Antalya’nın Manavgat ilçesinde, 14 Temmuz 2014’te 17 yaşındaki evlatlık genç kız Dilek Anbar’ın öldürülmesiyle ilgili davanın üçüncü duruşması 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Tutuklu sanıklar anneanne Nazmiye Yurtyapan ve anne Fatma Anbar duruşmada hazır bulundu.<br/>Duruşmada 83 yaşındaki anneanne Nazmiye Yurtyapan, 17 yaşındaki torunu Dilek Anbar’ı kendisinin boğarak öldürdüğü şeklindeki ifadesini yineledi. Anne Fatma Anbar ise, kızının öldürüldüğü saatte evde olmadığını ve suçsuz olduğunu iddia etti. Fatma Anbar’ın avukatı Mustafa Ceylan da müvekkilinin suçsuz olduğunu öne sürerek tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, karar için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.<br/>OLAYIN GEÇMİŞİ<br/>Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında 17 yaşındaki lise öğrencisi Dilek Anbar evinde ölü bulunmuş ve 83 yaşındaki anneanne Nazmiye Yurtyapan katil zanlısı olarak tutuklanmıştı. Yurtyapan, polisteki ifadesinde, torununun bıçakla kendisine saldırdığını, kendisini korumak amacıyla ittikten sonra başındaki türbanla boğazını sıkarak Anbar’ı öldürdüğünü ileri sürmüştü.<br/>Olaydan 9 ay sonra yürüme zorluğu çeken bir kadının bu cinayeti işleyeceğine inanmayan Antalya polisi, yapılan incelemede önce Dilek’in 19 aylıkken evlatlık alındığını ortaya çıkardı ve ardından soruşturmayı derinleştirdi. Anne Fatma ve baba Hıdır Anbar takibe alındı. Fatma Anbar’ın cezaevindeki annesine bir yakınıyla, "Anne biraz üzgün dur. Kimse senin yaptığına inanmıyor. Mahkumlara dikkat et polis olabilir senin ağzından laf alabilirler" diye haber gönderdiği tespit edilmişti.<br/>Adli Tıp’tan gelen raporlar ve yeni elde edilen deliller üzerine Manavgat İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, cinayet şüphelisi olarak anne ve babayı gözaltına aldı. Baba serbest bırakılırken, anne Fatma Anbar tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.<br/>KIZININ MEZARI BAŞINDA GÖZYAŞI DÖKMÜŞTÜ<br/>25 Mart tarihinde görülen ikinci duruşma sonrasında açıklama yapan baba Hıdır Anbar, eşi Fatma Anbar’ın kızının mezarı başında ağlarken çekilmiş fotoğraflarıyla "Timsah gözyaşları döktü" şeklindeki haberlere tepki göstermişti.<br/>"KAYINVALİDEM TELEFONDA ’EVE GELİN’ DEDİ"<br/>Olay sırasında eşi Fatma Anbar ile birlikte dışarıda olduklarını söyleyen Hıdır Anbar, kayınvalidesinin telefonda "Hemen eve gelin" demesi üzerine gittikleri evlerinde 17 yaşındaki kızları Dilek Anbar’ı koridorda yerde yatarken bulduklarını anlatmıştı. Hıdır Anbar, "Durumunu kontrol ettikten sonra ben 112’yi, eşim ise polisi aradı. Sağlık görevlileri geldikten sonra kızımızın öldüğünü öğrendik. Kayınvalidemin kızımızı öldürmüş olmasından dolayı, insanlara bunu izah edemeyeceğim için sokağa bile çıkmaya utanırken, eşim ve kayınvalidem arasında geçen bir telefon görüşmesinin bir bölümü delil olarak kabul edilip eşimin cinayeti işlediği iddiasıyla tutuklanması beni iyice yıktı" şeklinde konuşmuştu.<br/>"KIZIMDA BİPOLAR BOZUKLUK VARDI"<br/>Üvey kızı Dilek’te ’bipolar bozukluk’ olarak adlandırılan duygu durum bozukluğu, yani duygularını uç noktada yaşama hastalığı olduğunu belirten Hıdır Anbar, kızlarının tedavisi için ABD’de tahliller yaptırdıklarını, yurt dışından ilaçlar getirttiklerini belirtmişti. Anbar, "Eşim ve ben onun üzerine titredik. Kızımız için varımızı, yoğumuzu harcadık. Özel okullarda okuttuk. Piyanoya olan ilgisinden dolayı piyano kurslarına gönderip, müzikle ilgili okula kaydını yaptırdık. Onun için okulunun bulunduğu yerde ev açtık. Okulu süresince orada, tatillerde ise Manavgat’ta yaşamaya başladık. Bir insan öldüreceği birine bunu neden yapsın? O bizim her şeyimizdi. Kayınvalidem zaten cinayetle ilgili her şeyi itiraf etmiş ve anlatmış. Gerçek ortaya çıkacak ve adalet yerini bulacaktır" demişti.