Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, “Nikah kıyma yetkesi tapu müdürüne verilmiş olsa CHP’nin bunlara hiçbir itirazı olmazdı. Çok net söylüyorum itiraz müftülerin nikah kıymasınadır” dedi.

Yozgat’ın Sorgun ilçesinde düzenlenen Jeotermal Kaynaklı Belediyeler Birliğinin toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, meclisten geçen müftülerin nikah kıyma yetkisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi’nin eleştirilerine yanıt veren Bozdağ, müftülerin nikah kıymasının laikliğe aykırı olmadığını söyleyerek, “Halkımızı yeni düzenlemenin aleyhine kışkırtmak ve toplumda yeni kamplaşmalar oluşturmak için CHP ve bazı dernekler tarafından uydurulan yalanlar ve manipüle edilen hususlar olarak ortada duruyor” diye konuştu.

“BU NİKAH SÖZLÜ DEĞİL YAZILI BİR NİKAH OLACAKTIR”

CHP’nin Anayasa Mahkemesinin değişmez, daimi, değiştirilmesi teklif edilemez bir abonesi olduğunu söyleyen Bozdağ, “Ortaya çıkan fotoğraf bildik CHP’nin kendisini bir kez daha tekrarlanmasından ibarettir. Nüfus kanununda yapılan değişiklikle nikah yetkisi ve görevi verilen kişiler arasında il ve ilçe müftülükleri de konuldu. Burada yapılan düzenleme ile verilen yetki resmi nikah kıyma yetkisidir. Yoksa dini nikahın resmi nikah yerine ikame edilmesi değildir. İlçe müftüleri veya il müftüleri nikah kıyarken belediye başkanı, belediye başkanlarının yetkilendirdiği memur veya muhtar veya konsolos, nüfus müdürü veya hangi usule göre nikah kıyıyorsa aynı usule göre nikah kıyacaklardır. Hangi şartlara göre nikah kıyıyorlar aynı şartlara göre nikah kıyacaklardır. Ayrı bir nikah usulü, ayrı bir nikah şartı getirilmemektedir. Bu da son derece önemli. Bu nikah sözlü bir nikah olmayacaktır. Yazılı bir nikah olacaktır. Kıyılan nikah daha sonra nüfus kütüklerine kayıt ve tescil edilecek. Böylelikle resmi nikahın hukuki sonuçları kadın ve erkek lehine doğrulması sağlanacaktır. Bu da son derece önemli” şeklinde konuştu.

“KAYIT DIŞI EVLİLİĞİN ÖNÜNE GEÇECEK”

Müftülük nikahının kayıt dışı evliliklerin önüne geçeceğini de ifade eden Bozdağ, “Kadınların aleyhine resmi nikahsız birlikteliğin oluşmasını önleyecek. Ve kadının hukukunu mağduriyetini önleyecek son derece önemli ve yerinde bir değişikliktir. Tabi burada çocuk yaştaki evliliklerin önün açılacak falan şeklinde, çok evliliklerin önü açılacak şeklinde Cumhuriyet Halk Partisi milletvekillerinin söyledikleri yalanlar var. Bazı kadın dernekleri de bu konuda yalan söylüyorlar. Çünkü kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyorlar. Bir defa çocuk yaştaki evliliklerin önünü açılması söz konusu değil. Çünkü evlenme yaşı medeni kanunda neyse, odur. Burada bir değişiklik yok. Evlenme yasaklarında bir değişiklik yok. Evlenme engellerinde ve şartlarında bir değişiklik yok. Dünkü hukuk neyse, bugünkü hukukta, yarınki hukukta aynı hukuktur. Bu nedenle çocuk yaşta evlenmelerin önünün açılması diye bir şey yoktur. Kıyılacak nikah resmi nikah olduğu için birden çok evliliğin de olması değildir. Çünkü bizim medeni yasamıza göre bir kişi sadece bir kişi ile evli olabilir. Resmi nikahta sadece bir kişiye kıyılabilir. Resmi nikah verilen bir yerde birden çok evliliğe nikah verilecektir demek büyük bir yalan söylemek anlamına geliyor. Bunu çok yaptılar. Bu, yasayı kirletmek. Halkı bu yasaya karşı kışkırtmak için çok kullandılar. Ama gerçek yalanla örtülemiyor. Ya da başka bir hale getirilemiyor. Burada laiklikle ilgili eleştiriler yapıldı. Bu düzenleme laiklik ilkesine aykırıdır denildi. Bu da bir çarpıtmadır. Çünkü düzenleme laiklik ilkesine aykırı değildir. Bildiğiniz gibi laiklik herkesin inancına veya inanmamasına karşı bir sigortadır. Laiklik her inancın ya da inançsızlığın teminatıdır” ifadelerini kullandı.

