Anayasa Referandumu öncesi yurt gezilerine çıkarak, 'Neye Evet, Neye Hayır' konferansları veren İstanbul Barosu eski Başkanı Doç.Dr. Ümit Kocasakal, Trabzon'dan sonra Rize'de de konuştu.
           
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Rize Şubesince düzenlenen etkinlik için Rize İl Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Rize Kültür Merkezine ait  Salonu, 'dolu olduğu gerekçesiyle' tahsis etmedi.
           


 300 Kişilik Salonda Bin 200 Kişi
           
Tek Gıda-İş Sendikasının 300 kişilik salonunda düzenlenen ancak binin üzerinde izleyicinin katıldığı Konferans öncesinde CHP Rize İl Başkanlığını da ziyaret eden Kocasakal, Rize İl Başkanı Mesut Rakıcı, ilçe başkanları, yöneticiler ve partililerle de bir süre sohbet ederek, sorularını yanıtladı.
           
Rejim Değişiyor
           
AKP’lilerin, 'bu bir rejim değişikliği değil' ifadelerini Kocasakal, Anayasa’daki 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' vurgusunu anımsatarak, “Bu açık ve net bir şekilde rejim değişikliğidir. Anayasada egemenliğin kullanılması hiçbir suretle bir kişiye veya zümreye bırakılamaz diyor. Anayasa’ya göre Türk milleti egemenliğini yasama, yürütme ve yargı eliyle kullanır. Egemenlik 5 yılda bir sandığa giderek oy atmak değildir. Egemenlik, ülkeyi yönetmek için şartlı bir yetki vermenin yanı sıra o 5 yıl boyunca da iktidarı meclis aracılığıyla ve bağımsız yargı eliyle denetlemektir” dedi.
           
Türkiye'nin bir yol ayrımında olduğunu ifade eden Kocasakal, "Sakın ha kimse Nisan'daki halk oylamasını öyle basit bir halk oylaması olduğunu düşünmesin. Ülkenin bekasıyla alakalı bir halk oylamasına gidiyoruz. Önümüze iki tane yol koyuyorlar. Neye 'evet', neye ‘hayır’ diyeceğiz. Yurttaşlarımız ‘evet’ dediğinde neye ‘evet’ demiş olacak, ‘hayır’ derse neye ‘hayır’ demiş olacak. Bunu bilmeliyiz ki özgürce, mantığımıza, vicdanımıza göre oyumuzu kullanalım" diye konuştu.
           
"Mesele, Tayyip Erdoğan meselesi ile AKP meselesini aşmış durumda. Çünkü bunlar emperyalizmin bugünkü aktörleri, onlar gider başkaları gelir" diyen Kocasakal, "Olaya bir karşıtlık penceresinden bakmamamız gerekiyor. Biz bu halk oylamasında ülkeyi yönetecek olan bir siyasi iktidarı belirlemeyeceğiz. Bu bir genel seçim değil. Milli bir meseleye, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlık yokluk meselesine, bir takım tutar gibi bakamayız. Tamamen meseleye milli bir refleks ve şuurla bakmak zorundayız. Başkanlık sisteminin hayata geçirilmesi durumunda üniter yapının tehlikeye gireceği açıktır" şeklinde konuştu.
           


Yürüyerek Solona Gidildi
           
CHP İl Başkanlığından, bazı sivil toplum örgütü temsilcileri, ADD ve CHP'lilerle birlikte konferansın yapılacağı salona yürüyerek giden ve yurttaşlarla selamlaşan Kocasakal' yol boyunca Rizelilerin ilgisiyle karşılaştı.
           
Konferans salonuna Türk bayrakları ve fondaki İzmir Marşı ile giren Kocasakal, yoğun kalabalık arasında kendisine ayrılan sandalyeye ise salona sığmayan dinleyiciler arasındaki yaşlı bir kadını oturttu.
           


Basının İlgisizliği

           
ADD üyeleriyle birlikte CHP'liler, muhalif MHP'liler, SP, ÖDP, DP'lilerle birlikte birçok sendika, sivil toplum örgütünün temsilcileri ile yurttaşların yorun ilgi gösterdiği etkinliğe bazı yerel gazeteciler ve Cumhuriyet dışında herhangi bir ulusal gazete, ajans ve basın-yayın organının ilgi göstermesi dikkat çekti.
           
Konferans öncesinde konuşan ADD Rize Şube Başkanı Ömer Toprak, ülkenin zor ve geri dönüşü olmayan bir sürece sürüklendiğini, Atatürk'e yapılan saldırılarla cumhuriyetin bütün değerlerinin yok edilerek, cumhuriyet ve parlamenter sistemin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını vurguladı.
  

         
Gazi Meclis, Şehit Meclis
           
ADD Başkanı Toprak'ı ayakta dinleyen Kocasakal, daha sonra kürsüden etkinliğe katılanları selamlayarak, yüzlerce belgeyle 'neye evet, neye hayır' denileceğini anlatacağını kaydetti.
            “Bu sistem sadece partili Cumhurbaşkanlığı değil. Partili meclis, partili yargı, partili hakim savcı, partili vali kaymakam, partili kamu idarecisi, partili devlet, yani parti devleti var. Getirilmek istenen bu. Bildiğin dümdüz saltanat” diyen Kocasakal, bununla birlikte Gazi Meclis'in, Şehit Meclis haline getirilmek istendiğini ifade ederek; sonraki adımın ise federasyon olacağını öne sürdü.
     

     
  Savaşa mı Giriyoruz?
           
Bölücü terör örgütü PKK ile darbeci terör örgütü Fethullah Gülen'in de referandumda 'evet' dediğini savunana Kocasakal, etkinliğe salon verilmemesini de eleştirerek;  “Millete saygının ön şartı, milletin doğru ve eşit biçimde bilgilenmesinin olanaklarını yaratmaktır. Eğer getirdiğiniz değişiklikten eminseniz, argümanlarınız kuvvetli ise neden bunu eleştiren, evet denilemeyeceğini söyleyen insanlara salon vermiyorsunuz, kısıtlıyorsunuz? Yetmiyor tehditler, hakaretler, iç savaş safsataları nedir? Savaşa mı giriyoruz, nedir bu'' diye sordu.
           
Anaysa değişikliğine ilişkin maddelerin yo açacağı tahribat ile ülke, toplum ve sosyal, kültürel, siyasi yaşam üzerindeki olumsuz etkilerine değinerek, belgeler ve örneklerle anlatımlarını sürdüren Kocasakal, bini aşkın dinleyiciye yaklaşık 2 saat boyunca konuştu.
           
Neye Evet, Neye Hayır
           
Konuşması sık sık alkışlar ve sloganlarla kesilen Kocasakal, sunumunun sonunda ise kendisine ait kısa bir manifesto okudu ve "Tek Devlete evet. Tek Millete evet. Tek Bayrağa evet. Tek Adama HAYIR" diyerek konuşmasını tamamladı.
           
Konuşmasının ardından dakikalarca alkışlanan Kocasakal, daha sonra Çayeli Muhtarlar Derneğine de geçerek burada yurttaşlarla da sohbet etti. Çayeli'ndeki bir otelde bazı sivil toplum örgütleri ve sendikaların temsilcileriyle de bir araya gelen Kocasakal, daha sonra Rize'den ayrıldı.

Haber: ÖMER ŞAN