21 Ekim tarihi, Gazeteciler bayramı olarak ülkemizde benimsenmiş ve bu tarihten itibaren ülke başta Gazeteciler Cemiyetleri ve çeşitli medya kuruluşları, yazarlar ve yöneticiler tarafından ülke genelinde Gazeteciler bayramı olarak yıllardır rutin olarak daha çok yazılı ve sözlü beyanatlarla kutlamaktadır.

01.11.1831-“Takvim-i Vekayi” yayına başladı. Osmanlı İmparatorluğu Devleti’nin ilk yayın organı olan, resmi Türkçe haftalık gazete olarak yayın hayatına başladı. Sonra adı “Ceride-i Resmiye” daha sonra da “Resmi Gazete” oldu.

21 Ekim 1860’da ise Tercüman-ı Ahvâl gazetesi yayın hayatına girdiğini ve Agâh Efendi’nin, İbrahim Şinasi’nin yardımıyla çıkardığı bu sahibi Türk olan ilk özel fikir gazetesinin çıkış günü Türk Basınınca da benimsenmiş olup kutlanmaya başlandı.

Bugün artık, hemen her şeyi haber etme imkanlarıyla ile toplumda bireylerin aydınlatılmasında ve bilgilendirilmesinde, demokrasimizin güçlü ve sağlam temeller üzerine oturtulmasında, fikir ve düşünce hürriyetinin geliştirilmesinde, yazılı ve görsel medya çalışanlarına önemli görevler düşmektedir. Tabii ki, sorumlu gazetecilik ilke ve dürüstlük çerçevesinde ki yayınlarla. Gazetecilik mesleği, günümüzün en hareketli, en stresli ve fedakârlık gerektiren mesleklerden birisi olup, 24 saat ve her dakika görev başında olmak zorunda olan Gazete çalışanları ayrıca müthiş bir yarış, heyecan ve rekabet içindedirler. Çünkü artık naklen yayın akıllı bir cep telefonu ile yapılabilmektedir.

Bunun en güzel ve en önemli örneğini, 15 Temmuz hain darbe ve ülkemizi işgal girişiminde, Cumhurbaşkanımızın canlı 3G telefon bağlantısıyla halkımızı sokaklara davet ederek, ülkemizi ve demokrasiyi kurtarma mesajı ile Türkiye Devleti uçurumun kenarından kurtarılmıştır. İşte Türk Milletinin ülkesini bir terör örgütünden kurtarmanın en önemli başarısı, Devlet başkanının cesareti ve halkına hitaben akılı bir cep telefonu mesajını anında kamuoyuna ulaştıran görsel medya tarafından gerçekleşmiştir. İşte sorumlu, ülkesini her şeyden çok seven basın budur.
O nedenle, Demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olan ve yeri gelince ülkesini devlet yöneticileri ve milletiyle hep birlikte bir hain darbeden kurtaran basınının özgürlük alanlarını, haber alma ve haber yapma kanallarını daima, özgür ve açık tutmak gerekir. Haliyle Türkiye’nin içinde ve dışında basın görevi yapan, kurum, kuruluş ve kişiler bu mesleklerini, ilkeli, doğru ve tarafsız bir şekilde çalışarak, halkın haber alma hakkını sağlayan ve toplumun görüşlerini kamuoyuna yansıtma görevini üstlenen önemli bir kurum olan gazetecilik mesleği bireylerin bir bakıma düşünmelerine, sorgulamalarına ve hak aramalarında önemli bir rol oynamayı özgürce sürdürecektir.

Bu duygularla tüm meslektaşlarımın, 21 Ekim Gazeteciler Bayramı’nı kutlayarak, meslek hayatlarında başarılarının devamını diliyorum. Bu vesileyle, Rize’de yıllardır çok parçalı olarak görev yapan tüm yazılı ve görsel basının, birbirlerine karşı hazımsızlıklarını terk ederek, birlik ve bütünlük içerisinde hareket etmelerini diliyorum.