Bekaroğlu, "bilindiği üzere Rize’de deniz dolgusu yapılan alanlarda Ekrem Orhon Mahallesi, Rize Yat Limanı projesi örneklerinde olduğu gibi çeşitli hasar ve riskler ortaya çıkmaktadır. Rize Şehir Hastanesi yatırımı için deniz dolgusu yapılması kararı alınırken bu riskler göz önüne alınmış mıdır? Bu konuda fizibilite araştırması yapılmış mıdır?" sorusunu sordu.

İşte Bekaroğlu'nun soru önergesi: 

"Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye’de 29 ilde yapımı planlanan şehir hastanelerinden birisinin de Rize’de yapılacağı duyurulmuş, hastane için bir süredir en az 200 dönümlük bir yer arayışı devam etmekteydi. Hastanenin yapılacağı alan için bugüne kadar Rize’de Düzköy köyü, Pazarköy köyü ve Sanayi Sitesi'nin de aralarında yer aldığı farklı bölgeler üzerinde çalışıldı. Ancak Rize valisi tarafından geçtiğimiz günlerde Rize Şehir Hastanesi’nin deniz doldurularak İslampaşa Mahallesi’nde oluşturulacak alanda yapılacağı açıklanmıştır.

Bilindiği gibi Ordu-Giresun Havalimanı deniz dolgusu ile yapılmış; şimdi de Rize-Artvin Havalimanı yine deniz dolgusu ile yapılmaktadır. Böylesine on milyonlarca metre küp taş kullanılarak yapılacak büyük inşaatlar için büyük miktarda taş temini ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bunun için bölgede birbiri ardına taşocakları açılmaktadır. Taşocakları, kullanılan patlatma yöntemlerine de bağlı olarak gürültü, sarsıntı, şev kayması ve heyelan gibi riskler oluşturmaktadır. Şimdi Rize Şehir Hastanesi’nin de deniz doldurularak yapılacak olması bölgede taş ocaklarını daha da fazlalaşacak ve bu durum bölge için riskleri daha da arttıracaktır.

Doğu Karadeniz Bölgesi’nin her tarafında ama özellikle Rize’de arazi yapısının büyük inşaatlar için uygun olmaması, kısıtlı alanların başka kamu yatırımları için kullanılmış olması planlanan yeni yatırımlar için akla ilk ihtimal olarak deniz dolgusunu getirmektedir. Nitekim Trabzon Arsin’de yapımı planlanan Doğu Karadeniz Endüstri ve Yatırım Adası Projesi için de deniz dolgusu ile alan oluşturulacağı söylenmektedir. Deniz dolgusu bölgenin doğal yapısını bozulmasına neden olmakla birlikte, dolgu malzemesi elde etmek için açılan taş ocakları ile de bölge açısından ciddi risk oluşturmaktadır.

Bu nedenle deniz dolgusu yapılması yerine başka seçenekler araştırılmalıdır. Rize için bu seçeneklerden birisi de mevcut çay fabrikalarının organize sanayi bölgesine taşınarak, fabrikalardan boşalan alanlara şehir hastanesi gibi kamu yatırımlarının yapılmasıdır. Böylesi bir durum hem kent merkezinde çay fabrikalarının yarattığı gürültü ve çevre kirliliği açısından bir çözüm olacaktır, hem de yeni kamu yatırımları için yer kazanılmış olacaktır. Örneğin Rize şehir merkezinde bulunan Cumhuriyet ve Gündoğdu çay fabrikalarının arazileri bu açıdan değerlendirilebilir.

Bu bağlamda;

1.       Bilindiği üzere Rize’de deniz dolgusu yapılan alanlarda Ekrem Orhon Mahallesi, Rize Yat Limanı projesi örneklerinde olduğu gibi çeşitli hasar ve riskler ortaya çıkmaktadır. Rize Şehir Hastanesi yatırımı için deniz dolgusu yapılması kararı alınırken bu riskler göz önüne alınmış mıdır? Bu konuda fizibilite araştırması yapılmış mıdır?

2.       Rize Şehir Hastanesi için yer seçimi konusunda daha önce düşünülen yerlerden neden vazgeçilmiştir? Deniz dolgusu yerine kent merkezinde bulunan çay fabrikalarının taşınarak yeni alan yaratılması ihtimali neden düşünülmemektedir?

3.       Bugüne kadar Ordu-Giresun Havalimanı için 32 milyon ton, Rize-Artvin Havalimanı içinse 3 ayda 5 milyon taş olmak taş kullanılmıştır. Rize-Artvin Havalimanı için toplam 88,5 milyon taş kullanılacağı belirtilmektedir. Rize Şehir Hastanesi için ne kadar taş temin edilecek, bu taş nasıl sağlanacaktır? Bu amaçla yeni kaç taş ocağı açılacaktır?

4.       Bölgede kullanılacak daha fazla taş için açılacak taş ocakları, heyelan, gürültü, sarsıntı ve şev kayması gibi riskler açısından nasıl etkilerde bulunacaktır? Bu anlamda bölgenin jeolojik yapısının nasıl etkileneceği konusunda Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu hazırlanmış mıdır?"