KAYSERİ Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Erciyes Üniversitesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim görevlisi Prof. Dr. Nurullah Günay, "Sıcak çarpması acil olarak tedavi edilmediği takdirde, vücutta kalıcı hasarlara veya hayati kayıplara neden olabilir" dedi.
Prof. Dr. Nurullah Günay, hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte görülebilen sıcak çarpmalarına karşı vatandaşları uyardı. Prof. Dr. Günay, "Doğru ve yeterli sıvı alımı ile kendimizi sıcak çarpmalarından bir miktar da olsa korumaya çalışabiliriz. Eski hayat tarzına karşı bugünkü yeni yaşam şeklini kıyasladığımızda sıcak acillerinin günümüzün daha önemli bir problemi olduğunu görebiliriz" dedi. 
Yüksek binaların rüzgarı kesmesinin sıcak çarpmasının oluşum etkini olduğu söyleyen Prof. Dr. Nurullah Günay, "Yüksek binaların, neredeyse tüm şehrin nefes borusu sayılan rüzgârını kesmesi, bu gün için çözümsüz bir sıcak çarpmasına oluşum etkenidir. Bir diğer etken ise yetersiz veya yanlış sıvı alımı olup, bekli de günümüzde kişisel olarak düzenlemesi yapılabilecek tek faktör gibi gözükmektedir. Rafine meyve suları ve meşrubatlar soğuk bir şekilde tüketilmektedir. O an için geçici bir serinlik hissi oluşturan bu soğuk ürünlerin içerdiği şekerin vücudumuza iki türlü zararı olmaktadır. Birincisi, her türlü şekerin bilinen zararları (kalp damar ve şeker hastalığı başta olmak üzere), ikincisi ise sıcak acillerinde yapılması gereken sıvı alımı iken, soğuk tüketilen bu rafine ürünler ile tam tersi yapılmış olmaktadır. Diğer bir ifade ile serinlediğimizi zannederken, vücudun ihtiyacı olan başlıca su, elektrolit ve mineraller atılmaktadır. Bu noktada eski hayat tarzına hızla dönersek karşımıza sağlıklı kaynak suları, geleneksel tarımla üretilen taze meyve sebzeler ve ayran çıkacaktır. Bu ürünlerin bugün için bilinen bir zararlı etkileri bulunmamaktadır. Aksine, bu sıcak ve yeni yaşam şeklinde en iyi dostlarımız olacaklardır" dedi.
Sıcak çarpmalarının belirtilerinden de bahseden Prof. Dr. Nurullah Günay, "Kalorili ürünlerle beslenmenin de sıcak acillerindeki zararlı etkisi gözden ırak edilmemelidir ve bu tip yiyeceklerin sindirilmesi sırasında ek suya ihtiyaç duyulduğu bilinmelidir. Zaten eksik kalabilen vücut suyu bir de bu şekilde zayi edilmemelidir. Bu koruyucu hekimlik uygulamalarına rağmen, sıcak acilleri ortaya çıkmışsa, öncelikle, alabilecek durumda ise vakaya ağızdan sıvı tedavisine başlanmalıdır. Evde yapılacak tedavi uygulamaları hafif belirtileri için mümkündür. Bu belirtiler arasında bitkinlik, el ve ayaklarda görülen hafif şişlikler, isilik şeklindeki cilt lezyonları, iskelet kas sistemi ağrıları ve krampları yer almaktadır. Hayati tehlike oluşturmayan bu durumlarda uygun sıvı alımı ve serin bir mekân ile iyileşme sağlanabilir. Ancak, başta yaşlılar ve çocuklar olmak üzere ağız yolu ile beslenme imkânı kalmamışsa ve sıcak çarpmasının ciddi belirtileri olan ateş, bilinç değişikliği, bayılma gibi belirtiler görülüyorsa, hemen bir acil servise başvurulmalıdır. Burada söz edilen tüm belirtilerin sıcaktan kaynaklanmayabileceği de akılda bulundurulmalıdır. Şüpheli bir durumda yine ve hemen hekime başvurulmalıdır" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI