Âlemlerin Yüce Rabbi olan Yüce Allah cc. İnsanlara kendinin tanınmasını, Kur’ân-i Kerim’e uyulmasını, peygamberine uyulmasını, itaat edilmesini emretmektedir. Hazreti peygamberimizin ümmeti olma bir onur, iyilik, güzellik, iki dünya kurtuluşudur. Her akıl, zekâ, ilim, İslam sahibi insan; hakka, hakikate, doğruluğa, gerçeğe, adalete, ilme, bilime, güzel ve üstün İslam ahlakına uyar. Kur’ân’ı, İslam dinini peygamberimiz gibi aynen yaşar. Sapmaz, sapıtmaz, batıla, küfre uymaz. Hazreti Muhammed sav. Peygamberlerin, nebilerin sonuncusu ve en üstünüdür. Diğer peygamberler bir bölgeye, ırka, kavime gelmesine rağmen, peygamberimiz tüm insanlığa gelmiş. Evrensel, uluslararası hak bir peygamberdir.

                Hadisi şerif, Buharı ve Müslim: “ Cennete sadece Müslümanlar girer.”

                Hâkim: “ Allah’ın Rab, benimde peygamber olduğuna kesin olarak inanana, cehennem haram olur.” “ Beni duyup da iman etmeyen, Yahudi ve Hıristiyanlar ve de diğer kâfirler elbette cehenneme gidecektir.”

                Al-i İmran süresi 32. Ayet: “ De ki, Allah’a ve peygamberine itaat edin. Eğer uymayıp, yüz çevirirlerse kâfir olurlar. Allah elbette kâfirleri sevmez.”

                Nisa süresi 13 - 14. Ayet: “ Allaha ve resulüne itaat eden cennete, isyan eden cehenneme gider.”

                Nisa süresi 64. Ayet: “Biz, her peygamberi kendisine itaat edilsin, diye gönderdik.”

                Nisa süresi 150 - 151. Ayet: “ Allah ile resullerinin arasında farklı bir yol tutmak isteyenler, kâfirdir.”

                Enfal süresi 20. Ayet: “ Allaha ve resulüne itaat edin.”

                Nur süresi 51. Ayet: “ Aralarında hüküm verilmek üzere Allaha ve peygambere çağrıldıkları vakit; müminler, işittik, itaat ettik, derler. İşte kurtuluşa erenler bunlardır.”

                Ahzab süresi 36. Ayet: “ Allah ve resulü bir iş de hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre; tercih, seçme hakkı kalmaz. Allaha ve resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.”

                Fetih süresi 13. Ayet: “ Allah’a ve resulüne inanmayan kâfir olur. Kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.”

                Necm süresi 3 - 4. Ayet: “ O, resulüm, vahiyden başkasını söylemez.”

                Haşr süresi 7. Ayet: “ Resulümün verdiğini alın. Yasakladığından da sakının.”  

                Çocukluk çağı öğrenme çağıdır. Çocukluk çağını güzel değerlendiriniz. Gençlik çağı aksiyon çağıdır. En güzel, iyi, yararlı, değerli, önemli, doğru, gerçek, ilim, bilim, sanat, İslam dini ile yaşayınız. Allah ve peygamberinin hoşuna gitmeyen işleri asla yapmayınız. Onların emir, buyruk, öğütlerine uygun davranınız.

Peygamberimiz: “ Yarın yaparım, diyen helak oldu, ziyan etti! Allah cc. İbadet eden genci meleklerine gösterip; o, benim nazarımda kıymetli bir melek gibidir,” der. Bunun için çocukluk ve gençlik çağını çok iyi değerlendirip, geri kalan ömrün güzelliğini sağlamak için birikim, kazanım yapmalı.

                İnsan her kötülükten, çirkinlikten, zararlıdan, haramdan, günahtan, şeytandan, nefisten, kötü insanlardan uzak kalmalı. Nefse, şeytana, kötü insanlara asla uymamalı. İhtiyarlık gelmeden hazırlık yapılmalı. Kazanımlar mutlaka sağlanmalı. Gençliğin arzularına uyup; Allah, peygamber, din- iman, insanlık düşmanı kesinlikle olmamalı.  Kendi hayatını helalinden çalışarak kazanmaya azimli ol. Başkalarından hiçbir şey isteme, dilenme, alçalıp, küçülme! İnfak eden, veren ol. Alan, el avuç açan olma.

                Çok çalış, helalinden zor iş de olsa çalış. Helal kazan ve israf etmeden, zorunlu ihtiyaçlar için orta halli, makul harcama yap. Maddenin kölesi olma. İhtiyaç olanları sırası ile almaya gayret ede. İslam, akıl, zekâ, din- iman, ilim dışı davranışta sakın bulunma. İmanın sağlam ve sağlıklı olsun ki, şeytana aldanmayasın. “İnsan nasıl yaşarsa, öyle ölür!” Kâfir, müşrik, münafık, zalim gibi yaşayanlar, Müslüman gibi ölmez! İmanını, İslam dinini zalime, gâvura, şeytana çaldırma! Onlara uyup, gâvur gibi yaşama! Hak mümin hakiki Müslüman olmayanlara hiçbir şekilde destek verme. Onlara hiçbir şekilde benzeme. Şükrede, hamt ede, ibadet ede, dua ede, zikrede, tövbe ede, ilim ve sanat öğren.  

                İslam dininin binlerce değer yargısı vardır. Adalet, doğruluk, gerçeklik, güven, huzur, mutluluk, sevgi, saygı, hoşgörü, İslam ahlakı, eşitlik, insan hakları, tevhit inancı, İslam yaşantısı, barış, kardeşlik, dostluk, hak, hukuk, hakkaniyet, edep, hayâ, haddini bilme, sınırları bilip, ona göre hareket etme; esas olan asıl değerlerdir. İslam ilimleri bilinip, eksiksiz yaşam tarzı edilmeli. İslam dinini tam, aynen peygamberimiz gibi yaşamalı ki; sapıklardan, şaşırmışlardan, azgınlardan olmayalım. Sırat-ı müstakim üzere peygamberimiz gibi yaşayalım. Başka kurtuluş yolu yoktur. Bu da böyle bilinmeli.

                Hadisi şerif, Buharı, Müslim: “ Müminler birbirini sevmekte, birbirine acımakta ve birbirini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir organı hasta olduğunda, diğer organlarda bu sebeple uykusuzluğa, ateşli hastalığa tutulur.” “Mümin, mümine karşı parçaları birbirine bağlayıp, sağlamlaştıran, bina gibidir. Bu durumu parmaklarına birbirinin arasına geçirip, kenetleyerek gösterdi.”  “Sizler iman etmedikçe, cennete giremezsiniz. Birbirini sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.”