Yılmaz, “Sağlık çalışanlarının verdiği bu hizmeti başka hiçbir meslek grubu ile karşılaştırmak uygun değildir. Bilgi, tecrübe ve emeğe muhtaç olan hastalara kesintisiz hizmet veren sağlık çalışanlarımızın maddi ve manevi tatmin edilmeleri elzemdir.” Diye belirtti.

Günümüz ekonomik şartları ve mevcut yasal düzenlemeler ile sağlık çalışanlarının gerek çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerekse meslek gruplarının daha da cazip hale getirilmesi için bazı düzenlemeler yapılması gerektiğini söyleyen Yılmaz, şöyle devam etti:

“Öncelikli olarak her bir sağlık tesisinde farklı olarak uygulanan ek ödeme sisteminin revize edilmesi şarttır. Daha yoğun çalışmasına rağmen bazı sağlık çalışanlarının sabit dışı ek ödeme ücretini daha az aldığı sıklıkla görülmektedir. Bu adaletsizliği giderilmek için aynı hizmeti veren kurumlar arasındaki ek ödeme farlılıklarını ortadan kaldıracak bir yeni bir düzenleme yapılmalıdır. Her yapılan işin maddi olarak ölçülemediği sağlık kurumlarında çalışanlara kendi gelirine göre ek ödeme yapılması ve kurum gelirleri üzerindeki mali yüklerin azaltılması gerekmektedir. Gelinen bu noktada, mevzuat olarak düzenlenmiş olmasına rağmen birçok sağlık tesisi özellikli birimler dahil ek ödemede çok düşük noktalarda kalmıştır. Döner sermaye bütçesindeki gider kalemlerinin azaltılması atılacak adımların başında gelmektedir. Bunun yanında ek ödeme dağıtılırken esas alınan gelir tahakkukunun da artırılması ve verinle hizmetler karşılığı faturalandırılamayan hizmetlerin faturalandırılabilmesi gerekmektedir.”

Artık sağlık kurumlarımızda yapılan işlemlerin maliyeti karşılanamaz hale gelmiş ve bu durum sağlık personellerimizin ödemelerini de olumsuz etkilemekte olduğunu belirten Yılmaz, “Günümüzde artan fiyatlar nedeniyle ekonomik koşulları olumsuz etkilenen sağlık çalışanlarının gelirleri de aynı oranda arttırılarak bu kötü gidişata dur denilmelidir. Döner sermaye üzerindeki mali yüklerin ve sabit ödemelerin genel bütçe üzerinden karşılanarak bu adaletsizlik son bulmalıdır.” diye konuştu.

Döner Sermaye üzerindeki mali yükleri şu şekilde sıralayalım:

Giderek artan hizmet alım giderleri (temizlik, yemek, bilgi işlem, veri giriş vb.)

Kadroya geçmelerine rağmen döner sermaye bütçesinden maaş alan çalışanlar,

Nöbet ücreti, fazla mesai giderleri,

Giderek artan tıbbi cihaz, sarf malzeme ve ilaç giderleri,

Dava masrafları,

Personel yolluk ödemeleri,

375 Sayılı KHK uyarınca ödenen sabit ek ödemeler

Özelikle 663 sonrası daha da artan standartlar ve kurumsal performans amaçlı hastane altyapı giderleri

Çalışanlarımıza yapılan ödemelerin üzerindeki vergi ve mali yükleri de şu şekilde sıralayabiliriz:

Hazine hissesi, Sağlık Bakanlığı merkez payı ve SHÇEK Payı vergileri,

Sabit ek ödemenin üzerinden ödenen gelir vergileri,

Özellikle ilk vergi dilimi matrahlarının düşük olması ve oluşan vergi yükü, vergi diliminin artırılması performansa, maaşa ve sabit ödemelere yansımaktadır. Ocakta yüzde 15 kesinti ile girilen yeni yılın ayına gelmeden yüz 20 vergi dilimine girilmekte, yılsonuna yaklaşıldığımızda yüzde 27 dilim nedeniyle zikredilen maaş, sabit ve ek ödeme tutarı eriyip gitmektedir. Memur aldığı zammın farkına varmadan vergilerle bir önceki yılın zamsız maaşlarına geri dönmektedir.

