Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Cenk Ermol, yıllar içinde gelişen omurga yıpranması sonucu ortaya çıkabilen omurilik kanalındaki daralmanın yaşam kalitesini bozabildiğini belirtti.
Omuriliğin, omur gövdelerinin arasındaki kemik kanalda bulunan sinir dokusu yapısı olduğunu belirten Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Cenk Ermol, “Omurganın, boyun-sırt-bel ve sakral bölge olmak üzere dört ayrı omur grubu vardır. Omurilik kanalı daralması toplumda en çok bel ve boyun bölgesinde görülür. Bu bölgeler vücut ağırlığının en çok taşıyan bölgelerdir” dedi.
“KUVVET KAYIPLARI GÖRÜLÜYOR”
Omurilik kanalındaki daralmanın yıllar içinde gelişen omurga yıpranması sonucu ortaya çıkabileceğinin altını çizen Op. Dr. Ermol, “Günlük yaşantı ve ağır işlerde çalışma temposu bu süreci, zaman içinde açığa çıkarabilir. Süreç, yavaş yavaş gelişir ama daima ilerleyicidir. Bu grup hastalarda bel ve bacak ağrısı, uyuşmalar ve kuvvet kayıpları görülebilir. En belirgin bulgu, belirli bir mesafe yürüdükten sonra bacaklarda ortaya çıkan kramp ve kasılmalardır” dedi.
“SIK SIK DİNLENME İHTİYACI DUYARLAR”
Bu grup hastaların tipik olarak rahatça yürüyebilirken, hastalık ilerledikçe yürürken sık sık durup dinlenme ihtiyacı duyduğunu ifade eden Op. Dr. Ermol, şunları söyledi:
“Hasta yürürken 2-3 dakika dinlenince yakınmalar kısmen azalır. Ancak hasta yürümeye başlayınca yeniden kramp ve ağrıdan dolayı durmak zorunda kalır. İleri dönemde bu tip hastalar öne eğilince kısmen rahatladıklarından, öne eğilerek yürümeye çalışır. Bu tür yakınmaları olan hastalara bel MR’ı, bel röntgeni, gerekirse EMG tetkikleri muayeneyle birlikte planlanmalıdır.”
“KANAL ÇAPININ ÖLÇÜSÜ ÖNEMLİ”
Yapılan tetkiklerde omurilik kanal çapının belirli bir düzeyin altına düşmüş olmasının hastalığın oldukça ilerlediğinin bir işareti olduğunu sözlerine ekleyen Op. Dr. Ermol, “Belde omurilik kanalı daralması tedavisinde, ilerlememiş olgularda hastalara cerrahi olmayan yöntemler (yatak istirahatleri, ilaç tedavisi, minimal invaziv yöntemler ile spinal enjeksiyon) uygulanabilir” dedi.
“YAŞAM KALİTESİNİN BOZULMASI CERRAHİ GEREKTİRİYOR”
Yürüyüş mesafesinin kısalması, bacaklarda kramp, kasılma ve kuvvet kaybının olmasının yanı sıra idrar torbasıyla bağırsak problemi eklenen hastalarda yaşam kalitesinin bozulduğunu ve cerrahi tedavinin uygulandığını belirten Op. Dr. Ermol, “Günümüzde cerrahi tedavi, gelişmiş teknolojiyle öncelikle ameliyat mikroskobunun kullanımının artmasıyla daha konforlu ve başarılı bir noktaya ulaşmıştır” ifadelerini kullandı.
Cerrahi tedavinin amacının omurilik ve sinir kökleri üzerindeki basının kaldırılması olduğunu sözlerine ekleyen Op. Dr. Ermol, “Bu ameliyata omurganın arka çatısını oluşturan her iki yandaki dokular alınarak omurilik kesesi rahatlatılır. Uygun olan olgularda omurganın dinamiğini kazanmak ve ek olarak omurları güçlendirmek için omurların birbiriyle vidalanması uygulanması yapmak gerekli olabilir” dedi.
Ameliyatın genel anestezi altında yapıldığını ve ortalama 1 ila 3 saat arası sürdüğünü belirten Op. Dr. Ermol, “Ertesi gün ayağa kaldırılan ve yürütülen hastalar hastanede ortalama 2 gün kaldıktan sonra taburcu olabilmektedir. İyileşme süresiyse yaklaşık 4 hafta olup; ilk 10 gün yatak istirahati yapmak uygundur. Hastalar masa başı iş yapıyorsa 1 ay sonra; daha ağır iş koşullarında çalışıyorlarsa 45 gün sonra iş başı yapabilirler” açıklamasını yaptı.
“KİLO ALIMINA DİKKAT EDİLMELİ”
Ameliyat sonrası dönemde bel sağlığına dikkat edilmesi gerektiğine vurgu yapan Op. Dr. Ermol şöyle devam etti:
“Bel ağrısını arttıracak aktivitelerden kaçınmak oldukça önemlidir. Önerilen egzersiz programları devamlı yapılmalı ve kilo almamayı özen gösterilmelidir. Bel-omurilik kanal daralması ameliyatlarında amaç hastanın bozulmuş olan yaşam kalitesi düzeltilmek ve kısalmış yürüme mesafesini tekrar arttırmaktır.”