerisinde çıkaracağımız bir numaralı kanun siyasi ahlak kanunu olacaktır. Artık üçkağıtçıların siyasette yeri olmayacak temiz insanların siyasette olması lazım ve Sivaslılardan istirhamım kim size gelip din üzerinden siyaset yapıyorsa bilin ki dine en büyük kötülüğü o yapıyordur, kim gelip size ırk üzerinden siyaset yapıyorsa bilin ki en büyük kötülüğü o yapıyordur, kim gelip size yaşam tarzı üzerinden siyaset yapıyorsa bilin ki bu ülkeye en büyük kötülüğü o yapıyordur. Biz insanı Allah’ın yarattığı en değerli varlık kabul ediyoruz o yüzden başımızın üzerindedir diyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak siyasetçi olarak insana böyle bakıyoruz" diye konuştu.

"4 yılda terörü bitiremezsem siyaseti bırakırım"
Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle tamamladı:
"Sizden istediğim sizi düşünen halkı düşünen yaşlısı genci ayrımı yapmadan bu ülkeye huzuru getirecek olan, huzuru vaat eden bir partiyi gelin destekleyin o nedenle bütün annelere sesleniyorum bir ülkenin huzurunu görmek istiyorsanız kadının yüzüne bakacaksınız, kadının yüzü gülüyorsa bilin ki o memlekette huzur vardır, bereket vardır. Kadının yüzü gülmüyorsa o memlekette huzursuzluk vardır o memlekette sorun var demektir. Hangi anne çocuğunu eliyle kına yakarak askere gönderdiği çocuğunu güler yüzle karşılamak istemez. Gönderiyor ama huzursuz, gönderiyor ama korkuyor evime bayrak asarlarsa çocuğun şehit olursa ne olur. Ben size söz veriyorum anneler 4 yıl içerisinde bu Türkiye’yi terör belasından kurtarmazsam siyaseti bırakırım. Onların yaptığı gibi yapmayacağız bir memleket kinle yönetilmez, öfkeyle kavgayla yönetilmez bir memleket bilgiyle yönetilir, ahlakla yönetilir, tecrübeyle, deneyimle yönetilir. Eğer siz bilgiyle, ahlakla yönetmiyorsanız o memlekette huzuru sağlayamazsınız. Güvenle yönetilir bir ülke güveni sağlayamıyorsanız olmaz, kinle, öfkeyle, intikam duygusuyla devleti yönetmeye kalkarsanız o ülkede huzuru sağlayamazsınız. Biz çok şey istemiyoruz kendi ülkemizde insanca yaşamak istiyoruz, görüşü ne olursa olsun hangi partiden olursa olsun, hangi inançtan olursa olsun hangi kimlikten olursa olsun mademki biz aynı havayı teneffüs ediyoruz biz kendi ülkemizde huzur içerisinde, insan gibi yaşamak istiyoruz. Ayrılık ve gayrılığı bir tarafa bırakmak istiyoruz. Kendi ülkemizde huzur içerisinde insanca yaşamak istiyoruz."