Sağlık çalışanları, 0,55 olan katsayı, hastane ortalama çarpanı ve sabitinin ödemenin yüksek olması gibi bahanelerle sistem içerisinde birçok ekonomik mağduriyete maruz kalmaktadır. Sağlık çalışanları çok çalışmalarına rağmen bireysel performansları dikkate alınmamaktadır. Bu da çok çalışanın ezildiği, az çalışanın mükâfatlandırıldığı bir sistem doğurmaktadır.

Sağlık çalışanlarının ve idari çalışanların döner sermaye katsayılarının artırılmasının yanında performans kriterlerinin değerlendirileceği bir sistemin oluşturulması elzemdir.

Riskli birimin 0,55 olan katsayısı yeniden revize edilmeli ve riskli birimi artan katsayısıyla birlikte tercih edilme noktasında daha cazip kılınmalı.

Sağlık alanında yeterli istihdam yapılmaması sağlık çalışanlarını az personelle çok iş yapma mecburiyetinde bırakmaktadır. Görev tanımında olmamasına rağmen her türlü göreve yönlendirilen sağlık çalışanları tükenmişlik sendromu yaşamaktadırlar.

Sağlık hizmetlerinde görev yapan ve özellikli birimler dışında kalan sağlık çalışanlarına ek ödeme ücreti kurum ortalamasının hizmet alanı kadro unvan katsayısı olarak0,45 oranında verilmektedir. Bu katsayının en az 0,90’na yükseltilmesi ve eşit işi yapan sağlık çalışanlarına ödenen performansa dayalı ek ödeme tavanının eşitlenmesi uygun olacaktır. Maaş farkı lise, ön lisans ve lisans mezunu olan sağlık çalışanları arasında olmalı ve ek ödeme tavanları eşit olmalıdır.

Örneğin: Aynı yoğun bakımda görev yapan lise mezunu bir hemşire net 250 TL ek ödeme alırken aynı yoğun bakımda görev yapan lisans mezunu bir hemşire bin TL’nin üzerinde ek ödeme alabilmektedir.

Yine Genel İdari Hizmetlerde ve Yardımcı Hizmetlerde görev yapan personeller (hizmetli, memur) aylık sabit ödeme dışında nerdeyse ek ödeme alamaz haldedir. Bu durum 30 gün görev yapan bir memur ile 30 gün izin kullanan bir memurun aynı ek ödemeyi almasına neden olmaktadır.

Ek ödemeler gelire göre dağıtılmaktadır. Yani çalışanın ne kadar gelir var ise o kadar ek ödeme almaktadır. Primli bir sistem geliştirilmesi ile hem gelirler artacaktır hem de giderlerde azalma olacaktır. Örnek olarak eğitim araştırma hastanesinde görev yapan bir hekim ağırlıklı olarak ek ödemesini klinik ortalaması veya hastane ortalamasından almaktadır. Yani bireysel performansın ek ödemeye katkısı teşvik edici düzeyde değildir. Bakılan hasta ile orantılı bir ödeme olması, hem hasta memnuniyetini artıracak hem de hekimlerin performansını daha da artıracaktır.

Örnek: Kliniğe bağlı olmayan ve ayda 700 hasta muayene eden hekim 5 bin TL ödeme alırken 100 hasta muayene eden hekim 4 bin 300 TL ek ödeme almaktadır. Daha az hasta bakmış olmasına rağmen hekimin ek ödemesi aynı oranda düşmemektedir. Bu durum çalışanların motivasyonunu olumsuz etkilemektedir.

İdarecilere fazla mesai ve sabit ödeme yapılmamaktadır. Hekim dışı idarecilere yapılan ödemelerin toplamı özellikli birimde görev yapan bir sağlık çalışanına yapılan ödemeyle aynı veya altındadır."