“ZORLAMA SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’lilerin hür iradesini kullanarak istediğine nikah kıydırabileceğini hatırlatan Bozdağ, “Kişi özgür bir şekilde neye inanıyorsa onu yapacaktır. İnanmıyorsa onun gereğini yapacaktır. Laik devletler bunun koruyucusu ve teminatını olacaktır. Müftülüklerin kıyacakları nikahlar bu anlamda laikliğe bir aykırılık oluşturmaz. Çünkü kimseyi müftülüklere nikah kıymayı zorlayan bir yasa yok. İsteyen müftüye gider nikahını kıydırır isteyen köyde muhtara gider nikahını kıydırır. İsteyen belediye başkanına, nüfus müdürüne ya da belediye başkanının yetki verdiği memura giderek nikah kıydırabilir. İsteyen de gidip müftüye nikah kıydırabilir. Sayın Kılıçdaroğlu veya CHP’liler veya başka vatandaşlarımız müftüye nikah kıydırmak istemeyebilir. Başka birisine gidip nikah kıydırabilir veya hiçbir ayrım yapmadan o gün kim müsaitse ona gidip nikah kıydırabilir. Burada tamamen vatandaşlarımızın tam hürriyeti vardır. Hür iradesiyle tercihlerine saygı vardır. Vatandaşın önüne mevcut seçeneklerin yanına yeni bir seçenek ortaya koymuştur. Zorlama söz konusu değildir. Batı ülkeleri laik ülkeler ama orada din adamları ne yapıyorlar. Resmi nikah kıyabiliyorlar. Orada laikliğe aykırı olmuyor. O zaman Almanya’da laikliğe aykırı olmayan bir nikah Türkiye’de din adamı olan müftüler nikah kıydığı zaman nasıl laikliğe aykırı olur? Laiklik tanımı özü değişebilir mi? Değişmiyor. Dolayısıyla bunların nikah kıyması da böyle bir aykırılık oluşturmaz. Bunlar tamamen halkımızı yeni düzenlemenin aleyhine kışkırtmak ve toplumda yeni kamplaşmalar oluşturmak için CHP ve bazı dernekler tarafından uydurulan yalanlar ve manipüle edilen hususlar olarak ortada duruyor” dedi.

Bozdağ, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“CHP eğer bu resmi nikah kıyma yetkisi ilçe tarım müdürüne diyelim ki tapu müdürüne verilmiş olsa bunlara hiçbir itirazı olmazdı. Çok net itiraz müftülerin nikah kıymasınadır. Müftüler kamu görevlisi bugün Türkiye’de görev yapan müftülerin tamamı 4 yıllık yüksek öğrenim mezunu. Bunların bir kısmı doktora yapmış insanlar ve iyi eğitim almış kamuda görev yapan insanlar. Peki neye karşı çok net söylüyorum dini çağrıştırdığı için din görevlisi olduğu için dini konuları halka anlatmak ve dini konularda halkı aydınlatmakla görevli birisi nikah kıydığı için CHP bundan rahatsızlık duyuyor. Din adamının nikah kıymasından rahatsızlık duyuyor. Yoksa başka bir şeyden bir rahatsızlığı yok. Tapu müdürü kıysa rahatsızlık duymazdı. Biz CHP’nin bu rahatsızlığını biliyoruz ne kadar başka gerekçeler söyleseler de bu yanlışını biliyoruz. Bu da bildik CHP’nin kendini tekrarından başka bir şey değil. Çünkü dini konular ve ya din adamları dinle ilgili ne olursa olsun CHP hemen işin başında onun karşısında duran bir pozisyon alıyor. Bu parti değişmedi ama inşallah değişmeyeni halk değiştirecektir diye düşünüyorum. Bu yeni düzenlemenin hayırlı olmasını diliyorum. Meclisimizden geçti vatandaşlarımız şimdi yeni bir imkana kavuşmuş oldu.”

(Bahadır Muhlis Gökgül - Rukiye Yılmaz/İHA)