ÇANAKKALE Kara Savaşları'nda yaşamlarını yitiren Anzaklar'ın anısına, torunlarının binlerce kişilik kafileler halinde kente gelerek, dedelerinin hatırasına gösterdikleri saygıdan etkilenen bir grup üniversitelinin 19 yıl önce başlattığı ‘Ata'nın Yolunda 57’nci Alay Yürüyüşü’nü organize eden Emekli Albay Şener Tekbaş, buna öncülük ettiği için gurur duyduğunu söyledi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Avustralya ve Yeni Zelanda'dan binlerce Anzak torunu dedelerini yarın şafak ayini ile yad etmek için Anzak Koyu'nda bugünden itibaren toplanmaya başladı. Anzak torunlarının şafak ayinine başladığı saatlerde, Eceabat'a bağlı Kocadere Köyü'nde gelenekselleşen ‘Ata'nın yolunda, 57'nci Alay Yürüyüşü’ için de hazırlıklar tamamlandı. O GÜNLERİ ANLATTI Çanakkale’de 19 yıl önce ‘Ata'nın yolunda, 57'nci Alay Yürüyüşü’nü organize ederek koordine eden Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yıllarca görev yaptıktan sonra kendi isteği ile emekli olan Emekli Topçu Kurmay Kıdemli Albay Şener Tekbaş, gelenekleşen bu etkinliği muhabirine anlattı. Halin Avcılar’da ‘Çanakkale Destanı’ adı verilen 3 aşamadan oluşan projeyi 52 bin öğrenciye hiçbir maddi çıkar olmadan Türk tarihini, kahramanları, ataları, Kurtuluş Savaşı’na katılan şehit ve gazilerin yazdığı destanı anlatan Emekli Kurmay Kıdemli Albay Şener Tekbaş, bu fikrin 2005-2006 yılında Gelibolu Yarımadası’nda 18’inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak görev yaptığını hatırlatırken, dönemin 2’nci Kolordu Komutanı Korgeneral Dursun Bak’ın kendisine yönlendirdiği iki üniversite öğrencisi ile görüşmesi ile ortaya çıktığını söyledi. Emekli Albay Tekbaş, Manisa Celal Bayar ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi öğrenci konseyi başkanlarının Genelkurmay Başkanlığı’na başvurarak, bütün üniversitelerdeki arkadaşlarını Gelibolu’ya getirip 57’nci Alay anısına yürüyüş yapmak istediklerini söylediğini anlatırken şöyle dedi: “Zihnimde büyük şimşek çaktı. Büyük bir ana fikirdi. Çok hoşuma gitti. Öğrencilere belli etmemeye çalışıyorum. Bir hobi olarak yıllardır Çanakkale savaşlarını inceliyorum. Bazı sorular sordum; 5 bin kişi gelmeyi, 3 gün kalmayı planladıklarını söylediler. Onlara; ‘Nerede kalacaksınız? Ne yiyeceksiniz? Ne içeceksiniz? Dağ başında yılan sokarsa ne yapacaksınız? Hastalanan olursa kim müdahale edecek? En az 120-150 otobüs nerede park edecek?’ diye sorunca morallerinin bozulduğunu gördüm. Onlara, ‘Moralinizi bozmayın, korkmayın yapıyoruz. Sizi alnınızdan öpüyorum. Kolordu komutanımızla hemen görüşeceğim, bu fikri desteklediğimi ve onayladığımızı söyleyeceğim’ dedim. Komutanımız, ‘Emir- komuta sende’ emrini verdi. 5 bin yerine yaklaşık 10 bin kişi geldiler. Tüm faaliyetleri birlikte planladık. Kolordu komutanlığımızın, dönemin 1'inci Ordu Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ'un desteği ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm imkanlarını Türk gençleri adına seferber ettik. 10 bin kişilik çadırkent, tuvalet, mutfak, kurduk, askeri revir- sağlık ocağı oluşturduk. Kolordu Komutanımız ve Ordu Komutanımız İlker Başbuğ’un emirleri doğrultusunda bu faaliyette planlayıcı ve koordinatördüm. Çocuklar, 57’nci Alay’ın izlediği yolu bilmiyorlardı. Bölgede yaşayan köylülerimizle birlikte yaptığımız titiz çalışma ile Mustafa Kemal’in Bigalı Köyü’nden 19’uncu Tümen Komutanı olarak ordugah kurduğu Bigalı Köyü’nden 57’nci Alay ve bir dağ bataryasının 25 Nisan’da yürüyerek çıktığı Conk Bayırı’na giden o tarihi yolu bulduk. Makiliklerle kaplı o yolu temizledik, yürünebilecek hale getirdik.” Emekli Albay Şener Tekbaş, bu tarihi yolu 25 Nisan 2006 sabahı tarihin akışına uygun olarak yürüyüşü başlatacak hale geldiklerini, ordugahı Mustafa Kemal’in 19’uncu Tümen Komutanı olarak belirlediği yere kurduklarını anlatırken şunları ekledi: “10 bin kişilik çadırkenti jeneratörlerle aydınlattık. İstanbul’dan gerçek mehteran bölüğünü getirdik. Çanakkale Boğaz Komutanlığı bando takımı ve mahalli sanatçılar konserler verdik. Çocuklara 3 gün boyunca Çanakkale ile ilgili barkavizyondan videolarla sunumlar yaptık. 25 Nisan sabahı 10 bin üniversite öğrencisi ile tarihin akışına uygun olarak yürüyüşe hazırdık. Onlara 10 bin bayrak dağıttık. Bu faaliyeti kurumsal hale getirerek, nesiller boyu bu sancağı kuşaktan kuşağa devir teslim töreni ile bu faaliyet devam etsin diye 57’nci Alay’ın temsili sancağını yaptık. 57’nci Alay’daki Kınalı Hasan’ın anısına binlerce üniversite öğrencisine kına yakıp yürüyüşe başladık. 57’nci Alay Conk Bayırı’na çıkmadan önce içtikleri buğday kırığından yapılma çorbanın aynısını yapıp kahvaltı yerine bu çorbayı dağıttık, kına yaktık. Öğrenci temsilcilerini Çanakkale Anıtı’nın önüne getirip temsili 57’nci Alay sancağını Manisa’dan gelen üniversiteliler, bunu Çanakkale’deki arkadaşlarına yemin ederek devir- teslim töreni yaptı. Günümüzde Gençlik Spor Bakanlığı himayesinde sürdürülen bu faaliyetin öncülüğünü yaptığım gurur duyuyorum.” (FOTOĞRAFLI)