İSTANBUL Yeni Yüzyıl Üniversitesi'nde (İYYÜ) Sağlık Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Sempozyumu düzenlendi. Bu yıl 3'üncüsü düzenlenen sempozyumda sağlık sektöründe iş güvenliği, tehlikeler, riskler ve alınması gereken önlemler konuşuldu.

Sempozyumun açılış konuşmalarını İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, İYYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. Cüneyt Ulutin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı'ndan (İSGÜM) Erol Tekçe, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Birim Müdürü Hakan Farımaz gerçekleştirdi.

PROF. DR. HACISALİHOĞLU: "İŞ SAĞLIĞI BİR KÜLTÜR ALANIDIR"

İYYÜ Rektörü Prof. Dr. Hacısalihoğlu yaptığı konuşmada bu sempozyumun gelenekselleştiğini ve 3'üncüsünü düzenlediklerini belirtti ve şunları söyledi: "İş sağlığı ve güvenliği insanı odağına alan çok önemli bir alan. Bu konuda önemli açıklarımız vardı ama süratle bu açıkları kapatmaya başladığımızı görüyoruz. Dünyada ülkelerin dizilişleri vardır. Onları çeşitli biçimleriyle büyüklüklerine göre, bilek gücüne, donanımlarına, nüfuslarına, teknolojik üstünlüklerine göre tasnif ederiz. Hangi üstünlükleri ve büyüklükleri olursa olsun önemli olan o ülkenin, o dizilişte insana verdiği değerdir. Onunla gelişmişliği anlaşılabilir, onunla saygınlığı anlaşılabilir. İnsana verilen değerin de karşılığı hiç kuşkusuz bilgiyi bilince dönüştürerek, bilinçle davranabilmek, her daim, yaşamın her alanında çok iyi özümseyebilmek, özümsetebilmek, sahiplenme duygusunu oluşturabilmektir. Ben iş sağlığı, güvenliği alanının bir kültür alanı olduğunu düşünüyorum."

"SAĞLIK ÇALIŞANLARINI BEKLEYEN EN ÖNEMLİ RİSK HASTA VE HASTA YAKINLARINDAN GELEN ŞİDDET"

İYYÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. Cüneyt Ulutin ise en çok iş kazalarının tarım, maden ve orman işlerinde görüldüğünü ancak sağlık sektöründe çalışanların da risk altında olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Ulutin sağlık sektöründe yaşanan meslek hastalıklarının hemen etkilerini göstermeyebildiğini, uzun zamanda kendisini gösterebildiğini ve bu süreçte işverenlerin yükümlülük süresinin dolmuş olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:

"Biz de bu konuda bilinçlendirme ve korumak amaçlı bu sempozyumu düzenledik. Sempozyumumuzun ilk bölümünde hem sağlık çalışanlarını hem de halk sağlığını biraz ele aldık. İkinci bölümünde ise 'Sağlık sektöründe ne gibi sorunlarla karşılaşılıyor iş güvenliği açısından, riskler nelerdir? Bu durumlardan sağlık çalışanları dışında iş sağlığı ve güvenliği uzmanları haberdar mıdır?' bunları ele aldık. Radyasyon, enfeksiyon ve diğer meslek hastalıkları hastaları ve iş görenleri etkileyebileyecek riskler. 'Bunlardan çalışanlar nasıl korunmalı? İş sağlığı ve güvenliği uzmanları da nasıl tedbirler almalı?' gibi konular konuşuldu. Üçüncü bölümde ise 'İş sağlığı ve güvenliğinde acil durum planları nasıl yapılmalı?' Örneğin hastanede yangın çıktığında süreç nasıl yönetilmeli gibi sorunlarda çeşitli bilgileri hem hastane çalışanlarına hem de iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarına anlatarak bilgilendirdik. Seneye de dördüncüsünü gerçekleştirerek geleneksel hale getirmeyi planlıyoruz."

Sağlık çalışanlarının hasta ve hasta yakınlarından gördüğü şiddet konusunda 'aciz' olduğunu belirten Prof. Dr. Ulutin bunun bir risk olduğunu açıkladı ve sözlerini şöyle noktaladı: "Bu risk gerçekleştiğinde inanılmaz üzücü sonuçları oluyor ve medyada görüyoruz. Ama bunun dışında branşlara bağlı, her branşın kendisine özgü riskleri olabilir."

(FOTOĞRAFLI-GÖRÜNTÜLÜ)