İSTANBUL, () HORLAMA, tanıklı nefes durması, kronik yorgunluk ve gündüz aşırı uyku eğilimi ile kendisini gösteren ve gece nefes durmalarının saatte 5’in üstünde olduğu klinik duruma uykuda solunum durması hastalığı denir. 

Medicana Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Salih Bilgin, uyku apnesinin toplumda ortalama yüzde 5 oranında görüldüğünü ve 40-60 yaş arası orta yaş erkeklerde görülme sıklığının yüzde 4-8 olduğunu belirtti "Kadın popülasyonda bu sıklık tüm yaş gruplarında erkeklere göre daha düşüktür. Toplumun yüzde 25’inin sürekli horladığı, yüzde 40’ında aralıklı horladığı, horlayan kişilerin yüzde 25'inde bu hastalığın görüldüğünün bilindiği düşünülürse  bu sayının daha da yukarılara çıkacağını tahmin etmek güç değildir" dedi. 

Esas semptomları tanımda da belirtildiği gibi horlama, tanıklı uykuda nefes durması ve gündüz aşırı uyku hali olduğunu belirten Dr. Bilgin, horlamanın uyku sırasında oluştuğunu belirtti ve şunları söyledi: "Horlama gündüz sorun oluşturmayan ağız ve burun arkasındaki hava yolu  mekaniklerin değişmesi sonucu ortaya çıkan, gürültülü nefes almadır. Çok yaygın bir semptomdur, hastalık değildir. Populasyonun yüzde 40'ında görülür. Horlama problemi en sık şişman erkeklerde görülür ve yaşla birlikte her geçen gün artar. Horlama kişinin kendi sağlığını ve yaşamını riske eden bir semptom  olduğu kadar sosyal olarak da bir hastalıktır. Gündüz aşırı uyku hali ise normalde subjektif bir şikayettir. Yani kişiye göre değişir. Bunun derecesini saptamak için çeşitli soruları içeren testler vardır."

Uyku apnesinden şüphelenmek için bazı sorular olduğunu belirten Dr. Bilgin eğer bu soruların çoğuna 'Sık sık' şeklinde cevap veriliyorsa uyku apnesinden şüphelenilmesi gerektiğini belirtti ve şunları söyledi: 

1.    Oturur durumda ve bir şeyler okurken uyuklama olur mu?
2.    Televizyon seyrederken uyuklama olur mu?
3.    Hareketsiz olarak toplum içinde otururken (Örneğin:tiyatro veya herhangi bir toplantıda) uyuklama olur mu?
4.    Ara vermeden en az bir saat süren bir araba yolculuğunda yolcu olarak seyahat ederken ( soför değil) uyuklama olur mu
5.    Boş vaktim olduğunda dinlenmek için öğleden sonra uzandığımda uyuklama olur mu?
6.    Birisiyle oturup konuşurken uyuklama olur mu?
7.    Alkol almadığım bir öğlen yemeğinden sonra hareketsizce otururken uyuklama olur mu?
8.    İçinde bulunduğunuz araç, trafikte birkaç dakika durduğunda uyuklama olur mu?

Tanıklı apne yani nefes durmasının, ağız ve burunda 10 sn veya daha fazla süreyle hava akımının olmaması olarak tanımlandığını söyleyen Dr. Bilgin sözlerine şöyle devam etti: "Bu semptom kişinin eşi, çocukları veya aynı ortamı paylaştığı kişiler tarafından belirlenir. Horlayan bireylerde, solunum durması , gündüz aşırı uykululuk semptomları varsa  Uyku apne hastalığı gelişme riski yüzde 65-95‘dir. Horlama var ek semptom yoksa bu risk yüzde 25 dolaylarındadır. Hastalığın en büyük etkisi bölünmüş, parçalanmış uykuya neden olmasıdır. Hastanın hem horlama nedeni ile hem de uykuda solunum durması atakları nedeni ile derin uyku ve REM dönemi dediğimiz  uykunun esas  geçirilmesi gereken  dönemlere geçmesi mümkün olmamaktadır. Sonuçta hasta fiziksel ve ruhsal dinlenmesi için olmazsa olmaz uykunun bu dönemlerini uyuyamakta ve uykusunun büyük çoğunluğunu yüzeysel uykuda geçirmektedir." 

"UYKUDA 2 DAKİKAYA KADAR SOLUNUM DURABİLİR"

Ayrıca  semptomlarının daha da ağırlaşmasının bir nedeni de uykuda solunum durması esnasında kan oksijen düzeyinin aşırı düşmesi olduğunu belirten Dr. Bilgin, "Uykuda solunum durma süresi bazı hastalarda 1,5 - 2 dakikaya kadar uzamaktadır. Normal zamanlarda sağlıklı bir kişinin bile bu kadar nefesini tutamadığı, soluksuz kalamadığı herkes  tarafından bilinmekte.  Bu kadar uzun süre solunumu duran hastanın sonuçta ortaya çıkardığı, insan bedeninde  oluşturduğu değişiklikleri tahmin etmek güç değildir. Bunların  yansıması olarak da sabah baş ağrıları, ağız kuruluğu, gece terlemesi, öksürük, karar verme yeteneğinde azalma, hafıza zayıflaması, unutkanlık, kişilik değişikliği, çevreye uyum güçlüğü  görülmektedir. Hastalığın ağırlık derecesine göre bu semptomların şiddeti artmakta ve kişi hem çevresi için gündüz sürekli uyuklayan , sinirli olan , etrafa saldıran, aşırı unutkan olan ve gecede horlayan , hayattan zevk almayan bir kişi haline gelmekte, hem de kendisi yaşamdan hiçbir zevk almamaktadır" dedi. 

(FOTOĞRAFLI)